Connect with us

ELEKTRİK

Batarya Teknolojilerine Yeni Teşvik Geliyor


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yüksek kaliteli ve uluslararası sertifikasyonlara sahip batarya paketleri üretimi gerçekleştirecek Ampherr Batarya Teknolojileri Fabrikası’nı açtı.

Türkiye’yi batarya ve enerji depolama teknolojileri gibi yenilikçi teknoloji alanlarında küresel ölçekteki mega yatırımların merkezi hâline getirecek, yeni bir teşvik programı hazırlığında oldukları müjdesini veren Bakan Kacır, “Dünyada batarya üretim kapasitesi 2,6 terawatt saat düzeyindeyken, 2030’a geldiğimizde bu rakamın 3,5 misline yani 9 terawatt saate ulaşacağı öngörülüyor. Bu tabloda, elektrikli araçlar ve mobilite sektöründeki öncü olma iddiamızı kuvvetlendirmek ve pazar payımızı arttırarak ülkemizi, bölgesel batarya üretim üssü hâline getirmek istiyoruz.” dedi.

Bakan Kacır, ülkemizi Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda kritik teknolojilerde üretim üssü olma hedefine bir adım daha yaklaştıracak İstanbul Tuzla’daki Ampherr Batarya Teknolojileri Fabrikası’nı açtıklarını belirterek, şunları söyledi:

SANAYİ ÜRETİMİ: Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız (GSYİH) ilk mes 1 trilyon dolar barajını aşarak rekor kırdı. Sanayi üretimimiz, yıllık bazda yüzde 10’un üzerinde bir artışla son iki yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Sanayi üretimimizdeki en hızlı yükseliş yıllık yüzde 38,5 oranında artışla yüksek teknoloji üretiminde gerçekleşti. Bu başarılı büyüme ivmesinin arka planında güçlü siyasi irade, istikrarlı devlet politikaları, millî ve özgün ürünleri önceleyen Ar-Ge ve yatırım planlamamız yer alıyor.

YENİ ATILIMLAR: Son 22 yılda inşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge ve yenilik ekosistemi ile imalat sanayimiz; daha rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuştu. “Türkiye Yüzyılı”nda, Millî Teknoloji Hamlemize yeni başarı hikâyeleri ekleyerek kritik teknolojilerde tam bağımsızlığımızı tahkim edecek, yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat odaklı kalkınmamıza hız katacak yeni atılımlara odaklanıyoruz.

SAVUNMA SANAYİ: Dünyanın gıpta ile izlediği savunma sanayi ürünlerimiz bu çabanın en güzel örneğini ifade ediyor. Paradigma değişimlerine doğru zamanda odaklandığımızda yenilikçi ve yıkıcı teknolojilerin ülkemizin kalkınma yolculuğunda nasıl bir fırsat penceresi oluşturduğunu savunma sanayinde ispat ettik.

MOBİLİTE: Benzer bir fırsat penceresini de mobilite sektöründe görüyoruz.  Yıllık 1,5 milyona yaklaşan üretimi ve 35 milyar doların üzerinde ihracatıyla, Türkiye sanayisinin lokomotifi konumundaki otomotiv sektöründe, hızlı şehirleşme, dijitalleşme, deneyim odaklı müşteri eğilimleri, yüksek hızda iletişim sektörün istikametini yeniden tanımlıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM: Yeni nesil elektrikli, otonom ve bağlantılı otomobilimiz Togg ile dönüşümüne ivme kazandırdığımız mobilite sektöründe, yeni trendlerin çizdiği perspektifi doğru anlamak ve tanımlamak ülkemizin rekabetçi ve sürdürülebilir üretim altyapısı için hayati öneme sahip.

YOL HARİTASI: Sektörün dönüşümüne rehberlik etmek adına “Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası”nı kamuoyuyla paylaşmıştık. Yol haritamızla, elektrikli, bağlantılı ve otonom araçlardan test merkezlerine, batarya üretiminden yenilikçi enerji teknolojilerine kadar mobilite sektöründe atacağımız tüm adımları somutlaştırdık.

İŞ BİRLİĞİ: Sektörle sıkı bir iş birliği içinde hazırladığımız, gelecek vizyonumuzu ortaya koyduğumuz yol haritamızdaki projeleri hayata geçirerek elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların ülkemizdeki pazar payını 2030’da yüzde 35’e, bu araçlarda yerlilik oranımızı ise yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz. Mobilite ve yenilikçi teknoloji alanlarında koymuş olduğumuz tüm bu hedeflere ulaşmak için batarya ve enerji depolama teknolojilerini stratejik bir alan olarak değerlendiriyoruz.

ÜRETİM ÜSSÜ: Küresel ölçekte elektrikli araç satışları artıyor ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak karbon-nötr teknolojilerin yaygınlaşıyor. Batarya ve enerji depolama teknolojileri alanındaki yatırımlara yönelim de katlanarak yükseliyor. Dünyada batarya üretim kapasitesi 2,6 terawatt saat düzeyindeyken, 2030’a geldiğimizde bu rakamın 3,5 misline yani 9 terawatt saate ulaşacağı öngörülüyor. Bu tabloda, elektrikli araçlar ve mobilite sektöründeki öncü olma iddiamızı kuvvetlendirmek ve pazar payımızı arttırarak ülkemizi, bölgesel batarya üretim üssü hâline getirmek istiyoruz.

YATIRIMA TEŞVİK: Bu amaç doğrultusunda yatırımlarımızı hızlandırıyor, batarya ve enerji depolama teknolojilerinin geliştirilmesini ve üretimini öncelikli olarak destekliyoruz. Bu kapsamda bugüne dek sabit yatırım tutarı 78 milyar lirayı bulan, 6 bine yakın kişiye ilave istihdam sağlayacak, biri bugün açılışını yaptığımız fabrika olmak üzere 16 firmamızı teşvik sistemimizle destekliyoruz.

DESTEKLER SÜRÜYOR: Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’mızın mobilite çağrısıyla, enerji depolama ve batarya teknolojilerine yönelik 3 milyar lira büyüklüğündeki 4 yatırım ve Ar-Ge projesini harekete geçirdik. TÜBİTAK Burs ve Destek Programları’yla son 5 yılda enerji depolama ve batarya teknolojileri alanında 316 proje ve 752 bilim insanı ve araştırmacıya 1,6 milyar lira destek sağladık.

MÜJDE VERDİ: Bunların yanında, batarya üretimindeki kritik ham madde ve madenlerin üretimi ve bu alandaki yatırımların planlamasıyla ülkemizin batarya tedarik zincirindeki konumunu adım adım güçlendirmeye devam edeceğiz. Ülkemizi bu alanda yenilikçi teknoloji geliştiren ve küresel ölçekteki mega yatırım merkezlerinden biri haline getireceğiz. Bunu yapmak adına, önümüzdeki dönemde yeni bir teşvik programını da hayata geçireceğimizin müjdesini paylaşmak istiyorum.

TEKNOLOJİ YATIRIMI: Ampherr Batarya Teknolojileri Fabrikası’yla, 2024 yılı sonuna kadar 500 megawatt saatlik, 2025 ve 2026 yıllarında ise kademeli olarak 2 gigawatt saatlik ilave batarya üretim kapasitesine sahip olacağız. Elektrikli otobüslerden elektrikli ve yakıt pilli kamyonlara, hafif ticari araçlardan iş makinalarına ve elektrikli yatlara kadar farklı ulaşım aracı için batarya üretme kabiliyetine sahip olan Ampherr Batarya’nın Avrupa’dan Amerika’ya çeşitli pazarlarda ülkemizi gururla temsil edeceğine inanıyorum.

GÜVENİN GÖSTERGESİ: Açılışını gerçekleştirdiğimiz tesis aynı zamanda mobilite sektöründeki vizyonumuzun yatırımcılar tarafından da paylaşıldığının, ülkemizin yatırım ortamına ve mobilite sektörümüzün potansiyeline güvenin bir göstergesi niteliğindedir. Hep birlikte, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonuyla Türkiye’nin mobilite sektörünü Ar-Ge ve teknoloji odaklı bir geleceğe taşımak adına çalışmaya devam edeceğiz.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ELEKTRİK

Enerjisa Enerji’den Girişimcilere Açık Çağrı: NAR ve İVME Programları Başvurulara Açıldı


Türkiye’nin lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, inovasyonu teşvik eden Kurum İçi Girişimcilik Programı NAR’ın 11. dönem ve Açık İnovasyon Programı İVME’nin 5. dönem başvurularını tüm girişimcilere açtı. Çalışanların girişimci ruhunu ortaya çıkarmak, yenilikçi fikirleri haya geçirmek ve girişim ekosistemini güçlendirmek için tasarlanan bu programlar hem şirket içindeki projelerin gelişmesine hem de startupların ölçeklenmesine destek oluyor. Enerji sektöründe geleceği şekillendirecek girişimlerin bir parçası olmak isteyen herkes, 7 Mart 2025 gününe kadar başvuruda bulunabilir.

Teknoloji odağında geliştirdiği yenilikler ile müşterilerinin memnuniyetini ön planda tutan Türkiye’nin lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, inovasyonu teşvik eden girişimcilik programlarıyla sektörde dönüşümü desteklemeye devam ediyor. Kurum İçi Girişimcilik Programı NAR’ın 11’inci dönem ve Açık İnovasyon Programı İVME’nin 5’inci dönem başvuruları başladı. Enerji sektöründe sürdürülebilir büyümeyi desteklemek ve inovatif çözümleri teşvik etmek amacıyla hayata geçirilen bu programlar, çalışanların girişimci ruhunu ortaya çıkarmaktan startupların ölçeklenmesini sağlamaya kadar geniş bir kapsam sunuyor.

NAR programı ile çalışanlardan yenilikçi çözümler

2015 yılında başlatılan NAR Kurum İçi Girişimcilik Programı, Enerjisa çalışanlarının yenilikçi fikirlerini destekleyerek iç girişimciliği teşvik etmeye devam ediyor. Program kapsamında bugüne kadar yatırıma değer 11 fikir desteklenmiş olup, bunlardan biri olan MIOTE, sektörde fark yaratan başarılı bir spin-off olarak konumlandı. NAR Programı, çalışanların fikir sahibi olmanın ötesine geçerek bu fikirleri hayata geçirebilecek girişimciler haline gelmelerini sağlıyor. Süreçleri iyileştiren, kaynak verimliliğini artıran ve enerji sektörüne değer katabilecek projeler önceliklendirilerek çalışanlar, inovatif iş modelleri geliştirmeye teşvik ediliyor.

İVME programı ile girişimcilere açık inovasyon desteği

İVME Açık İnovasyon Programı, enerji sektörüne yönelik yenilikçi çözümler geliştiren girişimlere destek sağlayarak, ürün ve hizmetlerin ticarileşmesini ve ölçeklenmesini amaçlıyor. Şimdiye kadar 30 startup ile iş birliği yapılarak bu girişimlerin ürün test süreçlerine finansal destek sağlandı. Bu program, girişimcilere yalnızca finansman sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Enerjisa’nın geniş müşteri ağı ve sektör deneyimi ile startupları buluşturarak onların büyüme yolculuklarını hızlandırıyor. İVME süreci kapsamında birçok girişimin ürünleri test edilirken, projelendirme ve ölçeklenme aşamalarında da destek sunuluyor.

 

“Enerjinin geleceğinde rol almak isteyen tüm girişimcileri programlarımıza davet ediyoruz’’

Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, inovasyonun enerji sektöründeki dönüşüm sürecinde kritik bir rol oynadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bu programlar kapsamında birçok yenilikçi fikrin geliştirilmesine destek verdik. Ar-Ge ve inovasyon süreçlerine sağladığımız katkıyla, geleceğin enerji çözümlerini birlikte şekillendiriyoruz. Bugüne kadar girişimlerin projelendirilmesine destek olurken, enerji sektörünün ihtiyaçlarına uygun çözümler üreten girişimlerin finansmana erişimini de kolaylaştırdık. Ayrıca, yerli girişimlerin uluslararası pazarlara açılmasını teşvik eden adımlar attık. Enerji sektöründe dönüşümü hızlandırmak ve sürdürülebilir inovasyonu desteklemek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

Çalışan buluşlarına patent başvuruları yapıldı

Enerjisa Enerji, yalnızca girişimcileri değil, aynı zamanda çalışanlarını da inovasyon süreçlerine dahil ediyor. Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen Çalışan Buluşları Programı kapsamında 3 patent başvurusu gerçekleştirildi. Bu girişim, çalışanların sektöre yön verecek projeler geliştirmesini teşvik ederken, şirketin inovasyon kapasitesini artırmayı da hedefliyor.

Geleceğin enerji çözümlerini şekillendirmek için başvurular başladı

Enerjisa Enerji, inovasyon odaklı projeler geliştiren tüm girişimcileri ve şirket çalışanlarını NAR ve İVME programlarına başvurmaya davet ediyor. Enerji sektöründe dönüşümün bir parçası olmak isteyen herkes, 7 Mart 2025 gününe kadar başvuruda bulunabilir.

Detaylı bilgi ve başvuru için:

Continue Reading

ELEKTRİK

Hizmet Binasına Zarar Verip Çalışanları Darp Ettiler


Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde tarımsal sulama abonelerinden oluşan yaklaşık 50 kişi, Dicle Elektrik’in teknolojik altyapısı ile tespit ederek bedellendirdiği kaçak elektrik cezalarını bahane ederek şirketin hizmet binasını bastı. İlçe yöneticisine saldırarak güvenlik görevlisini darp eden saldırganlar, ölüm tehditleri savurarak hizmet binasına zarar verdi. Güvenlik görevlilerinin müdahalesi ile olaylar büyümeden önlenirken saldırganlardan 3 kişi gözaltına alındı.

Dicle Elektrik, sorumluluk bölgesinde kaçak elektrik kullanımıyla mücadeleye kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sürdürürken şirketin çalışanları zaman zaman saldırılara uğruyor, binaları tahrip ediliyor ve yöneticileri ölümle tehdit ediliyor. Bu doğrultuda, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde yaşanan son olay, güvenlik kameralarına da yansıdı.

50 kişi ilçe merkezinde toplandı

Kaçak elektrik kullanımının yüzde 90’ın üzerinde bulunduğu Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı kırsal Yazçiçeği ve Ağaçsever mahallelerinde kaçak elektrik kullananlar tespit edildi. Mevzuata uygun biçimde hazırlanan idari para cezaları, söz konusu kullanıcılara da tebliğ edildi. Ancak, gelen cezalara öfkelenen kaçak elektrik kullanıcıları, ‘’Ekip gelmedi, şirket kafasına göre ceza kesiyor’’ iddiasıyla ilçe merkezinde toplandı. Söz konusu mahallelerden gelen yaklaşık 50 kişi, Cumhuriyet Mahallesindeki Dicle Elektrik İlçe İşletme binasına yürüdü.

Saldırganlardan 3’ü gözaltına alındı

Kalabalık grup, görüşmek istedikleri ilçe şefini odasında darp etmek istedi. Araya giren güvenlik görevlisini darp eden öfkeli kalabalık, binadan çıkarken camları indirdi, ellerine geçen eşyalara zarar verdi. Olay yerine gelen polis ve jandarma kuvvetleri, taşkınlığın daha fazla büyümesinin önüne geçti. Güvenlik kamerası kayıtlarının incelenmesi ve alınan ifadelerin ardından saldırganlardan 3’ünün gözaltına alındığı öğrenildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı

Dicle Elektrik avukatları, saldırganlar hakkında ölümle tehdit, darp, mala zarar verme ve kamu hizmetini engellemek suçlamasıyla savcılığa başvurdu. Güvenlik kameralarına da yansıyan olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Hem şebekeye hem ekonomiye zarar

Kaçak elektrik kullanımının diğer abonelerin kesintisiz enerji alabilmesini engellediğini, ekonomiye olduğu kadar şebekeye de zarar verdiğini belirten şirket yetkilileri, “Akıllı şebekeler, uydu gözlemleri, drone’lar ve yapay zeka gibi teknolojik imkanlarımızla nerede ne kadar kaçak elektrik kullanıldığını belirleyebilecek kabiliyete sahibiz. ‘Ekip gelmedi’ gibi bahanelerle şirketimizi zan altında bırakmayaçalışan söylemler gerçeği yansıtmamaktadır. Kaçakla mücadelemiz kararlılıkla devam edecek’’ açıklamasını yaptı.

Kaçakla mücadelenin başrolünde teknoloji ve Ar-Ge var

Dicle Elektrik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) hizmet kuralları çerçevesinde, dağıtım bölgesi olan Güneydoğu Anadolu’daki 6 ilde, ‘kesintisiz, kaliteli, kayıpsız’ enerji tedariki için çalışmalarını sürdürüyor. Özelleştirmeden bu yana yüzde 76’larda olan kayıp-kaçak oranını yüzde 37’lere düşüren şirketin bu başarısında özellikle teknolojik altyapısı ve Ar-Ge çalışmaları büyük rol oynuyor. 2.2 milyon abonesinin yarısını akıllı şebekeye (OSOS – Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) dahil eden Dicle Elektrik, uydulardan alınan veriler, yapay zeka ve drone filosu sayesinde uzaktan kaçak tespiti yapabiliyor.

Continue Reading

ELEKTRİK

Avrupa Birliği’nin (AB) elektrik üretiminde güneş enerjisinin payı 2024’te ilk kez kömürü geride bıraktı.


Londra merkezli uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember’in Avrupa Elektrik Değerlendirmesi raporuna göre, AB’nin elektrik sektörü Avrupa Yeşil Anlaşması ile derin bir dönüşüm yaşıyor.

AB’nin elektrik üretiminde geçen yıl güneş enerjisinin payı yüzde 11’e ulaşırken, kömürün payı ilk kez yüzde 10’un altına düştü. Böylece, AB’nin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payı 2024’te ilk kez kömürü geride bıraktı.

Elektrik üretiminde rüzgar enerjisinin payı yüzde 17, doğal gazın payı ise yüzde 16 seviyesinde gerçekleşti.

Güneş enerjisindeki güçlü büyüme ve hidroelektrikten üretimin toparlanmasıyla AB geçen yıl elektriğinin yüzde 47’sini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladı. Fosil yakıtların elektrik üretimindeki toplam payı yüzde 29 oldu. Üretimin kalanı nükleer enerji dahil olmak üzere diğer kaynaklardan karşılandı.

AB’de Yeşil Anlaşma öncesi 2019’da fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı yüzde 39 ve yenilenebilir kaynakların payı yüzde 34 olarak hesaplanmıştı.

Güneş enerjisi her AB ülkesinde büyüyor

Rapora göre, AB ülkelerinin yarısının hali hazırda elektrik üretiminde kömür yok veya yüzde 5’in altında bulunurken, her AB ülkesinde güneşten üretim büyüme gösteriyor.

Kömür 2019’da AB’nin en büyük üçüncü elektrik üretim kaynağı olmuştu. AB’de doğal gazdan elektrik üretimi de düşüş eğilimini üst üste beşinci yıla taşıdı.

Ember, AB’nin son 5 yıldaki yeni rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesiyle 59 milyar dolarlık fosil yakıt ithalatından kurtulduğunu hesapladı.

Ember Kıdemli Analisti ve raporun başyazarı Chris Rosslowe, güneş ve rüzgar enerjisiyle AB’nin kömürden elektrik üretimini ciddi ölçüde azalttığını ve gaz kullanımının yapısal bir düşüşe geçtiğini belirterek, “AB’nin elektrik dönüşüm süreci son 5 yılda beklenenden daha hızlı ilerledi ama daha fazla gelişim yaşanmasına kesin gözüyle bakamayız. Özellikle kendine özgü zorluklarla ve artan bir teslimat açığıyla karşı karşıya olan rüzgar sektöründe teslimatın hızlandırılması gerekiyor. 2030’a kadar, yıllık ilave rüzgar enerjisi kurulumlarının 2024 seviyelerine kıyasla iki katından fazla olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Rosslowe, öte yandan, son 5 yılda elde edilen başarıların geleceğe ilişkin güven aşılaması gerektiğini kaydetti.

AA

Continue Reading

En Çok Okunanlar