Connect with us

Rüzgar Enerjisi

Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay: “Yenilenebilir Enerji Teknolojileri  Karbonsuz Geleceğin Anahtarı!”  


Yenilenebilir enerji sektörü; elektrikli araçlar, ısı pompaları, büyük veri merkezleri ve kuantum bilgisayarlar gibi teknolojilerin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için büyüme hızını artırmak zorunda görünüyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, uzun süredir elektrik enerjisi üretiminin merkezinde yenilenebilir kaynaklarının olduğunu belirterek, “Günümüzde temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş, tüm dünya için kritik bir hâle geldi. Yenilenebilir enerji teknolojilerini, iklim değişikliği etkilerinin geriye döndürülmesinde anahtar olarak görüyor, yatırımlarımıza Türkiye’nin her bölgesinde hız kesmeden devam ediyoruz.” dedi.

Enerji sektörü, özellikle küresel düzlemde karbonsuz elektrifikasyon ve sürdürülebilir enerji üretimi hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atıyor. Fosil yakıtların yerini hızla yenilenebilir enerji kaynakları alırken, güneş ve rüzgar gibi doğal kaynakların verimli kullanımı, enerji üretiminde tarım alanları ve doğal yaşam alanları arasındaki dengenin korunmasını gerektiriyor. Özellikle endüstriyel süreçlerde ve ulaştırmada kullanılan yeşil hidrojen, hidrokarbonların yerine geçecek önemli bir enerji taşıyıcısı olarak öne çıkıyor. Suyun verimli kullanımı ve atmosferin korunmasıyla doğrudan ilişkili olan elektroliz teknolojileri, tarımsal su ihtiyaçları başta olmak üzere artan enerji talebinin dikkate alınarak sürdürülebilir şekilde karşılanması ve karbon salımının doğal dengeye kavuşturulmasında kritik bir rol oynuyor. Yüzde yüz yenilenebilir enerji üretimi alanında faaliyet gösteren Eksim Holding’e bağlı Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Teknoloji kullanımı çevresel etkileri minimize ediyor

Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin arttığını belirterek, elektrifikasyonun hızlanması ve iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle temiz enerjiye geçişin kritik hale geldiğini vurguladı. Akbay, “Ekstrem hava olayları enerji üretim verimliliğini etkilerken, verimli tüketimi de yeniden değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Ekipman dayanıklılığının artması ve tasarımların aşırı iklim olaylarına göre gözden geçirilmesi, kesintisiz üretimi sağlamak için önemli. Yenilenebilir enerji teknolojilerini enerji güvenliği ve iklim değişikliğiyle mücadelede anahtar olarak görüyor ve bu nedenle Türkiye genelinde temiz enerji yatırımlarımıza devam ediyoruz. Teknolojik gelişmelerin doğru yönetimi ve etik çerçevede kullanımı, enerji maliyetlerini kontrol etmek ve kaynakları verimli kullanmak açısından hayati önemde.” dedi

 

Yenilenebilir enerjide çığır açıcı teknolojiler

Yenilenebilir enerjide devrim yaratacak yeniliklere de değinen Akbay, “Hidrokarbon yakmanın bir süre daha devam etme zorunluluğu göz önünde bulundurulduğunda, güvenilir nükleer enerji teknolojileri ile enerji talebine cevap vermek, arz güvenliğini artıracak. Takip edilmesi elzem olan küçük modüler nükleer reaktörler gibi üretim kaynaklarının da hayatımıza girmesi için çalışılıyor. Aynı zamanda, güneş ve rüzgar enerjilerinden yararlanarak tüketim yerlerine yakın bölgelerde, elektrik üretecek dağıtık mikro şebekeler geliştiriliyor. Böylece hem iletim şebekesinin yükü bir miktar azaltılıyor hem de elektriğin yüksek taşıma maliyetinden tasarruf sağlanabiliyor.” dedi.  Yenilenebilir enerji üretimi artıklarından hidrojen ve saf su üretiminin gerçekleştirilebilmesi konusuna da değinen Akbay,  “Yüksek ısı enerjisi ihtiyacı için suyun kapalı çevrim kullanılacağı hidrojen-oksijen-su döngüsü sağlanırken, karbondioksit salımı tutularak yenilenebilir enerji desteği ile tekrar sentetik metana dönüşümü ardından saf su elde edilebiliyor. Hidrojen üretimi için yenilenebilir enerji fazlasından yararlanılması ve batarya depolama teknolojisi sayesinde elektrik enerjisine ihtiyaç duyulduğunda anlık destek sağlanarak şebeke kalitesinin korunması, çığır açan teknolojiler arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu.

Enerjide sürdürülebilirliği, pil teknolojileri ve depolama çözümleri sağlıyor

Yenilenebilir enerji kaynaklarının düzensiz üretimi ve talebi karşılamak için sürekli olarak depolama teknolojileri geliştirildiğinin altını çizen Akbay,        “Pil teknolojileri ve diğer depolama çözümleri, tüketicilere ekonomik ve güvenilir elektrik sağlamanın yanı sıra enerji sistemlerinin sürdürülebilirliğini de artıracak. Bu teknolojiler, enerji üretim tesislerinin üretim kapasitelerini ve verimliliğini optimize etmek, elektrik enerjisinin transferi ve ticareti ile sınırları aşan çözümler sunmak, arz-talep dengesini hassas bir şekilde yönetmek için önemli bir görev görüyor.” dedi.

Enerji altyapılarımıza son teknolojileri entegre ediyoruz

Elektrikli araçlar, ısı pompaları, büyük veri merkezleri ve yapay zeka algoritmalarını çalıştıracak kuantum bilgisayarlarının enerji yönetiminde önemli araçlar olduğunu belirten Akbay, “Bu teknolojilerin etik çerçevede kullanılması, enerji verimliliğini artırırken doğal kaynakları korumamıza ve zamanımızı verimli kullanmamıza olanak tanıyor. Eksim Enerji olarak, mevcut enerji altyapılarımızı gelişen teknolojilerle bütünleştirerek üretim ve tüketim verimliliğini artırmaya devam ediyoruz. Akıllı şebeke sistemleri, yapay zeka ve veri analitiği, enerji tüketim modellerini optimize ederek enerji tasarrufunu maksimize etmemizi sağlıyor. Yapay zeka ile enerji tesislerimizin projelendirme, yapım, üretim planlama ve bakım süreçlerinde kaynak-zaman yönetimini optimize ediyoruz. Böylece, enerji arz-talep dengesini doğru öngörebiliyor, tesislerimizin ömrünü uzatıyor ve kapasite kullanımını artırıyoruz.” dedi.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rüzgar Enerjisi

POLAT ENERJİ, SOMA RES’TE TÜRKİYE’NİN İLK ENTEGRE ELEKTRİK DEPOLAMA SİSTEMİNİ DEVREYE ALDI


Polat Holding ve İş Enerji’nin ortak olduğu, yenilenebilir enerji sektörünün öncü oyuncusu Polat Enerji, Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali olan Soma Rüzgar Enerji Santrali (RES) sahasında kurduğu 4 MW / 4 MWh kapasiteli entegre Elektrik Depolama Sistemi (EDS) için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kabulünü tamamladı.

Polat Holding ve İş Enerji’nin ortak olduğu Polat Enerji, Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali Soma Rüzgar Enerji Santrali’nde Türkiye’nin ilk şebeke ölçekli rüzgar enerji santrali ile beraber çalışan enerji depolama sistemi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kabulünü tamamladı.

Soma RES, 328,9 MWm / 304,1 MWe kurulu gücüyle Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali olma konumunu korurken, depolama teknolojileriyle de sektör için yeni bir dönemin de kapılarını araladı.

Yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması konusunda önemli bir adım olan bu yatırıma ilişkin Polat Enerji Genel Müdürü Evren Güvenç, “Soma RES’te devreye aldığımız bu yatırım, Türkiye’nin enerji dönüşümünde depolamanın stratejik rolünü görünür kılan bir eşiktir. Rüzgar enerjisindeki öncülüğümüzü, şebekeye esneklik ve arz güvenliği kazandıran depolama teknolojileriyle güçlendiriyoruz. Bu ‘ilk’ ile birlikte ölçeklenebilir bir modeli ortaya koyduk. Önümüzdeki dönemde portföy genelinde benzer yatırımlarla yenilenebilir üretimin her koşulda sisteme güvenle entegre edilmesini hedefliyoruz. Sürdürülebilirlikten ve teknolojiden ödün vermeden ülkemizin enerji bağımsızlığına katkı sunmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Polat Enerji, yalnızca Soma RES ile değil, devam eden projeleriyle de enerji depolama alanında öncülüğünü sürdürüyor. Şirketin diğer büyük depolama yatırımlarından biri olan Göktepe RES’teki 109 MW/132 MWh kapasiteli batarya enerji depolama sisteminin inşaat çalışmaları da hızla devam ediyor.

Polat Enerji, yenilenebilir enerji alanındaki öncülüğünü enerji depolama teknolojilerine de taşıyarak, Türkiye’nin sürdürülebilir enerji geleceği için yatırımlarını kararlılıkla sürdürüyor.

Continue Reading

Rüzgar Enerjisi

Hareket Türkiye’nin En Uzun Rüzgar Türbini Kanatlarını Taşıdı


Türkiye’nin ağır yük kaldırma, proje taşımacılığı ve yük mühendisliği alanında lider firması Hareket, Türkiye’nin bugüne kadarki en uzun rüzgar türbinini taşıyarak yeni bir rekora daha imza attı. Hareket, 90 metrelik rüzgar türbini kanatlarını, hassas mühendislik yetenekleriyle 520 kilometrelik rota üzerinden başarıyla taşıyarak montaj sahasına ulaştırdı.

Rüzgar enerjisi projeleriyle Türkiye’nin sürdürülebilir enerji dönüşümüne katkı sağlayan Hareket, 90 metrelik türbin kanat taşıma operasyonunda uyguladığı mühendislik çözümleriyle sektöre öncü olmaya devam ediyor. Sektörde yeni bir rekor anlamına gelen Çankırı Çerkeş’teki proje kapsamında, 90,29 metre uzunluğunda ve 28,76 ton ağırlığındaki dev kanatları, 520 km’lik bir güzergâhta güvenle taşıyan Hareket, en ağır parçası 88 ton olan toplam 15 rüzgar türbininin komponentlerini de sorunsuz bir şekilde sahaya ulaştırdı. Operasyon boyunca, lojistikte en yüksek güvenlik ve verimlilik standartları gözetilirken; yol simülasyon çalışması, güzergâh etüdü çalışmaları, ters şerit kullanımı, tarihi köprüleri korumak için panel köprü uygulamaları ve yol üstü modifikasyon operasyonları uzman ekipler tarafından başarıyla tamamlandı.

Hareket, 2007 yılından bu yana yenilenebilir enerji alanında sunduğu entegre taşıma, kurulum, montaj ve liman hizmetleriyle Türkiye’nin kurulu rüzgar enerjisi kapasitesine 6.108,95 MW katkı sağladı. Türkiye’de ortalama 5 milyon haneye Hareket’in katkısı bulunan yenilenebilir enerji projeleriyle elektrik sağlanıyor.

Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği Hakkında

Sektördeki 68 yıllık köklü tecrübesiyle hizmet veren Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği A.Ş.; güvenilirliği ve yüksek hizmet standartlarıyla, yük mühendisliği, proje taşımacılığı ve ağır yük kaldırma alanlarında Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından biridir. Merkezi İstanbul’da olan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan, Özbekistan, Kazakistan, Tanzanya, Senegal ve Ukrayna başta olmak üzere Asya, Afrika ve Avrupa’da uluslararası hizmet vermektedir. Hareket; enerji, petrokimya, petrol ve gaz, nükleer enerji, alt yapı inşaat ve gemi inşa sektörlerinde; ağır yük kaldırma ve taşıma mühendisliği, proje taşımacılığı, yenilenebilir enerji anahtar teslim çözümleri, vinç ve ekipman kiralama, ağır yüklerin montaj ve yerine yerleştirme hizmetlerini vermektedir. Hareket, tüm özel taşıma ekipmanlarının toplam taşıma kapasitesine göre dünyanın en büyük ağır nakliye şirketlerinin yer aldığı Uluslararası Vinçler ve Özel Taşımacılık listesine (IC T50 2025) göre Türkiye’de 1., Avrupa’da 4. ve dünyada 15. sırada yer almaktadır. Hareket, tüm özel kaldırma ekipmanlarının toplam taşıma kapasitesine göre dünyanın en büyük vinç şirketlerinin yer aldığı Uluslararası Vinçler ve Özel Taşımacılık listesine (IC100 2025) göre Türkiye’de 1., Avrupa’da 8. ve dünyada 29. sırada yer almaktadır.

Continue Reading

Rüzgar Enerjisi

TÜREK 2025 VE AZERBAYCAN ENERJİ FORUMU İZMİR’DE BULUŞUYOR 


Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı rüzgar enerjisi organizasyonu olan Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK), 4-5 Eylül 2025 tarihlerinde İzmir Hyatt Regency İstinyepark’ta düzenlenecek.  Bu yıl IV. Azerbaycan Türkiye Enerji Forumu ile birlikte düzenlenecek olan TÜREK, 3 binden fazla ulusal ve uluslararası sektör profesyonelini bir araya getirecek. Son dönemde yaşanan uluslararası gelişmeler doğrultusunda bu yıl İzmir’de eş zamanlı düzenlenecek TÜREK – Azerbaycan Enerji Forumu kapsamında yapılacak görüşmeler daha da önem arz ediyor.  Türkiye ve Azerbaycan’ın enerji alanındaki kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından sunumlar ve iş görüşmeleri yapılacak, uluslararası karar vericiler ve sektör profesyonelleri bir araya gelecek…

Bu yıl 14.kez düzenlenecek olan TÜREK kapsamında; sektör istişare toplantıları, teknik geziler, teknik oturumlar, uluslararası temaslar, sergi alanı ve standlar, tedarikçi-yatırımcı B2B görüşmeler yer alacak. Avrupa başta olmak üzere dünyanın rüzgar alanında öne çıkan diğer bölgelerinden de uzmanların, paydaşların, politika yapıcıların ve akademisyenlerin katılımıyla sektördeki mevcut ve gelecekteki gelişmelere ışık tutacak.

Hızla büyüyen rüzgar enerjisi yatırımları ve sanayii ile Avrupa ve dünyada rüzgar enerjisi ekosisteminin önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye, rüzgar enerjisi alanındaki iddiasını ve potansiyelini WindEurope Annual Event 2028 etkinliğine İstanbul’da ev sahipliği yaparak güçlendirmeyi hedefliyor. Bu adaylık, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründeki güçlü konumunu uluslararası arenada sergilemek, yenilenebilir enerjiye yönelik inovasyon ve iş birliğini artırmak için önemli bir fırsat. TÜREK, bu adaylık süreci kapsamında ülkemizin potansiyelini göstermek için de önemli bir zemin oluşturuyor.

TÜREK 2025 oturumları, sektörün önde gelen uzmanları ve kanaat önderleri tarafından yönetilecek. Oturumlarda; rüzgar enerjisi sektöründeki son teknolojik gelişmeler, yatırım fırsatları, sürdürülebilirlik konuları ele alınacak. Rüzgar enerjisi sektöründeki en son teknolojik gelişmeler, yenilikçi stratejiler ve gelecek projeksiyonları değerlendirilecek.

Continue Reading

En Çok Okunanlar