Connect with us

Sektörel

ATP’den Enerji Sektörüne Stratejik Girişim

Hızlı Servis Restoran ve Finans sektörlerine kritik öneme sahip yazılım ve altyapı hizmetleri sunan ATP, GreenX markası ile yeşil enerji ve karbon sertifika ticaretinde global büyümesini sürdürmeyi hedefliyor

Küresel çapta faaliyetlerini Tradesoft, Zenia ve ATP Digital markalarıyla farklı sektörlerde sürdüren ATP, büyüme vizyonuyla stratejik girişimlerine devam ediyor. Global piyasalara yenilikçi kurumsal yazılım ve teknolojik altyapı çözümleri sunan ATP, GreenX markası altında yeşil enerji ve sertifika ticaret platformunu hayata geçirmeyi planlıyor. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 13 Mart 2023 tarihinde tescil edilen ATP GreenX markası altında, bulut yazılım geliştirme faaliyetlerini 2023 yılının ilk yarısında tamamlamayı hedefliyor.

ATP GreenX’in, şirketlerin ve bireylerin sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde net sıfır hedeflerine daha kolay ve güvenilir bir şekilde ulaşmalarını sağlayacak bir yeşil enerji ve sertifika ticaret platformu olması amaçlanıyor. Green,  daha yeşil bir dünyayı; X harfi ise daha güzel bir yaşam için oluşturulacak paylaşım platformunu sembolize ediyor.

ATP Genel Müdürü Ümit Cinali, “Enerji, global ölçekte çok büyük, dönüşümlerden geçen ve yüksek ticari hacimlere sahip bir sektör. Enerjideki gelişmeleri ve trendleri yakından takip ediyor ve dijitalleşmeye ihtiyaç duyulan alanları izliyoruz. Kapsamlı finans dünyası tecrübelerimizi de uygulayarak, sektör işlemlerini kolaylaştıracak ve  verimliliği artıracak yazılım platformu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla stratejik bir girişimi gerçekleştiriyoruz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Yeşil enerji üretici ve tüketicilerini buluşturacak ve ihtiyaçlarını en kısa sürede ve kolaylıkla karşılayabilecekleri ATP GreenX platformunu oluşturma çalışmalarına başlıyoruz. Platformu en kısa zamanda oluşturmayı ve Türkiye dışına da açmayı hedefliyoruz. Yeni markamızın, ATP ailesi içinde önemli bir yere sahip olacağına ve hızlı bir büyüme ivmesi göstereceğine inanıyoruz.” 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

Dr. Ömer Fatih Sayan: GELECEĞİ ŞEKİLLENDİREN SADECE TEKNOLOJİ DEĞİL, ONUN ARKASINDAKİ NİYET

Bilişim dünyasının bugününe ve geleceğine teknoloji perspektifinden bakan ve bu yıl 24. kez gerçekleştirilen Bilişim Zirvesi’24, “efficiency” mottosu ve “Etkililik, Etkinlik, Verimlilik” teması ile 24 Ekim 2024 tarihinde Fişekhane’de gerçekleştirildi. Kamu, bilişim, akademi ve iş dünyasının bir araya geldiği zirvede ileri teknolojilerin yön verdiği dijital çağın geleceği, alanında uzman isimler tarafından ele alındı. Zirvenin açılış programında, Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, “Zekaların Ortaklığı” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın “Milli ve Akıllı Çözümler” sunumu ve söylemleri dikkat çekti.

Teknoloji ve bilişimin güncelini ve gelecek gündemini ele alarak sektöre yol haritasını belirlemede rehberlik eden Bilişim Zirvesi’nin 24’üncüsü sona erdi. Zirvede tüm alanlarda varlık sergileyen yapay zeka gerçeğinin insan zekası ile birlikteliği, farklı açılardan ele alındı.

Uzman konuşmacıları ile şirketlere iham olmanın yanında onları cesaretlendiren, aynı zamanda güçlü ve sağlam iş birliklerinin oluşturulduğu bir platform olarak büyük ilgi gören Bilişim Zirvesi’nin bu yılki ana konuşmacısı Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, “Zekaların Ortaklığı” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

Dijital dönüşüm ve verimlilik konularında teknoloji liderlerinin beklentilerinin ele alındığı “Teknoloji Liderlerinin Beklediği Verimlilik” ana panelinde, Smart Enerji, Erciyes Holding ve BorusanCAT teknoloji liderleri, yapay zeka ve otomasyonun işletmelerde nasıl daha verimli sonuçlar getirdiğini ve insan zekası ve duygularının, yapay zeka ile nasıl birlikte çalışarak daha yüksek verimlilik sağlayabileceğini tartıştı, hayata geçirdikleri projeleri anlattı. Etkinliğin ikinci yarısında ise uzman konukların konuşmaları ve söyleşiler ile “Yapay Zeka ile İşleri Hızlandırma Programı” ve “Sürdürülebilir Dijitalleşme ve Güvenlik Programı” gerçekleştirildi.

BThaber Başkanı Murat Göçe’nin açılış konuşması ile başlayan, Bimser, Bulutistan, Robosme, Teletek ve Turkcell premium sponsorluklarıyla gerçekleşen Bilişim Zirvesi’24’te, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın yanı sıra akademisyenler, alanının uzan isimleri ve Türkiye ekonomisinde büyük rol üstlenen markaların temsilcileri konuşmacı olarak yer aldı.

 2025 yılı Bilişim Zirvesi’nin teması ve tarihi açıklandı

Zirvenin açılış programı BThaber Başkanı Murat Göçe’nin konuşması ile başladı. 24 yıldır çok şey yaşandığını ama aralıksız Bilişim Zirvesi’ni gerçekleştirdiklerine vurgu yapan Göçe, gösterilen büyük ilgiye teşekkür ederek, 2025 yılında gerçekleşecek Bilişim Zirvesi’nin bambaşka bir konseptte yapılacağının müjdesini verdi.  Yapay zeka, siber güvenlik ve bulut çözümleri alanlarında 3 adımda Bilişim Zirvesi’25’in gerçekleşeceğini açıklayan Murat Göçe, 2025 yılının temasını Trilogy olarak açıkladı.”

Yapay zeka işimizi elimizden almayacak, tamamlayıcı bir rol oynayacak

BThaber Başkan Yardımcısı Neslihan Aksun konuşmasında Bilişim Zirvesi’24’ün tema görseli olan ‘Kalp İçerisinde Dişli Çark’ın, yapay zekanın insan zekasının duyguları ile birleştiğinde nasıl üst düzeye çıktığını gösterdiğini aktardı. Yapay zeka sadece kendi başına değil insan zekası ve düşünceleri ile uyum içerisinde çalıştığında gerçek anlamda verimli sonuçlar elde edebilir diyen Aksun, “Teknoloji insanları rutin işlerden kurtararak yeni bir fayda sağlayacak.

Asıl mesele, bu teknoloji nasıl kullanacağımız ve onu nasıl geliştirdiğimiz olacak. Teknoloji doğru kullanan ve insan duygularını ve düşüncelerini katan her zaman kazanan olacak. Bizler de verimliliği odağımıza alarak kazananlardan olacağız” dedi.

Dr. Ömer Fatih Sayan:Tüm dünya çapında “biz de varız” dememiz gerekiyor 

Zirvede; TUSAŞ’ta gerçekleştirilen menfur terör saldırısını şiddetle kınıyorum, dilimizin izin verdiği en ağır şekilde lanetliyorum diyerek söze başlayan T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, gündeme ilişkin görüşlerini aktardı: “Bu saldırılar bize gösteriyor ki ülkece biz güçlü olmak zorundayız. Ama şunu bilelim ki bu yapanların asla yanına kalmayacak. Bu hain terör saldırısının ülkemizin güçlü yürüyüşünü ve gücünü hedef aldığını görüyoruz. Eli kanlı hainlere asla boğun eğmeyeceğiz, bunun hesabını en ağır şekilde soracağız.”

Konuşmasına devam eden Sayan, “Bildiğiniz gibi dijitalleşme artık lüks değil. Adeta zorunluluk. Geldiğimiz noktada yapay zeka ve büyük veriyi konuşuyoruz. Her sektörde olduğu gibi bilişim sektöründe de yenilikler sürüyor.  Bu anlamda bilgi ve iş süreçleri hızlanıyor, karar alma mekanizmaları güçleniyor, verim artıyor. Artık iş dünyasında başarılı olmanın temel şartı doğru bilgiye sahip olmak ve onu doğru bir şekilde yönetmekten geçiyor. Yapay zekayı da sadece iş süreçlerinde değil, daha geniş bir anlamda, toplumsal sorunlarda da çözüm bulma noktasında büyük bir önem arz ettiğinin gözden kaçırılmaması gerekiyor. Bu bağlamda verimlilik için insan ve yapay zeka birlikteliği yapay zekanın hayatımıza entegrasyonu hepimiz için büyük önem kazanmış durumda” dedi.

Sayan konuşmasına şu şekilde devam etti: “Dijitalleşme sadece teknolojik bir dönüşüm değil. Aynı zamanda insanlı bir dönüşüm. Teknoloji ve insanı uyumlu bir şekilde bir araya getirmek geleceğin sürdürülebilir çözümlerinin en önemli konularından bir tanesi. Çünkü teknoloji ancak insanla anlam kazanabilir. Hiçbir yenilik insandan üstün kabul edilemez ancak doğru zamanda ve doğru yerde sağlanacak regülasyonlar aşılamayacak hiçbir yol yok. Yönünü kaybeden, yanlış amaçlarla kullanılan teknoloji, daha da büyüyerek geri gelen çığ gibi zamanla kontrol edilemez olabilir, bu yüzden her adımımızla bilinçli, sorumlu ve insanlığa hizmet etme odaklı olmalıyız. Çünkü geleceği şekillendiren sadece teknoloji değil onun arkasındaki niyet. Teknoloji geliştikçe, kullanım alanı yaygınlaştıkça, iş ekonomi ile toplumsal yaşamın daha da birbirinden etkilendiği, her şeyin internete bağlanabildiği, her an her yerde bağlantılı hayatların yaşandığı bir dünyada bu yadsınamaz. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon çerçevesinde milli teknoloji hamlesinin bize sunduğu güç, ilham ve kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. TUSAŞ’taki saldırı basit bir saldırı değildi, bizim yerli ve milli üretimimizin olduğu bir noktaya çok planlı bir saldırıydı. Biz de bu çalışmalarımızı ülkemizi en güçlü devletler ve yüksek refah seviyesindeki toplumlar arasında hak ettiği yere taşımak görevinde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Tüm dünya çapında “biz de varız” dememiz gerekiyor. Üretim sahasındaki bağımsızlığın yolu buradan geçmektedir. Yapay zekanın akıllanması, bilimsel zekanın kurumsallaşarak ilerlemesi gerekiyor. Yapay zekanın haberleşme tekniğinde hızlı ve çözüm odaklı kullanılabilir olması gerekiyor. Yapay zekaya duygusal zekayı kattığımız ölçüde çok daha başarılı olur.”

Yapay zekaya yapılan yatırım kadar, onun olası risklerini önlemek için de yatırım yapılmalı

Bilişim Zirvesi’24’ün ana konuşmacısı Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, “Zekaların Ortaklığı” başlıklı sunumunda, insan zekasının ve yapay zekanın ortaklığının olağanüstü bir hızla geliştiğini belirtti. Halıcı konuşmasında, “İnsan zekası ve yapay zekanın ortaklığında ortaya çıkacak sonuç tek kelime ile verimlilik” vurgusunda bulundu. Konuşmasında yapay zekanın büyük veriden beslendiğine ve özel sektörün en büyük yatırımcı olduğuna dikkat çeken Halıcı, “Yapay zeka, diğer teknolojilerde hiç kıyaslanmayacak kadar büyük bir hızla ilerliyor. Yapay zeka sistemleri büyük verilerle çalıştığı için, büyük veri teknolojilerinin gelişmesi yapay zekanın gelişiminin hızına yine olumlu bir katkı sağlıyor. Stanford Üniversitesi’nin araştırmasına göre yapay zekaya yapılan yatırımda özel sektör, açık ara birinci durumda. Bu da bize şunu söylüyor; yapay zekanın geleceği, belki bir yandan da bizim geleceğimiz… Şu an üniversiteler, hükümetler değil, şirketler tarafından belirleniyor.” dedi.

 

‘Hızdan endişe duyuyoruz’ diyen Emrehan Halıcı, “Endişeliyim, çünkü, bu hızda insanlar bunu yeteri kadar algılayamıyor veya özümseyemiyor. Ancak tüm risklerine karşın yapay zeka çalışmaları artarak devam etmeli. Ama bunu geliştirmek için ayrılan kaynak kadar, onun olası risklerini önceleyen ve önlemler konusunda planlamalar yapan organizasyonlara, oluşturmalara, kurumlara da yatırım yapılmalı ve destek olunmalı” dedi.

 

Yapay zeka okur yazarlığı gelişmeli, kurumlar kendi yapay zeka modellerini üretmeli

İstanbul Teknik Üniversitesi Yapay Zeka ve Veriş Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Gündüz Öğüdücü “Siber Güvenlikte İnsanın Yapay Zeka ile Dansı” başlıklı konuşmasında, “Yapay zekayı bugün Bilişim Zirvesi’nde farklı açılardan ele alıyoruz. Ben, tedbirlerimizi alarak yapay zekayı kullanmamız gerektiğini ve yapay zekayı insanların faydası için kullanmaya nasıl odaklanabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor görüşündeyim. Elbette sosyal, etik, güvenlik gibi sorumlulukları unutmadan” dedi.

 

Konuşmasında ‘Asıl soru, verimlilik artışını nasıl sağlayabiliriz?’ diyen Prof. Dr. Şule Gündüz Öğüdücü, “Ben bunu bütün ülkemiz için bir verimlilik artışı olarak değerlendiriyorum. Şunu da biliyoruz ki aslında bir yapay zeka, teknolojinin her türlü ihtiyacını karşılayabiliyor. Kurumların ayakta kalması için yapay zekayı nasıl kullanabilirim? sorusunu kendilerine sormaları gerekiyor. Ben insan kaynağını göz önünde bulundurarak, yapay zekâ okur yazarlığı gibi, o kurumların kendi yapay zekâ modellerini üretebilecekleri dijital platformları sağlayarak artık kurumların satırlarca kod yazarak ya da böyle bir ekibi içlerinde oluşturarak değil, sadece verileri yükleyerek kendi modellerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratmaları gerektiğini düşünüyorum. Ancak bunların hem yurt içinde kendi imkanlarımızla geliştirilmemiz hem de daha öncedeki bu verilerin bir kısım kritik verilerin kendi içimizde kalması gerçekten önemli. Boyutundan bağımsız olarak her türlü kurumun yapay zeka modellerini etkin olarak kullanmaya başladığında, verimlilik artışıyla adil bir rekabet ortamı sağlayacağını, boyutlarından bağımsız olarak inovasyona dayalı değişiklik fırsatlarını değerlendirebileceklerini düşünüyorum. Yapay zeka okur yazarlığının gelecekte çok daha yaygınlaşacağını, heyecan dolu bir gelecek olacağını umuyorum, bekliyorum, diyorum” dedi.

Continue Reading

Sektörel

DEİK, 27. Japonya-Türkiye İş Konseyi Ortak Toplantısı’nı Tokyo’da gerçekleştirdi

Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Japonya’nın sahip olduğu teknoloji, finansman ve inovasyon gücü ile Türkiye’nin dinamik üretim gücü ve üçüncü ülke pazarlarına erişim kabiliyeti bir araya geldiğinde, bölgesel ve küresel düzeyde önemli sonuçlar elde edileceğine inandıklarını söyledi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulundan (DEİK) yapılan açıklamaya göre, DEİK 27. Japonya-Türkiye İş Konseyi Ortak Toplantısı Tokyo’da gerçekleştirilirken, toplantı kapsamında ‘DEİK-Keidanren Ortak Bildirisi’ ve ‘Çalık Enerji-Japon Uluslararası İşbirliği Bankas ı(JBIC) Mutabakat Zaptı’ imzalandı.

Toplantıya, Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı Ryosuke Kozuki, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar, Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Korkut Güngen, DEİK Başkanı Nail Olpak, Keidanren Japonya-Türkiye Ekonomi Komitesi Başkanı Tsugio Mitsuoka, DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Çalık ve 150’den fazla Türk ve Japon iş insanı katıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tuzcu, küresel ticaret ve yatırımda karşılaşılan büyük değişimlerin altını çizdi.

Türkiye’nin Asya Pasifik ile ilişkilerinin güçlendirilmesine ve Japonya ile daha kapsamlı bir ilişki geliştirmesine büyük önem verdiklerini belirten Tuzcu, ‘Türkiye ve Japonya arasındaki ikili ticaret hacmi 2023 itibarıyla 6 milyar dolar seviyesini aşmış durumda. İkili ticaret rakamları incelendiğinde Türkiye’nin ithalatının, ihracatından 8,5 kat fazla olduğu görülüyor. Ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin karşılıklı yarar temelinde dengeli bir biçimde geliştirilmesini hedefliyoruz. Müzakereleri devam eden Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin daha dengeli bir şekilde geliştirilmesi adına temel bir görev ifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.’ ifadelerini kullandı.

Tuzcu, anlaşmanın, Türk-Japon diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümüne yakışır bir şekilde kazan-kazan prensibi çerçevesinde sonuçlanmasının en büyük arzuları olduğunu belirtti.

Oluşturulan sinerji ile birçok alanda işbirliği yapılabileceğini kaydeden Tuzcu, ‘Yeşil-temiz enerji, elektrikli araba ekosistemi, akıllı şehirler, alt ve üst yapı projeleri, finans, ulaştırma, dijital sektörler, e-ticaret, tarım ve sağlık gibi birçok alanda birbirimizin güçlü ve zayıf yönlerini tamamlayan ortak girişimler geliştirebileceğimizi düşünüyorum. Japonya’nın sahip olduğu teknoloji, finansman ve inovasyon gücü ile Türkiye’nin dinamik üretim gücü ve üçüncü ülke pazarlarına erişim kabiliyeti bir araya geldiğinde, bölgesel ve küresel düzeyde önemli sonuçlar elde edileceğine inanıyoruz. Hem Japon hem de Türk iş insanlarının, kültürel zenginliklerimizi ve ticaretin gücünü bir araya getirerek ortak projelerde buluşacağına inanıyorum.’ açıklamalarında bulundu.

‘Türkiye önemli ve gelecek vadeden bir pazar’

Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı Kozuki de diplomatik ilişkilerin başlamasının 100’üncü yılında, Türkiye ile ekonomik ilişkilerin Japonya İş Federasyonu (Keidanren) Japonya Türkiye Ekonomi Komitesi ve DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi’nin iki ülkede kilit rol oynadığını aktardı.

Kozuki, ‘Türkiye, 85 milyondan fazla nüfusuyla çok yoğun ve genç nüfusuyla coğrafi konumu ve çevresindeki ülkelere erişimiyle malların dolaşım ve lojistik işbirliğiyle Türkiye önemli ve gelecek vadeden bir pazar. Türkiye’de faaliyeti bulunan 300’e yakın Japon firma farklı alanlarda çalışmalarını sürdürüyor. Bu firmaların Türkiye’ye yatırımlarını güçlendirmelerini ve ekonomik gelişme yaratmayı arzu ediyoruz ve Bakanlık olarak bu konuda çalışmalarımız bulunuyor.’ değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının hayata geçmesini arzu ettiğine dikkati çeken Kozuki, Ukrayna’nın yeniden inşa sürecinde de işbirliği için fırsatlar gördüklerini kaydetti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Çonkar da Japon şirketlerin Türkiye’deki enerji sektöründe geçmişten bugüne faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğünü hatırlattı.

Çonkar, ‘Oldukça dinamik bir alan olan enerji sektöründe, karşımıza her gün yeni fırsatlar ve birlikte çalışabileceğimiz yeni alanlar çıkıyor. Küresel bir enerji dönüşümü sürecine şahitlik ettiğimiz bu dönemde, hem Türk hem Japon şirketlere her iki ülkedeki enerji yatırımlarını artırmaları için çağrı yapmak istiyorum. Özellikle rüzgar ve güneş odaklı yenilenebilir enerji projeleri için yakın zamanda yeni ihale duyurularına çıkacağız. Japon özel sektörünün bu ihalelere katılımından ve muhtemel projeler kapsamında iki ülke şirketleri arasında gerçekleştirilecek ortaklıklardan memnuniyet duyacağız.’ ifadelerini kullandı.

‘İşbirliğimizi, denizaşırı iş birlikleri ve küresel ortaklıklarla daha da ilerletmeliyiz’

DEİK Başkanı Nail Olpak da Türkiye’nin ‘Yeniden Asya Açılımı’ ve Japonya’nın ‘Serbest ve Açık Indo-Pasifik’ stratejisinin örtüşen vizyonlara sahip olduğunu anlattı.

Olpak, buradan hareketle, işbirliklerinin denizaşırı işbirlikleri ve küresel ortaklıklarla daha da ilerletilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

‘Müzakereleri devam eden Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının, iki ülkenin de faydasına olacak şekilde sonuçlanması önemli. Bu noktada DEİK ve Kaidanren arasında imzalanacak Ortak Bildiri önemli bir adım olacaktır. Tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği günümüz dünyasında Türkiye’nin önemli bir üretim ve ihracat kapasitesine sahip. Japonya, bunun farkında ve İstanbul Boğazı’ndaki ikinci köprü ve Marmaray tüp geçici projeleri dahil, farklı yatırımlara da ev sahipliği yapıyor. Japon iş dünyası ile bu iş birliğimizi üçüncü ülkelerde de kullanabileceğimizi düşünüyorum. Türk ve Japon iş dünyaları olarak, pes etmeyen mücadeleci kimliğimizle ülkelerimiz arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerimizi derinleştirmek için gayreti elden bırakmayacağımıza inanıyorum.’

Keidanren Japonya-Türkiye Ekonomi Komitesi Eş Başkanı Mitsuoka da Japonya’nın ticaretinde pay sahibi olan ülkelerin yüzde 80’iyle serbest ticaret anlaşması bulunduğunu aktararak, ticaretin ve yatırımların gelişmesi, istihdamın gelişmesi için Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın tamamlanmasını arzu ettiklerini ifade etti.

DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Çalık da Türk-Japon ilişkilerinin tarihine değinerek, Türkiye’nin güçlü ve kabiliyetli iş gücünü de göz önünde bulundurarak, Japon dostları Türkiye’ye daha fazla yatırıma davet ettiğini belirtti.

Çalık, ‘Yatırımları hızlandırmasını beklediğimiz Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın iki ülkenin de karşılıklı faydasına olacak şekilde imzalanmasını bekliyoruz.’ açıklamasında bulundu.

Toplantıda ‘Yatırım ve İş Ortamı’ ile ‘Karşılıklı yarar sağlayan ortaklığa vurgu yapan belirli alanlar’ başlıklı paneller düzenlendi.​​​​​​​

Türkiye-Japonya Enerji Forumu

Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (METI) ev sahipliğinde ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı işbirliğiyle ‘1. Japonya-Türkiye Enerji Forumu’ gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar, METI Bakan Yardımcısı Ryosuke Kozuki, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Çalık, kamu ve özel sektörden Türk ve Japon iş insanlarının katılımıyla düzenlendi.

Japonya-Türkiye Enerji Forumu kapsamında, ‘Çalık Enerji ve Mitsubishi Corporation’ ve ‘DB Tarımsal Enerji ile Mitsubishi Corporation’ arasında Türkiye ve çevre ülkelerde yeni nesil enerji ve ham madde potansiyellerinin geliştirilmesine yönelik mutabakat anlaşmaları imzalandı.

Continue Reading

Sektörel

KRE Kare Lojistik, Araç Filosunu 20 Adet Ford FMAX ile Genişletti

Uluslararası lojistik sektörünün önde gelen firmalarından KRE Kare Lojistik, filosunu 20 adet Ford FMAX model kamyonla genişletti. Bu yeni araçlar, şirketin karayolu taşımacılığı, tekstil taşımacılığı ve depolama gibi çeşitli alanlarda sunduğu hizmetleri daha da güçlendirecek.

Yeni araçlar, Ford Trucks’un bayisi Çetaş Otomotiv’den düzenlenen törenle teslim alındı. Bu teslimatla birlikte KRE Kare Lojistik’in toplam araç sayısı 80’e ulaştı.

KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bu anlamlı günde burada olmaktan ve iş ortaklığımızı taçlandırmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 34 yıldır taşımacılık sektöründe faaliyet gösteriyoruz. 1990’da başlayan yolculuğumuzda, filo yapımız sürekli olarak artarak güçlendi. Sektördeki başarımız, işe bakış açımız, ilkeli duruşumuz ve yenilikçi çalışmalarımızın bir sonucudur. İnsan kaynağımıza ve ekipmanlarımıza yaptığımız yatırımlar, hizmet kalitemizin temelini oluşturuyor. Bugün filomuza eklediğimiz yeni F-MAX araçlarla, müşterilerimize kaliteli ve üst düzey hizmet sunmaya devam edeceğiz. Ford Trucks ve Çetaş Otomotiv ile olan iş ortaklığımızın önümüzdeki dönemde daha da güçleneceğine inanıyorum. Yeni araçlarımızın hayırlı olmasını diliyor, Çetaş Otomotiv’e bu süreçte gösterdikleri dürüst ve düzgün hizmet anlayışları için teşekkür ediyorum.” dedi.

Çetaş Otomotiv Satış Yönetmeni Hakan German da tören sırasında yaptığı konuşmada, “ KRE Kare Lojistik’in Genel Müdürü Berk Yalçınkaya ile uzun yıllara dayanan dostluğumuz, güvene ve karşılıklı saygıya dayanıyor. Bu 20 araçlık teslimat, sadece bir ticari işlem değil, aynı zamanda markalarımızın güçlü iş birliğini ve güvenini de simgeliyor. Lüks, konfor, güvenlik ve teknolojiyi bir araya getiren Ford Trucks araçlarımızın, KRE Kare Lojistik ailesine hayırlı olmasını diliyoruz. Kendilerinin beklentilerini en üst düzeyde karşılayacak çözümler sunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

En Çok Okunanlar