Connect with us

Sektörel

Bigadiç Granül Bor Üretim Tesisi açıldı


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Maden çeşitliliğinde dünyanın önde gelen 10 ülkesi arasındayız. Önümüzdeki süreçte bu rezervleri daha hızlı şekilde ekonomiye katmamız, sanayimizi daha da geliştirmemiz ve sadece ham madde değil, daha fazla nihai ürün üretmemiz yani katma değerli madencilik anlayışı ile hareket etmemiz gerekiyor” dedi.

Bayraktar, Eti Maden Bigadiç İşletmesi bünyesinde faaliyet yürütecek Granül Bor Üretim Tesisi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonunda, ülkenin büyümesi milletin refahının artması için en önemli alanların başında enerji ve madenlerin geldiğini söyledi.

Attıkları her adımda öncelikli olarak ülkenin enerji faturasını azaltmaya ve cari açık üzerindeki etkisini sona erdirmeye çalıştıklarını belirten Bayraktar, artık doğal gaz, petrol arama ve üretiminde çok önemli gelişmeler sağlayarak geleceğe emin adımlarla yürüyen bir Türkiye’nin var olduğunu kaydetti.

Bayraktar, bugün itibarıyla Sakarya Gaz Sahası’nda 6 milyon metreküp günlük üretim yaptıklarını, 2026’da bu rakamın 20 milyon metreküpe çıkacağını vurgulayarak ülkenin günlük 1 milyon varillik petrol ihtiyacının yüzde 5’ini de sadece Gabar’dan karşılar hale geldiklerini anlattı.

Gabar’da, Hakkari’de petrol arama çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu:Bigadiç Granül Bor Üretim Tesisi açıldı

“Diğer yandan Karadeniz’de üretim çalışmalarımızı ve yeni sondaj planımızı titizlikle uygulamayı sürdürüyoruz. Kararlıyız, ülkemizin ekonomisi üzerindeki enerji maliyetini azaltacağız. Bunu yaparken de her iyileşmeyi vatandaşlarımıza yansıtmayı sürdüreceğiz. Bugün hem doğal gaz hem de elektrik fatura bedellerinin yüzde 60’ını biz devlet olarak üstleniyoruz. Şimdi bir tarafta dar gelirli ailelerimizi, diğer tarafta daha az tüketen, enerjisini daha verimli kullanan vatandaşlarımızı desteklemeye devam edecek, sosyal adalet yönünden daha doğru ve etkin bir destek modeline geçiş yapacağız. Milletimizin refahı insanımızın çok daha iyi hayat şartlarına sahip olması için AK Parti olarak Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde 22 yıldır olduğu gibi bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz.”

– “Temel bor ürünlerinin tamamını Eti Maden olarak üreteceğiz”

Bayraktar, Türkiye’yi doğal gazda bölgenin en önemli altyapısına sahip ülkelerinden biri haline getirdiklerini belirterek Türkiye’nin sadece kendi arz güvenliği için değil, bölgesinin de arz güvenliğini teminat altına alacak kapasiteye sahip bir ülke konumuna geldiğinin altını çizdi.

Uluslararası doğal gaz boru hatlarıyla, doğal gaz depolama tesisleriyle, sıvılaştırılmış doğal gaz alanında LNG ve FSRU terminalleriyle tüketimin üzerinde bir kapasiteye ulaştıklarını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bu sayede Türkiye olarak komşumuz Bulgaristan’a sınırımızın olmadığı Macaristan’a, Sırbistan’a ve Romanya’ya gaz ihraç ediyoruz. Hedeflerimiz belli, ideallerimiz belli, inancımız tam. Üzerinde önemle durduğumuz diğer bir önemli alan da tabii kaynaklarımız, yani madenlerimiz. Zira ülkemizin ciddi bir maden potansiyeli var. Maden çeşitliliğinde dünyanın önde gelen 10 ülkesi arasındayız. Önümüzdeki süreçte bu rezervleri daha hızlı şekilde ekonomiye katmamız, sanayimizi daha da geliştirmemiz ve sadece ham madde değil, daha fazla nihai ürün üretmemiz yani katma değerli madencilik anlayışıyla hareket etmemiz gerekiyor. Bu ürünleri üretim ve ihracat odaklı büyüme modeli çerçevesinde uluslararası pazarlara sunmak istiyoruz.”

Bayraktar, Türkiye’nin nadir toprak elementlerinde dünyada en önemli rezervlerden birine sahip olduğunu vurgulayarak “Eti Maden olarak bu alanda çok yoğun bir çalışmanın gayreti içerisindeyiz. Bunun yanı sıra dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olan ülkemiz bu alanda üretim kapasitesi, teknolojik altyapısı, endüstriyel yetkinliği, ürün yelpazesi ve kalitesi ile dünya lideri konumundadır. Bor madeninde katma değerli üretim için hemen her ürün grubunda yatırımlar yapıyoruz. Uluslararası pazarda ihtiyaç duyulan temel bor ürünlerinin tamamını Eti Maden olarak üreteceğiz. Borda stratejimiz iki ayaklıdır. Bunlardan biri bor karbür, ferrobor gibi katma değerli ürünlere yönelmek, diğeri de borun kullanım alanlarını tarım, temizlik maddeleri gibi farklı sektörlerde yaygınlaştırmaktır.” ifadelerini kullandı.

– “Son 24 yılın en yüksek bor ürünleri satış rakamına ulaşmış olduk”

Eti Maden’in borda 2024 Ağustos sonu itibarıyla geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 36 artışla 1,6 milyon ton üretim, tutar bazında ise yüzde 27 artışla 846 milyon dolar gelir elde ettiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sayede son 24 yılın en yüksek bor ürünleri satış rakamına ulaşmış olduk. 2024 yıl sonu itibarıyla 2,5 milyon tonluk bor satışı karşılığında 1,3 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Bu sayede Eti Maden Türkiye Eti Maden çatısı altında; savunma sanayii, nükleer, çelik sektörü gibi kritik alanlarda projeleri, Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde pil ve bataryalarda kullanılan Lityum Karbonatın üretimine yönelik Eskişehir Kırka’da 600 ton/yıl kapasiteli Lityum Karbonat Üretim Tesisi kurmayı hedefliyoruz. Çelik ve mıknatıs yapımında kullanılan ferrobor için Bandırma’da 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’nin inşası devam etmektedir. Özellikli arıtım kimyasalları, metal yüzeylerin temizlenmesi alanlarında kullanılan sodyum bor hidrür üretimi için yine Bandırma’da 10 ton/yıl kapasiteli Sodyum Bor Hidrür Pilot Tesisi için çalışmalarımız devam etmektedir.”

Bayraktar, cam sektöründen sonra dünya bor tüketiminde ikinci büyük pazarın tarım sektörü olduğunu ifade ederek “Bor, bitki sağlığı ve verimli üretim için gereken ve yerine ikamesi kolay olmayan bir maden. Bitkilerin çimlenmesinde, kök gelişiminde, fotosentezde, tane oluşumunda önemli rol oynuyor. Bu nedenle bitkilerin büyüyüp gelişme süreci boyunca farklı formlarda bor ürünlerine ihtiyaç duyuluyor. Bunlardan biri de bugünkü açılışımıza konu olan granül bor. Rafine bor ürünleri suda çözünürlükleri yüksek olduğu için özellikle fazla yağış alan bölgelerde topraktan kolayca ayrılıyor. Bu nedenle, gübre endüstrisinde konsantre olan granül bor ürünleri ön plana çıkıyor. Açılışını yaptığımız bu tesisle gübre katkı maddesi üreterek bor ürün yelpazemizi genişletiyoruz.” diye konuştu,

Balıkesir Bigadiç Bor İşletme Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini yürütecek fabrikanın yıllık 35 bin ton üretim kapasitesinin bulunduğunu anlatan Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:

“Toplam yatırım bedeli 2024 fiyatlarıyla 614 milyon lira olan fabrikamızın yıllık geliri yaklaşık 700 milyon lira olacak. Bu tesisimizle birlikte Eti Maden’in Bigadiç’teki toplam istihdamını bin 211’e, Balıkesir’deki toplam istihdamı da 2 bin 700’e çıkmış olacak. Eti Maden Bigadiç İşletmesi bünyesinde bugün faaliyete geçireceğimiz granül fabrikasının ülkemizin katma değerli madenciliği için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda enerjide ve madenlerde net ihracatçı olma hedefine ülkemizi bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum.”

Programda Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, AK Parti Balıkesir milletvekilleri İsmail Ok ve Mustafa Canbey ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Yalçın Aydın da katılımcılara hitap etti.

Sonrasında yapılan duanın ardından kurdele kesilerek fabrikanın açılışı gerçekleştirildi.

Bakan Bayraktar ve beraberindekiler, daha sonra fabrikayı gezdi.

AA

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

Enerji sektöründeki CEO’ların yarıdan fazlası için yapay zekâya yatırım öncelik


Enerji sektörü CEO’larının sektörün geleceği hakkında beklentilerini ortaya koyan KPMG’nin 2024 Küresel ENRC CEO Beklentileri araştırması yayımlandı. Araştırmada yer alan ankete göre CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor. Jeopolitik karışıklıklar CEO’ların en çok önem verdiği konuların başında gelirken Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de endişe yaratıyor. Buna karşın Gen AI, CEO’ların yüzde 58’i için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor.

KPMG’nin enerji, doğal kaynaklar ve kimya (ENRC) sektörüne liderlik eden CEO’ların karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları derinlemesine incelediği 2024 Global Enerji CEO Görünümü raporuna göre jeopolitik belirsizlikler, ekonomik dalgalanmalar ve teknolojik dönüşüm gibi küresel dinamikler sektör liderlerinin gündemini şekillendiriyor. Sektörde çalkantılı bir ortam olmasına karşın CEO’lar büyüme beklentileri konusunda iyimser olmaya devam ediyor. Bu güven ise değişimi yönlendirme konusundaki derin deneyimlerinden kaynaklanıyor. Yine de jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalardan, üretken yapay zekânın (Gen AI) getirdiği yeni zorluklara kadar birçok sorunun da farkındalar.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli, “Bölgesel çatışmalar, jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerin yoğun olduğu bu dönemde ENRC sektöründeki CEO’lar, anketimizin de ortaya koyduğu üzere şaşırtıcı bir iyimserlik ve güven sergiliyor. Bunun sebebi aslında oldukça basit. ENRC CEO’ları, değişim ve zorluklarla başa çıkma konusunda uzman. Bu yetkinlikleri, onlara sektördeki belirsizliklere rağmen güçlü bir rehberlik sağlıyor. Ayrıca, enerji fiyatlarının güçlü seyri de gelecekteki gelir akışlarına dair güvenlerini pekiştiriyor. Son bir yılda, yenilenebilir enerjiler kadar fosil yakıtlara dayalı enerjiler de büyüme gösterdi ve enerji talebi zirvede. Küresel enflasyondaki düşüş ve ABD gibi kilit pazarlarda faiz indirimi olasılığı, daha pozitif bir tablo da çiziyor.” dedi.

Ekonomiye güvenleri devam ediyor
Geçen yıla benze şekilde CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor ve bu oran tüm sektör ortalaması olan yüzde 78’den daha yüksek. Ancak sektörün geleceğine ilişkin güven sağlam olmakla birlikte yüzde 72 ile biraz daha düşük kalıyor. Genel olarak, ENRC CEO’larının yüzde 43’ü önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 0,01 ila 2,49 arasında büyüme beklerken yaklaşık üçte biri (yüzde 30) yüzde 2,50 ila 4,99 arasında bir büyüme tahmin ediyor.

Sektörün en önemli sorunu jeopolitik karışıklıklar
Jeopolitik karışıklıklar ENRC CEO’larının en çok önem verdiği konuların başında geliyor ve yüzde 55’i bunu önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları en büyük zorluk olarak görüyor. Bu oran tüm sektör ortalamasının (yüzde 47) oldukça üzerinde. Talep ve fiyatlar üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle ekonomik belirsizlik ikinci en önemli zorluk (yüzde 43) olarak görülüyor. Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de eşit derecede endişe kaynağı (yüzde 43) olarak değerlendiriliyor.

Büyüme stratejileri devam ediyor
Tüm bu potansiyel zorluklara rağmen, ENRC CEO’ları büyüme stratejilerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve bu hedefe ulaşmak için çevik adımlar atıyor. Liderlerin üçte ikisi, çevrelerindeki birbiriyle ilişkili zorluklara yanıt olarak stratejilerini uyarladıklarını, kalan yüzde 33’ü ise bunu yapmayı planladıklarını söylüyor. Operasyonel açıdan ENRC CEO’ları sermaye ve girdi maliyetlerini enflasyona karşı korumayı büyüme hedeflerine ulaşmada birincil kaldıraç olarak görüyor (yüzde 22), bunu yüzde 17 ile inorganik büyüme takip ediyor.

Yapay zekâ yatırımları artıyor
Ekonomik belirsizlik iş dünyasını etkilemeye devam ediyor ancak ENRC CEO’ları GEN AI ve teknolojik gelişmelere daha fazla yatırım yaparak iş gücü becerilerinden ziyade dijital yenilik ve büyümeye odaklanıyor. Her on CEO’dan yaklaşık altısı (yüzde 59) teknolojiye daha fazla yatırım yaptıklarını söylerken yüzde 41’i iş gücü becerileri ve yeteneklerine daha fazla yatırım yaptıklarını belirtiyor. Bu oran, geçen yıl teknolojiye yüzde 52 ve iş gücüne yüzde 48 şeklinde neredeyse eşit bir dağılım gösteriyordu.

Yapay zekânın iş sayısını azaltması beklenmiyor
Gen AI, çoğu ENRC CEO’su (yüzde 58) için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor. CEO’ların yüzde 65’i, bu teknolojiye yaptıkları yatırımın geri dönüşünü görmenin 3-5 yıl alacağını öngörüyor, 2023’te bu oran yüzde 48 seviyesindeydi. CEO’ların yüzde 79’u, üretken yapay zekânın iş sayısını önemli ölçüde etkilemeyeceğini, bunun yerine kurumlarındaki mevcut kaynakların becerilerinin geliştirilmesini ve yeniden konumlandırılmasını gerektireceğini öngörüyor.

Siber saldırılara karşı daha hazırlıklılar
Madalyonun diğer yüzünde ise teknoloji riskleri, özellikle siber güvenlik yer alıyor. Bu alanda 2023’e kıyasla bu yıl önemli bir değişim var. Siber saldırılara karşı iyi hazırlandığını söyleyen ENRC CEO’larının oranı yüzde 46’dan yüzde 58’e yükseldi. Bu 12 puanlık artış, dikkat çekici bir gelişme. Bunun, CEO’ların yüzde 72’sinin operasyonlarını ve fikri mülkiyetlerini yapay zekâ kaynaklı tehditlerden korumak için siber güvenlik yatırımlarını artırmış olmalarıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor.

Ofise geri dönenler ödüllendirilecek
Ankette yetenek açısında da önemli sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre genç neslin uzaktan ve hibrit çalışmayı benimsemesine rağmen, ENRC CEO’ları önümüzdeki üç yıl içinde ofis içi yaklaşımı giderek daha fazla tercih ediyor ve yüzde 93’ü bunu baskın model olarak destekliyor. Dahası, CEO’ların yüzde 100’ü ofise gelmek için çaba sarf eden çalışanlarını uygun görevler, zamlar veya terfilerle ödüllendireceklerini söylüyor.

Hedef, 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmak
Anketin ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) başlığındaki sonuçlara göre ise ENRC CEO’larının çoğunluğu (yüzde 58) 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor, ancak hepsi karbonsuzlaştırmayı başarmak için karşılaştıkları engellerin farkında. Bunların başında tedarik zincirini karbonsuzlaştırmanın karmaşıklığı (yüzde 35), ardından da beceri ve uzmanlık eksikliği (yüzde 22) geliyor. Bu nedenle, yetenek geliştirme, yapay zeka ve yeni teknolojilere yönelik beceri kazandırma çalışmaları ile etkin bilgi paylaşım süreçlerine yapılan yatırımlar her zamankinden daha kritik bir önem taşıyor.

Continue Reading

Sektörel


 Yeni Mezunlara Güçlü Başlangıç Fırsatı
Eksim Genç Enerji Programı’na Başvurular Açıldı


Eksim Holding’in genç yetenekleri iş dünyasına kazandırmayı hedefleyen yeni mezun işe alım programı Eksim Genç Enerji’nin 5. Dönem başvuruları başladı. Katılımcılara, enerji ve gıda gibi stratejik sektörlerde deneyim kazanma ve eğitimlerle yetkinliklerini geliştirme fırsatı sunan programın başvuruları 28 Şubat’a kadar devam edecek. Programa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eksim Holding İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Fatih Korkut, “Genç yeteneklere iş fırsatının ötesinde, geniş bir vizyon ve gelişim odaklı bir yolculuk sunuyoruz. Katılımcılar hem teorik hem de uygulamalı olarak birikim kazanırken profesyonel yaşamlarına güçlü bir başlangıç yapma imkanı elde ediyor” dedi.

Enerji, gıda ve elektrik dağıtım sektörlerinde faaliyet gösteren Eksim Holding, yenilikçi ve dinamik bakış açısıyla Türkiye’nin geleceğini şekillendirmek için genç yetenekleri desteklemeye devam ediyor. Bu doğrultuda yeni mezun işe alım programı Genç Enerji için başvuru sürecini başlatan holding, genç yetenekleri Eksim ailesine katılmaya davet ediyor. Programın 5. Dönemi, 2000 yılı ve sonrasında doğmuş; üniversite son sınıf öğrencileri, yeni mezunlar, yüksek lisans öğrencileri ile 1 yıldan az iş deneyimine sahip adayları kapsıyor. 28 Şubat’a kadar devam edecek başvuru sürecinin ardından adaylar için teorik ve pratik eğitimlerin başlaması planlanıyor.

Profesyonel yaşama güçlü başlangıç

Genç Enerji Programı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eksim Holding İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Fatih Korkut, “Eksim Genç Enerji Programı ile genç yeteneklere iş fırsatının ötesinde, geniş bir vizyon ve gelişim odaklı bir yolculuk sunuyoruz. Katılımcılar; yenilenebilir enerji, gıda, elektrik dağıtım ve elektrikli araç şarj istasyonu sektörlerinde hem teorik hem de uygulamalı olarak birikim kazanırken profesyonel yaşamlarına güçlü bir başlangıç yapma imkanı elde ediyor. İstihdamın yanı sıra yetenek gelişimi ve kariyer yönetimine yönelik çok katmanlı bir deneyim sunan programımızı; genç arkadaşlarımızı iş dünyasının sürekli değişen gereksinimlerine uyumlu bir şekilde hazırlamak için her dönem zenginleştirmeye devam ediyoruz” dedi.

Adayları kapsamlı bir oryantasyon süreci bekliyor

2021 yılından bu yana Genç Enerji Programı’yla birlikte birçok gencin iş hayatına Eksim Holding çatısı altında başladığını belirten Korkut, “Bu yıl programa katılacak genç arkadaşlarımızı 6 aylık kapsamlı bir oryantasyon süreci bekliyor. Katılımcılar, LinkedIn Learning üzerinden bireysel gelişimlerini destekleyip mentorluk programıyla profesyonel rehberlik alabilecek ve ideathon gibi yaratıcı etkinliklerle ekip çalışması becerilerini geliştirebilecek” ifadelerini kullandı.

Detaylı bilgi ve başvuru

Eksim Holding, Genç Enerji Programı hakkında detaylı bilgi almak ve başvuruda bulunmak isteyen geleceğin liderlerini, www.eksimgencenerji.com adresine davet ediyor.

Continue Reading

Sektörel

Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Mobil Eğitim Tırı 2025’te Deprem Bölgesini Ziyaret Edecek  


Sektöre öncü teknolojileri ve insan odaklı çalışma anlayışıyla hareket eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ tarafından 2018 yılında başlatılan ve bugüne dek 10 bin öğrenciye ulaşılan Mobil Eğitim Merkezi Projesi 2025’te deprem bölgesindeki öğrencilerle buluşacak.

Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyan, insan ve teknoloji odağıyla projeler üreterek Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, AYEDAŞ ve Toroslar EDAŞ, Mobil Eğitim Merkezi Projesi ile elektrik dağıtım hizmeti sunduğu illerde lise ve üniversite öğrencilerine eğitim vermeye devam ediyor.

Projenin 2025 rotasının en önemli parçası 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilden 5’inin elektrik dağıtımından sorumlu Toroslar EDAŞ’ın çalışma sahası olurken, Mobil Eğitim Tırı bu yıl Adana, Osmaniye, Mersin, Hatay ve Gaziantep’te lise ve üniversite öğrencileriyle buluşacak.

Mobil Eğitim Tırı 10 bin öğrenciye ulaştı

Türkiye’de elektrik dağıtım sektöründe bir ilk olan ve gençlerin kariyer gelişimlerine destek olma amacıyla geliştirilen proje ile 2024 yılında Ankara, İstanbul, Adana ve Hatay başta olmak üzere 12 şehirde 10 meslek lisesi ve 16 üniversitede toplam 2 bin 600 öğrenciye, Mobil Eğitim Merkezi Projesinin başlangıcı olan 2018 yılından itibaren ise toplam 10 bin öğrenciye ulaşıldı.

Mobil Eğitim Merkezi ile enerjinin yolculuğu, elektrik dağıtım şirketinin sorumluluğunun başladığı noktadan, tüketicilerin evlerine varana kadar olan tüm detayları kapsayacak şekilde baştan sona aktarılıyor. Teknik Gelişim ekipleri tarafından öğrencilere elektrik dağıtım sektörüne dair teknik eğitimler veriliyor, merak edilen sorular cevaplandırılıyor.

Mobil Eğitim Merkezi’nin lise ve üniversitelere yaptığı ziyaretlere eşlik eden insan ve kültür uzmanları ise öğrencilere Enerjisa Dağıtım Şirketleri’ndeki staj programları ve kariyer fırsatları hakkında bilgi verirken, eğitim hayatları ve kariyer yolculukları için önemli bir adım atmalarına katkı sağlamayı hedefliyor.

“Depremin izlerini eğitime verdiğimiz destekle sileceğiz”

Mobil Eğitim Merkezi Projesinin önemine ve başarısına dikkati çeken Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, “Mobil Eğitim Tırımız 2025’te Hatay başta olmak üzere Toroslar EDAŞ sorumluluk sahasındaki depremden en çok etkilenen illerimizi ziyaret edip, öğrencilerle buluşacak. Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak kaliteli, kesintisiz ve sürdürülebilir enerji hizmeti ile bölgenin ihtiyaçlarını karşılarken, depremin izlerini de eğitime verdiğimiz desteklerle sileceğiz. Türkiye’de sektörümüzde bir ilk olan Mobil Eğitim Merkezi Projemiz ile bugüne dek 10 bin öğrenciyle buluştuk. Teknik Gelişim ekiplerimizin desteği ile sektörümüzün geleceği olan gençlerimize uygulamalı olarak elektrik dağıtım sektörü hakkında eğitim veriyor, İnsan ve Kültür Uzmanlarımızla kariyer rehberliği hizmeti sunuyoruz. Enerji sektörüne nitelikli iş gücü, ülkemizin verimliliğine ise katkı sağladığımız bu projeyle deprem bölgesindeki faaliyetlerimizi de büyük bir özveri ile sürdüreceğiz.”

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar