Sektörel
Bigadiç Granül Bor Üretim Tesisi açıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Maden çeşitliliğinde dünyanın önde gelen 10 ülkesi arasındayız. Önümüzdeki süreçte bu rezervleri daha hızlı şekilde ekonomiye katmamız, sanayimizi daha da geliştirmemiz ve sadece ham madde değil, daha fazla nihai ürün üretmemiz yani katma değerli madencilik anlayışı ile hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
Bayraktar, Eti Maden Bigadiç İşletmesi bünyesinde faaliyet yürütecek Granül Bor Üretim Tesisi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonunda, ülkenin büyümesi milletin refahının artması için en önemli alanların başında enerji ve madenlerin geldiğini söyledi.
Attıkları her adımda öncelikli olarak ülkenin enerji faturasını azaltmaya ve cari açık üzerindeki etkisini sona erdirmeye çalıştıklarını belirten Bayraktar, artık doğal gaz, petrol arama ve üretiminde çok önemli gelişmeler sağlayarak geleceğe emin adımlarla yürüyen bir Türkiye’nin var olduğunu kaydetti.
Bayraktar, bugün itibarıyla Sakarya Gaz Sahası’nda 6 milyon metreküp günlük üretim yaptıklarını, 2026’da bu rakamın 20 milyon metreküpe çıkacağını vurgulayarak ülkenin günlük 1 milyon varillik petrol ihtiyacının yüzde 5’ini de sadece Gabar’dan karşılar hale geldiklerini anlattı.
Gabar’da, Hakkari’de petrol arama çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu:
“Diğer yandan Karadeniz’de üretim çalışmalarımızı ve yeni sondaj planımızı titizlikle uygulamayı sürdürüyoruz. Kararlıyız, ülkemizin ekonomisi üzerindeki enerji maliyetini azaltacağız. Bunu yaparken de her iyileşmeyi vatandaşlarımıza yansıtmayı sürdüreceğiz. Bugün hem doğal gaz hem de elektrik fatura bedellerinin yüzde 60’ını biz devlet olarak üstleniyoruz. Şimdi bir tarafta dar gelirli ailelerimizi, diğer tarafta daha az tüketen, enerjisini daha verimli kullanan vatandaşlarımızı desteklemeye devam edecek, sosyal adalet yönünden daha doğru ve etkin bir destek modeline geçiş yapacağız. Milletimizin refahı insanımızın çok daha iyi hayat şartlarına sahip olması için AK Parti olarak Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde 22 yıldır olduğu gibi bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz.”
– “Temel bor ürünlerinin tamamını Eti Maden olarak üreteceğiz”
Bayraktar, Türkiye’yi doğal gazda bölgenin en önemli altyapısına sahip ülkelerinden biri haline getirdiklerini belirterek Türkiye’nin sadece kendi arz güvenliği için değil, bölgesinin de arz güvenliğini teminat altına alacak kapasiteye sahip bir ülke konumuna geldiğinin altını çizdi.
Uluslararası doğal gaz boru hatlarıyla, doğal gaz depolama tesisleriyle, sıvılaştırılmış doğal gaz alanında LNG ve FSRU terminalleriyle tüketimin üzerinde bir kapasiteye ulaştıklarını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu sayede Türkiye olarak komşumuz Bulgaristan’a sınırımızın olmadığı Macaristan’a, Sırbistan’a ve Romanya’ya gaz ihraç ediyoruz. Hedeflerimiz belli, ideallerimiz belli, inancımız tam. Üzerinde önemle durduğumuz diğer bir önemli alan da tabii kaynaklarımız, yani madenlerimiz. Zira ülkemizin ciddi bir maden potansiyeli var. Maden çeşitliliğinde dünyanın önde gelen 10 ülkesi arasındayız. Önümüzdeki süreçte bu rezervleri daha hızlı şekilde ekonomiye katmamız, sanayimizi daha da geliştirmemiz ve sadece ham madde değil, daha fazla nihai ürün üretmemiz yani katma değerli madencilik anlayışıyla hareket etmemiz gerekiyor. Bu ürünleri üretim ve ihracat odaklı büyüme modeli çerçevesinde uluslararası pazarlara sunmak istiyoruz.”
Bayraktar, Türkiye’nin nadir toprak elementlerinde dünyada en önemli rezervlerden birine sahip olduğunu vurgulayarak “Eti Maden olarak bu alanda çok yoğun bir çalışmanın gayreti içerisindeyiz. Bunun yanı sıra dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olan ülkemiz bu alanda üretim kapasitesi, teknolojik altyapısı, endüstriyel yetkinliği, ürün yelpazesi ve kalitesi ile dünya lideri konumundadır. Bor madeninde katma değerli üretim için hemen her ürün grubunda yatırımlar yapıyoruz. Uluslararası pazarda ihtiyaç duyulan temel bor ürünlerinin tamamını Eti Maden olarak üreteceğiz. Borda stratejimiz iki ayaklıdır. Bunlardan biri bor karbür, ferrobor gibi katma değerli ürünlere yönelmek, diğeri de borun kullanım alanlarını tarım, temizlik maddeleri gibi farklı sektörlerde yaygınlaştırmaktır.” ifadelerini kullandı.
– “Son 24 yılın en yüksek bor ürünleri satış rakamına ulaşmış olduk”
Eti Maden’in borda 2024 Ağustos sonu itibarıyla geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 36 artışla 1,6 milyon ton üretim, tutar bazında ise yüzde 27 artışla 846 milyon dolar gelir elde ettiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sayede son 24 yılın en yüksek bor ürünleri satış rakamına ulaşmış olduk. 2024 yıl sonu itibarıyla 2,5 milyon tonluk bor satışı karşılığında 1,3 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Bu sayede Eti Maden Türkiye Eti Maden çatısı altında; savunma sanayii, nükleer, çelik sektörü gibi kritik alanlarda projeleri, Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde pil ve bataryalarda kullanılan Lityum Karbonatın üretimine yönelik Eskişehir Kırka’da 600 ton/yıl kapasiteli Lityum Karbonat Üretim Tesisi kurmayı hedefliyoruz. Çelik ve mıknatıs yapımında kullanılan ferrobor için Bandırma’da 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’nin inşası devam etmektedir. Özellikli arıtım kimyasalları, metal yüzeylerin temizlenmesi alanlarında kullanılan sodyum bor hidrür üretimi için yine Bandırma’da 10 ton/yıl kapasiteli Sodyum Bor Hidrür Pilot Tesisi için çalışmalarımız devam etmektedir.”
Bayraktar, cam sektöründen sonra dünya bor tüketiminde ikinci büyük pazarın tarım sektörü olduğunu ifade ederek “Bor, bitki sağlığı ve verimli üretim için gereken ve yerine ikamesi kolay olmayan bir maden. Bitkilerin çimlenmesinde, kök gelişiminde, fotosentezde, tane oluşumunda önemli rol oynuyor. Bu nedenle bitkilerin büyüyüp gelişme süreci boyunca farklı formlarda bor ürünlerine ihtiyaç duyuluyor. Bunlardan biri de bugünkü açılışımıza konu olan granül bor. Rafine bor ürünleri suda çözünürlükleri yüksek olduğu için özellikle fazla yağış alan bölgelerde topraktan kolayca ayrılıyor. Bu nedenle, gübre endüstrisinde konsantre olan granül bor ürünleri ön plana çıkıyor. Açılışını yaptığımız bu tesisle gübre katkı maddesi üreterek bor ürün yelpazemizi genişletiyoruz.” diye konuştu,
Balıkesir Bigadiç Bor İşletme Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini yürütecek fabrikanın yıllık 35 bin ton üretim kapasitesinin bulunduğunu anlatan Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Toplam yatırım bedeli 2024 fiyatlarıyla 614 milyon lira olan fabrikamızın yıllık geliri yaklaşık 700 milyon lira olacak. Bu tesisimizle birlikte Eti Maden’in Bigadiç’teki toplam istihdamını bin 211’e, Balıkesir’deki toplam istihdamı da 2 bin 700’e çıkmış olacak. Eti Maden Bigadiç İşletmesi bünyesinde bugün faaliyete geçireceğimiz granül fabrikasının ülkemizin katma değerli madenciliği için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda enerjide ve madenlerde net ihracatçı olma hedefine ülkemizi bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum.”
Programda Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, AK Parti Balıkesir milletvekilleri İsmail Ok ve Mustafa Canbey ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Yalçın Aydın da katılımcılara hitap etti.
Sonrasında yapılan duanın ardından kurdele kesilerek fabrikanın açılışı gerçekleştirildi.
Bakan Bayraktar ve beraberindekiler, daha sonra fabrikayı gezdi.
AA
Sektörel
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy, 2 Binden Fazla Çocuğun Hayatına Dokundu

Daha güzel bir gelecek için Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji dönüşümüne öncülük eden lider özel sektör elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, ‘Enerjimiz Basketbol’ anlayışıyla sporun birleştirici gücüne inanarak genç nesilleri desteklemeye devam ediyor. Spor, eğitim ve sosyal fayda projeleriyle sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunan Enerjisa Üretim, Güler Legacy iş birliğiyle düzenlenen basketbol kamplarına bir yenisini daha ekledi. Muğla’nın ikinci kez ev sahipliği yaptığı kamp, gençlerin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor
2 binden fazla çocuğun hayatına dokunan proje
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy, basketbolun bedensel ve zihinsel gelişime olan katkısını temel alarak, 2019 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği basketbol kamplarıyla çocuklara ulaşıyor. Bugüne kadar 2 bin 200’den fazla çocuğun hayatına dokunan bu proje, genç yeteneklere sporla büyüme fırsatı sunarken, onların geleceğini şekillendiriyor. Sporun dönüştürücü gücüyle, çocukların potansiyelini ortaya çıkaran bu girişim hem spor hem de kişisel gelişim alanında önemli bir iz bırakıyor.
Enerjisa Üretim, sporla büyüyen nesiller yetiştirmeyi amaçlıyor
Enerjisa Üretim ve Güler Legacy iş birliğiyle 15’incisi Muğla’da gerçekleştirilen basketbol kampı olan bu özel organizasyonda, ilköğretim seviyesindeki 60 çocuk üç gün boyunca basketbolun tüm inceliklerini öğrenme fırsatı buldu. Muğla Atatürk Spor Salonunda gerçekleştirilen kampta temel basketbol eğitiminin yanı sıra atletik beceri takibi, performans ölçümleri ve teknik gelişim programlarıyla çocukların top hakimiyetinden şut mekaniğine kadar kapsamlı bir gelişim süreci geçirmesi sağlandı. Sporla büyüyen nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bu projede, çocuklara basketbol formaları ve topları hediye edilerek sadece bir eğitim değil, yaşam boyu sürecek bir spor tutkusu aşılandı.
Kampın en özel anlarından biri ise, Türk basketbolunun efsane ismi Eski milli basketbolcu Necati Güler ve Güler Legacy’nin kurucusu, birçok önemli takımda başarılara imza atmış oğlu Muratcan Güler’in de eğitimlere eşlik etmesi oldu. Tecrübelerini çocuklarla paylaşan basketbolcular, genç yeteneklere ilham verdi.
Spor ve eğitim alanında genç nesillere destek vererek toplumsal katma değer yaratmaya kararlılıkla edeceklerinin altını çizen Enerjisa Üretim Kurumsal İletişim Yöneticisi Yunus Erdal, “Enerjimiz Basketbol” sloganımızla Enerjisa Üretim olarak, düzenlediğimiz basketbol kamplarımızla çocuklarımıza sadece spor becerileri kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilenebilir enerji ve çevre bilinci gibi değerleri de aşılamaya gayret ediyoruz. Bu kamplar, sporun iyileştirici etkilerini kullanarak, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkıda bulunuyor. Bir çocuğun ilk kez basketbolla tanışmasına aracı olmak, belki ilk kez bir basketbol topuna dokunan, parkeye ilk bizimle adım atan, ilk basketbol formasına bizimle kavuşan çocukların gözünde mutluluğu ve geleceğin başarılı basketbolcuların heyecanını görmek bu işin en güzel tarafı.”
Güler Legacy Kurucusu Muratcan Güler, “Enerjisa Üretim ile birlikte hayata geçirdiğimiz çocuk basketbol kamplarımızın on beşincisi olan Muğla Çocuk Basketbol Kampımızda 60’tan fazla çocuğun daha basketbolla tanışmalarına vesile olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sporun sadece bir aktivite değil, aynı zamanda takım ruhunu, fair play’i ve zorluklarla mücadele etme gücünü öğreten güçlü bir araç olduğuna inanıyoruz. Amacımız, her çocuğun spora ulaşabilmesi, sporla büyüyebilmesi ve bu değerlerle geleceğine yön verebilmesi. Enerjisa Üretim’le birlikte çocuklara sporu sevdirmeye ve onlara ilham vermeye ilk günkü heyecanımızla devam edeceğiz” dedi.
Sektörel
Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik performansıyla dünyada dördüncü oldu

Zorlu Enerji, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) faaliyetleriyle uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG (London Stock Exchange Group) tarafından yapılan değerlendirmede, 88 puan ile 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en köklü ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda ESG puanını 74’e yükseltti.
Yenilenebilir enerjinin öncü şirketi Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ESG performansını yükseltmeye devam ediyor. Zorlu Enerji, uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin ESG performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda puanını 49’dan 74’e yükseltti.
S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesinde ESG puanını 74’e yükseltti
Zorlu Enerji, global ölçekte kurumsal firmaların sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda 2024 yılı ESG puanını 74’e yükseltti. Bir önceki yıl 49 olan puanını 25 puan artırarak üst sıralara çıkaran Zorlu Enerji, uluslararası yatırımcıların karar süreçlerinde önemli bir referans noktası olma özelliği taşıyan S&P Global’den aldığı bu puanla, uluslararası arenada sektörün yüksek puan alan şirketlerinden biri oldu.
İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü raporu: Karbonsuz büyümeyi hedefliyor
Zorlu Enerji, S&P ve LSEG skorlarını artırmanın yanı sıra 2024 yılında ilk kez İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) raporunu yayınlayarak bu konudaki çalışmalarını ve hedeflerini de şeffaf bir şekilde tüm kamuoyuyla paylaştı.
Düşük karbonlu ekonomiye geçişin en önemli bileşenlerinden birinin yenilenebilir enerji kullanımının artırılması olduğu bilinciyle uzun zamandır yalnızca yenilenebilir kaynaklara yatırım yaparak atmosferdeki sera gazı salımlarının azalmasına katkı sağlayan Zorlu Enerji, 2030 yılına kadar ürettiği enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreteceğini taahhüt ediyor. Şirket, kendi operasyonlarının yanında müşterilerinin de karbonsuz büyümelerini kolaylaştırmak için çalışıyor ve 2040 yılına kadar tüm değer zincirini net sıfır hale getirme hedefi doğrultusunda faaliyetlerini sürdürüyor.
İklim krizi kadar önemli bir diğer mesele olan biyoçeşitliliğin de korunmasına katkıda bulunmaya odaklanan Zorlu Enerji, operasyonlarının ve tesislerinin bulunduğu bölgelerde 2035 yılına kadar biyoçeşitliliğin muhafazası ve geliştirilmesi için yatırım yapmayı sürdürerek uluslararası çerçeveler ile tam uyumlu olarak net pozitif olmayı amaçlıyor.
“Başarılarımızı katlamaya devam ediyoruz”
Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji odaklı bir vizyonla faaliyetlerine devam ettiklerini belirten Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener, konuyla ilgili şöyle konuştu:
“ESG alanında yükselen performansımızı gösteren rapor sonuçları, sürdürülebilirlikte sektörümüz adına öncü bir rol üstlendiğimizin göstergesi olarak bizi gururlandırıyor. Şirketlerin karbon salımlarını azaltma hedeflerini bilimsel temellere dayandırmayı amaçlayan Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi’ni (SBTi) Türkiye’de imzalayan ilk şirket olmamızın yanı sıra CDP Ormansızlaşma ve TCFD raporlarını yayımlayan ilk Türk şirketleri arasındayız.
Son olarak LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasından 3’üncü olmamız ve S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirme puanımızı 49’dan 74’e yükseltmemiz de sürdürülebilirlik odaklı stratejimizin başarısını gösteriyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretim yapmaktan enerji dönüşümüne kadar uzanan geniş yelpazede gösterdiğimiz faaliyetlerimizde, riskleri minimize edip pozitif etki yaratmaya devam edeceğiz. Çalışmalarımızda Ar-Ge ve geleceğin teknolojilerine odaklanarak faaliyetlerimizi kaynak çeşitliliğimizi artırma hedefiyle sürdüreceğiz.”
Sektörel
Enerji sektöründeki CEO’ların yarıdan fazlası için yapay zekâya yatırım öncelik

Enerji sektörü CEO’larının sektörün geleceği hakkında beklentilerini ortaya koyan KPMG’nin 2024 Küresel ENRC CEO Beklentileri araştırması yayımlandı. Araştırmada yer alan ankete göre CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor. Jeopolitik karışıklıklar CEO’ların en çok önem verdiği konuların başında gelirken Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de endişe yaratıyor. Buna karşın Gen AI, CEO’ların yüzde 58’i için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor.
KPMG’nin enerji, doğal kaynaklar ve kimya (ENRC) sektörüne liderlik eden CEO’ların karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları derinlemesine incelediği 2024 Global Enerji CEO Görünümü raporuna göre jeopolitik belirsizlikler, ekonomik dalgalanmalar ve teknolojik dönüşüm gibi küresel dinamikler sektör liderlerinin gündemini şekillendiriyor. Sektörde çalkantılı bir ortam olmasına karşın CEO’lar büyüme beklentileri konusunda iyimser olmaya devam ediyor. Bu güven ise değişimi yönlendirme konusundaki derin deneyimlerinden kaynaklanıyor. Yine de jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalardan, üretken yapay zekânın (Gen AI) getirdiği yeni zorluklara kadar birçok sorunun da farkındalar.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli, “Bölgesel çatışmalar, jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerin yoğun olduğu bu dönemde ENRC sektöründeki CEO’lar, anketimizin de ortaya koyduğu üzere şaşırtıcı bir iyimserlik ve güven sergiliyor. Bunun sebebi aslında oldukça basit. ENRC CEO’ları, değişim ve zorluklarla başa çıkma konusunda uzman. Bu yetkinlikleri, onlara sektördeki belirsizliklere rağmen güçlü bir rehberlik sağlıyor. Ayrıca, enerji fiyatlarının güçlü seyri de gelecekteki gelir akışlarına dair güvenlerini pekiştiriyor. Son bir yılda, yenilenebilir enerjiler kadar fosil yakıtlara dayalı enerjiler de büyüme gösterdi ve enerji talebi zirvede. Küresel enflasyondaki düşüş ve ABD gibi kilit pazarlarda faiz indirimi olasılığı, daha pozitif bir tablo da çiziyor.” dedi.
Ekonomiye güvenleri devam ediyor
Geçen yıla benze şekilde CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor ve bu oran tüm sektör ortalaması olan yüzde 78’den daha yüksek. Ancak sektörün geleceğine ilişkin güven sağlam olmakla birlikte yüzde 72 ile biraz daha düşük kalıyor. Genel olarak, ENRC CEO’larının yüzde 43’ü önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 0,01 ila 2,49 arasında büyüme beklerken yaklaşık üçte biri (yüzde 30) yüzde 2,50 ila 4,99 arasında bir büyüme tahmin ediyor.
Sektörün en önemli sorunu jeopolitik karışıklıklar
Jeopolitik karışıklıklar ENRC CEO’larının en çok önem verdiği konuların başında geliyor ve yüzde 55’i bunu önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları en büyük zorluk olarak görüyor. Bu oran tüm sektör ortalamasının (yüzde 47) oldukça üzerinde. Talep ve fiyatlar üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle ekonomik belirsizlik ikinci en önemli zorluk (yüzde 43) olarak görülüyor. Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de eşit derecede endişe kaynağı (yüzde 43) olarak değerlendiriliyor.
Büyüme stratejileri devam ediyor
Tüm bu potansiyel zorluklara rağmen, ENRC CEO’ları büyüme stratejilerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve bu hedefe ulaşmak için çevik adımlar atıyor. Liderlerin üçte ikisi, çevrelerindeki birbiriyle ilişkili zorluklara yanıt olarak stratejilerini uyarladıklarını, kalan yüzde 33’ü ise bunu yapmayı planladıklarını söylüyor. Operasyonel açıdan ENRC CEO’ları sermaye ve girdi maliyetlerini enflasyona karşı korumayı büyüme hedeflerine ulaşmada birincil kaldıraç olarak görüyor (yüzde 22), bunu yüzde 17 ile inorganik büyüme takip ediyor.
Yapay zekâ yatırımları artıyor
Ekonomik belirsizlik iş dünyasını etkilemeye devam ediyor ancak ENRC CEO’ları GEN AI ve teknolojik gelişmelere daha fazla yatırım yaparak iş gücü becerilerinden ziyade dijital yenilik ve büyümeye odaklanıyor. Her on CEO’dan yaklaşık altısı (yüzde 59) teknolojiye daha fazla yatırım yaptıklarını söylerken yüzde 41’i iş gücü becerileri ve yeteneklerine daha fazla yatırım yaptıklarını belirtiyor. Bu oran, geçen yıl teknolojiye yüzde 52 ve iş gücüne yüzde 48 şeklinde neredeyse eşit bir dağılım gösteriyordu.
Yapay zekânın iş sayısını azaltması beklenmiyor
Gen AI, çoğu ENRC CEO’su (yüzde 58) için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor. CEO’ların yüzde 65’i, bu teknolojiye yaptıkları yatırımın geri dönüşünü görmenin 3-5 yıl alacağını öngörüyor, 2023’te bu oran yüzde 48 seviyesindeydi. CEO’ların yüzde 79’u, üretken yapay zekânın iş sayısını önemli ölçüde etkilemeyeceğini, bunun yerine kurumlarındaki mevcut kaynakların becerilerinin geliştirilmesini ve yeniden konumlandırılmasını gerektireceğini öngörüyor.
Siber saldırılara karşı daha hazırlıklılar
Madalyonun diğer yüzünde ise teknoloji riskleri, özellikle siber güvenlik yer alıyor. Bu alanda 2023’e kıyasla bu yıl önemli bir değişim var. Siber saldırılara karşı iyi hazırlandığını söyleyen ENRC CEO’larının oranı yüzde 46’dan yüzde 58’e yükseldi. Bu 12 puanlık artış, dikkat çekici bir gelişme. Bunun, CEO’ların yüzde 72’sinin operasyonlarını ve fikri mülkiyetlerini yapay zekâ kaynaklı tehditlerden korumak için siber güvenlik yatırımlarını artırmış olmalarıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor.
Ofise geri dönenler ödüllendirilecek
Ankette yetenek açısında da önemli sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre genç neslin uzaktan ve hibrit çalışmayı benimsemesine rağmen, ENRC CEO’ları önümüzdeki üç yıl içinde ofis içi yaklaşımı giderek daha fazla tercih ediyor ve yüzde 93’ü bunu baskın model olarak destekliyor. Dahası, CEO’ların yüzde 100’ü ofise gelmek için çaba sarf eden çalışanlarını uygun görevler, zamlar veya terfilerle ödüllendireceklerini söylüyor.
Hedef, 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmak
Anketin ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) başlığındaki sonuçlara göre ise ENRC CEO’larının çoğunluğu (yüzde 58) 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor, ancak hepsi karbonsuzlaştırmayı başarmak için karşılaştıkları engellerin farkında. Bunların başında tedarik zincirini karbonsuzlaştırmanın karmaşıklığı (yüzde 35), ardından da beceri ve uzmanlık eksikliği (yüzde 22) geliyor. Bu nedenle, yetenek geliştirme, yapay zeka ve yeni teknolojilere yönelik beceri kazandırma çalışmaları ile etkin bilgi paylaşım süreçlerine yapılan yatırımlar her zamankinden daha kritik bir önem taşıyor.
-
Yenilenebilir Enerji4 hafta önce
Galata Wind kurulu gücünü 348 MW’a yükseltti
-
ELEKTRİK4 hafta önce
Dicle Elektrik, kaçak elektriği tespit eden sayaç geliştirdi
-
ELEKTRİK4 hafta önce
Enerjisa’nın net kârı yüzde 169 arttı
-
ELEKTRİK4 hafta önce
Çamlıgöze ve Koyulhisar HES’in işletmesini Akkuş AŞ aldı
-
ELEKTRİK4 hafta önce
EFG Elektrik, Ar-Ge Merkezi ünvanı kazandı
-
PETROL4 hafta önce
Shell’in kârı yüzde 28 azaldı
-
ELEKTRİK3 hafta önce
Çeşme Marina, elektrik tüketiminin tamamını yeşil enerjiden karşılayacak
-
Elektrikli Araçlar4 hafta önce
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor