Sektörel
Bakü-Bükreş enerji hattı: AB ülkelerinin LNG üssü olabilir

Bakü’de bir araya gelen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Romanya Enerji Bakanı Sebastian Ioan’ın enerji iş birliğini genişletme üzerine mutabakata varması, Karadeniz’de başta LNG olmak üzere birçok ticari projeyi gündeme getirdi.
AB’nin yeşil dönüşüm fonlarıyla özellikle elektrik üretiminde kendine yeterliğini artıran Romanya’nın Azeri gazını Avrupa ülkelerine taşımak istemesi ile ‘Bu durum Azerbaycan için hangi fırsatları yaratır?’, ‘Bu projeler uygulamaya geçebilir mi?’ ve ‘Ankara ile Moskova’nın tepkisi ne olur?’ sorularını irdeledik.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 1 Nisan’da Romanya Enerji Bakanı Sebastian Ioan Burduja’yı kabul etti. Toplantıda Azerbaycan ve Romanya arasında stratejik ortaklık ilişkileri teyit edildi ve iş birliğinin her yönde genişlediği ifade edildi. Görüşmede iki ülke arasında enerji sektöründe ciddi ilerlemeler kaydedildiği ve geçen yılın ticaret cirosunun bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30 artarak 670 milyon dolara ulaştığı vurgulanırken, Azerbaycan’dan doğal gaz ve Karadeniz üzerinden Romanya’ya yeşil enerji ihracatı konularında görüş alışverişinde bulunuldu.
Deniz Yaşayan / İstanbul
Bakü ve Bükreş hükümetleri arası ilişkiler daha sonra Karma Komisyon’un 8. Toplantısı’nda ele alındı. Burada Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR), Bükreş’le gaz tedarikine ilişkin imzalanan sözleşmeyi 2026 yılına kadar uzatmaya hazır olduğunu açıkladı. Nitekim geçtiğimiz yıl SOCAR ve Romanya’nın ROMGAZ şirketi arasında Azerbaycan gazının tedariki konusunda bir anlaşma zaten imzalanmıştı. Azerbaycan’ın yıllık ihracat hacminin bir milyar metreküpe çıkarılması, üstelik bunun bir kısmının da Moldova’ya aktarılması planlar arasında yer alırken, bu hacim artışının Azerbaycan’dan Romanya’ya bugün tedarik edilen yaklaşık 185 milyon metreküp gazın da artmasına sebep olacağı beklentisi var. Böylece Romanya, Azerbaycan gazının Orta Avrupa’ya açılan penceresi olma arzusunda.
ÇIKARLAR BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR
Azerbaycan henüz kendi topraklarında sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimi gerçekleştirmese de iki ülke burada da iş birliğini artırmak istiyor. Nitekim SOCAR, alım-satım anlaşmalarıyla LNG piyasasında önemli bir aktör. Azerbaycan, Romanya ve Gürcistan’ın daha önce üzerinde anlaşılan bir projesi sayesinde Bakü’nün Gürcistan üzerinden LNG ticaretini artırması söz konusu olabilir. Hatırlatmak gerekirse bu üç ülke, 2008’den bu yana SOCAR’ın petrol yükleme terminalinin de yer aldığı Gürcistan’ın Kulevi Limanı’nda bir LNG tesisi kurmak için anlaşmıştı. Bu konu, Bakü’deki son toplantıda bizzat Romanya Enerji Bakanı tarafından dile getirildi ve bu projenin Avrupa Birliği’nden (AB) destek alabileceğinin de altı çizildi. Romanya, Köstence Limanı’nı bir taşıma merkezi haline getirmek isterken, bunun için de Bakü, Batum ve Poti Limanlarının entegrasyonunu sağlamak istiyor. Böylece her iki ülkenin çıkarları birbirini tamamlıyor.
Tüm bu ikili görüşmelerde ele alınan planların akıbetini ve olasılıkları değerlendirmek için Romanya’nın potansiyeline bir bakmak gerekiyor.
ÖNEMLİ GAZ REZERVLERİNE SAHİP
Romanya’da ekonomi ve güvenlik politikalarının anahtarı durumundaki enerji sektörü, kömür, doğal gaz, nükleer, hidroelektrik gibi oldukça çeşitli bir kompozisyona sahip. Son yıllarda rüzgar ve güneş enerjisine de bir hayli yatırım yapan Bükreş’in özellikle rüzgar enerjisinde önemli bir büyüme kaydettiği biliniyor. Bunun yanı sıra Cenavoda Nükleer Enerji Santrali’ndeki (NES) iki nükleer reaktörle elektrik üretiminin yüzde 7,5’lik önemli bir bölümünü karşılayan Romanya’da elektrik üretiminin kalan yüzde 35,1’i su, 18,1’i kömür, 15,1’i hidrokarbon, 15,9’u rüzgar ve 7,5’i güneşten ve 0,8’lik bir kısmı da biyokütleden karşılanıyor. Romanya, bölgedeki doğal gaz pazarında kendisini önemli bir yerde konumlandıran önemli bir rezerve de sahip.
Elektrik tüketimini 2023’ün ilk 5 ayında 2022’ye kıyasla yüzde 7,5 azaltan Romanya’da Cenavoda NES’in yanı sıra 208 hidroelektrik santrali ve pompalama istasyonu da bulunuyor. Romanya’nın enerji piyasasında başı çeken şirketlerin ise çoğu ise devlete ait: Nuclearelectrica, Hidroelectrica, Termoelectrica, Hunedoara Enerji Kompleksi ve Oltenia Enerji Kompleksi.
AB’NİN ‘RÜZGAR’ VE ‘GÜNEŞ’ MERKEZİ
Ulusal Enerji Düzenleme Kurumu’na (ANRE) göre Romanya’nın 2022’deki enerji üretimi 53 TWh olarak gerçekleşirken; ihracatı 4,6 TWh, ithalatı 5,9 TWh, hanehalkı tüketimi 13,5 TWh, hanehalkı dışı tüketimi de 36,7 TWh olarak kayda geçti. Ürettiği elektriğin yüzde 40’ını yenilenebilir kaynaklardan sağlayan Romanya, bunun da yüzde 27’sini hidroelektrikten, yüzde 10’unu rüzgardan, yüzde 2’sini fotovoltaikten ve yüzde 0,6’sını da biyokütleden elde ediyor. Öte yandan Romanya, AB’nin sera gazı emisyonunun azaltılması için 10 üye ülkesine tahsis ettiği 15,7 milyar dolarlık Modernizasyon Fonu’nu kullanarak yenilenebilir enerji üretimini her geçen gün güçlendiriyor. Karbondan arındırma hedeflerini 2050’den 2030 gibi ön bir tarihe çekerek dönüşüm sürecini hızlandıran Bükreş, Cenavoda NES’teki Ünite 3 ve 4’ün tamamlanması, Ünite 1’in yenilenmesi, yenilenebilir enerjiye “geçiş” için diğer fosil yakıtlara kıyasla farklı değerlendirilen doğal gazda üretimi ve ticareti artırmasıyla birlikte kömür üretimin 2023’te yüzde 12,5 oranında azalmasını da sağladı. Romanya 2030’lara girerken tüm bu enerji kompozisyonuna en az 7 GW’lik bir kapasite daha eklemek istiyor. Bunun 3,7 GW’sinin güneş enerjisinden karşılanması bekleniyor. Diğer taraftan Rumen rüzgar enerjisi üretiminin AB ülkeleri arasında ilk 5’te ve kullanımında ise ilk sırada olduğunun altını çizmek gerek. Bükreş, bu altyapısını önümüzdeki 5 yıl içinde 2 milyar avroluk bir yatırımla 1,4 GW’lik rüzgar santrali kurarak daha da güçlendirebilir. Şu anda kurulu rüzgar santrallerinin yaklaşık 3 GW’lik bir kapasitesi olduğu ve bunun da elektrik tüketiminin yüzde 10’unu karşıladığı düşünülürse bu oldukça önemli bir rakam. ANRE’ye göre Romanya, eğer bu planlar hayata geçirilebilirse, AB’nin rüzgar ve güneş enerjisi merkezi olabilir.
Azerbaycan ile Romanya Arasındaki Ticaret
Son 27 yılda Romanya’nın Azerbaycan’a ihracatı yıllık bazda %10,4 oranında artarak 1995’te 2,83 milyon dolardan 2022’de 41,1 milyon dolara yükseldi. Romanya’dan Azerbaycan’a ihraç edilen başlıca a ürünler ise ilaçlar (6,81 milyon dolar), valfler (5,63 milyon dolar) ve makineler (5,08 milyon dolar) oldu.
Son 27 yılda Azerbaycan’ın Romanya’ya ihracatı yıllık bazda %20,1 oranında artarak 1995’te 3,19 milyon dolardan 2022’de 449 milyon dolara yükseldi. Azerbaycan’dan Romanya’ya ihraç edilen başlıca ürünler ham petrol (379 milyon dolar), azotlu gübreler (33,6 milyon dolar) ve asiklik alkoller (23,1 milyon dolar) oldu.
SOCAR-ROMGAZ MUTABAKATI BAŞLANGIÇ
Bu veriler ve Bakü’deki son gelişmeler ışığında ikili ilişkilere tekrar dönülecek olursa iki ülke arasındaki enerji iş birliğinin hangi alanlarda yoğunlaşabileceği, potansiyelinin ne olduğu daha iyi anlaşılabilir. Yeşil enerji son derece önemli olmakla birlikte, iki başkent arasındaki esas gündemin doğal gaz ticaretini artırmak ve bunu AB ülkelerine taşımak ve LNG ticaretini geliştirmek olduğu belirtilebilir. Romanya, Orta Avrupa’da doğal gazı endüstriyel amaçla kullanan ilk ülke olarak bu bölgenin tecrübeli aktörlerinin başında geliyor ve SOCAR’ın da bu ülkeye ihracatı halihazırda yüz milyonlarca avroyu buluyor. Azerbaycan, SOCAR’la birlikte bu ülkedeki yatırımlarını daha da artırmak istiyor. SOCAR ve Rumen gaz üreticisi Romgaz’ın Karadeniz’de bir LNG projesi geliştirmek için imzaladığı mutabakat zaptı bu bağlamda LNG iş birliğinde önemli bir başlangıç olacak. Bu mutabakat zaptına göre, söz konusu LNG projesi bir sıvılaştırma tesisi, bir yeniden gazlaştırma tesisi ve Hazar Denizi’nden Romanya’ya taşımayı sağlayacak yardımcı tesislerden oluşacak. Ayrıca belirtmek gerekir ki Romanya Enerji Bakanlığı, Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya (BRUA) olarak da bilinen Güney Koridoru’yla Azerbaycan’dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) elde etme sürecini de başlatmak istiyor.
Ek olarak, doğal gazda da Bükreş’in en önemli projelerinden Neptun Deep’e değinmek gerek. Rumenlerin Karadeniz’deki en büyük doğal gaz projesi olan Neptun Deep, aynı zamanda ülkenin ilk derin deniz projesi olacak. Yatırımların 4 milyar avroya kadar çıkacağı tahmin edilen projeyle Romanya’nın bir diğer projesi ise Karadeniz Petrol ve Gazının Geliştirilmesi Projesi (BSOG). Doğal gaz dağıtım ağını 1990’daki 10 bin 772 km’den 2021’de 45 bin 449 km’ye çıkarmayı başaran ve yıllık yüzde 4,8’lik bir büyümeye imza atan Bükreş, bu sektörün öncülerinden Bakü’yle iş birliği yaparak enerjide kendine yeterliğini ve başardığı arz çeşitliliğini bir üst boyuta çıkararak, gazın AB ülkelerine taşınmasından kâr elde etmek istiyor. Bu, Azerbaycan için hem artan ihracat hem de LNG üretiminde potansiyelini geliştirmek demek.
PETROTURK
Sektörel
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy, 2 Binden Fazla Çocuğun Hayatına Dokundu

Daha güzel bir gelecek için Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji dönüşümüne öncülük eden lider özel sektör elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, ‘Enerjimiz Basketbol’ anlayışıyla sporun birleştirici gücüne inanarak genç nesilleri desteklemeye devam ediyor. Spor, eğitim ve sosyal fayda projeleriyle sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunan Enerjisa Üretim, Güler Legacy iş birliğiyle düzenlenen basketbol kamplarına bir yenisini daha ekledi. Muğla’nın ikinci kez ev sahipliği yaptığı kamp, gençlerin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor
2 binden fazla çocuğun hayatına dokunan proje
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy, basketbolun bedensel ve zihinsel gelişime olan katkısını temel alarak, 2019 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği basketbol kamplarıyla çocuklara ulaşıyor. Bugüne kadar 2 bin 200’den fazla çocuğun hayatına dokunan bu proje, genç yeteneklere sporla büyüme fırsatı sunarken, onların geleceğini şekillendiriyor. Sporun dönüştürücü gücüyle, çocukların potansiyelini ortaya çıkaran bu girişim hem spor hem de kişisel gelişim alanında önemli bir iz bırakıyor.
Enerjisa Üretim, sporla büyüyen nesiller yetiştirmeyi amaçlıyor
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy iş birliğiyle 15’incisi Muğla’da gerçekleştirilen basketbol kampı olan bu özel organizasyonda, ilköğretim seviyesindeki 60 çocuk üç gün boyunca basketbolun tüm inceliklerini öğrenme fırsatı buldu. Muğla Atatürk Spor Salonunda gerçekleştirilen kampta temel basketbol eğitiminin yanı sıra atletik beceri takibi, performans ölçümleri ve teknik gelişim programlarıyla çocukların top hakimiyetinden şut mekaniğine kadar kapsamlı bir gelişim süreci geçirmesi sağlandı. Sporla büyüyen nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bu projede, çocuklara basketbol formaları ve topları hediye edilerek sadece bir eğitim değil, yaşam boyu sürecek bir spor tutkusu aşılandı.
Kampın en özel anlarından biri ise, Türk basketbolunun efsane ismi Eski milli basketbolcu Necati Güler ve Güler Legacy’nin kurucusu, birçok önemli takımda başarılara imza atmış oğlu Muratcan Güler’in de eğitimlere eşlik etmesi oldu. Tecrübelerini çocuklarla paylaşan basketbolcular, genç yeteneklere ilham verdi.
Spor ve eğitim alanında genç nesillere destek vererek toplumsal katma değer yaratmaya kararlılıkla edeceklerinin altını çizen Enerjisa Üretim Kurumsal İletişim Yöneticisi Yunus Erdal, “Enerjimiz Basketbol” sloganımızla Enerjisa Üretim olarak, düzenlediğimiz basketbol kamplarımızla çocuklarımıza sadece spor becerileri kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilenebilir enerji ve çevre bilinci gibi değerleri de aşılamaya gayret ediyoruz. Bu kamplar, sporun iyileştirici etkilerini kullanarak, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkıda bulunuyor. Bir çocuğun ilk kez basketbolla tanışmasına aracı olmak, belki ilk kez bir basketbol topuna dokunan, parkeye ilk bizimle adım atan, ilk basketbol formasına bizimle kavuşan çocukların gözünde mutluluğu ve geleceğin başarılı basketbolcuların heyecanını görmek bu işin en güzel tarafı.”
Güler Legacy Kurucusu Muratcan Güler, “Enerjisa Üretim ile birlikte hayata geçirdiğimiz çocuk basketbol kamplarımızın on beşincisi olan Muğla Çocuk Basketbol Kampımızda 60’tan fazla çocuğun daha basketbolla tanışmalarına vesile olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sporun sadece bir aktivite değil, aynı zamanda takım ruhunu, fair play’i ve zorluklarla mücadele etme gücünü öğreten güçlü bir araç olduğuna inanıyoruz. Amacımız, her çocuğun spora ulaşabilmesi, sporla büyüyebilmesi ve bu değerlerle geleceğine yön verebilmesi. Enerjisa Üretim’le birlikte çocuklara sporu sevdirmeye ve onlara ilham vermeye ilk günkü heyecanımızla devam edeceğiz” dedi.
Sektörel
Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik performansıyla dünyada dördüncü oldu

Zorlu Enerji, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) faaliyetleriyle uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG (London Stock Exchange Group) tarafından yapılan değerlendirmede, 88 puan ile 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en köklü ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda ESG puanını 74’e yükseltti.
Yenilenebilir enerjinin öncü şirketi Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ESG performansını yükseltmeye devam ediyor. Zorlu Enerji, uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin ESG performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda puanını 49’dan 74’e yükseltti.
S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesinde ESG puanını 74’e yükseltti
Zorlu Enerji, global ölçekte kurumsal firmaların sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda 2024 yılı ESG puanını 74’e yükseltti. Bir önceki yıl 49 olan puanını 25 puan artırarak üst sıralara çıkaran Zorlu Enerji, uluslararası yatırımcıların karar süreçlerinde önemli bir referans noktası olma özelliği taşıyan S&P Global’den aldığı bu puanla, uluslararası arenada sektörün yüksek puan alan şirketlerinden biri oldu.
İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü raporu: Karbonsuz büyümeyi hedefliyor
Zorlu Enerji, S&P ve LSEG skorlarını artırmanın yanı sıra 2024 yılında ilk kez İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) raporunu yayınlayarak bu konudaki çalışmalarını ve hedeflerini de şeffaf bir şekilde tüm kamuoyuyla paylaştı.
Düşük karbonlu ekonomiye geçişin en önemli bileşenlerinden birinin yenilenebilir enerji kullanımının artırılması olduğu bilinciyle uzun zamandır yalnızca yenilenebilir kaynaklara yatırım yaparak atmosferdeki sera gazı salımlarının azalmasına katkı sağlayan Zorlu Enerji, 2030 yılına kadar ürettiği enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreteceğini taahhüt ediyor. Şirket, kendi operasyonlarının yanında müşterilerinin de karbonsuz büyümelerini kolaylaştırmak için çalışıyor ve 2040 yılına kadar tüm değer zincirini net sıfır hale getirme hedefi doğrultusunda faaliyetlerini sürdürüyor.
İklim krizi kadar önemli bir diğer mesele olan biyoçeşitliliğin de korunmasına katkıda bulunmaya odaklanan Zorlu Enerji, operasyonlarının ve tesislerinin bulunduğu bölgelerde 2035 yılına kadar biyoçeşitliliğin muhafazası ve geliştirilmesi için yatırım yapmayı sürdürerek uluslararası çerçeveler ile tam uyumlu olarak net pozitif olmayı amaçlıyor.
“Başarılarımızı katlamaya devam ediyoruz”
Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji odaklı bir vizyonla faaliyetlerine devam ettiklerini belirten Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener, konuyla ilgili şöyle konuştu:
“ESG alanında yükselen performansımızı gösteren rapor sonuçları, sürdürülebilirlikte sektörümüz adına öncü bir rol üstlendiğimizin göstergesi olarak bizi gururlandırıyor. Şirketlerin karbon salımlarını azaltma hedeflerini bilimsel temellere dayandırmayı amaçlayan Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi’ni (SBTi) Türkiye’de imzalayan ilk şirket olmamızın yanı sıra CDP Ormansızlaşma ve TCFD raporlarını yayımlayan ilk Türk şirketleri arasındayız.
Son olarak LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasından 3’üncü olmamız ve S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirme puanımızı 49’dan 74’e yükseltmemiz de sürdürülebilirlik odaklı stratejimizin başarısını gösteriyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretim yapmaktan enerji dönüşümüne kadar uzanan geniş yelpazede gösterdiğimiz faaliyetlerimizde, riskleri minimize edip pozitif etki yaratmaya devam edeceğiz. Çalışmalarımızda Ar-Ge ve geleceğin teknolojilerine odaklanarak faaliyetlerimizi kaynak çeşitliliğimizi artırma hedefiyle sürdüreceğiz.”
Sektörel
Enerji sektöründeki CEO’ların yarıdan fazlası için yapay zekâya yatırım öncelik

Enerji sektörü CEO’larının sektörün geleceği hakkında beklentilerini ortaya koyan KPMG’nin 2024 Küresel ENRC CEO Beklentileri araştırması yayımlandı. Araştırmada yer alan ankete göre CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor. Jeopolitik karışıklıklar CEO’ların en çok önem verdiği konuların başında gelirken Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de endişe yaratıyor. Buna karşın Gen AI, CEO’ların yüzde 58’i için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor.
KPMG’nin enerji, doğal kaynaklar ve kimya (ENRC) sektörüne liderlik eden CEO’ların karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları derinlemesine incelediği 2024 Global Enerji CEO Görünümü raporuna göre jeopolitik belirsizlikler, ekonomik dalgalanmalar ve teknolojik dönüşüm gibi küresel dinamikler sektör liderlerinin gündemini şekillendiriyor. Sektörde çalkantılı bir ortam olmasına karşın CEO’lar büyüme beklentileri konusunda iyimser olmaya devam ediyor. Bu güven ise değişimi yönlendirme konusundaki derin deneyimlerinden kaynaklanıyor. Yine de jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalardan, üretken yapay zekânın (Gen AI) getirdiği yeni zorluklara kadar birçok sorunun da farkındalar.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli, “Bölgesel çatışmalar, jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerin yoğun olduğu bu dönemde ENRC sektöründeki CEO’lar, anketimizin de ortaya koyduğu üzere şaşırtıcı bir iyimserlik ve güven sergiliyor. Bunun sebebi aslında oldukça basit. ENRC CEO’ları, değişim ve zorluklarla başa çıkma konusunda uzman. Bu yetkinlikleri, onlara sektördeki belirsizliklere rağmen güçlü bir rehberlik sağlıyor. Ayrıca, enerji fiyatlarının güçlü seyri de gelecekteki gelir akışlarına dair güvenlerini pekiştiriyor. Son bir yılda, yenilenebilir enerjiler kadar fosil yakıtlara dayalı enerjiler de büyüme gösterdi ve enerji talebi zirvede. Küresel enflasyondaki düşüş ve ABD gibi kilit pazarlarda faiz indirimi olasılığı, daha pozitif bir tablo da çiziyor.” dedi.
Ekonomiye güvenleri devam ediyor
Geçen yıla benze şekilde CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor ve bu oran tüm sektör ortalaması olan yüzde 78’den daha yüksek. Ancak sektörün geleceğine ilişkin güven sağlam olmakla birlikte yüzde 72 ile biraz daha düşük kalıyor. Genel olarak, ENRC CEO’larının yüzde 43’ü önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 0,01 ila 2,49 arasında büyüme beklerken yaklaşık üçte biri (yüzde 30) yüzde 2,50 ila 4,99 arasında bir büyüme tahmin ediyor.
Sektörün en önemli sorunu jeopolitik karışıklıklar
Jeopolitik karışıklıklar ENRC CEO’larının en çok önem verdiği konuların başında geliyor ve yüzde 55’i bunu önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları en büyük zorluk olarak görüyor. Bu oran tüm sektör ortalamasının (yüzde 47) oldukça üzerinde. Talep ve fiyatlar üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle ekonomik belirsizlik ikinci en önemli zorluk (yüzde 43) olarak görülüyor. Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de eşit derecede endişe kaynağı (yüzde 43) olarak değerlendiriliyor.
Büyüme stratejileri devam ediyor
Tüm bu potansiyel zorluklara rağmen, ENRC CEO’ları büyüme stratejilerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve bu hedefe ulaşmak için çevik adımlar atıyor. Liderlerin üçte ikisi, çevrelerindeki birbiriyle ilişkili zorluklara yanıt olarak stratejilerini uyarladıklarını, kalan yüzde 33’ü ise bunu yapmayı planladıklarını söylüyor. Operasyonel açıdan ENRC CEO’ları sermaye ve girdi maliyetlerini enflasyona karşı korumayı büyüme hedeflerine ulaşmada birincil kaldıraç olarak görüyor (yüzde 22), bunu yüzde 17 ile inorganik büyüme takip ediyor.
Yapay zekâ yatırımları artıyor
Ekonomik belirsizlik iş dünyasını etkilemeye devam ediyor ancak ENRC CEO’ları GEN AI ve teknolojik gelişmelere daha fazla yatırım yaparak iş gücü becerilerinden ziyade dijital yenilik ve büyümeye odaklanıyor. Her on CEO’dan yaklaşık altısı (yüzde 59) teknolojiye daha fazla yatırım yaptıklarını söylerken yüzde 41’i iş gücü becerileri ve yeteneklerine daha fazla yatırım yaptıklarını belirtiyor. Bu oran, geçen yıl teknolojiye yüzde 52 ve iş gücüne yüzde 48 şeklinde neredeyse eşit bir dağılım gösteriyordu.
Yapay zekânın iş sayısını azaltması beklenmiyor
Gen AI, çoğu ENRC CEO’su (yüzde 58) için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor. CEO’ların yüzde 65’i, bu teknolojiye yaptıkları yatırımın geri dönüşünü görmenin 3-5 yıl alacağını öngörüyor, 2023’te bu oran yüzde 48 seviyesindeydi. CEO’ların yüzde 79’u, üretken yapay zekânın iş sayısını önemli ölçüde etkilemeyeceğini, bunun yerine kurumlarındaki mevcut kaynakların becerilerinin geliştirilmesini ve yeniden konumlandırılmasını gerektireceğini öngörüyor.
Siber saldırılara karşı daha hazırlıklılar
Madalyonun diğer yüzünde ise teknoloji riskleri, özellikle siber güvenlik yer alıyor. Bu alanda 2023’e kıyasla bu yıl önemli bir değişim var. Siber saldırılara karşı iyi hazırlandığını söyleyen ENRC CEO’larının oranı yüzde 46’dan yüzde 58’e yükseldi. Bu 12 puanlık artış, dikkat çekici bir gelişme. Bunun, CEO’ların yüzde 72’sinin operasyonlarını ve fikri mülkiyetlerini yapay zekâ kaynaklı tehditlerden korumak için siber güvenlik yatırımlarını artırmış olmalarıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor.
Ofise geri dönenler ödüllendirilecek
Ankette yetenek açısında da önemli sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre genç neslin uzaktan ve hibrit çalışmayı benimsemesine rağmen, ENRC CEO’ları önümüzdeki üç yıl içinde ofis içi yaklaşımı giderek daha fazla tercih ediyor ve yüzde 93’ü bunu baskın model olarak destekliyor. Dahası, CEO’ların yüzde 100’ü ofise gelmek için çaba sarf eden çalışanlarını uygun görevler, zamlar veya terfilerle ödüllendireceklerini söylüyor.
Hedef, 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmak
Anketin ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) başlığındaki sonuçlara göre ise ENRC CEO’larının çoğunluğu (yüzde 58) 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor, ancak hepsi karbonsuzlaştırmayı başarmak için karşılaştıkları engellerin farkında. Bunların başında tedarik zincirini karbonsuzlaştırmanın karmaşıklığı (yüzde 35), ardından da beceri ve uzmanlık eksikliği (yüzde 22) geliyor. Bu nedenle, yetenek geliştirme, yapay zeka ve yeni teknolojilere yönelik beceri kazandırma çalışmaları ile etkin bilgi paylaşım süreçlerine yapılan yatırımlar her zamankinden daha kritik bir önem taşıyor.
-
PETROL4 hafta önce
Shell’de yakıtlar TTS ile doluyor, filolar verimliliğe, misafirler lezzete doyuyor
-
ELEKTRİK4 hafta önce
Enerjisa Enerji’den Girişimcilere Açık Çağrı: NAR ve İVME Programları Başvurulara Açıldı
-
PETROL4 hafta önce
İsveç rallisinin “en hızlı çaylağı” Team Petrol Ofisi pilotu Kerem Kazaz oldu
-
ELEKTRİK4 hafta önce
Hizmet Binasına Zarar Verip Çalışanları Darp Ettiler
-
PETROL4 hafta önce
GüzelEnerji, bayilerine dijital köprü ile bağlandı
-
Güneş Enerjisi1 hafta önce
Eksim Enerji, Viranşehir GES’te Enerji Üretimine Başladı:
-
ELEKTRİK2 hafta önce
Galata Wind’in net karı 834,4 milyon TL, EBITDA’sı 1.635,8 milyar TL oldu
-
PETROL3 hafta önce
Castrol, Türkiye’deki Büyüme İvmesini Sürdürdü ve 2024’te Pazar Liderliğini Güçlendirdi