Connect with us

PETROL

Nurten Öztürk, ‘OPET’in kusursuza yolculuğu’nu Brand Week’te anlattı


OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, Brandweek İstanbul’da “Zihinlerden Kalplere Sosyal Marka ‘Nasıl Olunur’?” başlıklı oturumda Gazeteci Nilay Örnek’in sorularını yanıtladı. Öztürk’ün, Opet’in 30’uncu yılında Mersin’de başlayan ve ‘Türkiye’nin Aşkla Bağlanılan Markası’na dönüşen yolculuğunu anlattığı söyleşinin, Brandweek’in en ilgi çekici oturumu olduğu aktarıldı. Konuşmasında Öztürk, yaşama dair deneyimlerini, altın öğütleri ile birlikte paylaştı.

OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, 7-11 Kasım tarihleri arasında Zorlu PSM’de gerçekleştirilen Brand Week İstanbul’a katıldı. Öztürk, “Zihinlerden Kalplere Sosyal Marka Nasıl Olunur?” oturumunda Gazeteci Nilay Örnek’in sorularını yanıtladı. OPET’in akaryakıt dağıtım sektöründe Öztürkler Limited Şirketi olarak çıktığı yolculukta, bugün Türkiye’nin en güçlü markaları arasında yer aldığını belirten Nurten Öztürk, “Benim gibi asıl mesleği öğretmenlik olan eşim OPET Yönetim Kurulu Kurucu Başkanı Fikret Öztürk’le bir hayal kurduk. Her şey hayallerle başlar ancak bu hayalleri gerçekleştirmek çok önemli bir emek, çaba ve zaman gerektirir. OPET işte böyle doğdu. Önce maden yağı ticaretine yöneldik. Kadınların akaryakıt sektöründe görülmesinin mümkün olmadığı dönemlerdi. Eşim “Kasanın yanında dursan yeterli’’ dese de ben bununla yetinmedim. İşin tüm zayıf noktalarını görerek onları tamamlamaya çalıştım” dedi.

Çevreye duyarlı bir insan olarak ilk işinin, madeni yağ tenekelerinin tozunu aldırmak olduğunu anlatan Öztürk, “İnsanların temiz olan madeni yağ tenekelerini tercih ettiklerini fark ettim. Başlangıçta madeni yağ dükkanına gelen müşteriler “Ne işi var bu kadının?” derken, zaman geçtikten sonra beni arar oldular. Ben olduğumda oradaki sıcaklığı fark ettiler. Bir süre sonra işimizi Mersin’den İstanbul’a taşıdık. İstanbul’a geldiğimizde baktık ki sektördeki beş akaryakıt şirketi var ve hepsi yabancı. Eşimle “Neden yüzde 100 yerli sermaye ile kurulmuş bir akaryakıt şirketi olmasın?” dedik. “Türkiye’de öyle bir şirket kuralım ve bu şirketi uluslararası yapalım” dedik. OPET böyle doğdu. 6 Aralık 1992’de de akaryakıt satışına başladı” diye konuştu.

SAĞLIKLI BİR TOPLUM İÇİN 22 YILDIR YOLLARDA

Nurten Öztürk, bilinçli toplum projeleriyle 20 milyondan fazla insanın hayatında değer yaratan OPET’in sosyal sorumluluk anlayışını ve ilk projesi Temiz Tuvalet Kampanyası’nın öyküsünü de “Zihinlerden Kalplere Sosyal Marka Nasıl Olunur?” oturumunda anlattı. Öztürk şöyle konuştu: “İşe başladığımız zamanlarda karayollarında gidilecek tuvalet yoktu. Tuvaletler istasyonlardan çok uzak ve girilemez haldeydi. Bir çözüm gerekiyordu. Temiz Tuvalet Kampanyası bu şekilde planlandı. Eşim “Sen başlatırsan, istasyon istasyon gezersen olur” dedi. “Müşteri kaybederiz” diyenler oldu. Ancak ben, “Bu proje olacak. Önce karayollarındaki istasyonlarımızdan başlayıp tüm Türkiye’ye yayacağız’’ dedim. “Tuvaletleri temizlersek yalnız kendimize değil toplumumuza da hizmet edeceğiz” diyerek yola çıktık ve 22 yıldır yollardayız. Uğramadığımız yerler, kurumlar kalmadı. Yurtdışına da gittik. Projemizin doruk noktası yakın zamanda lansmanını yaptığımız “Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar” oldu. Biz projeyi kalıcı olarak gelecek nesillere aktararak toplumun zihnine kazıyacağımızı düşünüyoruz. Temiz Tuvalet, o kadar başarılı oldu ki ilk yıl 25 bine yakın teşekkür aldım. 2004 yılında da uluslararası IPRA ödülü İngiltere’de verildi. “Dünya Tuvaletçiler Birliği’nin başkanlığını yapar mısınız?’’ dediler ve “Anladık ki bu problem insanlığın yaşamı boyunca var olacak bir problem ve siz bunu çözdünüz. Medeniyet simgesi olan tuvaletlere yönelik proje yaparak Türkiye’ye çağ atlattınız” diye eklediler. Bu proje, sadece hijyen sorununu değil başka sorunları da çözmemiz gerektiğini gösterdi. Şirketim de buna hazır ve arkamdaydı.”

“OPET’İ BİR OKUL OLARAK DÜŞÜNÜYORUZ”

Temiz Tuvalet Kampanyası’nın ardından Yeşil Yol ve Örnek Köy, Tarihe Saygı, Trafik Dedektifleri, Kadın Gücü ve İşimiz Temiz projelerine başladıklarını anlatan Nurten Öztürk, “Kadın Gücü projemizle kadın istihdamı sorununa yöneldik.  Bugün 80 ilimizdeki istasyonlarda kadınlarımız çalışıyor, bundan çok büyük gurur duyuyoruz. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı olarak aynı zamanda yine kadın, cinsiyet eşitliği ile ilgili problemleri çözecek hem de kadın istihdamını artıracak ciddi projeler üzerinde çalışıyoruz” dedi. OPET’in yıllardır sektörünün Türk toplumu tarafından en çok sevilen markası olduğuna dikkat çeken Nurten Öztürk, “Lovemark Araştırması’nda akaryakıt dağıtım kategorisinde şirketimiz her yıl lider oluyor. Bunun sebebi insanımızın bize olan güveni ve sevgisi. Biz aslında kusursuza yolculuk yapan bir şirketiz. Vizyonuna; ‘ülke yararına kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yapan’ ifadesi koyan şirket sayısı azdır. Aynı zamanda da Türkiye’nin bir numaralı akaryakıt şirketi olmayı da hedef olarak koyduk. OPET’i bir okul olarak düşünüyoruz. Ticaretin içinde olmamıza rağmen öğretmenlikten hiçbir zaman kopmadık. Ben hep öğretmen kalmayı tercih ediyorum. Bu duygusal bağ da biz öğretmen kaldığımız sürece devam edecek” dedi.

“İNSANIMIZIN İHTİYACI OLAN ŞEY NEREDE İSE ORADA OLACAĞIZ”

Nurten Öztürk, 30 yaşında genç bir marka olan OPET’in bundan sonraki 30 yılı için; “İnsanımızın ihtiyacı olan şey nerede ise orada olacağız. Değişim kaçınılmaz. Değişime inanmamak yanlış. Teknoloji çok gelişti, değişti. Sürekli kendimizi geliştirmek çok değerli. Akaryakıt sektörünün geleceğiyle ilgili pek çok söylemler var. Bunların kısa süreli olduğunu düşünmüyoruz. Daha uzun yıllar ülkemize akaryakıt satarak hizmet vereceğiz. Ama aynı zamanda alternatif enerjilere de yatırım yaparak geleceğimizi zenginleştirmeye çalışıyoruz. İstasyonlarımızda başka iş alanları da açmak istiyoruz. Çünkü OPET görünenden çok daha fazlası” diye konuştu.

‘İNSANI İŞİMİZİN ÖZNESİNE KOYDUK, HİZMETİ İLKE EDİNDİK’

Nurten Öztürk, OPET’te her zaman en iyi işi yapmak ve fark yaratmak için çabaladıklarına değindi. Öztürk, “Bizim zamanımıza kadar akaryakıt istasyonları akaryakıt alınıp geçilip gidilen yerlerdi. Ama insana hizmet etmek lazım. Akaryakıtı kullanan araç ama aracı kullanan da insan. Biz insanı işimizin öznesine koyduk, hizmeti ilke edindik. Zaten bu ülkede kurulan akaryakıt dağıtım şirket olarak bu ülkeye borcumuz ve sorumluluğumuz olduğunu düşündüğümüz için ne gerekiyorsa yaptık. Bir taraftan ticari faaliyetlerimizi sürdürürken, insanlarımızla kucaklaşacağımız, onların bizi, bizim onları arayacağımız bir sistem geliştirdik. Böylece OPET büyüdü ve şu anda Türkiye’nin en büyük akaryakıt dağıtım şirketi. Bunu da yalnız yapmadık insanlarımızla beraber yaptık” ifadelerini kullandı.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PETROL

Petrol Ofisi Türkiye’nin en değerli akaryakıt markası


Petrol Ofisi Grubu, uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından yayımlanan Türkiye’nin en değerli markaları raporunda Türkiye’nin en değerli ilk 20 markası arasında yer alarak üst üste üçüncü kez akaryakıt sektörünün en değerli markası olarak gösterildi.

Dünyanın önde gelen bağımsız marka değerlendirme ve danışmanlık şirketi Brand Finance, TÜRKİYE 125 – Türkiye’nin En Değerli Markaları 2025 yılı raporunu açıkladı. Türkiye’nin enerji altyapı grubu Petrol Ofisi, sıralamada Türkiye’nin en değerli ilk 20 markası sıralamasında yer alan tek akaryakıt şirketi olarak sektörünün en değerli markası olmayı sürdürdü.

Sonuçlar hakkında değerlendirmede bulunan Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu; “Türkiye’nin en değerli ilk 20 markası arasında yer alarak bir kez daha sektörümüzün en değerlisi olmaktan gurur duyuyoruz. Bu performans uzun vadeli finansal stratejimizin ve ekosistem ekonomisine verdiğimiz özenin bir sonucu. bp satın alması ile hem akaryakıt hem de geniş perspektifte enerji sektörünün referans birleşmelerinden birine imza atmıştık. Bu önemli işlemin markamıza ve ekosistemimize kattığı değerin karşılığını görüyor olmak büyük mutluluk. Bu başarıda emeği geçen tüm ekibimize, iş ortaklarımıza ve bize güvenen milyonlarca müşterimize teşekkürlerimi sunuyorum. Sürdürülebilir büyümeye odaklı yerel ve bölgesel yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Continue Reading

Doğalgaz

EgeGaz, Dünya LNG Piyasasının Devlerini İzmir’de Bir Araya Getirdi


LNG piyasasında küresel ölçekte söz sahibi şirketlerin üyesi olduğu Uluslararası LNG İthalatçıları Birliği “GIIGNL”, teknik ve ticari çalışma gruplarının 2025 yılı ilk toplantılarını, 5 – 7 Mayıs tarihlerinde EgeGaz’ın ev sahipliğinde İzmir’de gerçekleştirdi.

GIIGNL’in üyeleri arasında yer alan ve Türkiye’nin en büyük gazlaştırma kapasitesi ile arz güvenliği ve çeşitliliğine önemli katkılar sağlayan EgeGaz Aliağa LNG Terminali, Akdeniz Bölgesi’nin önde gelen doğal gaz terminalleri arasında yer alıyor.

Türkiye’nin doğal gaz piyasasında her geçen gün artan ağırlığına ve enerji ticaret merkezi olma hedefine önemli katkı sağlaması beklenen organizasyon, Amerika, Asya ve Avrupa kıtalarından önde gelen şirketlerin 33 terminal ve ticaret direktörleri ile üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.

İki gün süren toplantılarda katılımcılar, teknik konularda bilgi ve en iyi uygulamaları paylaşırken, LNG ile ilgili piyasa dinamikleri ve düzenleyici hususlar konusunda da paylaşımlarda bulundular.

Program kapsamında, İzmir’in tarihi değerlerini tanıtan ve kültürel bir geziyi de içeren organizasyon, EgeGaz Aliağa LNG Terminali’ne düzenlenen teknik gezi ve gala yemeği ile sonlandı.

EgeGaz A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akbal, dünyanın lider enerji şirketlerine Türkiye piyasasını yerinde inceleme ve yakından tanıma fırsatı sunan bu değerli organizasyona ev sahipliği yapmanın verdiği gururu sektör ile paylaşmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Sürdürülebilir büyüme için iyi bir fırsat olması temennisinde bulunan Akbal, gala yemeği sonrasında katılımcılara ve GIIGNL Yönetimine teşekkürlerini iletti.

Continue Reading

PETROL

Tüpraş’a 7 Uluslararası Bankadan 500 milyon Dolarlık 5 yıl vadeli Sürdürülebilirlik Bağlantılı Sendikasyon Kredisi


Türkiye’nin en büyük sanayi ve lider enerji şirketi olan Tüpraş, 7 uluslararası bankanın katıldığı yılın en önemli finansman işlemlerinden biriyle, 2,5 yılı ana para ödemesiz, 5 yıl vadeli 500 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi temin etti.  Tüpraş, güçlü operasyonel performansı, disiplinli bilanço yönetimi, ülke notu üzerinde yer alan kredi derecelendirme notuyla sendikasyon kredisini komisyonlar dahil SOFR + %2,25 toplam maliyetle sağladı. Zorlu küresel koşullara rağmen, söz konusu kredi; çeşitli uluslararası finansal kurumlardan oluşan sendikasyon grubu, rekabetçi maliyet avantajı ve uzun vade yapısı ile öne çıkıyor.

Sürdürülebilirlik Bağlantılı olarak yapılandırılan kredinin, Tüpraş’ın sera gazı emisyonlarının azaltılması ve AB Taksonomisi ile uyumlu sürdürülebilirlik yatırımlarının finansmanında kullanılması hedefleniyor.

İşlem öncesi çeşitli finans merkezlerinde yapılan görüşmeler neticesinde şirket, Bank of America Europe DAC (Koordinatör, Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici, Dokümantasyon Temsilcisi), ING Bank N.V. (Koordinatör, Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici), MUFG Bank Ltd. (Sürdürülebilirlik Koordinatörü, Lider Düzenleyici), First Abu Dhabi Bank PJSC (Sürdürülebilirlik Koordinatörü, Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici, Temsilci), Emirates NBD Capital Limited (Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici), Société Générale (Lider Düzenleyici) ve Citibank, N.A. ADGM Branch’ın (Lider Düzenleyici) katılımıyla güçlü bir sendikasyon kurdu.

Mevcut ekonomik koşullarda kredinin sağlanmasının önemini vurgulayan Tüpraş Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Doğan Korkmaz, “Aldığımız kredi Avrupa’nın önde gelen rafinaj şirketlerinden olan Tüpraş’ın uluslararası finans çevreleri nezdinde güçlü konumunu net bir biçimde gösteriyor. Global ve bölgesel çalkantıların tereddütlere yol açabildiği dönemlerde dahi güçlü finansal politikaları olan ve disiplinli bilanço yönetimleri ile öne çıkan firmalar olumlu ayrışabiliyor.

2050 yılında karbon nötr lider enerji şirketi olma hedefiyle Stratejik Dönüşüm Planımız doğrultusunda ilerlerken, aynı zamanda fonlama portföyümüzün çeşitliliğini korumaya büyük önem veriyoruz. Ülkemizin potansiyeline ve sektörümüzün geleceğine duyduğumuz güvenle, sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için 2035 yılına kadar 8,25 milyar ABD doları yatırım yapacağız” dedi.

Borsa İstanbul’da en fazla yatırımcıya sahip ve son üç yılda en fazla temettü dağıtan şirket olduklarını söyleyen Doğan Korkmaz, “Tüpraş’ın yarattığı katma değere odaklanarak, paydaşlarımızın güven ve desteğiyle geleceğe yönelik sağlam adımlar atmaya özen gösteriyoruz. Bu anlayışla, disiplinli ve etkin finansman politikalarımızla güçlü bilançomuzun devamlılığını sağlayarak, sürdürülebilirlik yatırımlarımızı da kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.

Continue Reading

En Çok Okunanlar