Geleceğin enerji şirketi olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Zorlu Enerji Osmangazi Elektrik Perakende, çalışanlarının tüketim alışkanlıklarını pozitif yönde değiştirerek kaynak tasarrufu sağlamak üzere İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen “Duyarlı Ol!” (do!) projesi kapsamında Altın Sertifika aldı.
Akıllı Hayat 2030 vizyonu doğrultusunda inovasyon ve sürdürülebilirliği, yenilikçilik ve yaratıcılıkla harmanlayarak iş kültürü haline getiren Zorlu Enerji Osmangazi Elektrik Perakende, Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak illerindeki ofislerinde, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) iş birliğiyle hayata geçirilen “Duyarlı Ol!” (do!) projesi kapsamında Altın Sertifika almaya hak kazandı.
Yönetişim, sürdürülebilir satın alma, enerji yönetimi, su yönetimi ve atık yönetimi konularını ele alan bir entegre çevre yönetimi ve iç iletişim projesi olan “Duyarlı Ol”, çalışma alanlarında farkındalık yaratarak çalışanların tüketim alışkanlıklarını pozitif yönde değiştirmeyi ve bu sayede kaynak tasarrufu sağlamayı hedefliyor. Kurumlara rehberlik sağlayarak sürdürülebilir tüketim kültürü oluşturmaya hizmet eden proje ile çalışanların günlük hayatlarında kaynak tüketimi ve geri dönüşüm konularında sorumlu bireylere dönüşmeleri amaçlanıyor.
Cihan Tunç Ertunç: “Sürdürülebilirlik Anlayışımızı İş Kültürü Haline Getirmeyi Amaçlıyoruz”
Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki öncü şirketlerinden biri olarak sürdürülebilirlik odaklı faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Zorlu Enerji Osmangazi Elektrik Perakende Direktörü Cihan Tunç Ertunç, konuya ilişkin şunları söyledi; “Sürdürülebilirlik perspektifimiz doğrultusunda sektörde bir ilke imza atarak hizmetini dijitalleştiren ilk şirket olduk. Bu kapsamda Dijital Abonelik Hizmetleri’ni devreye alarak iş süreçlerimizi hızlandırıp müşteri memnuniyetini artırdık ve kağıt, su, yakıt tasarrufu sağlayarak iklim krizi ile mücadelede kazanımlar sağladık. Bunun yanı sıra tüm ofislerimizi Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEKG) ile belgelendirerek elektrik üretim ve tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılmasını amaçlıyoruz. Ofislerimizdeki uygulamaları da daha çevre dostu ofis uygulamalarıyla güncelliyor, karbon ve su ayak izimizin çevre üzerindeki etkilerini basit ve uygulanabilir kaynak yönetimiyle azaltıyoruz. Dünyamızın geleceği için yaptığımız tüm bu uygulamalarımızı İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen ‘Duyarlı Ol!’ projesi çatısı altında toplayarak, sürdürülebilirlik anlayışımızı tüm çalışma arkadaşlarımız nezdinde iş kültürü haline getirmeyi amaçlıyoruz.”
IC Enterra Yenilenebilir Enerji’ye İtalya’dan Leonardo da Vinci Ödülü
Türkiye-İtalya arasındaki ikili ticari ilişkilere yatırımlarıyla katkı sunan IC Enterra Yenilenebilir Enerji, “Leonardo Da Vinci Ödülü’nün sahibi oldu. İtalya Ticaret ve Sanayi Odası Derneği’nin “İkili Ticari İlişkilerde Yatırımcı Ödülleri” töreninde IC Enterra adına ödülü alan IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, “Son yıllarda yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımız grubumuzun stratejik vizyonunun merkezinde yer almaktadır” dedi.
IC Holding’in enerji sektöründeki çeyrek asrı aşan tecrübesi ile “yenilenebilir enerji” alanında faaliyet gösteren IC Enterra Yenilenebilir Enerji, Türkiye-İtalya arasındaki ikili ticari ilişkilere yatırımlarıyla yaptığı katkı nedeniyle, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği tarafından “Leonardo Da Vinci Ödülüne” layık görüldü.
İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği’nin “İkili Ticari İlişkilerde Yatırımcı Ödülleri Töreni”, İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi ve İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski himayesinde İstanbul’da Venedik Sarayı’nda gerçekleştirildi. Törende IC Enterra Yenilenebilir Enerji’nin ödülü, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi ile İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski tarafından IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen’e takdim edildi.
“İKİ ÜLKE KÜLTÜREL, EKONOMİK VE STRATEJİK HEDEFLERDE ORTAK VİZYONA SAHİP”
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay törende yaptığı konuşmada, “İtalya ve Türkiye, ticaret açısından sıkı ve verimli bir iş birliği içindedir ve bu, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin güçlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır” değerlendirmesinde bulundu. İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Marrapodi ise konuşmasında “İtalya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, güçlü bir dostluk temelinde her yıl daha da güçleniyor ve bunun için siyasi ve kurumsal düzeyde büyük bir çaba sarf ediliyor” ifadesini kullandı.
İtalya ve Türkiye’nin kültürel, ekonomik ve stratejik hedeflerde ortak bir vizyona sahip olduğunu kaydeden İtalya Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski de, “İki ülke arasındaki ticaret hacmi 29 milyar doları aştı ve hala büyük bir büyüme potansiyeline sahip. Bu potansiyel, her iki ülkenin sunduğu yenilikçi fırsatlar sayesinde daha da genişleyebilir” diye konuştu.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ GRUBUMUZUN STRATEJİK VİZYONUN MERKEZİNDE YER ALIYOR””
IC Enterra’nın Leonardo Da Vinci Ödülü’ne layık görülmesinden dolayı mutluluk duyduklarını belirten IC Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, “IC Holding olarak, 55 yıldır inşaat, altyapı, enerji, turizm ve sanayi sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. Özellikle son yıllarda yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımız grubumuzun stratejik vizyonunun merkezinde yer almakta. Bu amaçla 2024 yılında İtalya’da 3 şirketin hisselerini devralarak rüzgar ve güneş enerjisi santralleri kurma yönünde ilk somut adımımızı attık. Bu yatırımlar iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri daha da geliştirilerek, yenilenebilir enerji alanında küresel bir etki yaratma amacımızı pekiştirecek. İtalya’daki yatırımlarımız dolayısıyla layık görüldüğümüz bu prestijli ödül, bizler için büyük bir onur kaynağı. Bu vesileyle, İtalya Büyükelçiliği’ne ve İtalya Ticaret ve Sanayi Odası Derneği’ne şükranlarımı sunar; dostluğumuzun ve iş birliğimizin, her geçen gün daha da derinleşerek devam etmesini temenni ederim” dedi.
İTALYA’DA 3 ŞİRKETE YATIRIM YAPILDI
IC Enterra Yenilenebilir Enerji, portföyündeki hidroelektrik ve güneş santralleri ile doğal kaynaklara dayalı enerji bağımsızlığını desteklerken, Türkiye’nin 2053 karbon sıfır hedefine de katkı sunuyor.
Yenilenebilir enerji alanında sahip olduğu tecrübeyi yurtdışına taşımayı hedefleyen IC Enterra, bu kapsamda ilk adımı İtalya’da attı. IC Enterra Yenilenebilir Enerji’nin, Troia Wind S.r.l. ve Bovino Wind S.r.l. şirketlerinin altında bulunan toplam 108 MW kapasiteli 2 RES projesi ile ilgili çalışmaları devam ediyor. Ayrıca, ilave greenfield rüzgar ve güneş projeleri geliştirme faaliyetlerini Eterna Green S.r.l. şirketi bünyesinde sürdürüyor.
TÜRKİYE’DE ENERJİ VERİMLİLİĞİNE VE YÖNETİMİNE EN FAZLA HARCAMA YAPAN SANAYİCİ VE İHRACATÇI FİRMALAR ARAŞTIRMASI SONUÇLANDI
Türkiye sanayicisi ve ihracatçısının enerji verimliliği ve yönetimi performansını ilk kez ölçen araştırma, firmaların enerji verimliliğine ve yönetimine ne kadar yatırım yaptığını ve gündemlerindeki ihtiyaçlarını belirledi
Bu yıl ilki gerçekleştirilen “Enerji Verimliliğine ve Yönetimine En Fazla Harcama Yapan Sanayici ve İhracatçı Firmalar” (Türkiye EN-VERİM 100) araştırması, Türk sanayisi ve ihracat dünyasının enerji verimliliği ve yönetimi performansını belirledi. Araştırma, ihracat sıralamasındaki ilk 1000 ihracatçı firma ile İstanbul Sanayi Odası İlk 500 firmalarına gönderilen ankete verilen yanıtlara göre şekillendi.
Araştırma anketinin soruları, T. C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı ile Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği’nin (EYODER) öneri ve katkılarıyla hazırlandı.
Araştırma, altı ana performans başlığındaki sorulara firmaların yanıt olarak beyan ettikleri verilerden ve bu verilere göre aşağıdaki başarı sıralamalarından oluştu.
Enerji Verimliliğine En Fazla Harcama Yapan Firmalar
Enerji Yönetimine En Fazla Harcama Yapan Firmalar
Enerji Etüdüne En Fazla Harcama Yapan Firmalar
Enerji Yönetiminde En Fazla İstihdam Yapan Firmalar
Enerji Yönetiminde En Fazla Kadın İstihdam Eden Firmalar
Enerji Yönetimi Kapsamında Eğitime En Fazla Harcama Yapan Firmalar
Araştırma, firmalarımızın enerji verimliliği ve yönetimi performansını dünyaya da anlatacak etkin bir referans kaynağı olması için Türkçe ve İngilizce dijital formatta hazırlanarak, dünyanın fikir liderleri ve uluslararası basınla paylaşılacak.
EN-VERİM 100 Araştırması, her yıl tekrarlanarak, Türkiye sanayisinin enerji verimliliği ve enerji yönetimi alanındaki durumunu daha iyi anlamak ve gelecekteki gelişim süreçlerini izlemek için değerli bir referans kaynağı oluşturacak. Katılımcı firmaların, enerji verimliliği alanında gerçekleştirdikleri yatırımlar, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına ve rekabet avantajı elde etmelerine katkı sağlayacak.
2023 YILI ENERJİ VERİMLİLİĞİNE EN FAZLA HARCAMA YAPAN İLK 50 FİRMA
SIRA
FİRMA
Enerji Verimliliği Harcamaları (TL)
1
Türkiye Şişe Ve Cam Fabrikaları A.Ş.
630.000.000
2
Esan Eczacıbaşı Endüstriyel Hammaddeler San. Ve Tic. A.Ş.
173.000.000
3
Cfn Kimya San. Ve Dış Tic. A.Ş.
172.025.998
4
Makine Ve Kimya Endüstrisi A.Ş.
105.124.000
5
Nadir Metal Rafineri San. Ve Tic. A.Ş.
100.000.000
6
Tirsan Kardan San. Ve Tic. A.Ş.
61.603.685
7
Elita Gıda San. Ve Tic. A.ş.
42.075.000
8
Cms Jant Ve Makina Sanayii A.ş.
33.382.766
9
Arma Filtre Sistemleri San. Ve Tic. A. ş.
32.390.281
10
Döktaş Dökümcülük Tic. Ve San. A.ş.
28.121.418
11
Kaleseramik çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.ş.
27.339.840
12
Vitra Karo San. Ve Tic. A.ş.
25.000.000
13
Petkim Petrokimya Holding A.ş.
24.991.373
14
Çimsa Çimento San. Ve Tic. A.Ş.
20.395.773
15
Star Rafineri A.ş.
20.252.894
16
Kordsa Teknik Tekstil A.ş.
16.830.104
17
Anadolu ısuzu Otomotiv San. Ve Tic. A.ş.
14.840.024
18
Ekiciler Süt Gıda Tarım Hayvancılık San. Ve Tic. A.ş.
13.800.000
19
Zahit Alüminyum San. Tic. A.Ş.
12.955.206
20
Ravago Petrokimya üretim A.ş.
12.700.000
21
Türk Prysmian Kablo Ve Sistemleri A.ş.
12.500.000
22
Norm Salihli Vida Ve Cıvata Makine San. Ve Tic. A.ş.
Arkın Akbay: Küresel Enerji Talebi 2050’ye Kadar Yüzde 18 Artacak!
Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıkladığı ‘Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde 2035 Yol Haritası’ üzerinden sektörün geleceğini değerlendirdi. Akbay, “Dalgalı seyreden emtia ve ekipman maliyetlerine karşı alınacak önlemler, enerjide bağımsızlık hedefi ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkisi göz önünde bulundurulduğunda, enerji dönüşümünde hızlanmamız gerekiyor. Küresel enerji talebinin 2050 yılına kadar yüzde 18 artması beklenirken bu büyümenin çoğunun gelişmekte olan ekonomilerden kaynaklanacağı öngörülüyor. Bu kapsamda değerlendirilen Türkiye’nin, 2035’e kadar rüzgar enerjisine yönelik belirlediği 80 milyar dolarlık ve üretilen enerjinin taşınabilmesi için açıkladığı 28 milyar dolarlık iletim sistemi yatırım hedefi, yenilenebilir enerji sektörüne küresel trendlerin de önüne geçiren bir vizyon kazandırıyor.” dedi.
Küresel yeşil dönüşüm, sürdürülebilir bir geleceği inşa etme hedefiyle dünya geneli enerji üretiminde ve tüketicinin talebinde köklü bir değişim dalgası yaratıyor. Bu doğrultuda temiz enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar sürekli artış gösteriyor. Eksim Holding çatısı altında faaliyet gösteren Eksim Enerji’nin, yüzde yüz yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarıyla yenilenebilir enerjinin geleceğinde önemli bir rol almaya hazırlandığını kaydeden Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, 2035 Enerji Dönüşüm Planı ve yenilenebilir enerjide küresel durum üzerine değerlendirmelerde bulundu.
ABD’li uluslararası yönetim danışmanlık firması McKinsey & Company’nin 2024 Global Enerji Perspektifi Raporu üzerinden küresel fotoğrafı yorumlayan Arkın Akbay, “Raporda, Paris Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana geçen dokuz yılda önemli ilerlemeler kaydedildiği belirtilse de dalgalı seyreden emtia ve ekipman maliyetlerine karşı alınacak önlemler, enerjide bağımsızlık hedefi ve en önemlisi de iklim değişikliğinin yıkıcı etkisi göz önünde bulundurulduğunda, enerji dönüşümünde hızlanmamız gerekiyor. Devletlerin politika değişikliklerine ve küresel uzlaşıya odaklanması ve bu yönde somut adımlar atması şart. Özel sektör taahhütlerinin artmasına rağmen emisyonların hedeflenen hızda azalmadığını temkinli olarak takip ediyoruz. Enerji talebi beklenildiği gibi artıyor. Bu durum, mevcut kapasitenin dönüşmesini aşan ölçüde temiz enerji kaynaklarını devreye almamız gerektiğini bizlere gösteriyor. Net sıfır hedeflerine zamanında ulaşım için ekonomik yeşil finansmanın devreye girmesi kritik bir hale ulaştı.” şeklinde konuştu.
Yenilenebilir enerji talebi artışında yapay zeka etkili olacak
Küresel enerji talebinin 2050 yılına kadar yüzde 18 artacağına değinen Akbay, “Bu büyümenin çoğunun, Güneydoğu Asya, Hindistan ve Orta Doğu gibi gelişmekte olan ekonomilerin büyümesinden kaynaklanacağı öngörülüyor. Özellikle yüksek ısı gerektiren proseslerin de elektrikle karşılanacağı çözümlerin devreye girmesi, elektrikli araçların artan pazar payı, yapay zekanın iş modellerinde yükselişi ve bu doğrultuda veri merkezlerinin talebi, enerji talebinin artış hızına pozitif etki ediyor. Yapay zeka çözümleri, küresel ekonomiye yıllık 10 ila 15 trilyon dolar arasında ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip. Veri merkezlerince, 2050 yılına kadar toplam elektrik talebinin yüzde 5 ila yüzde 9 yükselebileceği tahmin ediliyor. Bu talep artışı öngörüsünün dörtte birini bile karşılayabilmek için küresel ölçekte 50 ila 75 GW ek temiz enerji kaynağına ihtiyacımız olacak.” dedi. Bu ek talebin karşılanması sürecinde sürdürülebilirliğin nasıl sağlanacağının öne çıktığını vurgulayan Akbay, “Yeşil finansmanın etkin olarak devreye girmesi, talebin karşılanması, refahın tabana yayılması, gelir eşitsizliklerinin azaltılması ve iklim değişikliği yönünün ekosistemi tamir edecek şekilde dönüştürülmesi için azami önem taşıyor. Artık ekipmanı en ekonomik nerede üretiyorsak oraya yerli üretim dahil ekonomik finansman kaynaklarını sunabilmeliyiz. Ülkeler adil bir paylaşım ile kalkınmak için birlikte çalışmalı. Yalnızca büyük oranda kendisinin ürettiği ve bir diğerine ihraç ettiği ekipmanın finanse edildiği mevcut ortamı geride bırakmalı.” ifadelerini kullandı.
Küresel durum ile birlikte Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji 2035 vizyonunu da değerlendiren Akbay, “Düşük karbon teknolojilerinin yaygınlaştırılması, enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kapasitesinin genişletilmesi gibi stratejiler, ülkemizin de enerji gündeminde yer alıyor. Küresel ısınmanın 1,5°C’yi aşmaması hedefine ulaşmak için 2030’a kadar karbon emisyonlarının yüzde 50 oranında azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzındaki payının yüzde 65-80 seviyelerine çıkarılması gerektiği belirtiliyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin 2035’e kadar rüzgar enerjisine yönelik belirlediği 80 milyar dolarlık ve üretilen enerjinin taşınabilmesi için açıkladığı 28 milyar dolarlık iletim sistemi yatırım hedefi, yenilenebilir enerji sektörüne küresel trendlerin de önüne geçen bir vizyon kazandırıyor. 120.000 MW kurulu güç hedefine ulaşmak için her yıl devreye alınacak 7.500 MW rüzgar ve güneş projeleri, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve arz güvenliği yolunda kritik bir rol üstlenerek sanayimizin rekabetçiliğine de değer katacak. Depolamalı rüzgar ve güneş enerji santralleri, mevcut tesislere kapasite artışı ve öz tüketim projeleriyle desteklenen bu büyüme planı, birim alanda enerji üretim verimini artıracak ve karbon salımını azaltacak kıymetli bir içeriğe sahip.” dedi. Akbay, 2035 vizyonuna Eksim Enerji yatırımlarıyla katkı sunmaya devam edeceklerini de ekledi.
“Yerli ekipman üretimine verilen katkı sürdürülebilir büyümeyi hızlandıracak”
Yerli ekipman kullanımına sunulan katkı payının depolama ünitelerinde de uygulanmasının, enerjide yeşil dönüşümü ivmelendireceğini ifade eden Akbay, “YEKDEM ve yerli katkı payı destekleri, sanayimizin ürün yelpazesini genişletmenin yanı sıra ihracatımıza da katkı sağladı. Özel sektör ve devlet kurumları arasındaki yenilenebilir dönüşüm finansmanına yönelik iş birliği, küresel rekabette güçlü bir konum edinmemizi destekliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları, alternatifleri olan fosil yakıtlara oranla daha ekonomik maliyet fırsatı sunarak ülkemizin ortalama elektrik enerjisi maliyetlerinin düşmesine katkıda bulunuyor. Bu vesileyle sanayimizin rekabetçiliğini artırıyoruz. Sektör olarak entelektüel ve mali sermaye birikimini, üretim kalitesinin ve kurulu gücün artırılmasına kullanabiliyoruz, tüketicilerimize daha ekonomik elektrik enerjisi tedarik ediyoruz. Artık sıra sanayimizin uzun vadeli elektrik tedarik anlaşmaları ile elektrik enerjisi maliyetlerine uzun süreli öngörülebilirlik sağlamasına geldi. Böylece sanayimiz rekabetçiliğini ve yenilikçiliğini artırmak için kendi alanındaki verimlilk yatırımlarını önceliklendirebilecek, kendisine enerji yatırımları ile çok da hakim olmadığı yeni bir odak alanı açmamış olacak.” dedi.