Connect with us

ELEKTRİK

Enerjisa Enerji müşterilerine doğa dostu Yeşil Enerji ile ticari avantaj getiriyor


Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Enerjisa Enerji, 1 yılda yüzde 400 artışla 30’dan fazla sektörü yeşil enerji ile buluşturdu.

Müşterilerinin elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı taahhüt eden ve ihtiyaca en uygun çözüm ile sertifika tipini belirleyen Enerjisa Enerji, uluslararası geçerliliği olan bu uygulama sayesinde birçok avantaj sunarken, karbonsuz bir geleceğe de katkı sağlamaya devam ediyor.

‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, uluslararası geçerliliği olan yeşil enerji sertifikasyon sürecini robotik otomasyona taşıdı. İş süreçlerinde dijitalleşmeyi destekleyen bu yenilikçi ve doğa dostu yaklaşım ile yeşil enerji satışı yapılan tüm müşterilerine, tüketimlerinin yenilenebilir enerji oranını belirten aylık itfa belgelerini otomatik olarak robot yardımıyla gönderen Enerjisa Enerji, birçok alanda olduğu gibi bu alanda da teknolojiyi doğanın ve müşterisinin yararına kullanıyor.

1 yılda yüzde 400 artışla 30 sektöre yeşil enerji 

Enerjisa Enerji, 2023-2024 yılları geçişlerinde yeşil enerji satışını yüzde 400 oranında artırarak büyük bir başarıya imza attı. 2023 yıl sonu itibarıyla portföyünde yer alan işletmelerin 2.671 GWh’lik elektrik tüketimi Yeşil Enerji ile sertifikalandırıldı. Bu sertifikalandırmayla yaklaşık 1.2 Milyon ton karbon emisyonunun önüne geçilerek doğanın korunmasına önemli bir katkı sağlanacak. Enerjisa Enerji’nin Serbest Tüketici portföyü için ise 3.608 GWh’lik hacim tamamen yenilenebilir kaynaklardan tedarik edildi. Bu hacmin 2024 yılı sonunda %14’lük artış ile 4.100 GWh’e ulaşması hedefleniyor. Yeşil enerji itfalarında gösterilen bu büyük başarı, Enerjisa Enerji’nin sürdürülebilirlik odağındaki çalışmaları ile sektördeki liderliğini sağlamlaştırırken Türkiye’nin enerji dönüşümüne ve net sıfır karbon taahhüdüne katkı sağlama konusundaki iddiasını da destekliyor. Kamu, gıda, tekstil ve turizm vb. gibi sektörler olmak üzere bugüne kadar 30’un üzerinde sektöre yeşil enerji uygulamaları ile uçtan uca çözümler sunarak elektrik enerjisi kullanımlarını yeşil enerjiye dönüştürürken, bir yandan da karbon emisyonlarını azaltarak daha iyi bir gelecek yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Enerjisa Enerji’nin 2023 yıl sonu itibarıyla yeşile dönüştürdüğü 6.279 GWh’lık tüketim, yaklaşık 4.2 milyon konutun yıllık tüketimine denk geliyor. 

Yeşil enerji sertifikasyonu ticarette avantaj sağlıyr

Elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı taahhüt eden ve Enerjisa’dan ihtiyacına en uygun çözüm ile sertifika tipine göre elektrik tüketimini yeşile çeviren  şirketler, uluslararası geçerliliği olan bu uygulama sayesinde birçok avantaj ediniyor. Doğa dostu bu çözüm sayesinde hem kendi kurumlarının hem de Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamanın yanı sıra, özellikle Avrupa ülkelerine ihracat yapan şirketler önemli fırsatlar elde ediyor. Yine Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan şirketlerin bu sertifikayı elde etmesinin birçok sektör için zorunluluk haline de gelmesi bekleniyor. Enerjisa, müşterilerine tüketim analizi, yeşil enerji oranının belirlenmesi, sertifika tipi seçimi, protokol imzalanması ve sertifika tipine bağlı olarak raporlama hizmetlerini bir bütün halinde sunarak maksimum faydayı sağlamayı hedefliyor. 

Yeşil enerjinin ihracat yapan şirketler için kilit rol oynadığına inanıyoruz

Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, “Dünyanın en önemli gündem maddesi olan iklim krizinin üstesinden gelebilmek adına enerji sektörüne büyük görevler düşüyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarının fosil yakıt yatırımlarının önüne geçmesi ile birlikte dünyamız ve gelecek nesiller için umutlu bir atmosfer oluştu. Bu konuda Türkiye olarak yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11. Sıraya yükselerek iddiamızı ve kararlılığımızı da bir kez daha kanıtlamış olduk.

Yeşil enerji sertifikası ile buluşan ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere yurt dışına ihracat yapan şirketlerimiz için yakın gelecekte ön koşulu yeşil enerji olan kredilere yani yeşil fonlara erişimde önemli yasal düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz. Müşterilerimize tüketim analizi, yeşil enerji oranının belirlenmesi, sertifika tipi seçimi, protokol imzalanması ve sertifika tipine bağlı olarak raporlama hizmetlerini bir bütün halinde sunduğumuz bu uygulama kapsamında bu rakamlara ulaşırken amacımız gelecek nesiller için Türkiye’de daha temiz, daha verimli enerjiye ve herkes için daha iyi bir geleceğe katkı sağlamak. Yeşil Enerji itfa sürecini robotik otomasyona taşıyarak müşterilerimize daha hızlı ve doğa dostu bir hizmet sağlıyoruz. Yeşil Enerji uygulamalarımızda uluslararası arenadaki ve sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yeşil enerjinin ihracat yapan şirketler için kilit rol oynadığına inanıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunabilmek için ürün ve hizmet yelpazemizi çeşitlendirerek geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.

’Yeşil Enerji’ Kapsamındaki Çözümler ve Ürünler Hakkında

Enerjisa Enerji, doğanın ve gelecek nesillerin korunması adına yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen, uluslararası geçerliliğe sahip akredite kuruluşlarca sertifikalandırılan ve şeffaf olarak raporlanabilen yeşil enerjiyi müşterilerine sağlıyor. Müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik farklı yeşil enerji sertifikasyon çözümlerinin sunulması ile tesislerin elektrik tüketiminden kaynaklı sera gazı salınımları azaltılıyor veya nötr seviyeye getiriliyor. Bu kapsamda Enerjisa, tüketim analizi, yeşil enerji oranı belirlenmesi, sertifika seçimi, protokol imzalanması ve sertifika tipine bağlı olarak raporlama hizmetlerini sunuyor. Yeşil Enerji Sertifikasıyla işletmeler müşterilerinin sürdürülebilirlik konusundaki taleplerini karşılarken, kendi sürdürülebilirlik hedeflerine de bir adım daha yaklaşıyorlar.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ELEKTRİK

Enerji Dönüşümünde Önemli İş Birliği


Türkiye’nin özel sektör lider elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, yenilenebilir enerji ve hidrojen üretimi alanında uluslararası bir iş birliğine imza attı. Almanya’nın önde gelen araştırma kuruluşlarından HAW Hamburg CC4E ile gerçekleştirilen iş birliği anlaşması, Berlin’de düzenlenen 6. Türk-Alman Enerji Forumu kapsamında imzalandı. Törene Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar ve Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Dr. Robert Habeck katılım sağladı. İmza töreninde Enerjisa Üretim adına İşletme ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal, Haw Hamburg CC4E adına ise Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hans Schäfers yer aldı.

Bu kapsamlı iş birliği, enerji dönüşümünü destekleyecek iki önemli projeyi hayata geçirmeyi hedefliyor:

Hidrojen Üretimi Araştırmaları: Farklı hidrojen üretim yöntemlerinin analiz edilmesiyle maliyet verimliliği, çevresel etkiler ve teknolojik uygulanabilirlik konularında kapsamlı sonuçlar elde edilecek.

Araştırma Parkı: Türkiye’de kurulması planlanan bu park, yenilenebilir enerji sistemlerini, enerji depolama çözümlerini ve şebeke istikrarını artıracak teknolojileri bir araya getirecek.

Enerjisa Üretim İşletme ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal, imza töreni sonrasında yaptığı açıklamada, “Enerjisa Üretim olarak enerji dönüşümüne katkıda bulunacak bu tür projelerde uluslararası iş birliklerini güçlendirmekten büyük bir gurur duyuyoruz. HAW Hamburg CC4E ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, sürdürülebilir enerjinin geleceği için önemli bir adım niteliği taşıyor. Bu projelerin aynı zamanda Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmanın yanı sıra enerji teknolojilerinde uluslararası alanda rekabet gücünü de pekiştireceğine inanıyoruz. Emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımızı tebrik ediyor, bu iş birliğinin gelecekte daha fazla yenilikçi ve çevreci projeye öncülük edeceğine inanıyoruz.” dedi.

Continue Reading

ELEKTRİK

SEDAŞ ekipleri Bolu ve Düzce’de karla mücadele ediyor


SEDAŞ ekipleri, Bolu ve Düzce’de etkisini gösteren kar yağışı ile mücadele kapsamında enerji nakil hatlarının enerjilendirilmesi ve vatandaşların elektrik enerjisine kesintisiz ulaşması için yoğun çaba sarf ediyor.

olu ve Düzce bölgelerinin tüm ilçelerindeki muhtelif enerji kesintilerini en kısa sürede gidermek amacıyla karla mücadele yürüten SEDAŞ; 150 çalışanı, 130 yüklenici personeli ve yaklaşık 100 adet tam donanımlı araç filosu ile sahada görev yapıyor. SEDAŞ, toplamda 280 kişilik deneyimli ekibi ve 100 araçlık geniş filosuyla karla mücadele çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.

DRON İLE SORUNLAR HIZLICA TESPİT EDİLİYOR

SEDAŞ ekipleri saha çalışmalarında dron yardımı ile ulaşılması zor bölgelerdeki hat kontrolleri gerçekleştiriyor ve olası sorunları hızlıca tespit ederek müdahale edilmesini sağlıyor.

AFAD İLE KOORDİNELİ HAREKET EDİLİYOR

Ulaşımın kapalı olduğu yerlere ise Valilik, il ve ilçe yerel yönetim birimleri ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) bağlı ekiplerle koordineli biçimde hareket ediliyor. Kar yağışı nedeni ile yaşanabilecek olası kesinti ve arızalarla ilgili müşteriler, SEDAŞ’ın 186 numaralı Müşteri İletişim hattı, akıllı telefonlardaki SEDAŞ Mobil uygulaması ve 0530 919 19 19 no’lu WhatsApp hattından ihbar bırakabiliyor. Gelen bildirimlere süratle yanıt verebilmek için çağrı merkezinde görev alan müşteri temsilcileri tam kapasite hizmet veriyor.

Continue Reading

ELEKTRİK

Pomega’dan 2 GWh ek kapasite için 180 milyon dolarlık yatırım planı


POMEGA Genel Müdürü Osman Şahin Köşker, şirketin yatırım faaliyetleriyle ilgili yaptığı değerlendirmede önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 3 GWh üretim kapasitesine ulaşacaklarını belirterek yatırım teşvik kredisi başvurularının olumlu sonuçlanması halinde yatırım tutarı 180 milyon doları bulacak ilave 2 GWh daha yatırım yapacaklarını ifade etti.

Kontrolmatik Teknoloji iştiraklerinden Pomega’nın Polatlı’da 100 bin metrekare alan üzerine kurulu Lityum-Demir Fosfat (LiFePO4) prizmatik pil hücresi ve batarya paketi üretim fabrikası kapılarını gazetecilere açtı.

Kontrol ve izleme sistemleri ile donatılan Scada merkezi, üretim bantları, güvenlik ve test laboratuvarı ile kalite kontrol laboratuvarlarının yer aldığı alanlar gazetecilere gezdirilirken hammaddenin tesise girişinden nihai ürün olarak bataryaya dönüşmesinin 18 ila 21 gün sürdüğü ifade edildi.

180 MİLYON DOLARLIK YATIRIM HEDEFİ

Fabrikanın önümüzdeki dönem yatırımlarıyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan POMEGA Genel Müdürü Osman Şahin Köşker, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 3 Gigawatt-Saat (GWh) üretim kapasitesine ulaşacaklarını aktardı.

Proje bazlı teşvik başvuruları ile yatırım teşvik kredisi başvurularının da sonuçlanması halinde bu kapasitenin artacağını ifade eden Köşker, ilave 2 gigawattsaatlik daha yatırım yapacaklarını söyledi.

Bu yatırım tutarının ise 180 milyon doları bulacağını belirten Köşker, böylece 200 kişilik ilave istihdam daha sağlayacaklarını ifade etti.

Bugüne kadar Gine, Romanya, Ukrayna ve Fas gibi ülkelere lityum pil ihracatı yaptıklarını anlatan Köşker, ihracatın toplam satışları içerisindeki payının yüzde 15 olduğunu belirtti.

Köşker, “Sertifikasyon süreçlerimizi tamamladıktan sonra ABD’ye de ürün göndermemiz mümkün olacak” dedi.

“DEPOLAMA ÜRÜNLERİNDE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ OLDUKÇA FAZLA”

Depolama ürünlerinin sektörde yaşanan gelişmeler doğrultusunda yoğun ilgi gördüğünü anımsatan Köşker, ürün çeşitliliğiyle ilgili her ihtiyaca yanıt verdiklerini belirtti.

Elektrikli araç sayısında yaşanan artış doğrultusunda yeni bir ürün geliştirdiklerini belirten Köşker, “Kamyonetlerin arkasına koyup geliştirdiğimiz mobil şarj ünitesi konseptinde bir ürün var. Bazı senaryolarda yolda kalmış ya da işte park halindeki bir aracı şarj etmeye yönelik bataryadan hem de kapasitenin olmadığı yani trafo kapasitesinin olmadığı yerlerde şarj istasyonu kurmak istiyorlar. Fakat trafo kapasitesi olmadığı için yatırım maliyetleri çok artıyor. Bu gibi durumlar için aynı enerji depolama ünitesini koyup daha az kapasiteli bir alçak gerilim elektrik barasından bu depolama ünitesini şarj edilmeyen zamanlarda doldurup şarj anında da buradan araç şarjı yapabilecek çözümlerimiz var. Ürün çeşitliliğimiz burada oldukça farklı” dedi.

KONUT TİPİ DEPOLAMA SİSTEMLERİNE YOĞUN İLGİ

Ev tipi depolama sistemlerine de ilginin olduğunu anlatan Köşker, “Vatandaşlar enerji depolama sistemlerini evsel sistemlerinde kullandıkları zaman enerjinin en ucuz olduğu dönemlerde enerjiyi depolayıp akşam 5 ile gece yarısına kadar olan süreçteki pik saatlerde de ucuzken depoladığı enerjiyi kullanabilecekleri bir ortam yaratacaklar. Buna yönelik bir fizibilite çalışmamız sürüyor” diye konuştu.

ASKERİ ÜSLERE ÖZEL PROJE 

Sınırlardaki askeri üslerin olası enerji kesintilerinden etkilenmemesi için enerji depolama sistemi kurulmasına yönelik de çalışmalara başlandığını belirten Köşker, mevcutta enerji kesintilerinin jeneratörlerle giderilirken, jeneratörlerin hem yakıt ikmaline ihtiyaç duyması hem de gürültülü çalışmasının ordu bünyesinde enerji depolama sistemlerine olan ihtiyacı doğurduğunu belirtti.

Bu noktada ordunun ihtiyacı olan güneş ve rüzgar enerjili depolama sistemleri için görüşmelere başladıklarını anlatan Köşker, “Konteyner tipi depolama sistemleri ile olası elektrik kesintilerinde bir kışlanın tüm ihtiyacı buradan karşılanabilecek” dedi.

Depolama çözümlerinin Acil Durum Yönetimi, Sürdürülebilir Enerji, Gelişmiş Enerji Yönetimi, Güvenilir ve Emniyetli Teknoloji, Off-Grid ve On-Grid Uygulamalar, Artırılabilir Üretim ve Depolama Kapasitesi, Uzun Kullanım Ömrü, Kolay Kurulum ve Çevrimiçi İzlem gibi uygulama alanlarının olduğu ifade edilirken bu sistemlerin stratejik özellikleri ise, “Kesintisiz Güç Sağlama, Enerji Bağımsızlığı ve Güvenliği, Yenilenebilir Enerji Entegrasyonu, Acil Durum ve Kriz Yönetimi, Operasyonel Esneklik ve Mobilite, Çevresel Sürdürülebilirlik ve Uzun Vadeli Stratejik Planlama” olarak sıralandı.

PETROTURK.COM /Sibel ACAR-ANKARA

Continue Reading

En Çok Okunanlar