Connect with us

PETROL

SOCAR Türkiye, Kalite Yönetim Sistemi Standartları’nın tasarlanmasında aktif rol oynuyor


 Yönetim sistemleri standartları alanında “takip eden değil, tasarlayan” konumuna geçen SOCAR Türkiye, ISO’nun dünyada ilk kez oluşturmaya başladığı İnovasyon Yönetim Standardı’nın hazırlığında aktif rol aldı.

Türkiye’nin en büyük entegre endüstriyel holdingi ve doğrudan dış yatırımcısı SOCAR Türkiye, iş süreçleri ve kalite yönetimi sistemleri alanında standartların ötesine geçerek yeni standartlar tasarlamaya devam ediyor. İş Süreçleri ve Kalite Yönetim Sistemleri alanlarında vizyonlarını “Standartları takip eden değil, standartları tasarlayan ekip” olmak yönünde belirleyen SOCAR Türkiye, belirledikleri vizyon doğrultusunda ISO’nun dünyada ilk kez oluşturmaya başladığı İnovasyon Yönetim Standardı hazırlama çalışmalarında aktif rol aldı.

Standardın yayınlanmasının ardından Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile iş birliği yaparak SOCAR Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Şirketi’nde endüstride dünyada ilk ISO 56002 İnovasyon Belgelendirmesi’ni gerçekleştirdiklerini belirten SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi İş Mükemmelliği Başkan Yardımcısı İbrahim Kadıoğlu, “Sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda 2022 yılında, sürdürülebilir hammaddeler ve bu hammaddelerle üretilen ürünlerin tedarik zinciri boyunca şeffaf bir şekilde izlenebilirliğini ortaya koyan, paydaşlarımıza ürünlerin sürdürülebilirlik gereksinimlerini karşıladığını garanti eden bir sertifika olan ISCC (International Sustainability Carbon Certification) sertifikasını ilk kez aldık. Şirket varlıklarının maliyetlerini, risklerini, fırsat ve performanslarını doğru yaklaşım, planlama ve uygulamalar ile analiz edip onlardan maksimum fayda sağlamayı amaçlayan ISO 55001 Varlık Yönetim Sistemi’ni, Petkim ve STAR Rafineri kapsamında belgelendirdik. Bu derece büyük bir kapsamda Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirmiş olduk” dedi.

İş süreci yönetimi kurumun çevikliğine katkı sağlar

Kalite faaliyetleri kapsamında Türkiye’de birçok dernek, sivil toplum örgütü veya şirketlerle bilgi alışverişi gerçekleştirdiklerini belirten İbrahim Kadıoğlu, şunları söyledi: “Kalite Yönetim Sistemi Çalışmaları ile eş zamanlı iş süreç çalışmalarına da devam ediyoruz. Günümüzün değişken iş ortamı, yüksek etkili teknolojilerin artan karmaşıklığı ve yaygınlığı, kuruluşların işlerini yürütmesinde zorluklar oluşturuyor. Tüm sektörlerdeki ve coğrafyalardaki şirketler, bunları ele almak için İş Süreci Yönetimi’ne daha fazla odaklanıyor. İş süreçlerini modellemek; analiz etmek, ölçmek, iyileştirmek, optimize etmek, çevikliğini artırmak ve dijitalleştirmek için çeşitli yöntemlerin kullanıldığı stratejik bir yaklaşımdır. Ayrıca; analitik yaklaşım, sürekli izleme ve karar yönetimi ile hedeflenen iş sonuçlarına ulaşmak için kişileri, sistemleri, bilgi ve materyalleri koordine eden sistem bütünüdür. Birçok kuruluşta ‘iş akış şemalarının’ çizimi, iş süreçlerinin yönetimi olarak algılansa da aslında doğru bir yaklaşımı ifade etmiyor. Yalın, anlaşılabilir, kurum stratejisi ile uyumlu, uçtan uca tasarlanmış bir iş süreçleri yönetimi kurumun değişikliklere uyumunu, çevikliğini, katma değerli çıktılar elde edilmesini ve verimliliğini artırarak sürekli iyileştirmeye katkı sağlıyor.”

26 adet yönetim sistemi sertifikası bulunuyor

Süreçlerin yaşayan bir sistem olması sebebiyle süreç değişikliklerinin yönetimi ve sürekli iyileştirme çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Kadıoğlu, “Değer odaklı iş süreçleri yönetimi yaklaşımı ile stratejik değişiklikleri, iş süreçlerini etkileyen büyük projeleri, yeni geliştirilen işleri, süreçlerin işleyişini etkileyen darboğazların çözümü kaynaklı ihtiyaçları sürekli analiz ediyor ve süreç iyileştirme çalışmalarını yürütüyoruz. Kalite yönetim sistemlerimizin kapsam genişliği ve çeşitliliği ile ilgili sayılara değinirsem, mevcutta Petkim’de 8 adet, STAR Rafineri’de 7 adet ve SOCAR Depolama’da 4 adet farklı ISO Yönetim Sistemi Standardı uygulanıyor. Şirketlerimizde sürdürülen yönetim sistemi sertifikalarımızın sayısı, liman faaliyetlerimizin sistem sertifikaları ile birlikte 26’ya ulaştı. Bu sistemler; ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi, ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi, ISO 55001 Varlık Yönetim Sistemi, ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri” diye konuştu.

Sistem kontrolleri 98 farklı noktada yapılıyor

Faaliyetlerinin ilgili yönetim sistem standartlarına uygunluğunu her yıl gerçekleştirdikleri iç tetkiklerle doğruladıklarını ifade eden Kadıoğlu, bu yıl Rafineri ve Petrokimya İş Birimi’ndeki şirketlerde 98 farklı tetkik noktasında, farklı uzmanlıklara sahip 20 baş tetkikçi, 65 iç tetkikçiden oluşan 20 tetkik ekibi ile iç tetkikleri entegre olarak planladıklarını söyledi. Kadıoğlu, ayrıca iş biriminin tüm noktalarına temas eden bir uygunluk değerlendirme çalışması olmasının iyileştirme fırsatlarının tespit edilmesine zemin hazırladığını ve sürekli iyileştirmeye önemli bir girdi sağladığını belirtti.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

PETROL

BP Petrolleri A.Ş.’nin Petrol Ofisi Grubu ile birleşme işlemleri resmen tamamlandı


28 Şubat 2025 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edilen birleşme ile BP Petrolleri A.Ş.’nin tüm hak ve yükümlülükleri Petrol Ofisi’ne devredildi.

BP Petrolleri A.Ş.’nin (BP), Petrol Ofisi A.Ş. çatısı altında birleşme işlemi 28 Şubat 2025 tarihinde resmen tamamlandı. Bu kapsamda, DAĞ/471-7/10208 numaralı Petrol Piyasası Dağıtıcı Lisansı sahibi Petrol Ofisi A.Ş., yüzde 100 oranında hissedarı olduğu DAĞ/471-143/10338 numaralı Petrol Piyasası Dağıtıcı Lisansı sahibi BP ile Türk Ticaret Kanunu’nun 155 ve ilgili maddeleri çerçevesinde kolaylaştırılmış birleşme usulüyle birleşti. 1282 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen tescil işlemi ile birlikte BP, tüzel kişiliğini sona erdirerek tasfiyesiz infisah etti ve tüm hak ve yükümlülükleri külli halefiyet yoluyla Petrol Ofisi A.Ş.’ye devredildi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu, “BP’nin Petrol Ofisi Grubu’na katılması hem bizim hem de sektör için yeni bir dönemin başlangıcı. Ülke genelindeki 9 terminalimizin ikmal ve tedarik gücüyle beslenen 2.700’e yakın istasyonumuzla hem tüketicimize hem de bayilerimize katma değer sağlarken Türkiye’nin enerji güvenliği stratejilerine de fayda yaratacak projelerimizi artırarak sürdüreceğiz. Sektörümüze örnek teşkil eden bu birleşmenin tamamlanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza, iş ortaklarımıza ve düzenleyici kurumlara teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

İstasyon dönüşümleri sürüyor
BP’nin dağıtıcısı olduğu akaryakıt bayileri, 1 Mart 2025 itibariyle faaliyetlerine Petrol Ofisi dağıtıcı lisansı altında devam ediyor. Bu çerçevede “bp” markası ve “Petrol Ofisi” markası altında hizmet veren istasyonlardan akaryakıt alımı aynı şekilde sürdürülüyor. Hâlihazırda “bp” markası ile faaliyet gösteren perakende akaryakıt istasyonlarının marka dönüşüm süreci 1 Kasım 2026 tarihine kadar tamamlanmış olacak.

Continue Reading

PETROL

Shell, Madeni Yağlar Stratejilerini Türkiye’deki Distribütörleriyle Paylaştı  


Shell & Turcas Madeni Yağlar ekibi Antalya’da düzenlenen Shell Champions Club etkinliğinde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen ve indirekt satışlarından sorumlu madeni yağlar distribütörleriyle yıllık stratejilerini paylaştı.

Küresel pazar araştırma ve danışmanlık şirketi Kline + Company’nin raporuna göre, üst üste 18’inci kez dünyanın bir numaralı madeni yağlar tedarikçisi olan Shell, Türkiye’de Shell & Turcas Madeni Yağlar ekibi olarak distribütörleriyle bir araya geldi.

Etkinliğe katılan 250 katılımcıyla, 2025 yılı ve sonrası için yeni iş birliği fırsatları, inovatif fikirler ve uygulanabilir projeler tartışılarak somut aksiyon planları oluşturuldu.

Türkiye Madeni Yağlar İndirekt Satışlar Müdürü Emre Şuyalçınkaya’nın sunumuyla başlayan etkinliğin ilk gününde, 2025 stratejileri, pazarlama planları ve teknik eğitimler katılımcılarla paylaşıldı. Yeni ürünler, teknik onay mekanizmaları ve Shell’in teknoloji faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler aktarılırken, pazarlama seansında global örnekler ve sektörel gelişmeler ele alındı. Ayrıca katılımcılar, Shell’in dijital araçları konusunda da kapsamlı eğitimler alarak bilgi ve yetkinliklerini artırma fırsatı buldu.

İkinci gün ise İş Sağlığı, Emniyet ve Çevre (İSEÇ) seansında satış ekiplerinin günlük hayatta karşılaştığı İSEÇ riskleri ve Shell’in Hayat Kurtaran Kuralları ele alınırken, Etik ve Uyum seansında güncel uygulamalar ve kanuni gereklilikler değerlendirildi. Ayrıca, Shell’in Derince’de yer alan Madeni Yağ ve Gres Üretim Tesisi’ndeki üretim süreçleri hakkında da bilgi verildi.

Saffet Üçüncü deneyimlerini paylaştı

Etkinliğin dikkat çeken anlarından biri, sektörün deneyimli ismi Saffet Üçüncü’nün de konuk olduğu, küresel gelişmeler ve Shell’in teknoloji alanındaki yenilikçi yaklaşımını anlattığı ilham verici konuşması oldu. Günün sonunda düzenlenen egzersiz seansıyla da katılımcılar hem zihinsel hem de fiziksel olarak yenilenme fırsatı buldu.

Continue Reading

PETROL

Castrol, Türkiye’deki Büyüme İvmesini Sürdürdü ve 2024’te Pazar Liderliğini Güçlendirdi


Türkiye madeni yağ pazarının önemli bir kısmını temsil eden PETDER¹ tarafından açıklanan resmi verilere göre, kimyasal ürünler hariç tutulduğunda, Castrol otomotiv madeni yağlarında lider. Aynı zamanda Castrol otomobil, motosiklet ve ağır ticari araç motor yağları segmentlerinde pazar liderliğini koruyarak, 2024 yılında sektörün üzerinde bir büyüme kaydetti.

Castrol’ün Türkiye’deki büyümesi, ülkenin küresel üretim ve lojistik ağındaki stratejik konumunu daha da sağlamlaştırdı.

Castrol Liderliğini Güçlendirdi

PETDER’in resmi verilerine göre, Türkiye madeni yağ pazarı 2024 yılında önceki yıla göre benzer seviyede kalırken Castrol ise pazarın üzerinde bir büyüme performansı sergileyerek liderliğini pekiştirdi. Resmi verilere göre Castrol, otomotiv madeni yağlarında %7,1, binek otomobil motor yağlarında %13, motosiklet motor yağlarında %15 ve ağır ticari araç motor yağlarında %4,8 büyüme kaydetti. Pazarın üzerinde bir performans sergileyen Castrol, özellikle rekabetin yoğun olduğu binek otomobil motor yağları segmentinde çift haneli büyüme elde ederek başarılı bir yılı daha geride bıraktı.

Güçlü OEM İş Birlikleri ve Stratejik Ortaklıklar

Castrol’ün otomotiv üreticileriyle güçlü iş birlikleri, büyümesini destekleyen en önemli unsurlardan biri oldu. Castrol, otomotiv üreticileriyle yürüttüğü güçlü iş birlikleri sayesinde, yüksek performanslı ve yenilikçi madeni yağ çözümleri sunmaya devam ediyor. Küresel ölçekte birçok otomotiv markasıyla ortak mühendislik çalışmaları yürüten Castrol, gelişmiş motor teknolojilerine uyum sağlayarak sektördeki liderliğini pekiştiriyor. Castrol, global ölçekte olduğu gibi Türkiye’de de iddialı markalarla yaptığı ortaklıklarla dikkat çekmeye devam ediyor.

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, 2024 yılına dair değerlendirmesinde şunları söyledi: “Castrol olarak, sadece son kullanıcıya değil, sektörün en önemli paydaşları olan otomotiv üreticilerine de özel çözümler sunuyoruz. Hibrit ve elektrikli araç teknolojileri için geliştirdiğimiz ürünler ve OEM iş birliklerimizle, pazardaki dönüşümün bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.

Türkiye, Castrol’ün En Fazla Yatırım Yaptığı Stratejik Pazarlardan Biri

Türkiye, Castrol’ün küresel üretim, tedarik ve lojistik stratejisinde kritik bir rol oynayan öncelikli stratejik pazarlarından biri olarak konumlandırılıyor. Bu, Türkiye’nin yalnızca güçlü bir iç pazar olmadığını, aynı zamanda Castrol’ün küresel üretim ve lojistik stratejisinde kritik bir rol üstlendiğini gösteriyor.

Son üç yılda Gemlik Üretim Tesisi’ne yapılan yaklaşık 20 milyon dolarlık yatırım, üretim kapasitesini 2024 itibarıyla 135 milyon litrelik rekor seviyeye çıkardı. Castrol, önümüzdeki dönemde de Gemlik tesisine ek yatırımlar yaparak üretim kapasitesini daha da artırmayı planlıyor.

Tatlısöz, Türkiye’nin Castrol’ün küresel büyüme stratejisindeki önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye, güçlü üretim kapasitesi ve gelişen ihracat ağıyla Castrol’ün en önemli pazarlardan biri olmaya devam ediyor. Gemlik Üretim Tesisi, yalnızca iç pazara değil Avrupa ile birlikte Orta Doğu ve Afrika bölgelerine de hizmet veren stratejik bir üretim merkezi konumunda. Artan kapasite yatırımlarıyla Türkiye’nin rolü her geçen yıl daha da güçleniyor.”

Güçlü Satış Kanalı Stratejisi ile Geniş Erişim Ağı

Castrol, güçlü satış kanalı stratejisi ile sahada geniş bir dağıtım ve erişim ağı yönetiyor. Türkiye genelinde 30 binden fazla servis noktasında, yetkili servislerden araç bakım ve onarımı yapan özel servislere, filo bakım merkezlerinden ağır vasıta servislerine kadar yaygın bir erişim ağına sahip.

Bu güçlü yapı, Castrol’ün ürünlerinin her noktada kolayca bulunmasını ve işin uzmanları tarafından önerilmesini sağlıyor. Ayrıca, Castrol’ün teknik destek ekipleri ve saha operasyonları, servis noktalarına düzenli olarak eğitim vererek hem ustaların hem de tüketicilerin en doğru ürünlere erişmesini sağlıyor.

Tatlısöz, Castrol’ün yaygın erişim stratejisini şu sözlerle değerlendirdi: “Türkiye’deki madeni yağ pazarında güçlü ve yaygın bir pazara erişim stratejimiz var. Doğru lokasyonlara, doğru ürünleri, doğru fiyatlandırma ve hizmet kalitesiyle ulaştıran bu yapı, Castrol’ü hem araç sahipleri hem de müşterilerimiz için en çok tercih edilen marka haline getiriyor.”

Elektrifikasyon ve Endüstriyel Segmentte Büyüme Hedefi

Castrol, elektrifikasyon ve sürdürülebilir madeni yağ çözümlerine yaptığı yatırımlarla sektörde dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor. Castrol ON e-sıvıları, dünya genelinde üretilen her üç elektrikli aracın ikisinde ilk dolumda kullanılıyor.

Bununla birlikte Türkiye’deki endüstriyel madeni yağ segmentinde büyüme hız kazandı ve Castrol bu alanda 2024 yılında %7 büyüme elde etti.

Castrol 2025’te de istikrarlı büyümesini devam ettirmeyi hedefliyor

Castrol, 2025 yılında da pazarın üzerinde büyüme performansını sürdürerek istikrarlı büyüme ivmesini korumayı hedefliyor. Küresel üretim stratejisiyle paralel olarak Türkiye’deki yatırımlarını artıran Castrol, hem iç pazarda hem de ihracatta büyümesini hızlandırmayı planlıyor.

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, 2025 yılı hedeflerini şu sözlerle değerlendirdi: “Türkiye’de yıllık 1 milyon adedin üzerinde otomotiv satışı gerçekleşirken, biz de bu büyüyen pazarı destekleyen bir marka olarak yatırımlarımıza devam edeceğiz. Üretim kapasitemizi artırırken, yeni nesil ürünler ve teknolojilerle sektöre katkı sağlamayı sürdüreceğiz.”

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar