ELEKTRİK
EDEDER Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’nde
Bu yıl ikincisi 3 Aralık 2025’te Ankara JW Marriot Otel’de yapılacak olan ‘Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’, ‘Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye’ hedefine giden yolda önemli kilometre taşlarından biri olmaya hazırlanıyor.
“EPDK’nın öncülüğünde oluşturulan enerji depolama mevzuatı, Türkiye’yi sadece yenilenebilir enerji alanında değil, bölgesel enerji dönüşümünde de merkez ülke konumuna taşıyor. Bu kapsamlı düzenlemeler; yatırımcıya öngörülebilirlik sağlayan, teknoloji geliştirmeyi teşvik eden ve enerji arz güvenliğini yeni bir seviyeye çıkaran yapısıyla Türkiye’nin stratejik enerji vizyonunun temel taşlarından biri haline gelmiş durumda.
Bu yönde günün gereklerine uygun tüm düzenlemeleri devamını sektörümüz adına hayati önemde buluyoruz” diyen EDEDER Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya, 3 Aralık’ta düzenleyecekleri kongrenin Türkiye’yi bu alanda lider ülkelerden biri yapma yolunda kritik önem taşıyacağına inandıklarını belirtti.
Depolama Düzenlemelerinin Gelişimi ve Yeni Çerçeve
Türkiye’de elektrik depolama alanındaki dönüşümün temelinde, son yıllarda oluşturulan düzenleyici çerçeve yatıyor. EDEDER Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya, 2021 yılında yürürlüğe giren ‘Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği’nin depolama tesislerinin lisanslanması, şebekeye entegrasyonu ve piyasada faaliyet gösterebilmesi için gerekli ilk kapsamlı zemini hazırladığını belirterek “Bunu izleyen mevzuat güncellemeleri, özellikle depolamalı üretim modeli üzerinden yatırımcılara yeni başvuru imkânları sunarak sektörde ciddi bir ivme yarattı. Enerji Bakanlığımızın 2035 hedefleri kapsamında 120 GW düzeyinde rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımı öngörülürken, EPDK’nın ortaya koyduğu kapasite tahsisleri de bu vizyonun en somut göstergelerinden biri oldu. Küresel ölçekte 2022 yılında toplam 200 GW kapasite tahsisi yapılmış olmasına rağmen, EPDK’nın tek seferde yayımladığı 34,5 GW’lık kapasite tahsisi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki kararlılığını ve bölgesel güç olma hedefini açıkça ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bu kapsamlı kapasite tahsisinin yerli üretimi destekleyen, enerji arz güvenliğini güçlendiren ve Türkiye’nin sürdürülebilir enerji politikalarıyla uyum içinde bir adım olduğunu söyleyen Ramazan Kaya, “Bu adımlar sayesinde depolamalı yenilenebilir enerji projelerinde kapasite tahsisleri bugün onlarca gigavat ölçeğine ulaşmış durumda. Gerek depolamalı RES ve GES projeleri gerekse müstakil depolama yatırımları açısından Türkiye kısa sürede güçlü bir yatırımcı ilgisi çekti. Son dönemde yapılan düzenlemelerle teminat, sermaye şartları ve yükümlülükler daha net hâle getirilerek sektörde bir güvenlik çerçevesi tesis edildi. Bu yaklaşım, depolamanın artık ‘tamamlayıcı unsur’ değil, enerji sisteminin stratejik bir bileşeni olarak değerlendirildiğini gösteriyor” şeklinde konuştu. Kaya, 3 Aralık’ta Ankara’da yapılacak EDEDER Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’nin hem Türkiye’den hem de uluslararası arenadan konunun en üst düzey uzmanlarını bir araya getirecek olması nedeniyle ‘enerji dönüşümünde depolamanın geleceğini ve rolünü’ şekillendirmede kilit bir rol oynayacağına inandıklarını vurguladı.
Depolama Neden Stratejik Önem Taşıyor: Arz Güvenliği, Esneklik ve Şebeke Yönetimi
Yenilenebilir enerjinin payının hızla arttığı bir sistemde depolama, arz güvenliğini güçlendiren ve şebeke esnekliğini artıran temel mekanizma hâline geliyor. Batarya sistemleri kısa vadeli frekans ve gerilim kontrolünden gün içi dengeleme ve pik talep yönetimine kadar geniş bir fonksiyon yelpazesine sahip. Bunun yanında, belirli bölgelerde iletim ya da dağıtım yatırımlarına alternatif oluşturarak şebeke maliyetlerini düşürücü bir etki yaratıyor.
Bu süreç yalnızca teknik bir yatırım konusu değil; aynı zamanda piyasa tasarımı, yan hizmetler yapısı, kapasite mekanizması ve veri yönetimi gibi alanlarda uyumlu bir regülasyon yaklaşımını da gerektiriyor. Türkiye’de bu çerçevenin giderek olgunlaşması, yatırımcıların önünü görebildiği bir depolama piyasası yaratılmasına yardımcı oluyor. EPDK’nın son yıllarda attığı adımlar, bu yapının kurulmasında belirleyici olmuş durumda; ancak bu katkılar sektörle birlikte gelişen, çok paydaşlı bir dönüşümün doğal sonucu olarak ortaya çıkıyor.
İberya Kesintisi: Esneklik Yatırımlarının Neden Kritik Olduğunu Hatırlatan Örnek
2025 yılında İspanya ve Portekiz’de yaşanan büyük elektrik kesintisi, yalnızca bölgesel bir arıza olarak değil; modern elektrik sistemlerinin kırılgan noktalarını hatırlatan önemli bir vaka olarak değerlendiriliyor. Temel sebepleri arasında şebekedeki aşırı gerilim ve buna bağlı zincirleme arızaların yer aldığı bu olay, aynı zamanda ‘yüksek yenilenebilir payına sahip sistemlerde esnekliğin ve hızlı tepki verebilen enerji depolama çözümlerinin önemini’ de yeniden gündeme taşıdı.
Batarya depolamanın sunduğu gerilim-frekans kontrolü, ani yük kayıplarına çok hızlı müdahale imkânı ve “black start” kapasitesi gibi kritik fonksiyonlar, bu tip olayların etki alanlarının daha kısıtlı tutulmasında çok önemli araçlar olarak kabul ediliyor. Türkiye’nin depolamalı üretim modeli ve önlisans mekanizması da bu çerçevede değerlendirildiğinde sistem güvenilirliğini artırmaya yönelik önleyici bir yaklaşım sunuyor.
Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi: Politika, Teknoloji ve Finansın Kesişimi
Enerji Depolama Endüstrileri Derneği (EDEDER) tarafından ikincisi düzenlenecek olan “Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi”, Türkiye’de depolama dönüşümünün hem vitrini hem de kolektif akıl üretim alanı niteliği taşıyor. Etkinlik, kamu kurumlarından yatırımcılara, teknoloji sağlayıcılarından finans kuruluşlarına kadar geniş bir paydaş kitlesini 3 Aralık’ta Ankara’da buluşturacak.
Kongrede ele alınacak başlıklar; enerji depolamanın mevzuat yapısı, şebeke planlaması, batarya teknolojilerindeki gelişmeler, yan hizmetler piyasasının dönüşümü, üretim ve tedarik zinciri dinamikleri ile finansman modelleri gibi konuları kapsıyor. Etkinliğin mottosu olan “Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye”, oluşturulan düzenleyici destek mekanizmaları, yatırımcı ilgisi ve sektörün hızla gelişen yapısı göz önüne alındığında, gerçeğe dönüşme potansiyeli yüksek bir hedef olarak değerlendiriliyor.
Kongre aynı zamanda Türkiye’nin enerji dönüşümünde finansal araçların, uluslararası iş birliklerinin ve yeni iş modellerinin önemine dikkat çeken bir perspektif sunuyor. Bu çok boyutlu yaklaşım, depolamanın yalnızca teknik bir konu olarak değil; enerji politikası, sanayi stratejisi ve ekonomik kalkınmanın kesişim noktasında değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin Konumu: Niş Bir Pazardan Bölgesel Merkeze
Türkiye, son yıllarda attığı düzenleyici adımlar ve özel sektörün dinamizmi sayesinde depolama alanında kısa sürede ciddi bir ölçek oluşturdu. Depolamalı üretim kapasitesinin gigavatlar seviyesine ulaşması, ülkeyi Avrupa’da depolama alanında en iddialı hedeflere sahip ülkeler arasına taşıyor. Bu gelişmeler, Türkiye’nin yalnızca kendi arz güvenliğini güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgesel enerji piyasaları için bir teknoloji ve hizmet merkezi olma potansiyelini güçlendiriyor.
EDEDER’in vizyonunda da vurgulanan “Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye” mottosu hem mevcut dönüşümü hem de önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek ekonomik ve teknolojik fırsatları yansıtan bir yön gösterici niteliği taşıyor.
ELEKTRİK
Dicle Elektrik’te Kış Hazırlıkları Başladı
Dicle Elektrik, sorumluluk bölgesindeki Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt’te zorlu yaz mevsiminin ardından elektrik şebekelerini kış şartlarına hazırlamak için bakım ve onarım çalışmalarına hız verdi. Bölgede görevli yaklaşık 2 bin 500 personel ve 425 araçla yürütülen çalışmalar kapsamında, olumsuz hava koşullarından kaynaklanabilecek olası kesintiler henüz gerçekleşmeden önleniyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan şirketin Şebeke Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün, söz konusu bakım süreci için 2 milyar 339 milyon TL’lik kaynak ayrıldığını ifade etti.
Kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji dağıtımı hedefiyle çalışmalarını sürdüren Dicle Elektrik, hizmet verdiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 6 ilde, kış mevsimi öncesinde enerji altyapısını güçlendirmeye yönelik bakım ve onarım seferberliği başlattı. Yaz aylarında yoğun elektrik tüketimi ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle yıpranan şebekede, arıza önleyici bakım çalışmaları hem şehir merkezlerinde hem de kırsal bölgelerde titizlikle yürütülüyor. Termal kameralar, kısmi deşarj cihazları ve dron filosu gibi ileri teknolojilerle yapılan kontroller sonucunda, potansiyel arızalar henüz gerçekleşmeden tespit ediliyor.
2 bin 348 personel bakım süreçleri için sahada
Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Dicle Elektrik Şebeke Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün, görevli ekiplerin zorlu saha koşullarına rağmen özveriyle çalıştığını belirterek, “150’si mühendis olmak üzere 2 bin 500’e yakın çalışma arkadaşımız ve 425 aracımızla bölgedeki tüm iletim ve dağıtım hatlarını kontrol ediyoruz. Ekiplerimiz bazı bölgelere araçla ulaşamasa da malzemeleri sırtlarında taşıyarak çalışmaları sürdürüyor. Bugüne kadar olumsuz hava koşullarından kaynaklanabilecek 690 olası arıza, henüz gerçekleşmeden yapılan kontrollerle önlendi. Söz konusu bakım süreci için 2 milyar 339 milyon TL’lik kaynak ayırdık” dedi.
Bakım çalışmalarının yüzde 80’i tamamlandı
Kış hazırlıkları kapsamında yapılan çalışmaların büyük bir kısmının tamamlandığını aktaran Tüzün, “Bugüne kadar 220 kilometre iletim hattı ve 402 köy-kırsal trafo postasını yenileyip iyileştirdik. 14 bin 147 adet direk ve 278 adet hücre montajı gerçekleştirdik, 119 pano yenilendi, 115 kesici ölçüm kabini tadilattan geçirildi. Toplamda 33 bin 61 kilometrelik iletim hattı kontrol edildi ve bunun 13 bin 325 kilometrelik kısmında bakım yapıldı. Ayrıca 7 bin 598 direk tipi ve 2 bin 314 bina tipi trafoda da bakım çalışması uygulandı. Şu an bakım onarım çalışmalarının yüzde 80’lik kısmı tamamlanmış durumda. Sadece bu bakım süreci için 2 milyar 339 milyon TL’lik yatırım planladık” ifadelerini kullandı.
ELEKTRİK
Sungrow, Yeni Enerji Depolama Sistemi PowerKeeper’ı Tanıttı
Ticari ve endüstriyel alana yönelik geliştirilen yeni enerji depolama sistemi PowerKeeper, modüler yapısı ve tek noktadan DC bağlantılı tasarımıyla öne çıkıyor. İşletmelere sıfır kayıp, kesintisiz çalışma ve sorunsuz bir kullanım deneyimi sunmak amacıyla geliştirilen PowerKeeper Serisi; sadelik, güvenlik ve kârlılığı merkeze alarak işletmeler için enerji depolamayı yeniden tanımlıyor.
Dünyanın öncü temiz enerji çözümleri markası Sungrow, İtalya’da düzenlenen Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi’nde ticari ve endüstriyel alan için geliştirdiği yeni enerji depolama sistemi (ESS) PowerKeeper’ı tanıttı. Markanın sıfır kayıp ve sıfır kesinti prensibini temel alan; yüksek performans, kesintisiz çalışma ve maksimum verimlilik özelliklerini bir araya getiren “ACE 007” ve “ACE Profit” vizyonu doğrultusunda geliştirilen PowerKeeper Serisi, Sungrow’un işletmelerin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunma yaklaşımının en yeni temsilcisi olarak öne çıkıyor.
Enerji dönüşümü alanında dünyanın önde gelen veri ve analiz kuruluşu Wood Mackenzie’ye göre Avrupa’nın ticari ve endüstriyel (C&I) enerji depolama kapasitesi 2034 yılına kadar 13 kat artarak 33 GW / 77 GWh seviyesine ulaşacak. Elektrik fiyatlarının yükselmesi ve kesintilere karşı güçlü bir enerji sistemine duyulan ihtiyaç, işletmeler için öncelikli hale geliyor. Bu nedenle çözümlerin tasarımdan kuruluma, işletmeden bakıma kadar tüm yaşam döngüsü boyunca sorunsuz bir deneyim sunması ve işletme sürekliliği için güç kararlılığını güvence altına alması kritik önem taşıyor. Buna ek olarak ticari ve endüstriyel kullanıcılar; tüketim profilleri ve finansal öncelikleri birbirinden farklı birçok sektörü kapsıyor. Bu da daha modüler yapıları zorunlu kılıyor.
İşletmeler İçin Enerji Depolamada Yeni Nesil Çözüm: PowerKeeper Serisi
Farklı yapı ve ölçekteki işletmelerin çeşitli ihtiyaç ve beklentilerine yanıt vermek üzere geliştirilen PowerKeeper Serisi, 12,5 kWh modüler tasarımlı esnek bir enerji depolama çözümü sunuyor. Sistem tek bir hibrit inverter ile 50–1000 kWh kapasiteyi 2–8 saat aralığında destekleyebilirken, birden fazla inverter bağlantısıyla kapasite sınırsız şekilde genişletilebiliyor.
PowerKeeper’ın ölçeklenebilir yapısı küçük mağazalardan büyük fabrikalara kadar her tür işletmeye uyum sağlayarak ihtiyaca göre kapasite kurulmasını sağlıyor; gereğinden fazla yatırım yapmayı engelliyor ve bu yolla ilk yatırım maliyetlerini azaltıyor.
10 milisaniyede şebekeden bağımsız moda geçebilen PowerKeeper, kesintisiz enerji sağlıyor ve dahili ATS, 250 kW yüke kadar destek sunuyor. Bu da 2.500 m²’lik bir süpermarket için yeterli güç anlamına geliyor ve ek kabin gerektirmeyerek alan ve maliyet tasarrufu sağlıyor.
Kompakt Yapı ve Hızlı Kurulum
Kolay ve hızlı kurulum imkânı sunan PowerKeeper, 12,5 kWh tek modül veya 50 kWh ön montajlı stack seçenekleri ile geliyor. IP66 sertifikasına sahip ESS çözümü, –20°C ile 50°C çalışma aralığı ve Tip I + II yıldırım direnci ile uzun vadeli güvenilirlik sunuyor. 50 santimetreye kadar su baskınlarına dayanıklı olan PowerKeeper, Kuzey Avrupa’nın soğuk kışında, Güney Avrupa’nın sıcak yazlarında veya Akdeniz kıyılarının tuzlu/korozyonlu ikliminde kararlı bir performans sergiliyor.
Akım, voltaj, hücre sıcaklığı, NTC yüksek sıcaklık algılama ve güvenlik sensörünü içeren 5D uyarı sistemini kullanan PowerKeeper; hücre, paket ve istasyon seviyelerinde üçlü koruma sunuyor. Bu yapı, her bir cihazın kendi içinde koruma sağlayarak günlük kullanım sırasında olası riskleri erken tespit eder ve kullanıcıya daha güvenli, sorunsuz bir operasyon sağlar.
Yapay Zekâ Destekli Akıllı Enerji Yönetimi
PowerKeeper; güneş enerjisi sistemleriyle birlikte kullanım, enerji depolama ve elektrikli araç şarjı, küçük ölçekli yerel şebekeler ve yedek güç çözümleri ile bağımsız ticari ve endüstriyel enerji depolama sistemleri dahil pek çok senaryoya kolayca uyum sağlıyor.
Öz tüketim, arbitraj, FFR ve talep kontrolü dahil birçok gelir akışını destekleyen sistem, gerçek zamanlı elektrik fiyatları, üretim tahminleri ve yük tahminlerine göre kârlılık stratejilerini otomatik optimize eden yapay zekâ tabanlı modlarla geliyor. Bu da kullanıcıların kârlılığı kolayca artırmasına olanak tanıyor.
Bu yaklaşım, sistemin tüm yaşam döngüsünde karşılaşılan ihtiyaçlara çözüm sunarak Sungrow’un ticari ve endüstriyel alandaki portföyünü güçlendiriyor ve şirketin karbon nötr bir geleceğe yönelik kararlılığını pekiştiriyor.
Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi’nde Pazarın Geleceği Masaya Yatırıldı
İtalya’nın Como kentinde düzenlenen Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi, 200’ün üzerinde şirket yöneticisi, sektör temsilcisi, iş ortağı ve medya mensubunu bir araya getirdi. Etkinlikte Avrupa’da esnek, maliyet etkin ve düşük karbonlu enerji çözümlerine yönelik artan talep ele alındı. Panel oturumlarında, farklı Avrupa ülkelerindeki gelişmeler, ihtiyaçlar ve düzenleyici çerçeveler değerlendirildi; katılımcılarla bölgenin öne çıkan büyüme fırsatları ve stratejik yaklaşımlar paylaşıldı.
Zirveden elde edilen uzman görüşleri ve müşteri içgörüleri, Sungrow’un Avrupa’nın ticari ve endüstriyel enerji altyapısının modernleşmesi ve karbon azaltımı hedeflerini destekleme konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Sungrow bugün dünya genelinde 1000’den fazla, Avrupa’da ise 200’den fazla ticari ve endüstriyel enerji depolama projesini hayata geçirmiş durumda. Bağımsız ESS, PV+ESS ve PV+ESS+EV şarj çözümlerini kapsayan bu geniş proje portföyü, şirketin hızla gelişen pazarda iş ortaklarını destekleme konusundaki güçlü konumunu pekiştiriyor.
ELEKTRİK
CK Enerji Çamlıbel Elektrik’ten sektörde bir ilk: Tarımın Enerjisi Raporu
Enerji sektörünün öncü şirketi CK Enerji Çamlıbel Elektrik, sektörde bir ilke imza atarak tarımsal faaliyet abonelerinin yaş, cinsiyet, faaliyet alanı ve elektrik tüketim gibi verilerini “Tarımın Enerjisi Raporu”nda topladı. Sivas, Tokat ve Yozgat’ı kapsayan rapor, bölgesel kalkınmadan yatırım planlamasına kadar birçok alanda önemli bir rehber niteliğine sahip.
CK Enerji Çamlıbel Elektrik Tarımın Enerjisi Raporu’na göre, tarımsal faaliyet abonelerinin elektrik tüketimi, sulamaların yoğun olduğu ilk 9 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,97 arttı. Geçen yıl üç ilde toplam elektrik tüketimi içinde yüzde 8,30 olan tarımsal faaliyet abonelerinin payı, bu senenin ilk 9 ayında ise yüzde 11,18’e yükseldi. Tarımsal faaliyet abonelerinin sadece yüzde 5,4’ünü kadınlar oluştururken 18-24 yaş genç abonelerin payı ise yüzde 0,4’lerde kaldı.
Enerji sektörünün öncü şirketi CK Enerji Çamlıbel Elektrik; Sivas, Tokat ve Yozgat’ta tarımsal faaliyette bulunan abonelerinin, yaş ve cinsiyet dağılımından elektrik tüketimine kadar pek çok veriyi içeren “Tarımın Enerjisi Raporu”nu açıkladı. CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül, “sektörde bir ilk olan raporun” sadece enerji sektörüne değil, bölgesel kalkınma stratejilerinin belirlenmesine, tarımsal verimliliğin artırılmasına ve sürdürülebilir yatırımların planlanmasına da önemli bir rehber niteliği taşıyacağını söyledi.
TOPLAM TÜKETİMİN YÜZDE 11,18’İ TARIMSAL ABONELERDEN GELDİ
Teknolojiye yaptıkları yatırımla görevli tedarik şirketi olarak hizmet verdikleri Sivas, Tokat ve Yozgat’taki tarımsal faaliyet abonelerinin profillerine yönelik değerli verilerden “CK Enerji Çamlıbel Elektrik Tarımın Enerjisi Raporu”nu oluşturduklarını belirten Muharrem Bülbül, “Tarımsal faaliyetler hem bölge ekonomisinin hem de ülkemizin geleceği açısından stratejik öneme sahip. Biz CK Enerji olarak tarımın enerjisini doğru yönetmenin, üreticilerimize sürdürülebilir bir gelecek sunmanın temelini oluşturduğuna inanıyoruz. Bu raporla birlikte, tarımsal enerjinin bugünkü tablosunu ortaya koyarken geleceğin ihtiyaçlarına da ışık tutmak istedik. Raporumuza göre geçen yılın ilk 9 ayında tarımsal faaliyet abonelerimizin elektrik tüketimi 162,3 milyon kWh iken bu yıl aynı dönemde bu rakam yüzde 11,97 artarak 181,8 milyon kWh’nin üzerine çıktı. İklim değişikliğinin de etkisi ile bu yaz azalan yağışlar, kuraklık ve su kaynaklarının yetersizliği sonucu elektrikli sulama pompalarının daha yoğun kullanılması bu artışın ana en önemli nedenleri arasında yer aldı. Söz konusu abonelerin yüzde 91’inden fazlası tarımsal sulama kapsamında hizmet alırken, geçen yıl toplam tüketim içinde yüzde 8,30 olan tarımsal faaliyet abonelerinin toplam tüketimdeki payı, 2025 yılının ilk 9 ayında yüzde 11,18’e yükseldi” dedi.
TARIMSAL TÜKETİMDE YOZGAT İLK SIRADA
CK Enerji Çamlıbel Elektrik Tarımın Enerjisi raporunda üç ildeki tarımsal faaliyet abonelerinde 2012 yılından bu yana gözlenen büyük artışa da yer verildi. Rapora göre Sivas, Tokat ve Yozgat’ta tarımsal faaliyetlere yönelik abone sayısı, 2012 yılında 625 iken 2025 yılı itibarıyla 8 bin 369’a ulaştı. Aradan geçen sürede bölgedeki tarım abone sayısı yüzde 1.239 arttı. Tarımsal faaliyet aboneleri alt kırılımına bakıldığında 7 bin 672 abone ile tarımsal işletmeler birinci sırada yer alırken hayvancılık işletmeleri 697 abone ile ikinci sırada yer aldı. Tarımsal faaliyet abonelerinin illere göre dağılımda Tokat yüzde 23, Sivas yüzde 33,9, Yozgat ise yüzde 43,1 paya sahip oldu. Üç il arasında Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesi, 1.417 aboneyle en fazla tarımsal faaliyet abonesine sahip bölge olarak öne çıktı. Bu sayı, toplam tarım abonelerinin yaklaşık yüzde 17’sine karşılık gelirken Boğazlıyan’ı 911 aboneyle Sivas Merkez izledi.
TARIMDA GENÇLERİN PAYI YÜZDE 0,4 KADINLARIN PAYI YÜZDE 5,4
Raporun bir diğer dikkat çekici verisi ise yaş aralığı ve cinsiyet dağılımı oldu. Üç ildeki abonelerin sadece yüzde 0.4’lük kısmını genç yaş olarak tabir edilen 18–24 yaş aralığında olurken yüzde 63,6’sını yetişkin yaş olarak tabir edilen 25–64 yaş aralığı, yüzde 36’lık kısmını ise 65 yaş ve üzeri aboneler oluşturdu. Cinsiyet dağılımı incelendiğinde, tarımsal faaliyet abonelerinin yüzde 82,6’sının erkek, yüzde 5,4’ünün ise kadın olduğu görüldü. Bu arada abonelerin yüzde 12,1’i tüzel kişi kategorisinde yer aldı. Kadın abone oranının yüzde 8,6 ile Tokat’ta en yüksek seviyede olması, bölgedeki tarımsal katılımın coğrafi olarak da farklılık gösterdiğini ortaya koydu.
TARIMSAL İŞLETMELER YENİLENEBİLİR ENERJİYE YÖNELİYOR
İklim değişikliğinin etkisi ile son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretim ve tüketimindeki payı artarken, CK Enerji Çamlıbel Elektrik’in Tarımın Enerjisi Raporu’nda bölgede bu yöndeki gelişmelere de yer verildi. CK Enerji Çamlıbel Elektrik’in hizmet bölgesi olan Sivas, Tokat ve Yozgat’ta tarımsal faaliyet gösteren işletmeler tarafından kurulan yenilenebilir enerji santrallerinin 2025 yılının ilk 9 ayında toplam üretimi 2,5 milyon kWh’ye ulaşırken, tarımsal işletmelerin bu santrallerden tükettikleri enerji ise 1,9 milyon kWh’yi buldu.
EĞİTİMLERLE TARIMDA ENERJİ VERİMLİLİĞİNE DESTEK
CK Enerji Çamlıbel Elektrik, yalnızca verileri analiz eden bir kurum olarak değil, aynı zamanda üreticilerin enerji verimliliği bilincini artıran bir paydaş olarak da sahada aktif rol üstlendiğini raporla bir kez daha ortaya koydu. Tarımın Enerjisi Raporu’na şirketin yürüttüğü Enerji Okuryazarlığı Projesi kapsamında 2022 yılında Tokat’ın Akyamaç ve Kemalpaşa köylerinde meyve üreticilerine yönelik eğitim programları düzenlendiğinin altı çizildi. Bu eğitimlerde, tarımsal sulamada enerji tasarrufu sağlayacak yöntemler, uygun elektrik tarifeleri, yenilenebilir enerji kullanımı, verimli sulama teknikleri ve doğru ekipman seçimi gibi konularda bilgi paylaşıldı.
-
Güneş Enerjisi4 hafta önceYüzde 60 eğimli arazide ilk güneş enerjisi santrali Adana’da
-
Yenilenebilir Enerji4 hafta önceEDSİS, ENERGY STORAGE SYSTEMS SUMMIT EUROPE 2025’TE TÜRKİYE’Yİ TEMSİL ETTİ
-
ELEKTRİK3 hafta önceAksa Jeneratör, Avrupa ve Afrika’daki Yatırımlarıyla Küresel Gücünü Artırıyor
-
ELEKTRİK3 hafta önceSungrow, Enerji Depolama Çözümleri ile Türkiye’de
-
Güneş Enerjisi3 hafta önceEksim Enerji CEO’su Arkın Akbay:“1 GW Kurulu Güç Eşiğini Aştık”
-
Yenilenebilir Enerji4 hafta önceAksa Enerji’den 9 Ayda 10 Milyar TL FAVÖK
-
Güneş Enerjisi1 hafta önceSokak lambaları elektrik üretecek, her direk bir GES’e dönüşecek!
-
ELEKTRİK1 hafta önceSungrow, Yeni Enerji Depolama Sistemi PowerKeeper’ı Tanıttı


