Connect with us

Sektörel

ABD kömürünün ilacı Asya ve Afrika mı?


Rusya-Ukrayna savaşı neticesinde enerjide dengelerin alt üst olmasıyla birlikte yeni kaynak arayışlarına giren ve Rus kaynaklarına yaptırım uygulayan AB 2022 ve 2023’ün ilk yarısında ciddi oranda ABD kömürüne yönelirken bu durumun 2024 yılında değişmesiyle ABD kömür ihracatı da yeni rotasını Asya ve Afrika’ya kırdı.

Küresel düzeyde bakıldığında 2024’ün ilk yarısında Asya ve Afrika’ya yaptığı termal kömürün artmasıyla toplam kömür ihracatı 2023’ün ilk yarısındaki 49 MMst’den 53 MMst’ye yükseldi.

ABD KÖMÜRÜNÜN ASYA’DAKİ BÜYÜK ALICISI HİNDİSTAN

ABD 2023 yılının ilk yarsına göre 2024 yılında Asya’ya termal kömür ihracatını yüzde 19 artırdı. Bu artış yaklaşık olarak 2,3 MMst’ye denk geliyor. Tahmin edileceği üzere bu artışta başı çeken iki ülke olarak Hindistan ve Çin ön plana çıkıyor. 2023 yılında Asya’ya gerçekleştirilen toplam ihracatın yüzde 57’si Hindistan’a yapıldı. Bunun en önemli sebepleri arasında ise tuğla üretim sektöründe yaşanan yoğun talep gösterilebilir. Bununla birlikte geriye kalan büyük çoğunluğu da Çinli şirketlerin oluşturduğu görülüyor.

AFRİKA’DA EN BÜYÜK ALICILAR FAS VE MISIR

Avrupa’ya yapılan ihracatın gerilemesiyle birlikte diğer bir öne çıkan bölge de Afrika oldu. ABD’nin Afrika’ya yaptığı termal kömür ihracatı 2023 yılı ilk yarısında 3,3 MMst olurken, bu oran yüzde 60 artarak ithalatı 2024’ün aynı döneminde 5,3 MMst’ye çıkardı. Küresel raporlara bakıldığında 2000 yılından 2024 yılına kadar ABD’nin Afrika’ya 5 MMst üzeri bir kömür ihracatı yaptığı görülmüyor. Bu 24 yıllık süreçte ABD termal kömür ihracatı 2019 yılında sadece bir kere 4 MMst’yi geçmiş. 2024’ün ilk yarısında Afrika’ya ihraç edilen termal kömürün yüzde 98’i Mısır ve Fas’a gönderildi. 2023 yılının ilk 6 ayında Fas’a 1,4 MMst kömür giderken bu miktar 2024 yılının aynı döneminde 2,8 MMst’ye yükseldi. Mısır’a ise 2023 yılı ilk 6 aylık dönemde 1,8 MMst kömür ihraç edilirken bu miktar 2024 yılının aynı döneminde 2,4 MMst’ye çıktı. Uzmanlara göre ABD termal kömürünün Kuzey Afrika’da rağbet görmesinin sebepleri arasında başta çimento fabrikaları ve tuğla üreticileri olmak üzere saniyeden gelen güçlü talep dikkat çekiyor. Bunun nedenleri arasında Mısır ve Fas’ın Rusya, Güney Afrika ve Endonezya gibi geleneksel kömür tedarikçilerine bağlılığını azaltmaya çalışarak arz güvenliğini çeşitlendirip güçlendirme çabasını ekleyebiliriz. Ayrıca pazarda ABD kömürünün genellikle rekabetçi ve güvenilir tedarik kaynağı olarak öne çıkması, yüksek kalorifik değere sahip olması, taşıma ve lojistik avantajları ile daha temiz yanma özelliklerine sahip olması rakiplerine göre avantaj sağlıyor.

AVRUPA KÖMÜRDEN UZAKLAŞIYOR

Avrupa Komisyonu’nun 8 mart 2022 tarihinde beşinci kısıtlayıcı önlem paketini kabul etmesiyle her türlü Rus kömürüne ithalat yasağı getirildi. Rus kömür ihracatının 4’te 1’ini etkileyen bu önlem ile Rusya yılda yaklaşık 8 milyar euro gelir kaybı yaşadı. Bununla birlikte ABD’nin Avrupa’ya termal kömür ihracatı da 2022 ve 2023’ün ilk yarısında arttı. Rusya’ya yönelik yaptırımların devreye alındığı 2022 yılında 6,4 MMst olan ihracat 14 MMst’ye çıktı. Bununla birlikte 2023 yılında ABD’nin Avrupa’ya ihracatı 10,5 MMst oldu. 2024 yılının ilk yarısında ABD’nin Avrupa piyasalarına termal kömür ihracatına bakıldığında iklim hedefleriyle örtüşen yüzde 63’lük rekor seviyede bir azalma göze çarpıyor ve miktar da 2,4 MMst’ye geriliyor. İklim hedefleriyle birlikte bu düşüşün başlıca sebepleri arasında geçtiğimiz yıllara göre nispeten daha sıcak geçen kış, enerji şirketlerinin LNG kullanımını artırması ve elektrik üretiminde nükleer ile yenilenebilir enerji kaynak oranlarının artması gösterilebilir.

Raşit Kırkağaç – İstanbul-  Petroturk.com
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

“Küllerinden Doğ Projesi” sektörde fark yaratıyor!


Yeniköy Kemerköy Enerji, 16–17 Ekim 2025’te İstanbul’da düzenlenen Slag & AshTrade Europe 2025 konferansında, döngüsel ekonomi temelli Küllerinden Doğ projesiyle yer aldı. Projenin enerji sektöründe döngüsel ekonominin iyi bir örneği olduğunu vurgulayan Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, “Enerjide sürdürülebilirlik, yalnızca üretimi devam ettirmek değil, aynı zamanda kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomiyi merkeze alarak ekosistemle uyumlu bir denge kurmak anlamına geliyor” dedi.

GMI Global tarafından düzenlenen Slag & AshTrade Europe 2025; enerji, çimento, inşaat ve geri dönüşüm sektörlerinden temsilcileri İstanbul’da bir araya getirdi. Uçucu kül, cüruf ve alçıtaşı gibi yan ürünlerin yeniden kullanımına odaklanan ve çok sayıda uluslararası katılımcının da bulunduğu konferansta, Yeniköy Kemerköy Enerji’nin döngüsellik ilkesini esas alan, Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 12 – Sorumlu Üretim ve Tüketim kapsamında hayata geçirdiği “Küllerinden Doğ” projesi uluslararası düzeye taşındı.

Enerjinin küllerinden doğan bir gelecek

“Enerjide sürdürülebilirlik, yalnızca üretimi devam ettirmek değil, aynı zamanda kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomiyi merkeze alarak ekosistemle uyumlu bir denge kurmak anlamına geliyor” diyen Yeniköy Kemerköy Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, konferanstaki sunumunda, “Küllerinden Doğ” projesini katılımcılara aktardı. Işık, “Projemiz döngüsellik ve sürdürülebilirlik açısından iyi bir uygulama özelliği taşıyor. Odaklandığımız altı Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’ndan (SKA) biri olan, SKA 12 Sorumlu Üretim ve Tüketim kapsamında, atığı başka bir sektöre girdiye dönüştürürken, üretimin her aşamasında kaynakları verimli kullanmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir bir büyümeye hizmet ederken, kalkınma sürecini de katkı verecek örnek bir proje ortaya koyuyoruz. Termik santrallerimizde elektrik üretimi sırasında ortaya çıkan uçucu kül, cüruf ve alçıtaşı, geleneksel olarak depolama sahalarına gönderilmek yerine artık çimento ve hazır beton sektöründe alternatif hammadde olarak değerlendiriliyor. Bu sayede hem atık miktarı azalıyor hem de farklı üretim süreçlerinde kaynak kullanımı en aza indiriliyor” dedi.

Küllerinden Doğ: Atıktan kaynağa uzanan yolculuk

Projeyle üretimin etkileri azaltırken kaynak verimliliğine odaklandıklarına dikkat çeken Işık, “Enerji üretimi gerçekleştirirken döngüsel ekonomiye destek oluyoruz.  Her adımda etkimizi azaltmayı, ekonomik sürdürülebilirliği ve toplumsal faydayı birlikte düşünüyoruz. Küllerinden Doğ Projesi, bu vizyonun somut bir sonucu. Projeyle depolama sahalarına gönderilen atık miktarını düşürüp yerli sanayiye hammadde veriyoruz daha az kaynağın tüketilmesiyle sürdürülebilir bir endüstriye destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Proje, “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”nın “Sorumlu Üretim ve Tüketim” maddesine doğrudan katkı sağlarken, enerji sektöründe döngüsel ekonominin güçlü bir uygulamağa örneği olarak öne çıkıyor. Proje kapsamında yürütülen çalışmalarla EN 13139:2002 Fabrika Üretim Kontrol Uygunluk Sertifikası alınarak süreç uluslararası standartlara taşındı. Bakanlık onaylarının tamamlanmasıyla birlikte Yeniköy Kemerköy Enerji, uçucu külü lisanslı alıcılara satışa sunarak hem çevresel hem de ekonomik değer yarattı.

Sürdürülebilirlikte bütünsel yaklaşım meyvelerini veriyor

Yeniköy Kemerköy Enerji olarak, yürütülen tüm çalışmaların yalnızca enerji üretiminde değil, kurum kültürüne, kalkınmaya ve bölgedeki bütün paydaşlara değer yaratmaya odaklı olduğunu belirten Işık, “İSO 500 listesinde yer aldık, Muğla’nın en büyük üçüncü sanayi kuruluşu olduk. Türkiye’de KALDER tarafından verilen EFQM Sürdürülebilir Performans Ödülü ile mükemmellik yolculuğumuzu bir üst seviyeye taşıdık ve enerji üretim sektöründe dört yıldız yetkinlik belgesi almaya hak kazanan ilk şirket olduk. Geçtiğimiz ay Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen, Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde finalist olarak gösterilmek, sadece bizim için değil tüm ekosistemimiz için motivasyon kaynağı oldu” dedi.

Continue Reading

Sektörel

EPDK, Talep Tarafı Katılım Formülünü Güncelledi


Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), talep tarafı katılımı hizmeti kapsamında temel tüketim değerinden sapma tutarına ilişkin formülü revize etti.

EPDK’nin, Talep Tarafı Katılımı Hizmeti Kapsamında Temel Tüketim Değerinden Sapma Tutarının Belirlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul Ve Esaslar’ı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Buna göre, mayısta yayımlanan sapma tutarının belirlenmesine ilişkin formülde geçen “0,4” ibaresi “0,08” olarak, “0,2” ibaresi ise “0,04” olarak değiştirildi.

Continue Reading

Sektörel

Türkiye ve BAE’den 1 Milyar Dolarlık Enerji Anlaşması


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan BayraktarBirleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yürütülen 1 milyar dolarlık yenilenebilir enerji yatırımı için çalışmaların son aşamaya geldiğini açıkladı.

Bakan Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, BAE merkezli enerji şirketi Masdar’ın CEO’su Mohamed Jameel Al Ramahi ve beraberindeki heyeti bakanlıkta ağırladıklarını belirtti. Görüşmede, Niğde Bor’da kurulacak 1100 megavat depolamalı güneş enerjisi santrali (GES) projesinin detaylarının ele alındığını ifade etti.

“Bu kapsamda, yaklaşık 1 milyar dolarlık 1100 megavatlık depolamalı GES yatırımında son aşamaya geldik.” diyen Bayraktar, BAE ile yürütülen stratejik işbirliğinin yenilenebilir enerji ve teknoloji transferi odağında derinleşeceğini vurguladı.

Güneş, rüzgar ve hidroelektrik yatırımlarında ortak vizyon

Bayraktar, güneş enerjisi, kara ve deniz üstü rüzgar enerjisi projeleripompaj depolamalı hidroelektrik ve HVDC (yüksek gerilim doğru akım) iletim hatları gibi alanlarda da işbirliği fırsatlarını değerlendirdiklerini söyledi.

Bakan, “BAE ile özellikle yenilenebilir enerji projeleri odağında stratejik işbirliğimizi hükümetler arası mutabakat zaptı ile derinleştirmeyi hedefliyoruz.” diyerek iki ülke arasında uzun vadeli enerji ortaklığının güçlendirileceğini kaydetti.

Bayraktar, yapılan görüşmelerin yalnızca yatırım boyutuyla değil, aynı zamanda teknoloji transferi ve sürdürülebilir enerji altyapısı geliştirme açısından da büyük önem taşıdığını ifade etti.

2053 net sıfır hedefi için stratejik adımlar

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini belirtti.

“Enerji vizyonumuza güç katacak işbirlikleriyle altyapılarımızı güçlendirerek, 2053 net sıfır hedefimize ulaşmayı ve bölgemizde örnek bir dönüşüm modeli oluşturmayı amaçlıyoruz.”

Bayraktar, Masdar gibi uluslararası enerji şirketleriyle yapılan bu tür ortaklıkların, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendireceğini, yeşil enerji dönüşümünü hızlandıracağını ve istihdam olanaklarını artıracağını dile getirdi.

BAE ile yapılacak yatırımların, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücüne önemli katkı sağlaması ve yerli üretim kapasitesini de desteklemesi bekleniyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar