Connect with us

PETROL

Shell “Enerjide Örnek Şirket Ödülü”nün sahibi oldu

Shell Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki öncü çalışmalarıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, ‘Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar’ ödül programı kapsamında “Enerjide Örnek Şirket Ödülü”ne layık görüldü. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen programda Shell, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık faaliyetleri ile elde ettiği başarılı sonuçlar ve sektördeki örnek konumu neticesinde ödülün sahibi oldu.

Shell Türkiye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın düzenlediği ‘Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar’ ödül programı kapsamında “Enerjide Örnek Şirket Ödülü”ne layık görüldü.

Her yıl düzenlenen ödül programı ile enerji sektöründe kadın istihdamının artırılması, kadınların yaptığı önemli çalışmaların duyurulması ve gençlere ilham verilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda ödülün sahibi olan Shell, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışmalara imza atıyor. Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık yaklaşımı ile kadın-erkek tüm çalışanları için fırsat eşitliği sunmayı hedefliyor. Shell&Turcas şirketinin yönetim kurulunda %42, icra kurulunda %50 kadın lider temsiliyeti bulunuyor, şirket bunun önemli bir gösterge olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca, Shell Kadın Enerjisi adlı girişimi ile 4 yılda 5300 kadına istasyonlarında istihdam fırsatı sağladığının ve böylece sektöründe radikal bir dönüşüm başlattığının da altını çiziyor.

‘99. YILIMIZDA, TÜRKİYE’NİN EKONOMİK VE SOSYAL GELİŞİMİNE SUNDUĞUMUZ KATKI İLE ALDIĞIMIZ BU ÖDÜL BİZLERE GURUR VERİYOR’

Ödül töreninde Shell Türkiye’ye ödülünü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez verdi. Ödülü kabul eden Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem; “Türkiye’deki faaliyetlerimizin 100’üncü yılının arifesindeyiz ve layık görüldüğümüz bu ödül ülkemize değer katma hedefiyle gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızda doğru yolda olduğumuzu kanıtlıyor. Bugün küresel bir enerji dönüşümüne imza atmak için çalışan sektörümüzün kadın-erkek herkesin yeteneklerine ve katkısına ihtiyacı var. Bu bilinçle Shell olarak biz de işimizi dönüştürürken, Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık odağında sektörümüzün iş yapış biçimlerini de değiştirmeye odaklanıyoruz. Herkes için eşit fırsatlar yaratıyor, kadın istihdamına katkı sağlamaya devam ediyoruz. Tüm iş kollarımızda kadın çalışanların gelişimini takip ederek potansiyellerine ulaşmaları ve daha fazla katkıda bulunmaları için fırsat alanları yaratıyoruz. Hedeflerimizin ötesinde bir başarıyla yürüttüğümüz ‘Shell’de Kadın Enerjisi’ programımız da bu alana verdiğimiz değerin ve sektörümüzde yarattığımız dönüşümün en somut örneklerinden biri olarak bizleri gururlandırıyor. Çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz ve Türkiye ekonomisine ve sosyal gelişimine sunduğumuz faydayı zenginleştirmeye devam edeceğiz. Bu başarıyı bizlere kazandıran tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.

ENERJİDE ÖRNEK ŞİRKET ÖDÜLÜ 4. YILINDA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Enerjide Örnek Şirket Ödülü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın teşrifleri ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez başta olmak üzere kamu, iş ve sanat dünyasının önde gelen isimlerinin katılımları ile Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşti.

Ödüller akademi, iş dünyası, profesyonel, girişimcilik, enerjide örnek şirket, ilham veren kadın ve jüri özel kategorilerinde toplam 7 dalda verildi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PETROL

Petrol üretiminde ‘sürdürülebilir’ model: PCP’lere bir bakış

Yenilenebilir kaynaklara dönüş, hidrokarbon üretiminde enerji tüketiminin azaltılması ve maliyetlerin düşürülmesini esas alıyor. Petrol sektöründe PCP’ler konvansiyonel SRP’ye kıyasla ‘sürdürülebilir’ bir seçenek olarak öne çıkıyor.

Enerji tüketimi ve “sürdürülebilirlik” sadece rüzgar, güneş, jeotermal, hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından yapılan üretimde değil, petrol ve doğal gaz başta olmak üzere hidrokarbonların üretiminde de tartışılan bir başlık haline geldi. Hidrokarbon üretimi ve satışından elde edilen gelirlerle ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarını finanse ediyor oluşu, yani bir tür “sürdürülebilir” ve yeşil bir enerji ekosistemi için geçici bir süreliğine de olsa petrol ve doğal gazın kullanılması, bu üretim faaliyetine yapılan masrafların azaltılmasını zorunluluk haline getiriyor.

Bu kapsamda petrol üretiminde çok uzun yıllardan beri tüm dünyada yaygın olarak kullanılan, konvansiyonel sucker rod pump’ların (SRP) yerini bu kapsamda 1990’larda geliştirilen progressing cavity pump’lar (PCP) almaya başladığı görülüyor. Petrolü yüzeye çıkarmak için SRP’lerde olduğu gibi “yukarı-aşağı pompalama” ve “çekiş” hareketi yerine düşük sürtünmeli ve kesintisiz “dönme” hareketini kullanan PCP’lerin yüzde 20 ila 50 arasında daha az enerji tüketmesi, sektörün önemli üreticilerini bu ekipmanlara sahip olmak için harekete geçiriyor.

SRP’lerin enerji maliyetini artıran “yukarı-aşağı pompalama” ve “çekiş” hareketlerinde her pompa vuruşu sırasında harcanan enerjinin, daha derin sondajlarda katlanarak artması, ek olarak coğrafi şartlara bağlı olan sıvı viskozitesinin yüksek olduğu kuyularda çalışırken zorlanması, maliyetleri de aynı ölçüde artırırken PCP’ler ise tüm bu başlıklarda oldukça başarılı bir performans gösteriyor.

PCP’LER NASIL ÇALIŞIYOR?

PCP’ler öncelikle yüzeyde yer alan ve sistemin aklını oluşturan bir “drivehead”, “stator” adlı elostomerik bir malzemeden yapılmış, sabit bir parçadan ve bunun içerisinde dönen “rotor” adı verilen metal bir parçadan ve tahrik mekanizmasından oluşuyor. Bu “rotor”, “stator” içinde her dönüşüyle petrolü yukarı itiyor. PCP’lerin SRP’lerde olduğu gibi bir pompa vuruşuna sahip olmaması, ağır petrol, bitümlü sıvılar, kumlu formasyonlar, su ve petrol karışımları gibi viskozitesi yüksek kuyularda ona belirgin bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, SRP’ler daha yüksek hızda çalışarak geniş bir üretim kapasitesine çıkabilirken PCP’ler düşük akış hızında daha etkili çalışıyor ki bu da maliyeti düşüren önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Maliyeti düşüren bir diğer unsur ise yatırımcılar açısından üretimin kesintisiz sürdürülebilmesi açısından elzem olan yedek parça ve bakım maliyetleri. PCP’ler her ne kadar çok daha yüksek bir teknolojiye sahip olduğundan daha pahalı bir kurulum maliyeti gerektirse de, daha az mekanik parçaya sahip olması bakım ve işçilik açısından onu daha az maliyetli kılıyor. Ayrıca SRP’lerin özellikle kumlu formasyonlarda sık sık arıza yapması, karmaşık ve eski mekanik parçalara sahip olması, planlanmayan bakım faaliyetlerini artırırken PCP’lerin bu tür arızalara dayanıklı olduğu belirtiliyor.

Ek olarak, SRP’ler yüksek hızda, miktar olarak fazla petrol bulunan kuyularda çalıştırılabilirken PCP’ler kısa vadeli projelerde, miktar olarak az petrol bulunan kuyularda, daha düşük bir hızda, stabil bir şekilde de çalıştırılabiliyor. Bu, özellikle Türkiye gibi bazen küçük olmakla birlikte yeni petrol rezervleri keşfeden ülkeler için önemli bir avantaj olarak görülüyor.

PCP’LER NEREDE ÜRETİLİYOR?

Kanada ve ABD, PCP üretimi ve bu teknolojinin geliştirilmesinde başta gelen iki ülke olarak öne çıkıyor. Bunun sebebi her iki ülkede de ağır petrol rezervleri bulunması. Örneğin bitümlü sıvılar ve kumlu formasyonlarıyla dikkat çeken Kanada’nın Alberta eyaletinde yer alan Athabasca Petrol Sahası, PCP’lerin aktif olarak kullanıldığı yerlerin başında geliyor. Bunun yanı sıra Avustralya ve Venezüella, Kolombiya gibi bazı Güney Amerika ülkeleri de özellikle vizkozitesi yüksek petrol üretiminde kullanmak üzere PCP teknolojisini aktif olarak üretiyor. Çin de PCP üreticileri arasında yer alıyor ve bunları özellikle ülkenin yerel, daha zorlu petrol sahalarında kullanıyor.

Tahmin edilenin aksine “petrol cenneti” olarak bilinen Orta Doğu’da daha düşük vizkoziteye sahip petrol yatakları bulunduğundan PCP’ler çok kullanılmıyor. Bununla birlikte biraz kuzeye, Karadeniz havzasına doğru çıkıldığında PCP’lerin yoğun olarak kullanıldığı biliniyor. Petrol endüstrisindeki tarihsel birikimiyle Romanya bu teknolojinin üretiminde başı çekiyor. Rusya, Gürcistan ve kısmen Türkiye de PCP’lerin kullanıldığı ülkeler arasında yer alıyor.

Kaynak: Deniz Yaşayan / İstanbul  – Petroturk.com

Continue Reading

PETROL

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Somali görevine çıkan Oruç Reis hakkında açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin artık bir markası hâline dönüşen TEKNOFEST’in dokuzuncusunu Adana’da gerçekleştirdik. Bir gençlik destanı olarak gördüğümüz TEKNOFEST’in 2018 yılından beri dalga dalga büyümesi gurur vesilesidir. 14 farklı kategoride 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık, hamdolsun bu sene 50 farklı kategoride 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacıyla ulaştık. Çoğu genç 1 milyon 100 bin kişinin ziyaret ettiği TEKNOFEST Adana ülkemizin geleceğine dair umutlarımızı tekrar güçlendirmiştir. Türkiye’yi savunma ve ileri teknolojilerde hak ettiği yere getirene kadar bu yolda sabırla yürüyeceğiz” dedi.

“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ, DÖRT ÜLKESİ ARASINDA YER ALIYORUZ” 

Türkiye’nin savunma sanayisinde yürüttüğü projelere yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savunma sanayiinde muhatap olduğumuz gizli-açık pek çok ambargoya rağmen nereden nereye geldiğimizi aziz milletimiz çok iyi biliyor. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç dört ülkesi arasında yer alıyoruz. İHA ve SİHA satış sayısında ise zirvede Türkiye olarak biz varız. Geçen yıl bu alanda dünya genelinde satışların yüzde 65’i Türk savunma sanayi şirketleri tarafından gerçekleştirildi. 2023 yılında savunma ihracatımız 5,6 milyar dolar rakamını yakaladı. Türkiye’nin savunma ve havacılık ürünleri ihracat gelirleri Ocak-Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12,2 arttı. Böylece ihracatımız yıllık bazda yüzde 10,4’lük yükselişle 6 milyar doları geçti. 2024 yılında 178 farklı ülkeye ürün ihraç ederek ciddi bir rekora imza attık. Savunma sanayimizi seferberlik ruhuyla desteklemeyi sürdüreceğiz. Millî teknoloji hamlemiz ile inşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz.

Şunun bir kez daha bilinmesini isterim: 21.yüzyılı Türkiye yüzyılı yapma hedefine kilitlendiğimiz bir süreçte inovasyon ve ileri teknolojide yakalayacağımız başarı vazgeçilmezdir. Bunun için her şeyden önce dünyadaki gelişmeleri doğru okuyacak, çığır açmış teknolojilerin kuluçka dönemlerini çok iyi analiz edecek ve bugünü kurtarmayı kâfi görmeyerek yarınları doğru planlayacağız. 2024-2025 akademik yıl açılışında diğer hususlarla birlikte özellikle bilimsel araştırmalarda üniversitelerimizden beklentilerimizi vurguladık. Yeni akademik yılın öğrencisi, hocası, öğretim görevlisi ve çalışanıyla tüm üniversite camiamız için hayırlı olmasını diliyorum.”

“ORUÇ REİS, SOMALİ’DE 3 SAHADA SİSMİK FAALİYET İCRA EDECEK”

Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Somali Federal Cumhuriyeti Petrol ve Mineral Kaynaklar Bakanlığı arasında mart ayında imzalanan ‘Somali Kara ve Açık Deniz Blokları Alanında Mutabakat Zaptı’ kapsamında Somali görevine çıkan sismik araştırma gemisi Oruç Reis ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, “5 Ekim Cumartesi günü sismik araştırma gemimiz Oruç Reis’i İstanbul Boğazı’ndan Somali’ye yolcu ettik. Mavi vatanda çok sayıda sismik faaliyet yürüten Oruç Reis, aynı görevi Somali denizlerindeki her biri yaklaşık beşer bin kilometrekarelik alanı temsil eden üç ruhsat sahasında sismik faaliyet icra edecek” dedi.

AA

Continue Reading

PETROL

Brent petrol 77,82 dolar seviyesinde

Cuma günü 79,06 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 77,88 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, saat 10.01 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,08 azalarak 77,82 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Texas türü (WTI) ham petrolün varili 74 dolardan alıcı buldu.

Geçen hafta, Orta Doğu’da artan gerilimle yükselen petrol fiyatları, ABD Başkanı Joe Biden’ın açıklamalarının ardından yeni haftanın ilk işlem gününde düşüş eğilimine girdi.

Biden, cuma günü, İsrail’in İran’a nasıl karşılık vereceğiyle ilgili sorulara, “İsrailliler (İran’a) saldırı anlamında ne yapacaklarına henüz karar vermediler, görüşmeler sürüyor. Eğer onların yerinde olsam petrol sahalarından farklı alternatifleri düşünürdüm.” yanıtını verdi.

Avustralya ve Yeni Zelanda Bankacılık Grubu (ANZ) Kıdemli Emtia Stratejisti Daniel Hynes, olası bir saldırının arz üzerindeki etkisine ilişkin değerlendirmesinde, “İran’ın petrol tesislerine doğrudan bir saldırıyı İsrail’in seçenekleri arasında en az olası yanıt olarak görüyoruz. Böyle bir hamle uluslararası ortaklarını kızdırırken, İran’ın petrol gelirinin kesintiye uğraması muhtemelen kaybedecek çok az şeyi kalmasına neden olacak ve potansiyel olarak daha şiddetli bir tepkiye yol açacaktır.” ifadelerini kullandı.

Talep tarafında ise ABD’de geçen hafta açıklanan istihdam verilerinin ardından ülkede ekonominin “yumuşak iniş” yapabileceğine yönelik beklentiler etkili oldu.

Ülkede, beklentilerden iyi gelen istihdam verilerinin ekonominin iyiye gittiğini ortaya koyması, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesinde petrol talebine ilişkin iyimserliğin artmasını sağladı.

Brent petrolde teknik olarak 78,07 ile 78,87 dolar aralığının direnç, 77,27 ile 76,47 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar