PETROL
Shell:‘İstasyonlarımızdaki temizlik ve hijyen standartlarımızı dünyada ilk defa geliştirilen bir sistemle taçlandırdık’

Petroturk.com haberi: Shell&Turcas’ın 2013 yılında PCS Elektronik ile birlikte hayata geçirdiği, havadaki oksijeni ozona çevirerek hem hijyen hem de temizlik sağlayan Ozon sistemi hakkında merak edilen soruları Shell&Turcas Yatırımlar, Operasyon ve Yeni Enerjiler Direktörü Mehmet Ünal’a sorduk. Enerji Petrol Gaz’ın sorularını yanıtlayan Ünal; “Ozan sistemini şu anda tüm projelerimizde standart bir zorunluluk olarak uygulamaktayız” dedi.
“BU UYGULAMA İLE İSTASYON TUVALETLERİMİZDE 7/24 DEZENFEKSİYON SAĞLIYORUZ”
Öncelikle projeden ve projenin istasyonlara olan katkısından bahseder misiniz?
Shell, kültürü ve hedefleri doğrultusunda, tüm dünyada çalışanlarını her zaman en iyi müşteri deneyimini yaratma yönünde çalışmaya teşvik ediyor. Öne çıkan bu projemiz, misafirlerimize en iyi deneyimi yaşatma arzumuzun bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. İstasyonlarımızda temizlik ve hijyen standartlarımızı en üst seviyeye çıkarmak için uyguladığımız tüm teknik iyileştirmeleri, dünyada ilk defa geliştirilen bir sistemle taçlandırdık. Endüstriyel olarak güçlü bir dezenfektan olduğunu bildiğimiz ozonu, insanların yaşadığı bir alanda uygulayabilmek büyük bir başarı olmuştur. Bu uygulama ile istasyon tuvaletlerimizde 7/24 dezenfeksiyon sağlıyoruz. Hem pandemi döneminde hem de günlük hayatımızda salgınlara yol açan bakteri ve virüslerle, etkinliği farklı kuruluşlarca kanıtlanmış Ozon sistemimiz ile mücadele etmekteyiz. 2013 senesinde başladığımız projemizi şu anda tüm projelerimizde standart bir zorunluluk olarak uygulamaktayız.
“PROJEYE DAİR YAPILAN ÇALIŞMALARIN ONAYLARINI YURTDIŞINDAKİ SAĞLIK BİRİMLERİMİZDEN DE ALDIK”
Ozonun etkinliğinden nasıl emin oldunuz?
Öncelikle PCS Elektronik’in bize sunduğu verileri inceledik. Sonrasında hem istasyonlarımızda hem de Shell Türkiye Genel Müdürlük binamızda yaptığımız uygulamaların sonuçlarını farklı laboratuvarlardan alarak detaylıca inceledik. Şirket doktorumuzun eşliğinde yaptığımız bu çalışmaları yurtdışındaki sağlık birimimizle de paylaştık ve onların da onaylarını aldık. Bizim kendi çalışmalarımızdan sonra, pandemi zamanında Cerrahpaşa Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi gibi Türkiye’nin önde gelen çeşitli kurumları da bizzat bizim kullandığımız cihazlarla testlerini gerçekleştirdiler ve hepsinden de benzer sonuçları alarak ozonun etkinliğini teyit etmiş olduk.
“YENİLİKÇİ YAKLAŞIMIMIZIN ÇEŞİTLİ SEKTÖRLERDEKİ BİRÇOK ŞİRKETE İLHAM VERMESİNİ UMUYORUZ”
Bu projenin globalde de örnekleri var mı?
Bizim uyguladığımız şekliyle globalde bir örneğine rastlamadık. Sadece araç dezenfeksiyonu için ozon sistemlerini kullanan çeşitli ülkelerin olduğunu biliyoruz. Umuyoruz ki bizim bu yenilikçi yaklaşımımız Shell Türkiye olarak sektörümüzde birçok alanda öncü olduğumuz gibi çeşitli sektörlerdeki birçok şirkete ilham verir. Böylece hem hijyen standartları en üst seviyeye ulaşarak insan sağlığı konusunda toplumumuzda bir farkındalık yaratmış oluruz hem de kullanımı yaygınlaşarak daha sağlıklı bir dünya için katkıda bulunmuş oluruz.
‘MİSAFİRLERİMİZİN İSTASYON TUVALETLERİMİZDE HİJYENLE İLGİLİ MEMNUNİYETİNİ DUYMAK BİZİM İÇİN MOTİVE EDİCİ’
Uygulama açısından şartıları ve eksileri neler?
Bu sistem, hem uygulaması hem de işletilmesi çok kolay bir sistem. Havadaki oksijeni ozona çevirdiği için elektrikten başka bir sarfiyat veya malzeme ihtiyacı bulunmuyor. İlk kurulumdan sonra sadece yıllık olarak kalibrasyon yapılması gerekiyor. Bu işlem de basit bir kartuş değiştirme işlemi olduğu için servis ihtiyacı bile yok denebilir. Ayrıca, misafirlerimizden bu konuda oldukça geri bildirimler alıyoruz. Söz konusu sağlık olunca hassasiyet artıyor ve misafirlerimizin istasyon tuvaletlerimizde hijyenle ilgili memnuniyetini duymak bizim için motive edici ve itici bir güç olarak öne çıkıyor. Olumsuz olarak söyleyebileceğimiz bir yanı bulunmuyor ancak ozonun kendisine has ve klora benzeyen kokusu bazı kişiler tarafından tercih edilmeyebilir. Fakat ozonun faydaları öğrenildiğinde, olumsuz değerlendirilen bu yanı, misafirlerimiz tarafından oldukça olumlu yönde değişiyor.
‘EN BÜYÜK AMACIMIZ BU TEKNOLOJİNİN KAMUYA AÇIK TÜM ALANLARDA KULLANILIYOR OLMASINA VESİLE OLMAK’
Uzun vadede neler hedefleniyor?
Shell Türkiye olarak bu projeyle sektörümüzde öncü olmayı ve standartları yukarı taşımayı hedefliyoruz. Kendi istasyonlarımızda başardıklarımız, bizler için oldukça değerli bir adım. Basit ama etkin olan bu teknolojinin kamuya açık tüm alanlarda kullanılıyor olmasına vesile olmak en büyük amacımız. Umuyoruz ki bu uygulama, daha da yaygın hale gelecek. Shell Türkiye olarak temiz tuvaletlerimizde hijyeni en üst seviyede tutma hedefimize yönelik çalışmalarımız devam edecek. Misafirlerimizin ve toplumun sağlığı için istasyonlarımızda gösterdiğimiz hassasiyetimizi sürdüreceğiz.
PETROTURK.com
PETROL
Petrol Ofisi Türkiye’nin en değerli akaryakıt markası

Petrol Ofisi Grubu, uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından yayımlanan Türkiye’nin en değerli markaları raporunda Türkiye’nin en değerli ilk 20 markası arasında yer alarak üst üste üçüncü kez akaryakıt sektörünün en değerli markası olarak gösterildi.
Dünyanın önde gelen bağımsız marka değerlendirme ve danışmanlık şirketi Brand Finance, TÜRKİYE 125 – Türkiye’nin En Değerli Markaları 2025 yılı raporunu açıkladı. Türkiye’nin enerji altyapı grubu Petrol Ofisi, sıralamada Türkiye’nin en değerli ilk 20 markası sıralamasında yer alan tek akaryakıt şirketi olarak sektörünün en değerli markası olmayı sürdürdü.
Sonuçlar hakkında değerlendirmede bulunan Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu; “Türkiye’nin en değerli ilk 20 markası arasında yer alarak bir kez daha sektörümüzün en değerlisi olmaktan gurur duyuyoruz. Bu performans uzun vadeli finansal stratejimizin ve ekosistem ekonomisine verdiğimiz özenin bir sonucu. bp satın alması ile hem akaryakıt hem de geniş perspektifte enerji sektörünün referans birleşmelerinden birine imza atmıştık. Bu önemli işlemin markamıza ve ekosistemimize kattığı değerin karşılığını görüyor olmak büyük mutluluk. Bu başarıda emeği geçen tüm ekibimize, iş ortaklarımıza ve bize güvenen milyonlarca müşterimize teşekkürlerimi sunuyorum. Sürdürülebilir büyümeye odaklı yerel ve bölgesel yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Doğalgaz
EgeGaz, Dünya LNG Piyasasının Devlerini İzmir’de Bir Araya Getirdi

LNG piyasasında küresel ölçekte söz sahibi şirketlerin üyesi olduğu Uluslararası LNG İthalatçıları Birliği “GIIGNL”, teknik ve ticari çalışma gruplarının 2025 yılı ilk toplantılarını, 5 – 7 Mayıs tarihlerinde EgeGaz’ın ev sahipliğinde İzmir’de gerçekleştirdi.
GIIGNL’in üyeleri arasında yer alan ve Türkiye’nin en büyük gazlaştırma kapasitesi ile arz güvenliği ve çeşitliliğine önemli katkılar sağlayan EgeGaz Aliağa LNG Terminali, Akdeniz Bölgesi’nin önde gelen doğal gaz terminalleri arasında yer alıyor.
Türkiye’nin doğal gaz piyasasında her geçen gün artan ağırlığına ve enerji ticaret merkezi olma hedefine önemli katkı sağlaması beklenen organizasyon, Amerika, Asya ve Avrupa kıtalarından önde gelen şirketlerin 33 terminal ve ticaret direktörleri ile üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.
İki gün süren toplantılarda katılımcılar, teknik konularda bilgi ve en iyi uygulamaları paylaşırken, LNG ile ilgili piyasa dinamikleri ve düzenleyici hususlar konusunda da paylaşımlarda bulundular.
Program kapsamında, İzmir’in tarihi değerlerini tanıtan ve kültürel bir geziyi de içeren organizasyon, EgeGaz Aliağa LNG Terminali’ne düzenlenen teknik gezi ve gala yemeği ile sonlandı.
EgeGaz A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akbal, dünyanın lider enerji şirketlerine Türkiye piyasasını yerinde inceleme ve yakından tanıma fırsatı sunan bu değerli organizasyona ev sahipliği yapmanın verdiği gururu sektör ile paylaşmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Sürdürülebilir büyüme için iyi bir fırsat olması temennisinde bulunan Akbal, gala yemeği sonrasında katılımcılara ve GIIGNL Yönetimine teşekkürlerini iletti.
PETROL
Tüpraş’a 7 Uluslararası Bankadan 500 milyon Dolarlık 5 yıl vadeli Sürdürülebilirlik Bağlantılı Sendikasyon Kredisi

Türkiye’nin en büyük sanayi ve lider enerji şirketi olan Tüpraş, 7 uluslararası bankanın katıldığı yılın en önemli finansman işlemlerinden biriyle, 2,5 yılı ana para ödemesiz, 5 yıl vadeli 500 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi temin etti. Tüpraş, güçlü operasyonel performansı, disiplinli bilanço yönetimi, ülke notu üzerinde yer alan kredi derecelendirme notuyla sendikasyon kredisini komisyonlar dahil SOFR + %2,25 toplam maliyetle sağladı. Zorlu küresel koşullara rağmen, söz konusu kredi; çeşitli uluslararası finansal kurumlardan oluşan sendikasyon grubu, rekabetçi maliyet avantajı ve uzun vade yapısı ile öne çıkıyor.
Sürdürülebilirlik Bağlantılı olarak yapılandırılan kredinin, Tüpraş’ın sera gazı emisyonlarının azaltılması ve AB Taksonomisi ile uyumlu sürdürülebilirlik yatırımlarının finansmanında kullanılması hedefleniyor.
İşlem öncesi çeşitli finans merkezlerinde yapılan görüşmeler neticesinde şirket, Bank of America Europe DAC (Koordinatör, Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici, Dokümantasyon Temsilcisi), ING Bank N.V. (Koordinatör, Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici), MUFG Bank Ltd. (Sürdürülebilirlik Koordinatörü, Lider Düzenleyici), First Abu Dhabi Bank PJSC (Sürdürülebilirlik Koordinatörü, Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici, Temsilci), Emirates NBD Capital Limited (Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici), Société Générale (Lider Düzenleyici) ve Citibank, N.A. ADGM Branch’ın (Lider Düzenleyici) katılımıyla güçlü bir sendikasyon kurdu.
Mevcut ekonomik koşullarda kredinin sağlanmasının önemini vurgulayan Tüpraş Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Doğan Korkmaz, “Aldığımız kredi Avrupa’nın önde gelen rafinaj şirketlerinden olan Tüpraş’ın uluslararası finans çevreleri nezdinde güçlü konumunu net bir biçimde gösteriyor. Global ve bölgesel çalkantıların tereddütlere yol açabildiği dönemlerde dahi güçlü finansal politikaları olan ve disiplinli bilanço yönetimleri ile öne çıkan firmalar olumlu ayrışabiliyor.
2050 yılında karbon nötr lider enerji şirketi olma hedefiyle Stratejik Dönüşüm Planımız doğrultusunda ilerlerken, aynı zamanda fonlama portföyümüzün çeşitliliğini korumaya büyük önem veriyoruz. Ülkemizin potansiyeline ve sektörümüzün geleceğine duyduğumuz güvenle, sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için 2035 yılına kadar 8,25 milyar ABD doları yatırım yapacağız” dedi.
Borsa İstanbul’da en fazla yatırımcıya sahip ve son üç yılda en fazla temettü dağıtan şirket olduklarını söyleyen Doğan Korkmaz, “Tüpraş’ın yarattığı katma değere odaklanarak, paydaşlarımızın güven ve desteğiyle geleceğe yönelik sağlam adımlar atmaya özen gösteriyoruz. Bu anlayışla, disiplinli ve etkin finansman politikalarımızla güçlü bilançomuzun devamlılığını sağlayarak, sürdürülebilirlik yatırımlarımızı da kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.