Connect with us

Yenilenebilir Enerji

Aksa Elektrik ESKOOP’un temiz elektrik kullandığını belgeledi


Aksa Elektrik, ESKOOP Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi ile sürdürülebilir enerji alanında önemli bir iş birliğine imza attı.

Aksa Elektrik, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan ESKOOP Sanayi Sitesi’ne YEK-G (Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi) Belgesi verdi. Belge, 2024 yılı Ocak ve Temmuz ayları arasında kullanılan 19.673 MWh’lik elektriğin tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığını tescilledi. Belgenin temsil ettiği yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretimi, yedi aylık süreçte toplamda 8.656 ton karbon emisyonunu engelledi.

Aksa Elektrik tarafından ESKOOP’a 2024 yılı Ağustos ve Aralık ayları arasında verilmesi planlanan YEK-G Belgesi de 14.052 MWh’lık temiz elektriği temsil edeecek. Bu miktar da 6.182 ton karbon emisyonunun engellenmesi anlamına geliyor.

Aksa Elektrik ile ESKOOP arasındaki anlaşmaya göre 2025 yılı için ise yaklaşık 35.000 MWh elektrik tüketimiyle 15.397 ton karbon emisyonunun azaltılması hedefleniyor.

“ÇEVREYE KATKIMIZI ARTIRIYORUZ”

Aksa Elektrik Grup Satış Müdürü Ejder Yetişer, bu iş birliği hakkında “ESKOOP Sanayi Sitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi ve karbon emisyonlarının azaltılması konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyor. YEK-G Belgesi ile, temiz enerji kullanımını teşvik ederek çevreye olan katkımızı artırıyoruz. Aksa Elektrik olarak, yerli ve yenilenebilir kaynakları kullanarak karbon emisyonlarını azaltmak isteyen şirketlere destek olmaya ve sürdürülebilir enerji çözümleri sunmaya devam edeceğiz” dedi.

“ÇEVREYE OLAN KATKIMIZ BELGELENDİ”

ESKOOP Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akgün ise, “Aksa Elektrik ile yürüttüğümüz bu iş birliği, temiz enerji kullanımı ve çevre koruma konusundaki hedeflerimizi gerçekleştirmede büyük bir adım oldu. YEK-G Belgesi ile elde ettiğimiz bu başarı, çevreye olan katkımızı belgelemektedir” dedi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rüzgar Enerjisi

Aydem Yenilenebilir Enerji, üst üste dördüncü kez CDP A Listesi’ndeki tek Türk şirketi  


Türkiye’nin öncü enerji şirketlerinden Aydem Enerji, 6 grup şirketiyle bu yıl da dünyanın en büyük ve prestijli çevre raporlama platformu olan CDP’nin İklim Değişikliği Programı’nda global A Listesi’nde yer aldı. Tamamen yenilenebilir kaynaklardan enerji üreten Türkiye’nin en büyük şirketi Aydem Yenilenebilir Enerji ise, istikrarlı performansını sürdürerek, CDP İklim Değişikliği ve Su Güvenliği kategorilerinde üst üste dördüncü kez A – Liderlik Seviyesi notu alan tek Türk şirketi oldu.

Türkiye’nin en büyük entegre enerji şirketlerinden Aydem Enerji, iklim politikaları, emisyon yönetimi ve su kaynaklarının korunmasına yönelik uygulamalarıyla dünya çapında örnek gösterilen şirketler arasında yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor.  Aydem Enerji, grup şirketleri Aydem Yenilenebilir Enerji, Aydem Perakende, Gediz Perakende, Adm Elektrik, Gdz Elektrik ve Elsan ile dünyanın en büyük çevre raporlama platformu Karbon Saydamlık Projesi (CDP) İklim Değişikliği Programı’nda bir kez daha Global A Listesi’nde yer aldı. Şirketler, tüm değer zincirinde emisyon azaltımına yönelik yol haritaları, yenilikçi projeleri ve şeffaf raporlama kültürleriyle CDP tarafından üst seviyede derecelendirildi.

Şeffaf raporlama, yüksek performans, etkili eylem

Grup şirketlerinden Aydem Yenilenebilir Enerji, 2024 sonuçlarına göre “İklim Değişikliği” ve “Su Güvenliği” kategorilerinde üst üste dördüncü kez “A – Liderlik Seviyesi” notu alarak önemli bir başarıya imza attı. Aydem Yenilenebilir Enerji, iklim krizine yönelik etkili eylemleri, şeffaf raporlama yaklaşımı ve su yönetiminde gösterdiği yüksek performansla küresel ölçekte şirketlerin değerlendirildiği CDP Global Liderler A Listesi’nde (CDP Global Leaders – A List), üst üste dört yıldır her iki kategoride birden yer alan tek Türk şirket olma konumunu da pekiştirdi.

Grup şirketlerinden Elsan da “İklim Değişikliği” kategorisinde üst üste üç yıldır A Listesi’nde yer alma başarısını gösterirken; Aydem Perakende, Gediz Perakende, Adm Elektrik ve Gdz Elektrik şirketleri de notlarını B’den A’ya yükseltti.

“Sürdürülebilir bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz”

Aydem Enerji CEO’su Serdar Marangoz, CDP İklim Değişikliği Programı Global A Listesi’nde 6 grup şirketiyle birlikte yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, şunları söyledi:

“Operasyonlarımızın her alanında şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürdürülebilirlik odağıyla yürüttüğümüz çalışmalar, bu yıl da CDP’nin Global A Listesi’nde 6 grup şirketimizle yer almamızı sağladı. CDP’den aldığımız bu başarı, tüm faaliyetlerimizde çevresel etkiyi azaltmak ve kaynak kullanımında verimliliği artırmak için yürüttüğümüz çalışmaların küresel düzeyde onaylandığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla, daha sürdürülebilir bir dünya için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Continue Reading

Yenilenebilir Enerji

Sürdürülebilir Finans Forumu’nda Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü İçin Yatırım Fırsatları Ele Alındı


İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ile UN Global Compact Türkiye’nin iş birliğiyle Sürdürülebilir Finans Forumu’nun 11’incisi, 11 Aralık’ta İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Finans sektöründe sürdürülebilirlik uygulamalarının ekonomi, çevre ve toplum üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği Forum’un bu yılki teması “İklim ve Kalkınma Hedeflerine Uyumlu Finans” oldu.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Sayın Osman Çelik’in açılış konuşmasıyla başlayan Forum’da; iklim ve kalkınma hedeflerine uyumlu yatırım akışları, geçiş finansmanı, sosyal etki yatırımları, karbon piyasaları, yeşil tahviller ve dijitalleşme konuları değerlendirildi.

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ile UN Global Compact Türkiye’nin iş birliğiyledüzenlenenSürdürülebilir Finans Forumu’nun 11’incisi 11 Aralık’ta İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yıl “İklim ve Kalkınma Hedeflerine Uyumlu Finans” temasıyla düzenlenen Forumda, sürdürülebilir finansın geleceğini şekillendirmek üzere finans ve reel sektörün önde gelen başlıca temsilcileri bir araya geldi.

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, QNB Türkiye, Şekerbank, Türkiye İş Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın ana sponsorluğunda ve İstanbul Finans Merkezi ev sahipliğindegerçekleştirilen Forum, 2013’ten bu yana finans sektöründe sürdürülebilirlik uygulamalarının ekonomi, çevre ve toplum üzerindeki etkilerinin tartışıldığı en kapsamlı platformlardan biri olmayı sürdürüyor.

Açılış Konuşmalarında Ortak Mesaj: “Dönüşümün Temeli Sürdürülebilir Finans”

Forum;

  • Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik,
  • UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Kayabaşı,
  • SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel’inaçılışkonuşmalarıyla başladı.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik yaptığı konuşmada, Türkiye’nin adil ve kapsayıcı bir yeşil finans ekosistemine sahip olması için yürütülen çalışmaları aktararak, şunları söyledi: “

“Küresel finansal mimari, iklim dostu yatırımları önceleyen yeni bir döneme girdi. Türkiye de bu dönüşümün aktif bir parçası. Uluslararası finans kuruluşlarıyla yakın iş birliği içinde, ülkemizin kalkınma önceliklerine hizmet eden finans modellerini hayata geçiriyoruz. Bu yıl uluslararası finansal kuruluşlardan sağlanan dış finansman tutarı 15 milyar doları aştı. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, sulama modernizasyonu, iklime dayanıklı tarım, düşük karbonlu ulaşım ve şehirlerin iklim risklerine karşı güçlendirilmesi gibi alanlarda projeleri destekliyoruz. Yayınladığımız Sürdürülebilir Finansman Çerçeve Dokümanı ile özel sektörün dönüşümüne de rehberlik ediyoruz. Ayrıca Ulusal Yeşil Finans Stratejisi ve Eylem Planımızla, 2053 net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda adil, kapsayıcı ve yenilikçi bir yeşil finans ekosistemi inşa ediyoruz.”

UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Kayabaşı, konuşmasında “Sermayenin hızını ve yönünü doğru belirlemek, iklim eylemine yönelik hedeflerin başarısı için kritik. Mevcut gidişatla ilgili hiçbir şey yapmasaydık, bugün dünya 4 derecenin üzerinde bir ısınma patikasında olacaktı. Yani Paris Anlaşması işliyor ama yeterince hızlı değil. Geçici bir aşım neredeyse kaçınılmaz; fakat aşımın derinliği ve süresini bugünkü kararlar belirleyecek. Yıllık 1,3 trilyon dolar iklim finansmanı hedefine ulaşmak için bugünkü seviyenin en az beş katına çıkılması gerekiyor. Artık eksik olan tek şey, cesur finansal kararlar. Türkiye’nin COP31 Başkanlığı ve ev sahipliği ile Avustralya’nın müzakerelere liderlik edeceği iş birliği modeli; adil ve kapsayıcı bir iklim diplomasisi için önemli bir fırsat. Ancak beklentiler büyük ve bunların merkezinde karbon yoğun sektörlerin dönüşümünü destekleyecek güçlü politika ve finansman mekanizmalarının devreye girmesi yer alıyor” ifadelerini kullandı.

SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel yaptığı konuşmada, sürdürülebilir finansın dönüşümdeki rolünü vurgulayarak şunları söyledi: “Türkiye sürdürülebilirlik yolculuğunda somut adımlar atan ülkeler arasında ön sıralarda yer alıyor. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ve Yeşil Taksonomi ile sürdürülebilirlik raporlamasında, finansal piyasalarda ve iklim politikalarında bütüncül bir çerçeveye kavuştuk. Unutmayalım ki, finans olmadan dönüşüm olmaz. Dönüşüm olmadan kalkınma olmaz. Ve kalkınma sürdürülebilir olmadıkça geleceğimiz olmaz. Bu nedenle iklim ve kalkınma hedeflerine uyumlu bir ekonomik sistem inşa edilebilmesi için, finans sektörünün karbonsuzlaşma, enerji verimliliği ve sürdürülebilir yatırımlar alanındaki rolünün güçlenmesi gerekiyor. Türkiye’nin 2026 yılında COP31’e ev sahipliği yapacak olması ayrıca ülkemizde bu alandaki çalışmalara ivme kazandıracaktır. Bu forumun, yeni iş birliklerini ve sürdürülebilir finansın gelecekteki fırsatlarını şekillendirmek için önemli bir platform sunduğuna inanıyorum.”

Panellerde Geçiş Finansmanı, SKA Yatırımları ve Karbon Piyasaları Ele Alındı

Bu yılki Forum programında, sürdürülebilir finansman alanındaki kritik başlıklara odaklanan iki ana panel düzenlendi.

1. Panel — “Geçişin Finansmanı: Riskten Fırsata Dönüşüm”

Forum kapsamında “Geçişin Finansmanı: Riskten Fırsata Dönüşüm” başlığıyla düzenlenen panelde, TKYB, QNB Türkiye, Şekerbank, İş Bankası ve IFC’nin üst düzey temsilcileri konuşmacı olarak yer aldı. Panelde finansmanın yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği odağında kullanımı, teknolojinin emisyon azaltımına katkısı, bankaların KOBİ gibi küçük ölçekli şirketlere yol arkadaşlığı yapmasının önemi başlıkları ele alındı.

TKYB, Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Etki Lideri Seçil Yıldız konuşmasında,

Türkiye’nin Net Sıfır hedeflerine ulaşabilmesi için enerji, sanayi, binalar ve ulaştırma gibi yüksek emisyonlu sektörlerde kapsamlı ve iyi yapılandırılmış dönüşümlere öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı. Yıldız, Yeşil Taksonomi ve Emisyon Ticaret Sistemi ile bankacılıkta ölçülebilir etki göstergelerinin önem kazandığını; TKYB’nin proje ve portföy bazlı sera gazı emisyon hesaplamaları ile sonuç odaklı etki ölçüm metodolojilerini uyguladığını belirtti. Ayrıca kamu-özel iş birliklerinin geçiş finansmanında ortak standartlar ve risk paylaşımı yoluyla etkiyi ölçeklendireceğini ifade etti

QNB Türkiye, Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı, Uluslararası Bankacılık & Hazine Satış Yönetici Direktörü Yeliz Ataay Arıkök, “Türkiye’nin Net Sıfır 2053 hedefi, bankacılık sektörünün rolünü kökten değiştiriyor. Bu dönüşümde bankalar, artık yalnızca finansman sağlayan değil; sanayiden KOBİ’lere tüm ekonominin karbonsuzlaşma sürecinin temel ortakları haline geliyor. QNB Türkiye olarak biz de geçiş finansmanını, iklim risklerini azaltan, rekabet gücünü artıran ve yeni iş fırsatları yaratan stratejik bir kaldıraç olarak görüyoruz. 2050 net sıfır hedefimiz ve uluslararası iş birliklerimizle, yüksek emisyonlu sektörlerin ve KOBİ’lerin adil, planlı ve ölçülebilir dönüşümünü desteklemeye kararlıyız. 2026 yılının Kasım ayında Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenecek COP31 İklim Zirvesi’nin, geçiş finansmanında önemli bir dönüm noktası haline gelmesini ümit ediyoruz” dedi.

Şekerbank, Sürdürülebilir Finansman Grup Başkanı Aslıhan Gemici ise yaptığı konuşmada; “Şekerbank olarak, KOBİ’lerin, çiftçilerin ve özellikle yerel ekonominin dönüşümünde finansmanın erişilebilir ve kapsayıcı olmasının belirleyici olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle finansmanı, üretim modellerini dönüştüren; verimlilik, iklim riski dayanıklılığı ve sosyal etki yaratan bir ortaklık aracı olarak ele alıyoruz. Uluslararası Finans Kuruluşlarından sağladığımız uzun vadeli yurtdışı kaynağın önemli bölümünü ise sürdürülebilir tarım ve KOBİ’lerin finansmanı, enerji verimliliği, sürdürülebilir tarım, kadın girişimciliği ve bölgesel kalkınma odaklı çözümlere aktararak, reel sektörün yeşil dönüşüm yolculuğunda uzun vadeli bir iş ortağı olmayı sürdürüyoruz. Geçiş finansmanı yaklaşımının, dönüşüm planı olan işletmeleri desteklemek açısından önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyoruz. İklim ve kalkınma hedeflerine uyumlu bir ekonominin ancak finansal kurumların ortak çabası, bilgi paylaşımı ve aynı hedefe yönelik birlikte öğrenmeyle mümkün olacağına inanıyor; bu forumu sektörün geleceğine yönelik güçlü bir diyalog zemini olarak görüyoruz” dedi.

Türkiye İş Bankası, Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Yönetişimi Birim Müdürü Derya Sargın Malkoç, “Regülasyonlar bizim için salt bir ‘uyum’ konusu değil; iş modelimizi geleceğe hazırlayan, veri kalitemizi ve yatırımcı güvenini artıran stratejik bir hızlandırıcı olarak rol oynuyor” sözlerini kullandı.

2. Panel — “SKA Yatırımları: Amaçtan Etkiye”

“SKA Yatırımları: Amaçtan Etkiye” başlıklı ikinci panelde ise TSKB, Arçelik, Enerjisa ve EBRD temsilcileri, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmada finansmanın rolü üzerine değerlendirmelerde bulundu.

TSKB Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri Meral Murathan konuşmasında, “Mevcut küresel eğilimler dikkate alındığında, 2030 yılı için belirlenmiş SKA’lara 2050 yılında dahi tamamıyla ulaşılması mümkün görünmüyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) gelişmekte olan ülkelerdeki SKA yatırım açığının 2030 yılına kadar yıllık 4 trilyon ABD dolarına ulaşacağını tahmin ediyor. Her ne kadar finansman açığı SKA’lara ulaşamamada kritik bir sebep olsa da finansmanın da tek başına yeterli olmayacağını, bu ivmeyi yalnızca bankalarla değil özel sektör, kamu ve STK’ları da dahil ederek çok paydaşlı ve çok boyutlu bir şekilde ele almamız gerektiğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Panelde ayrıca reel sektörden Arçelik Küresel Finans ve Kurumsal Risk Yönetimi Direktörü Mine Şule Yazgan ve Enerjisa Enerji, Hazine, Risk, Yatırımcı İlişkileri ve Vergi Direktör Cem Gökmen Gökkaya ile EBRD, Türkiye Finansal Kurumlar Direktör Yardımcısı Oksana Yavorskaya, özel sektördeki SKA yatırımlarına farklı bir perspektiften baktı.

Sinan Canan’dan İlham Veren Konuşma: “Dayanıklılığın Kalbinde İnsan Var”

Forumun en çok ilgi gören bölümlerinden biri ise Prof. Dr. Sinan Canan’ın gerçekleştirdiği “Zihinsel Anti-Kırılganlık, Kurumsal Dayanıklılık: Sürdürülebilirlikte İnsan Faktörü” başlıklı konuşma oldu.

Canan, finansal ve teknolojik dönüşümün ötesine geçerek kurumların ve bireylerin insani dayanıklılığına odaklanan yaklaşımıyla tüm salonun dikkatini topladı. Sürdürülebilirlik politikalarının insan davranışı, psikoloji ve kurum kültürünü içermesi gerektiğini vurgularken şirketlerin değişim baskısı altında anti-kırılgan yapılara dönüşmesinin ve belirsizlik dönemlerinde dayanıklılığı artırmanın yolunun insani kapasiteyi güçlendirmekten geçtiğini ifade etti.

Etkinliğin sonunda ise kapanış konuşmasını Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül gerçekleştirdi. Gönül, konuşmasında şu mesajları verdi: “Sürdürülebilir finansman araçları, ekonomilerin istikrarı ve şirketlerin sağlıklı finansal sonuçlar alması açısından önemli bir role sahip. Bugüne kadar 600 milyar liranın üzerinde yeşil ve sürdürülebilir temalı borçlanma araçları ihracı gerçekleştirildi. Dijitalleşme, sürdürülebilir finansı şeffaflık ve erişilebilir veri yönetimi açısından pozitif etkiliyor. Biz de sermaye piyasalarının daha güvenilir, şeffaf ve tabana yayılan bir alan olması için dijitalleşme çalışmalarımıza hız veriyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz Sürdürülebilir Finans Forumu’nun, Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde farkındalığı ve iş birliğini daha da güçlendireceğine inanıyorum.”

Continue Reading

Yenilenebilir Enerji

YEKA Yönetmeliğinde Ortaklık Yapısı Değişiklikleri için Yeni Düzenleme


YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) yarışmasını kazananın doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri, elektrik üretim tesisinin tamamı işletmeye alınıncaya kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın onayına tabi olacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, YEKA yarışmasını kazananın doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri elektrik enerjisi üretim tesisinin tamamı işletmeye alınıncaya kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın onayına tabi olacak.

Ayrıca, elektrik enerjisi üretim tesisinin tamamı işletmeye alındıktan sonra yapılacak doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bildirim yapılması yeterli olacak.

Önlisans başvurusu yapmaya hak kazanan tüzel kişi ve bağlantı kapasitesi, önlisans verilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) bildirilecek.

Bu tüzel kişi bildirim tarihinden itibaren 15 iş günü içerisinde EPDK’ya önlisans başvurusu yapmak zorunda olacak.

Biyokütle başvurularında teknik değerlendirme güncellendi

Öte yandan, biyokütle enerjisi kaynaklı elektrik üretim başvurularının teknik değerlendirilmesini içeren yönetmelikte değişikliğe gidildi.

Bakanlığın “Biyokütle Enerjisine Dayalı Elektrik Üretimi Başvurularının Teknik Değerlendirmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliği” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, yönetmelikte geçen yardımcı kaynak ifadesi “Birden çok kaynaklı elektrik üretim tesislerinde önlisans veya lisans başvurusunda kullanılan ana kaynak türünde olmamak üzere, ana kaynak dışındaki diğer kaynak ya da kaynakları ifade eder.” şeklinde tanımlandı.

Başvuruların teknik değerlendirilmesi kısmında “tadil başvurularının” ibaresinden sonra gelecek şekilde “ve yardımcı kaynağı biyokütle olan başvuruların” ibaresi eklendi.

Ayrıca “karar tarihinden itibaren en geç 30 iş günü içerisinde” ibaresi “alınan kararlar” şeklinde değiştirildi.

Continue Reading

En Çok Okunanlar