Sektörel
Bakan Bayraktar: “Bugüne kadar olduğu gibi bizim enerji politikamızın odağında dışa bağımlılığı düşürmek var.”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji politikasının odağında dışa bağımlılığı düşürmenin olduğunu belirtti.Gaziantep Sanayi Odası’nda düzenlenen Gaziantep Enerji Zirvesi’nde konuşan Bayraktar, kentin ekonomik açıdan Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olduğunu söyledi.Dünyada enerjide büyük bir dönüşümün yaşandığını belirten Bayraktar, bu anlamda Türkiye’yi en iyi şekilde bu sürece hazırladıklarını ifade etti.
Dünyada güneş ve rüzgar enerjisi yatırımlarının gittikçe arttığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
‘Biz Türkiye’yi mutlaka Cumhurbaşkanı’mızın Türkiye Yüzyılı vizyonunda en önemli enerjiyle ilgili husus Türkiye’yi mutlaka tam bağımsız ülke haline getirmemiz gerekiyor. Bugüne kadar olduğu gibi bizim enerji politikası odağında dışa bağımlılığı düşürmek var. Bunu sağlarken yeni bir zorlukla karşı karşıyayız. Türkiye aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadele eden bir ülke. Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını azami düzeyde kullanması lazım. Çok kısa bir süre önce İstanbul’da uluslararası bir toplantıyla Türkiye’nin 2035 enerji vizyonunu ortaya koyduk. Çok iddialı bir program oldu. Türkiye’nin bugün kurulu gücünü yaklaşık 4 katına çıkaracak önümüzdeki 11 yıl içinde. Türkiye olarak her yıl güneşten ve rüzgardan 8-9 bin megavat yeni kurulu güç yapmamızı sağlayacak. Bizim geçmiş ortalamamıza bakın 2 bin 500-2 bin 700 megavat yapmışız 2014 sonrası ağırlık olarak. Biz şimdi bunu 3 kat artırmak istiyoruz. Dolayısıyla bunu nasıl yapacağız. Biz bu yıldan başlayarak inşallah 2024 bunun ilk adımı olacak. Biz 5 bin megavat kurulu güce sizlerin yatırımlarıyla ulaşacağız. Ama bu yetmez daha ileri gitmemiz lazım.’
Yatırımcıların önünde bazı sıkıntıların olduğunu belirten Bayraktar, bunu aşmak için yeni çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Bir rüzgar santralinin inşa aşamasına gelmesinin neredeyse 4 yılı bulduğuna işaret eden Bayraktar, bunu 1,5-2 yıla düşürmeyi hedeflediklerini kaydetti.
2030’da enerji tüketiminde yenilenebilirin payının yüzde 42,5’e çıkması hedefleniyor
Programda konuşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, dünyada en büyük adaletsizliklerin odağında enerji mücadelesinin yer aldığını belirtti.
Küresel elektrik talebindeki artışın ilerleyen yıllarda artmasının öngörüldüğünü aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
‘Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat ile 2050 yılında ‘karbon-nötr ilk kıta’ olma hedefini ortaya koyarken, 2030 itibarıyla enerji tüketiminde yenilenebilir enerji payının en az yüzde 42,5’e çıkarılmasını ve enerji tüketimini de yüzde 11,7 oranında azaltmayı hedeflemektedir. Bu hedefler temiz enerji dönüşümünün benzeri görülmemiş bir hızla ilerleyeceğini bizlere göstermektedir. Sayın Bakanımız da geçtiğimiz günlerde ülkemizin yenilenebilir enerjide 2035 yol haritasını kamuoyu ile paylaştı. Rüzgar ve güneşte mevcut kurulu gücümüzü 4 katına çıkararak 120 bin megavat hedefine ulaşmak ve 80 milyar dolarlık üretim yatırımını ülke ekonomimize kazandırmak kamu özel sektör işbirliğinde elbette başarabileceğimiz bir hedeftir.’
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep’in yenilenebilir enerji konusunda son yıllarda yatırım aldığını belirterek, ‘Cumhurbaşkanı’mız enerji alanında ülkemizin tam bağımsız olması için önemli adımlar attı. Türkiye Allah’ın izniyle havada, karada güçlüdür ve güçlü olmaya devam edecektir. Gaziantep’te üretim ve istihdam sürüyor ve sürecektir.’ diye konuştu.
Gaziantep Valisi Kemal Çeber de kentin bölgede cazibe merkezi olduğunu ifade ederek, kentte sanayi ve istihdamın her geçen gün arttığını dile getirdi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise Gaziantep’in bir sanayi şehri olduğunu vurgulayarak, ‘Her geçen gün enerjiye daha çok ihtiyacımız oluyor. Şehrimizde enerjiye yapılan yatırımları görebiliyoruz. Bu bizi mutlu ediyor.’ dedi.
AA
Sektörel
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy, 2 Binden Fazla Çocuğun Hayatına Dokundu

Daha güzel bir gelecek için Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji dönüşümüne öncülük eden lider özel sektör elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, ‘Enerjimiz Basketbol’ anlayışıyla sporun birleştirici gücüne inanarak genç nesilleri desteklemeye devam ediyor. Spor, eğitim ve sosyal fayda projeleriyle sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunan Enerjisa Üretim, Güler Legacy iş birliğiyle düzenlenen basketbol kamplarına bir yenisini daha ekledi. Muğla’nın ikinci kez ev sahipliği yaptığı kamp, gençlerin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor
2 binden fazla çocuğun hayatına dokunan proje
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy, basketbolun bedensel ve zihinsel gelişime olan katkısını temel alarak, 2019 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği basketbol kamplarıyla çocuklara ulaşıyor. Bugüne kadar 2 bin 200’den fazla çocuğun hayatına dokunan bu proje, genç yeteneklere sporla büyüme fırsatı sunarken, onların geleceğini şekillendiriyor. Sporun dönüştürücü gücüyle, çocukların potansiyelini ortaya çıkaran bu girişim hem spor hem de kişisel gelişim alanında önemli bir iz bırakıyor.
Enerjisa Üretim, sporla büyüyen nesiller yetiştirmeyi amaçlıyor
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy iş birliğiyle 15’incisi Muğla’da gerçekleştirilen basketbol kampı olan bu özel organizasyonda, ilköğretim seviyesindeki 60 çocuk üç gün boyunca basketbolun tüm inceliklerini öğrenme fırsatı buldu. Muğla Atatürk Spor Salonunda gerçekleştirilen kampta temel basketbol eğitiminin yanı sıra atletik beceri takibi, performans ölçümleri ve teknik gelişim programlarıyla çocukların top hakimiyetinden şut mekaniğine kadar kapsamlı bir gelişim süreci geçirmesi sağlandı. Sporla büyüyen nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bu projede, çocuklara basketbol formaları ve topları hediye edilerek sadece bir eğitim değil, yaşam boyu sürecek bir spor tutkusu aşılandı.
Kampın en özel anlarından biri ise, Türk basketbolunun efsane ismi Eski milli basketbolcu Necati Güler ve Güler Legacy’nin kurucusu, birçok önemli takımda başarılara imza atmış oğlu Muratcan Güler’in de eğitimlere eşlik etmesi oldu. Tecrübelerini çocuklarla paylaşan basketbolcular, genç yeteneklere ilham verdi.
Spor ve eğitim alanında genç nesillere destek vererek toplumsal katma değer yaratmaya kararlılıkla edeceklerinin altını çizen Enerjisa Üretim Kurumsal İletişim Yöneticisi Yunus Erdal, “Enerjimiz Basketbol” sloganımızla Enerjisa Üretim olarak, düzenlediğimiz basketbol kamplarımızla çocuklarımıza sadece spor becerileri kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilenebilir enerji ve çevre bilinci gibi değerleri de aşılamaya gayret ediyoruz. Bu kamplar, sporun iyileştirici etkilerini kullanarak, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkıda bulunuyor. Bir çocuğun ilk kez basketbolla tanışmasına aracı olmak, belki ilk kez bir basketbol topuna dokunan, parkeye ilk bizimle adım atan, ilk basketbol formasına bizimle kavuşan çocukların gözünde mutluluğu ve geleceğin başarılı basketbolcuların heyecanını görmek bu işin en güzel tarafı.”
Güler Legacy Kurucusu Muratcan Güler, “Enerjisa Üretim ile birlikte hayata geçirdiğimiz çocuk basketbol kamplarımızın on beşincisi olan Muğla Çocuk Basketbol Kampımızda 60’tan fazla çocuğun daha basketbolla tanışmalarına vesile olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sporun sadece bir aktivite değil, aynı zamanda takım ruhunu, fair play’i ve zorluklarla mücadele etme gücünü öğreten güçlü bir araç olduğuna inanıyoruz. Amacımız, her çocuğun spora ulaşabilmesi, sporla büyüyebilmesi ve bu değerlerle geleceğine yön verebilmesi. Enerjisa Üretim’le birlikte çocuklara sporu sevdirmeye ve onlara ilham vermeye ilk günkü heyecanımızla devam edeceğiz” dedi.
Sektörel
Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik performansıyla dünyada dördüncü oldu

Zorlu Enerji, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) faaliyetleriyle uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG (London Stock Exchange Group) tarafından yapılan değerlendirmede, 88 puan ile 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en köklü ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda ESG puanını 74’e yükseltti.
Yenilenebilir enerjinin öncü şirketi Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ESG performansını yükseltmeye devam ediyor. Zorlu Enerji, uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin ESG performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda puanını 49’dan 74’e yükseltti.
S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesinde ESG puanını 74’e yükseltti
Zorlu Enerji, global ölçekte kurumsal firmaların sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda 2024 yılı ESG puanını 74’e yükseltti. Bir önceki yıl 49 olan puanını 25 puan artırarak üst sıralara çıkaran Zorlu Enerji, uluslararası yatırımcıların karar süreçlerinde önemli bir referans noktası olma özelliği taşıyan S&P Global’den aldığı bu puanla, uluslararası arenada sektörün yüksek puan alan şirketlerinden biri oldu.
İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü raporu: Karbonsuz büyümeyi hedefliyor
Zorlu Enerji, S&P ve LSEG skorlarını artırmanın yanı sıra 2024 yılında ilk kez İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) raporunu yayınlayarak bu konudaki çalışmalarını ve hedeflerini de şeffaf bir şekilde tüm kamuoyuyla paylaştı.
Düşük karbonlu ekonomiye geçişin en önemli bileşenlerinden birinin yenilenebilir enerji kullanımının artırılması olduğu bilinciyle uzun zamandır yalnızca yenilenebilir kaynaklara yatırım yaparak atmosferdeki sera gazı salımlarının azalmasına katkı sağlayan Zorlu Enerji, 2030 yılına kadar ürettiği enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreteceğini taahhüt ediyor. Şirket, kendi operasyonlarının yanında müşterilerinin de karbonsuz büyümelerini kolaylaştırmak için çalışıyor ve 2040 yılına kadar tüm değer zincirini net sıfır hale getirme hedefi doğrultusunda faaliyetlerini sürdürüyor.
İklim krizi kadar önemli bir diğer mesele olan biyoçeşitliliğin de korunmasına katkıda bulunmaya odaklanan Zorlu Enerji, operasyonlarının ve tesislerinin bulunduğu bölgelerde 2035 yılına kadar biyoçeşitliliğin muhafazası ve geliştirilmesi için yatırım yapmayı sürdürerek uluslararası çerçeveler ile tam uyumlu olarak net pozitif olmayı amaçlıyor.
“Başarılarımızı katlamaya devam ediyoruz”
Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji odaklı bir vizyonla faaliyetlerine devam ettiklerini belirten Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener, konuyla ilgili şöyle konuştu:
“ESG alanında yükselen performansımızı gösteren rapor sonuçları, sürdürülebilirlikte sektörümüz adına öncü bir rol üstlendiğimizin göstergesi olarak bizi gururlandırıyor. Şirketlerin karbon salımlarını azaltma hedeflerini bilimsel temellere dayandırmayı amaçlayan Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi’ni (SBTi) Türkiye’de imzalayan ilk şirket olmamızın yanı sıra CDP Ormansızlaşma ve TCFD raporlarını yayımlayan ilk Türk şirketleri arasındayız.
Son olarak LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasından 3’üncü olmamız ve S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirme puanımızı 49’dan 74’e yükseltmemiz de sürdürülebilirlik odaklı stratejimizin başarısını gösteriyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretim yapmaktan enerji dönüşümüne kadar uzanan geniş yelpazede gösterdiğimiz faaliyetlerimizde, riskleri minimize edip pozitif etki yaratmaya devam edeceğiz. Çalışmalarımızda Ar-Ge ve geleceğin teknolojilerine odaklanarak faaliyetlerimizi kaynak çeşitliliğimizi artırma hedefiyle sürdüreceğiz.”
Sektörel
Enerji sektöründeki CEO’ların yarıdan fazlası için yapay zekâya yatırım öncelik

Enerji sektörü CEO’larının sektörün geleceği hakkında beklentilerini ortaya koyan KPMG’nin 2024 Küresel ENRC CEO Beklentileri araştırması yayımlandı. Araştırmada yer alan ankete göre CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor. Jeopolitik karışıklıklar CEO’ların en çok önem verdiği konuların başında gelirken Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de endişe yaratıyor. Buna karşın Gen AI, CEO’ların yüzde 58’i için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor.
KPMG’nin enerji, doğal kaynaklar ve kimya (ENRC) sektörüne liderlik eden CEO’ların karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları derinlemesine incelediği 2024 Global Enerji CEO Görünümü raporuna göre jeopolitik belirsizlikler, ekonomik dalgalanmalar ve teknolojik dönüşüm gibi küresel dinamikler sektör liderlerinin gündemini şekillendiriyor. Sektörde çalkantılı bir ortam olmasına karşın CEO’lar büyüme beklentileri konusunda iyimser olmaya devam ediyor. Bu güven ise değişimi yönlendirme konusundaki derin deneyimlerinden kaynaklanıyor. Yine de jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalardan, üretken yapay zekânın (Gen AI) getirdiği yeni zorluklara kadar birçok sorunun da farkındalar.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli, “Bölgesel çatışmalar, jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerin yoğun olduğu bu dönemde ENRC sektöründeki CEO’lar, anketimizin de ortaya koyduğu üzere şaşırtıcı bir iyimserlik ve güven sergiliyor. Bunun sebebi aslında oldukça basit. ENRC CEO’ları, değişim ve zorluklarla başa çıkma konusunda uzman. Bu yetkinlikleri, onlara sektördeki belirsizliklere rağmen güçlü bir rehberlik sağlıyor. Ayrıca, enerji fiyatlarının güçlü seyri de gelecekteki gelir akışlarına dair güvenlerini pekiştiriyor. Son bir yılda, yenilenebilir enerjiler kadar fosil yakıtlara dayalı enerjiler de büyüme gösterdi ve enerji talebi zirvede. Küresel enflasyondaki düşüş ve ABD gibi kilit pazarlarda faiz indirimi olasılığı, daha pozitif bir tablo da çiziyor.” dedi.
Ekonomiye güvenleri devam ediyor
Geçen yıla benze şekilde CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor ve bu oran tüm sektör ortalaması olan yüzde 78’den daha yüksek. Ancak sektörün geleceğine ilişkin güven sağlam olmakla birlikte yüzde 72 ile biraz daha düşük kalıyor. Genel olarak, ENRC CEO’larının yüzde 43’ü önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 0,01 ila 2,49 arasında büyüme beklerken yaklaşık üçte biri (yüzde 30) yüzde 2,50 ila 4,99 arasında bir büyüme tahmin ediyor.
Sektörün en önemli sorunu jeopolitik karışıklıklar
Jeopolitik karışıklıklar ENRC CEO’larının en çok önem verdiği konuların başında geliyor ve yüzde 55’i bunu önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları en büyük zorluk olarak görüyor. Bu oran tüm sektör ortalamasının (yüzde 47) oldukça üzerinde. Talep ve fiyatlar üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle ekonomik belirsizlik ikinci en önemli zorluk (yüzde 43) olarak görülüyor. Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de eşit derecede endişe kaynağı (yüzde 43) olarak değerlendiriliyor.
Büyüme stratejileri devam ediyor
Tüm bu potansiyel zorluklara rağmen, ENRC CEO’ları büyüme stratejilerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve bu hedefe ulaşmak için çevik adımlar atıyor. Liderlerin üçte ikisi, çevrelerindeki birbiriyle ilişkili zorluklara yanıt olarak stratejilerini uyarladıklarını, kalan yüzde 33’ü ise bunu yapmayı planladıklarını söylüyor. Operasyonel açıdan ENRC CEO’ları sermaye ve girdi maliyetlerini enflasyona karşı korumayı büyüme hedeflerine ulaşmada birincil kaldıraç olarak görüyor (yüzde 22), bunu yüzde 17 ile inorganik büyüme takip ediyor.
Yapay zekâ yatırımları artıyor
Ekonomik belirsizlik iş dünyasını etkilemeye devam ediyor ancak ENRC CEO’ları GEN AI ve teknolojik gelişmelere daha fazla yatırım yaparak iş gücü becerilerinden ziyade dijital yenilik ve büyümeye odaklanıyor. Her on CEO’dan yaklaşık altısı (yüzde 59) teknolojiye daha fazla yatırım yaptıklarını söylerken yüzde 41’i iş gücü becerileri ve yeteneklerine daha fazla yatırım yaptıklarını belirtiyor. Bu oran, geçen yıl teknolojiye yüzde 52 ve iş gücüne yüzde 48 şeklinde neredeyse eşit bir dağılım gösteriyordu.
Yapay zekânın iş sayısını azaltması beklenmiyor
Gen AI, çoğu ENRC CEO’su (yüzde 58) için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor. CEO’ların yüzde 65’i, bu teknolojiye yaptıkları yatırımın geri dönüşünü görmenin 3-5 yıl alacağını öngörüyor, 2023’te bu oran yüzde 48 seviyesindeydi. CEO’ların yüzde 79’u, üretken yapay zekânın iş sayısını önemli ölçüde etkilemeyeceğini, bunun yerine kurumlarındaki mevcut kaynakların becerilerinin geliştirilmesini ve yeniden konumlandırılmasını gerektireceğini öngörüyor.
Siber saldırılara karşı daha hazırlıklılar
Madalyonun diğer yüzünde ise teknoloji riskleri, özellikle siber güvenlik yer alıyor. Bu alanda 2023’e kıyasla bu yıl önemli bir değişim var. Siber saldırılara karşı iyi hazırlandığını söyleyen ENRC CEO’larının oranı yüzde 46’dan yüzde 58’e yükseldi. Bu 12 puanlık artış, dikkat çekici bir gelişme. Bunun, CEO’ların yüzde 72’sinin operasyonlarını ve fikri mülkiyetlerini yapay zekâ kaynaklı tehditlerden korumak için siber güvenlik yatırımlarını artırmış olmalarıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor.
Ofise geri dönenler ödüllendirilecek
Ankette yetenek açısında da önemli sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre genç neslin uzaktan ve hibrit çalışmayı benimsemesine rağmen, ENRC CEO’ları önümüzdeki üç yıl içinde ofis içi yaklaşımı giderek daha fazla tercih ediyor ve yüzde 93’ü bunu baskın model olarak destekliyor. Dahası, CEO’ların yüzde 100’ü ofise gelmek için çaba sarf eden çalışanlarını uygun görevler, zamlar veya terfilerle ödüllendireceklerini söylüyor.
Hedef, 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmak
Anketin ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) başlığındaki sonuçlara göre ise ENRC CEO’larının çoğunluğu (yüzde 58) 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor, ancak hepsi karbonsuzlaştırmayı başarmak için karşılaştıkları engellerin farkında. Bunların başında tedarik zincirini karbonsuzlaştırmanın karmaşıklığı (yüzde 35), ardından da beceri ve uzmanlık eksikliği (yüzde 22) geliyor. Bu nedenle, yetenek geliştirme, yapay zeka ve yeni teknolojilere yönelik beceri kazandırma çalışmaları ile etkin bilgi paylaşım süreçlerine yapılan yatırımlar her zamankinden daha kritik bir önem taşıyor.
-
PETROL4 hafta önce
Shell’de yakıtlar TTS ile doluyor, filolar verimliliğe, misafirler lezzete doyuyor
-
ELEKTRİK4 hafta önce
Enerjisa Enerji’den Girişimcilere Açık Çağrı: NAR ve İVME Programları Başvurulara Açıldı
-
PETROL4 hafta önce
GüzelEnerji, bayilerine dijital köprü ile bağlandı
-
PETROL4 hafta önce
İsveç rallisinin “en hızlı çaylağı” Team Petrol Ofisi pilotu Kerem Kazaz oldu
-
ELEKTRİK4 hafta önce
Hizmet Binasına Zarar Verip Çalışanları Darp Ettiler
-
Güneş Enerjisi1 hafta önce
Eksim Enerji, Viranşehir GES’te Enerji Üretimine Başladı:
-
ELEKTRİK2 hafta önce
Galata Wind’in net karı 834,4 milyon TL, EBITDA’sı 1.635,8 milyar TL oldu
-
PETROL3 hafta önce
Castrol, Türkiye’deki Büyüme İvmesini Sürdürdü ve 2024’te Pazar Liderliğini Güçlendirdi