Connect with us

Yenilenebilir Enerji

YEKA Yönetmeliğinde Ortaklık Yapısı Değişiklikleri için Yeni Düzenleme


YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) yarışmasını kazananın doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri, elektrik üretim tesisinin tamamı işletmeye alınıncaya kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın onayına tabi olacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, YEKA yarışmasını kazananın doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri elektrik enerjisi üretim tesisinin tamamı işletmeye alınıncaya kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın onayına tabi olacak.

Ayrıca, elektrik enerjisi üretim tesisinin tamamı işletmeye alındıktan sonra yapılacak doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bildirim yapılması yeterli olacak.

Önlisans başvurusu yapmaya hak kazanan tüzel kişi ve bağlantı kapasitesi, önlisans verilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) bildirilecek.

Bu tüzel kişi bildirim tarihinden itibaren 15 iş günü içerisinde EPDK’ya önlisans başvurusu yapmak zorunda olacak.

Biyokütle başvurularında teknik değerlendirme güncellendi

Öte yandan, biyokütle enerjisi kaynaklı elektrik üretim başvurularının teknik değerlendirilmesini içeren yönetmelikte değişikliğe gidildi.

Bakanlığın “Biyokütle Enerjisine Dayalı Elektrik Üretimi Başvurularının Teknik Değerlendirmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliği” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, yönetmelikte geçen yardımcı kaynak ifadesi “Birden çok kaynaklı elektrik üretim tesislerinde önlisans veya lisans başvurusunda kullanılan ana kaynak türünde olmamak üzere, ana kaynak dışındaki diğer kaynak ya da kaynakları ifade eder.” şeklinde tanımlandı.

Başvuruların teknik değerlendirilmesi kısmında “tadil başvurularının” ibaresinden sonra gelecek şekilde “ve yardımcı kaynağı biyokütle olan başvuruların” ibaresi eklendi.

Ayrıca “karar tarihinden itibaren en geç 30 iş günü içerisinde” ibaresi “alınan kararlar” şeklinde değiştirildi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

Bayraktar: Türkiye’nin 10 milyar Metreküp Gaz İhracat Kapasitesi Var


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin yıllık 70-80 milyar metreküp doğal gaz tedarik edebilecek altyapıya ulaştığını belirterek, “Biz 10 milyar metreküpün üzerinde gazın ticaretini yapabilecek bir noktadayız.” dedi.

Bakan Bayraktar, İstanbul’da gerçekleştirilen 15. Türkiye Enerji Zirvesi özel oturumunda sektör gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin sondaj ve sismik gemileriyle dünyadaki dördüncü büyük filoya sahip ülke haline geldiğini aktaran Bayraktar, Karadeniz’de hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinde birinci fazın bitirildiğini söyledi.

Karadeniz’de 2026’ya kadar yeni sondajlar

Bayraktar, konutlarda ve sanayide doğal gaz tüketiminin arttığına, doğal gazdan elektrik üretiminin de yükseldiğine dikkati çekerek, “Bu sene itibarıyla yaklaşık 60 milyar metreküp gaz tüketeceğiz.” dedi.

Gelecek yıl üretimin iki katına çıkararak yaklaşık 8 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacının karşılanabileceğini işaret eden Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:

“2028 hedefimiz 40 ila 45 milyon metreküp günlük üretim, 16-17 milyon hanenin doğal gazını kendi ihtiyacımızla karşılayabilmek. Karadeniz gazı şu anda bizim en önemli milli projelerimizin başında geliyor. Gabar petrolü için çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. 80 bin varil günlük üretimimiz var. Gabar, petrol ithalatını en az 2 milyar dolar aşağı çekiyor. Bunlar bizim için, ekonomimiz için çok hayati konular.”

Enerji konusunda yeni müjdeler için çalışmaların devam ettiğine değinen Bayraktar, “Özellikle Karadeniz’de bu yıl 6 derin deniz sondajı yapmayı planlıyoruz. Bunu yapabilmek için 5. sondaj gemimiz şu anda Türkiye’de. Muhtemelen 2026 başından itibaren operasyona hazır hale gelecek. Karadeniz’de bu 6 sondajla hem Batı Karadeniz’de hem Orta Karadeniz’de hem de Doğu Karadeniz’de yapacağımız sondajlarla petrol ve doğal gaz arayacağız. Bunlardan sonra ancak bir müjde gelebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

– Türkiye’nin doğal gaz arz güvenliğinde tehlike yok

Bayraktar, yıl sonunda süresi dolacak yaklaşık 22 milyar metreküplük doğal gaz ithalat sözleşmesinin bir yıl daha uzatıldığını belirterek, “Bu anlamda Türkiye, TürkAkım ve Mavi Akım üzerinden süresi dolan 21,75 milyar metreküplük kontratı bir yıl daha uzattı. Türkiye’nin arz güvenliğinde bu açıdan bir risk yok. Söz konusu gaz BOTAŞ tarafından alınıp Türkiye’ye getirilecek.” diye konuştu.

Türkiye’nin doğal gaz iletim şebekesinin oldukça güçlü olduğunu vurgulayan Bayraktar, “BOTAŞ’ın bugün 20 bin kilometrenin üzerinde iletim hattı bulunuyor. Dağıtım tarafı ise sektör özel sektör eliyle büyüdü. Bu, Türkiye’nin sessiz devrimlerinden biri. Bugüne kadar 220 bin kilometrenin üzerinde doğal gaz dağıtım hattı inşa edildi.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesinin de hızla arttığını vurgulayarak, “Depolama açısından Türkiye’nin geldiği nokta 6,3 milyar metreküp. 2030’lara geldiğimizde ihtiyacımız olan gazın en az yüzde 20’sini depolayabilir hale gelmemiz gerekiyor. Hedefimiz bu.” dedi.

Türkiye’nin 161 milyon metreküplük günlük gazlaştırma kapasitesini 200 milyon metreküpe çıkarma hedefi bulunduğunu aktaran Bayraktar, “İki yeni FSRU daha sistemimize girebilir. Dolayısıyla tüm bunlarla birlikte Türkiye’nin ihracat imkanları artacak. Bunu sağlayabilmek için gazı doğru zamanda, doğru fiyatla alıp depolayabilmek büyük önem taşıyor. Ancak depolamada biraz daha hızlı gitmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, Türkiye’nin yıllık 70-80 milyar metreküplük gazı tedarik edebilecek bir altyapıya ulaştığını belirterek, “Biz 10 milyar metreküpün üzerinde doğal gaz ticaretini yapabilecek bir noktadayız.” dedi.

Bayraktar, Son Kaynak Tedarik Tarifesi (SKTT) uygulamasının belli bir gelir düzeyinin üzerindeki vatandaşlar için revize edildiğini belirterek, “EPDK’nin aldığı karar 4 bin kilovatsaat. Bunu muhtemelen 2026’da bir kademe daha aşağı çekebiliriz.” ifadesini kullandı.

Gelecek yıl da benzer bir yapının uygulanacağını aktaran Bayraktar, “Yüzde 18-20 civarında beklenen bir enflasyon var. Bizim fiyat ayarlamalarımız da bu minvalde olacak. Bunun dışında SKTT benzeri bir uygulamayı doğal gazda, tüketim esaslı olarak 2026’da düşünmeye devam ediyoruz.” diye konuştu.

Nükleer enerji projelerinde ilerleme

Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) ilk reaktörünün devreye alınma sürecinin salgın, yurt dışından gelecek ekipmanların gecikmesi gibi sebeplerden uzadığını belirterek, “İnşallah bunu yapacağız. İlkini yapmak çok önemli, değerli. Türkiye bu sayede çok ciddi bilgi birikimine, tecrübeye sahip oluyor. 2025 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla Akkuyu NGS’de yaklaşık 10,6 milyar dolarlık yerliliğe ulaştık. Santralin inşaatında yüzde 56 yerlilikteyiz şu anda.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin küçük modüler reaktörler dahil bütün kollardan nükleer enerji sektörünü geliştirmeye çalıştığını dile getiren Bayraktar, Sinop’a yapılacak nükleer santral konusunda görüşülen ülkeler olduğunu ancak henüz anlaşma yapılmadığını söyledi.

Bayraktar, Güney Kore ile mutabakat zaptı imzaladıklarını anımsatarak, “Önümüzdeki 6 ay onlarla yoğun çalışarak bir noktaya gelmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Trakya’ya yapılacak nükleer santral konusunda da Çin ile görüşüldüğünü ve ABD’li firmaların da Türkiye’de nükleer enerji santrali projeleriyle ilgilendiğini belirten Bayraktar, “Belki üçlü, dörtlü konsorsiyumlarla Sinop ve Trakya bu şekilde kurulabilir.” dedi.

YEKA yarışmaları ve elektrik altyapısı yatırımları

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bugün düzenlenen rüzgar enerjisi santrallerine yönelik Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmasına da değinen Bayraktar, “Toplam 208 milyon avroluk bir katkı bedeli ödemeyle bu ihaleler 6 yarışma sahiplerini buldu. 1,1 milyar dolarlık bir yatırım yapılacak. 2 hafta önceki yaptığımız YEKA GES yarışmalarıyla beraber toplam 309 milyon avro katkı bedeli bu yarışmalarda gelmiş oldu. Yatırımcılarımızdan beklentimiz bunların bir an önce hayata geçmesi.” değerlendirmesinde bulundu.

Elektrik altyapısının da enerji yatırımlarıyla birlikte güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “TEİAŞ’ın, sistem operatörümüzün, dağıtım şirketlerinin artık yeni bir sistem işletmeciliğine geçmesi lazım. Onların da kendilerini güncellemesi lazım. Türkiye genelinde iletim altyapısına biz yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım planlıyoruz. Bunlar önem arz ediyor.” diye konuştu.

“Öz tüketim amaçlı lisanssız projelerde iyileştirmeye gidilecek”

Bayraktar, öz tüketim amaçlı lisanssız projelerde iyileştirmeye gidileceğini belirterek, “2026’da özellikle çatı uygulamaları başta olmak üzere, kendi ihtiyacı için tesis kurmak isteyen ve ürettiği fazla elektriği sisteme satma zorunluluğu olmayan yatırımcılar için alan açmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çatı uygulamaları ve öz tüketim amaçlı projeler için kapasite tahsisini açmayı hedeflediklerine işaret eden Bayraktar, “Hibrit tesislerin kapasite tahsisi de bu kapsamda olacak. Rüzgar santrallerinde ise mevcut kurulu güç içinde teknik olarak kapasite artışı yapılabilecek alanlarda yeni tahsislere gideceğiz. Elbette teknik kısıtlar da söz konusu, bu nedenle sınırsız bir alan yok.” bilgisini paylaştı.

Continue Reading

Güneş Enerjisi

Sokak lambaları elektrik üretecek, her direk bir GES’e dönüşecek!


Nu Teknoloji, hücresel olmayan 5G entegre mikroinverterli Direk GES teknolojisiyle aydınlatma altyapısında yıllık 1 milyar dolara ulaşan enerji faturasını sıfırlayabilecek kapasitede bir sistem geliştirdi.

Nu Teknoloji’nin mühendislik ekibi tarafından tasarlanan hücresel olmayan (non-cellular) 5G entegre mikroinverterli Direk GES (Güneş Enerjili Aydınlatma Direği Sistemi) teknolojisi, şehir içi aydınlatma direklerini mikro ölçekte kendi elektriğini üretebilen güneş enerji santrallerine dönüştürmeyi mümkün kılıyor. ‘Her direk bir GES’ yaklaşımıyla tasarlanan bu sistemde, şehir aydınlatma direklerine entegre edilen fotovoltaik paneller ve mikroinverter modülleri, şebekeden tamamen bağımsız çalışıyor. Gündüz üretilen elektrik mikro ölçekte depolanarak, gece boyunca aydınlatma için kullanılıyor.

Sistemin haberleşme altyapısı ise non-cellular 5G (DECT NR+) teknolojisiyle sağlanıyor. Her bir inverter, SIM karta ihtiyaç duymadan diğer birimlerle kablosuz olarak iletişim kuruyor. Böylece merkezi bir veri platformuna sürekli veri aktarımı sağlanırken; sistemin enerji üretimi, arıza durumu, sıcaklık seviyesi ve genel performansı da anlık olarak izlenebiliyor. Her bir aydınlatma direği, uzaktan kontrol edilebilen, akıllı bir enerji birimine dönüşebiliyor ve şehir çapında dağıtık, esnek ve sürdürülebilir bir mikro enerji ağı kurulmasına imkan sağlıyor.

Nu Teknoloji’nin tamamen yerli mühendislikle yürüttüğü uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının ürünü olan bu çözüm, geleneksel solar armatür uygulamalarından önemli ölçüde farklılaşıyor ve mevcut solar aydınlatma ürünleriyle kıyaslanamayacak ölçüde ileri teknoloji içeriyor. Sistem, özgün mikroinverter mimarisi,  enerji yönetim algoritmaları ve 5G tabanlı haberleşme altyapısıyla klasik solar armatürlerin aksine şehir ölçeğinde dağıtık bir enerji ağı kurabilen yeni bir teknoloji kategorisi oluşturuyor.

Enerji maliyetleri düşecek!

Türkiye genelinde yalnızca yol ve sokak aydınlatması için yılda yaklaşık 1 milyar dolar harcanıyor. Nu Teknoloji, geliştirdiği yerli teknolojiyle şehir aydınlatma altyapısının enerji maliyetinin düşürülmesine katkı sağlıyor. Bu yeni sistem, belediyelerin ve kamu kurumlarının en yüksek kalemlerinden biri olan aydınlatma elektrik giderlerini sıfırlamaya aday…

Kentsel enerji ekonomisinde dönüşüm başlıyor

Bu teknoloji yalnızca bir tasarruf çözümü değil; aynı zamanda enerji güvenliği, karbon emisyonunun azaltılması, altyapı dayanıklılığı ve akıllı şehir dönüşümü gibi birçok stratejik alanda katkı sağlamayı hedefliyor. Yeni sistem sayesinde, belediyelerin operasyonel enerji maliyetleri çarpıcı biçimde düşüyor, 81 ildeki tüm aydınlatma direkleri enerji üreticisine dönüşüyor. Ulusal ölçekte enerji verisi merkezi platformda toplanabiliyor, Yeşil Mutabakat ve 2053 Net Sıfır hedeflerine katkı sağlanıyor.

Erkut Alkaya: “Türkiye aydınlatma enerjisinde kendi kendine yeten ilk ülkelerden biri olabilir.”

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Nu Teknoloji CEO’su Erkut Alkaya şunları söyledi: “Türkiye genelinde yaklaşık 13 milyon aydınlatma direği var. Gece çalışıyor, gündüz atıl durumda kalıyor. Biz, bu yapıyı yeniden düşünerek her direği enerji üreten, veri paylaşan ve haberleşen birimlere dönüştürmeyi hedefledik. Geliştirdiğimiz bu teknolojiyle yalnızca bir enerji çözümü sunmuyoruz; şehirlerin dijitalleşmesini enerji temelli bir omurga üzerinden yeniden kurguluyoruz.

Direk GES yaklaşımı ve 5G entegre mikroinverter yapısıyla enerji bağımsızlığı, sürdürülebilirlik ve akıllı yönetim alanlarında somut bir adım daha atıyoruz. Bu sistemle birlikte yıllık yaklaşık bir milyar dolarlık bir yük, kamu bütçesi üzerinden kaldırılabilir. Sağlanan kaynak kalkınmanın temel dinamiklerine aktarılabilir. Bu yalnızca bir teknoloji değil, ülkemizin dijital ve yeşil dönüşüm hedeflerine yönelik stratejik bir katkıdır

. 81 ilin tüm aydınlatma direkleri kendi elektriğini üretir hale geldiğinde Türkiye, aydınlatma enerjisinde kendi kendine yeten ilk ülkelerden biri olabilir. Hatta akıllı şehir yönetiminde Türkiye’yi bölgesel liderliğe taşıyabilir. Bu çözüm aynı zamanda kamu bütçesi yönetimi, enerji arz güvenliği ve iklim politikalarına katkı açısından da uzun vadeli bir model sunuyor.”

Continue Reading

Yenilenebilir Enerji

Samsung Split Isı Pompası ile Bütçe Ön Planda


Samsung Split Isı Pompası; yerden ısıtma, radyatör ve sıcak su kullanım ihtiyaçlarını tek sistemle karşılayarak bütçeyi koruyan bir çözüm olarak öne çıkıyor. Yüksek verimli TDM teknolojisine sahip dış klima ünitesi, kısıtlı alanlar için de ideal bir çözüm sunuyor.

Türkiye’nin farklı iklim koşulları ve değişen ihtiyaçlar düşünüldüğünde ısı pompaları hem enerji verimli hem de uzun vadede ekonomik özellikleriyle öne çıkıyor. Samsung’un yenilikçi teknolojileriyle tüm bu ihtiyaçları tek bir sistem ile karşılayan EHS Klima Dış Ünitesi hem havayı hem de suyu istenilen sıcaklıkta sağlayabiliyor. Havadan havaya sistem ile hızlı ısıtma ve soğutma işlemini gerçekleştirirken, havadan suya sistem ise radyatörlere, yerden ısıtma sistemine ve sıhhi tesisata sıcak su sağlıyor. Yüksek verimli TDM teknolojisi ile de dar alanlarda bile ideal bir çözüm olarak dikkat çekiyor.

Hepsi bir arada sistem

Samsung’un yenilikçi Split Isı Pompası, tek bir dış ünite ile iki işlevi birden yerine getirmenizi sağlıyor. Akıllı kontrol, gerektiğinde havadan suya ve havadan havaya sistemleri arasında geçiş yapabiliyor. Yalnızca tek bir dış ünite kurulumu ile hem kurulum maliyetlerinden tasarruf sağlarken hem de alanı daha verimli bir şekilde kullanmak mümkün oluyor.

Yüksek enerji verimliliği 

A+++ enerji verimliliği ile çalışan Samsung Split Isı Pompası, düşük sıcaklıklarda bile iyi performans sağlıyor. 55°C’ye kadar yüksek sıcaklıkta çıkış suyu sayesinde ısı yayım özellikli verimli ısıtma ve sıhhi tesisat suyu elde edilebiliyor. Samsung Split Isı Pompası sessiz çalışmasıyla da fark yaratıyor. 4-Adım seçeneğiyle ses seviyesi istenilen düzeye kadar kademeli olarak ayarlanabiliyor.

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar