Aksa Doğalgaz; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ana desteğinde Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği tarafından düzenlenen Karbonsuz 9. İstanbul Karbon Zirvesi’nde, “Doğal Gaz Yeşilleniyor” projesiyle SÜT-D 2024 Düşük Karbon Kahramanı Ödülü’nün sahibi oldu. Faaliyet gösterdiği dağıtım bölgelerinde yaşam kalitesini artırmayı ve milyonlarca insanın her yeni güne daha mavi bir gökyüzünün altında başlamasını amaçlayan Aksa Doğalgaz, üst üste beşinci kez bu prestijli ödüle layık görüldü.

Türkiye genelinde 45 bin kilometreye ulaşan şebeke uzunluğuyla 27 il merkezi, 297 ilçe ve beldede 5 milyon abonesine doğal gazı güvenle ulaştıran Aksa Doğalgaz, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından gerçekleştirilen Karbonsuz 9. İstanbul Karbon Zirvesi’nde sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğine karşı etkin mücadelede örnek oluşturan kuruluşlara verilen SÜT-D 2024 Düşük Karbon Kahramanı Ödülü’nün sahibi oldu. Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu’nun gerekçelendirdiği ödülü, İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şule Itır Satoğlu takdim etti.

Türkiye’nin enerji arz güvenliğine hizmet ediyoruz

İklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede alternatif yakıt ve çevreci enerji kaynaklarının önemine inandıklarını belirten Aksa Doğalgaz Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Selin Samuk, “Finansal büyüme stratejimizin yanı sıra uçtan uca tüm süreçlerimizde çevresel etki değerlendirmeleri yapıyor, adımlarımızı insana, doğaya ve sosyal yaşamın dinamiklerine karşı saygı çerçevesinde sürdürülebilir bir gelecek hedefi ile atıyoruz. Bu bakış açısıyla yürüttüğümüz Ar-Ge projelerimizden biri olan ‘Doğal Gaz Yeşilleniyor’ ile doğal gazı yeşil hidrojen ile harmanlayarak daha da çevreci hale getirmeyi ve Türkiye’nin enerji arz güvenliğini çeşitlendirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Doğal gaza yüzde 20 oranında yeşil hidrojen

Çocuklar başta olmak üzere toplumun her bireyine güvenle nefes alınabilen bir hava sahası sunmayı ilke edindiklerini ifade eden Samuk, “Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı tüm iş yöntemlerimizin merkezinde konumlandırıyoruz. Bu doğrultuda Avrupa ülkeleriyle paralel olarak başlattığımız ve Gazbir-Gazmer bünyesinde hayata geçirdiğimiz, Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen ‘Doğal Gaz Yeşilleniyor’ Ar-Ge projesiyle doğal gaza yüzde 20 oranında yeşil hidrojen karıştırılması işlemini başarıyla tamamladık. Laboratuvar ortamında gerçekleştirilen, araştırma, geliştirme ve fizibilite çalışmalarının tamamlandığı proje kapsamında hidrojen, karbon yoğunluğunu azaltma görevini üstleniyor. Hidrojen ayrıca arzın fazla olduğu durumlarda yenilenebilir enerjiyi depolama ve aktarım aracı olarak kullanılıyor” dedi.

10,3 milyon ton daha az karbon salımı

Kuruldukları ilk günden bu yana sürdürülebilirlik çalışmalarına önem verdiklerinin altını çizen Samuk, geçtiğimiz yıl faaliyetlerinden kaynaklı olarak 10,3 milyon ton daha az karbon salımının gerçekleşmesine katkı sağladıklarına dikkat çekti. Samuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğal gaz, karbon salımının düşürülmesine katkı sağlayan önemli bir yakıt olarak ön plana çıkıyor ve Yeşil Mutabakat kapsamında alternatif ve çevreci enerji kaynaklarının iklim krizine karşı birincil çözüm olduğu inancıyla hareket ediyoruz. Bu, bizim için tercihten öte üzerinde tutkuyla çalıştığımız bir sorumluluk alanı. Yeşil dönüşümü, gelecek hedeflerimizin ve süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.”

Karbon nötr operasyonlar için altyapı sistemi 

Sürdürülebilirlik çalışmalarının önemli bir basamağı olarak iki yıl önce pilot bölge olarak belirledikleri Trabzon-Rize illerinde başladıkları Karbon Emisyonu Hesaplanması ve Azaltılması projesini de tamamladıklarının bilgisini veren Samuk, “Bu proje ile sera gazı oluşumuna neden olan kaynakların tespit edilmesi, karbon emisyonunun kontrol altına alınması ile azaltılması amacıyla bir altyapı sistemi kurduk. Pilot illerimizde çalışmaların tamamlanmasını takiben projemizi, faaliyetlerimizden ötürü meydana gelen çevresel etkileri minimize etmek ve çevrenin korunmasına katkıda bulunabilmek amacıyla dağıtım bölgelerimizin tamamına yaygınlaştırmak üzere harekete geçtik ve 2023 yılı verileri üzerinde çalışmaya başladık” dedi. Samuk, ayrıca, faaliyetlerinden dolayı meydana gelen çevresel etkileri minimize etmek ve çevrenin korunmasına katkıda bulunabilmek amacıyla gelecek dönemde tüm raporları kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşmayı taahhüt ettiklerini vurguladı.