Yenilenebilir Enerji
Arkın Akbay: Küresel Enerji Talebi 2050’ye Kadar Yüzde 18 Artacak!
Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıkladığı ‘Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde 2035 Yol Haritası’ üzerinden sektörün geleceğini değerlendirdi. Akbay, “Dalgalı seyreden emtia ve ekipman maliyetlerine karşı alınacak önlemler, enerjide bağımsızlık hedefi ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkisi göz önünde bulundurulduğunda, enerji dönüşümünde hızlanmamız gerekiyor. Küresel enerji talebinin 2050 yılına kadar yüzde 18 artması beklenirken bu büyümenin çoğunun gelişmekte olan ekonomilerden kaynaklanacağı öngörülüyor. Bu kapsamda değerlendirilen Türkiye’nin, 2035’e kadar rüzgar enerjisine yönelik belirlediği 80 milyar dolarlık ve üretilen enerjinin taşınabilmesi için açıkladığı 28 milyar dolarlık iletim sistemi yatırım hedefi, yenilenebilir enerji sektörüne küresel trendlerin de önüne geçiren bir vizyon kazandırıyor.” dedi.
Küresel yeşil dönüşüm, sürdürülebilir bir geleceği inşa etme hedefiyle dünya geneli enerji üretiminde ve tüketicinin talebinde köklü bir değişim dalgası yaratıyor. Bu doğrultuda temiz enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar sürekli artış gösteriyor. Eksim Holding çatısı altında faaliyet gösteren Eksim Enerji’nin, yüzde yüz yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarıyla yenilenebilir enerjinin geleceğinde önemli bir rol almaya hazırlandığını kaydeden Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, 2035 Enerji Dönüşüm Planı ve yenilenebilir enerjide küresel durum üzerine değerlendirmelerde bulundu.
ABD’li uluslararası yönetim danışmanlık firması McKinsey & Company’nin 2024 Global Enerji Perspektifi Raporu üzerinden küresel fotoğrafı yorumlayan Arkın Akbay, “Raporda, Paris Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana geçen dokuz yılda önemli ilerlemeler kaydedildiği belirtilse de dalgalı seyreden emtia ve ekipman maliyetlerine karşı alınacak önlemler, enerjide bağımsızlık hedefi ve en önemlisi de iklim değişikliğinin yıkıcı etkisi göz önünde bulundurulduğunda, enerji dönüşümünde hızlanmamız gerekiyor. Devletlerin politika değişikliklerine ve küresel uzlaşıya odaklanması ve bu yönde somut adımlar atması şart. Özel sektör taahhütlerinin artmasına rağmen emisyonların hedeflenen hızda azalmadığını temkinli olarak takip ediyoruz. Enerji talebi beklenildiği gibi artıyor. Bu durum, mevcut kapasitenin dönüşmesini aşan ölçüde temiz enerji kaynaklarını devreye almamız gerektiğini bizlere gösteriyor. Net sıfır hedeflerine zamanında ulaşım için ekonomik yeşil finansmanın devreye girmesi kritik bir hale ulaştı.” şeklinde konuştu.

Yenilenebilir enerji talebi artışında yapay zeka etkili olacak
Küresel enerji talebinin 2050 yılına kadar yüzde 18 artacağına değinen Akbay, “Bu büyümenin çoğunun, Güneydoğu Asya, Hindistan ve Orta Doğu gibi gelişmekte olan ekonomilerin büyümesinden kaynaklanacağı öngörülüyor. Özellikle yüksek ısı gerektiren proseslerin de elektrikle karşılanacağı çözümlerin devreye girmesi, elektrikli araçların artan pazar payı, yapay zekanın iş modellerinde yükselişi ve bu doğrultuda veri merkezlerinin talebi, enerji talebinin artış hızına pozitif etki ediyor. Yapay zeka çözümleri, küresel ekonomiye yıllık 10 ila 15 trilyon dolar arasında ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip. Veri merkezlerince, 2050 yılına kadar toplam elektrik talebinin yüzde 5 ila yüzde 9 yükselebileceği tahmin ediliyor. Bu talep artışı öngörüsünün dörtte birini bile karşılayabilmek için küresel ölçekte 50 ila 75 GW ek temiz enerji kaynağına ihtiyacımız olacak.” dedi. Bu ek talebin karşılanması sürecinde sürdürülebilirliğin nasıl sağlanacağının öne çıktığını vurgulayan Akbay, “Yeşil finansmanın etkin olarak devreye girmesi, talebin karşılanması, refahın tabana yayılması, gelir eşitsizliklerinin azaltılması ve iklim değişikliği yönünün ekosistemi tamir edecek şekilde dönüştürülmesi için azami önem taşıyor. Artık ekipmanı en ekonomik nerede üretiyorsak oraya yerli üretim dahil ekonomik finansman kaynaklarını sunabilmeliyiz. Ülkeler adil bir paylaşım ile kalkınmak için birlikte çalışmalı. Yalnızca büyük oranda kendisinin ürettiği ve bir diğerine ihraç ettiği ekipmanın finanse edildiği mevcut ortamı geride bırakmalı.” ifadelerini kullandı.
“2035 vizyonuna katkımızı yatırımlarımızla sürdüreceğiz”
Küresel durum ile birlikte Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji 2035 vizyonunu da değerlendiren Akbay, “Düşük karbon teknolojilerinin yaygınlaştırılması, enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kapasitesinin genişletilmesi gibi stratejiler, ülkemizin de enerji gündeminde yer alıyor. Küresel ısınmanın 1,5°C’yi aşmaması hedefine ulaşmak için 2030’a kadar karbon emisyonlarının yüzde 50 oranında azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzındaki payının yüzde 65-80 seviyelerine çıkarılması gerektiği belirtiliyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin 2035’e kadar rüzgar enerjisine yönelik belirlediği 80 milyar dolarlık ve üretilen enerjinin taşınabilmesi için açıkladığı 28 milyar dolarlık iletim sistemi yatırım hedefi, yenilenebilir enerji sektörüne küresel trendlerin de önüne geçen bir vizyon kazandırıyor. 120.000 MW kurulu güç hedefine ulaşmak için her yıl devreye alınacak 7.500 MW rüzgar ve güneş projeleri, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve arz güvenliği yolunda kritik bir rol üstlenerek sanayimizin rekabetçiliğine de değer katacak. Depolamalı rüzgar ve güneş enerji santralleri, mevcut tesislere kapasite artışı ve öz tüketim projeleriyle desteklenen bu büyüme planı, birim alanda enerji üretim verimini artıracak ve karbon salımını azaltacak kıymetli bir içeriğe sahip.” dedi. Akbay, 2035 vizyonuna Eksim Enerji yatırımlarıyla katkı sunmaya devam edeceklerini de ekledi.
“Yerli ekipman üretimine verilen katkı sürdürülebilir büyümeyi hızlandıracak”
Yerli ekipman kullanımına sunulan katkı payının depolama ünitelerinde de uygulanmasının, enerjide yeşil dönüşümü ivmelendireceğini ifade eden Akbay, “YEKDEM ve yerli katkı payı destekleri, sanayimizin ürün yelpazesini genişletmenin yanı sıra ihracatımıza da katkı sağladı. Özel sektör ve devlet kurumları arasındaki yenilenebilir dönüşüm finansmanına yönelik iş birliği, küresel rekabette güçlü bir konum edinmemizi destekliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları, alternatifleri olan fosil yakıtlara oranla daha ekonomik maliyet fırsatı sunarak ülkemizin ortalama elektrik enerjisi maliyetlerinin düşmesine katkıda bulunuyor. Bu vesileyle sanayimizin rekabetçiliğini artırıyoruz. Sektör olarak entelektüel ve mali sermaye birikimini, üretim kalitesinin ve kurulu gücün artırılmasına kullanabiliyoruz, tüketicilerimize daha ekonomik elektrik enerjisi tedarik ediyoruz. Artık sıra sanayimizin uzun vadeli elektrik tedarik anlaşmaları ile elektrik enerjisi maliyetlerine uzun süreli öngörülebilirlik sağlamasına geldi. Böylece sanayimiz rekabetçiliğini ve yenilikçiliğini artırmak için kendi alanındaki verimlilk yatırımlarını önceliklendirebilecek, kendisine enerji yatırımları ile çok da hakim olmadığı yeni bir odak alanı açmamış olacak.” dedi.
Yenilenebilir Enerji
Enerjisa Üretim ve vgbe energy’den Hidroelektrikte Dijitalleşme Zirvesi
Enerjisa Üretim ve vgbe energy iş birliğiyle düzenlenen üç günlük Hidroelektrikte Dijitalleşme Zirvesi, Senkron Uzaktan Operasyon Merkezi’nden Köprü HES’e uzanan kapsamıyla yapay zekâ, veri analitiği ve artırılmış gerçeklik uygulamalarını sahada buluşturuyor.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümüne öncülük eden lider özel sektör elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, hidroelektrik üretiminde dijital dönüşümün ele alınacağı uluslararası bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. vgbe energy iş birliğiyle 15–17 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul ve Adana’da gerçekleştirilecek “vgbe/Enerjisa Üretim Expert Event Digitalisation in Hydropower 2025”, enerji sektörünün önde gelen profesyonellerini ve uzmanlarını bir araya getirerek hidroelektrik teknolojilerinde dijitalleşmenin geleceğine odaklanacak. Etkinlikte dijitalleşmenin sunduğu yenilikçi çözümler ve enerji yönetiminde verimliliği artıran uygulamalar da programın odak noktaları arasında yer alacak.
Etkinlik kapsamında 15 Ekim’de İstanbul’daki Enerjisa Üretim merkez ofisinde yer alan Senkron Uzaktan Operasyon Merkezi ziyaret edilecek. Katılımcılar, Türkiye’nin dört bir yanındaki hidroelektrik santrallerinin tek noktadan nasıl yönetildiğini yerinde görme imkânı bulacak. 16 Ekim’de Adana HiltonSA otelinde düzenlenecek konferansta, hidroelektrikte dijitalleşme stratejileri, yapay zekâ ve artırılmış gerçeklik uygulamaları aktarılacak. Ulusal ve uluslararası uzmanlarla beraber Enerjisa Üretim ekipleri de doğa ile uyumlu hidro projeleri ve gelecek nesil dijitalleşme vizyonunu paylaşacak.
Köprü HES’te dijital çözümler sahada tanıtılacak
Programın son gününde, 17 Ekim’de Adana’nın Kozan ilçesindeki Köprü HES’te düzenlenecek saha ziyaretiyle katılımcılar, hidroelektrik üretiminde dijitalleşmenin en güncel uygulamalarını doğrudan deneyimleme fırsatı bulacak. Santral alanına kurulacak 12 ayrı istasyonda enerji yönetimi, siber güvenlik, kestirimci bakım, VR/AR eğitim çözümleri, uzaktan operasyon sistemleri ve sürdürülebilirlik uygulamaları canlı olarak tanıtılacak. REMS enerji yönetiminde karar destek mekanizmalarını dönüştürürken, CyberPact Hub endüstriyel operasyonlarda siber güvenliği sahadan örneklerle ortaya koyacak. Kestirimci Bakım çözümleri ise erken arıza tespiti imkânı sunacak. VR/AR Eğitim Akademisi çalışanların güvenli ve etkili eğitimine katkı sağlarken, Mobil Senkron santrallerin uzaktan yönetimini mümkün kılacak. Balık türlerinin üreme, göç ve beslenme durumlarının değerlendirilmesi amacıyla takip edilmesini sağlayan Balık İzleme Çalışmaları ve Archimedes vidası da çevre dostu enerji üretiminin sahadaki örneklerini gösterecek. Katılımcılar, bu teknolojileri uygulamalı olarak deneyimlerken uzmanlarla birebir iletişim kurma ve uluslararası sektör profesyonelleriyle networking imkânı yakalayacak.
Rüzgar Enerjisi
POLAT ENERJİ, SOMA RES’TE TÜRKİYE’NİN İLK ENTEGRE ELEKTRİK DEPOLAMA SİSTEMİNİ DEVREYE ALDI
Polat Holding ve İş Enerji’nin ortak olduğu, yenilenebilir enerji sektörünün öncü oyuncusu Polat Enerji, Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali olan Soma Rüzgar Enerji Santrali (RES) sahasında kurduğu 4 MW / 4 MWh kapasiteli entegre Elektrik Depolama Sistemi (EDS) için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kabulünü tamamladı.
Polat Holding ve İş Enerji’nin ortak olduğu Polat Enerji, Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali Soma Rüzgar Enerji Santrali’nde Türkiye’nin ilk şebeke ölçekli rüzgar enerji santrali ile beraber çalışan enerji depolama sistemi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kabulünü tamamladı.
Soma RES, 328,9 MWm / 304,1 MWe kurulu gücüyle Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali olma konumunu korurken, depolama teknolojileriyle de sektör için yeni bir dönemin de kapılarını araladı.
Yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması konusunda önemli bir adım olan bu yatırıma ilişkin Polat Enerji Genel Müdürü Evren Güvenç, “Soma RES’te devreye aldığımız bu yatırım, Türkiye’nin enerji dönüşümünde depolamanın stratejik rolünü görünür kılan bir eşiktir. Rüzgar enerjisindeki öncülüğümüzü, şebekeye esneklik ve arz güvenliği kazandıran depolama teknolojileriyle güçlendiriyoruz. Bu ‘ilk’ ile birlikte ölçeklenebilir bir modeli ortaya koyduk. Önümüzdeki dönemde portföy genelinde benzer yatırımlarla yenilenebilir üretimin her koşulda sisteme güvenle entegre edilmesini hedefliyoruz. Sürdürülebilirlikten ve teknolojiden ödün vermeden ülkemizin enerji bağımsızlığına katkı sunmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Polat Enerji, yalnızca Soma RES ile değil, devam eden projeleriyle de enerji depolama alanında öncülüğünü sürdürüyor. Şirketin diğer büyük depolama yatırımlarından biri olan Göktepe RES’teki 109 MW/132 MWh kapasiteli batarya enerji depolama sisteminin inşaat çalışmaları da hızla devam ediyor.
Polat Enerji, yenilenebilir enerji alanındaki öncülüğünü enerji depolama teknolojilerine de taşıyarak, Türkiye’nin sürdürülebilir enerji geleceği için yatırımlarını kararlılıkla sürdürüyor.
Yenilenebilir Enerji
Fiba Yenilenebilir Enerji, hibrit santral yatırımlarıyla 2025 sonuna kadar kurulu gücünü 750 MW’a çıkarıyor
Fiba Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Fiba Yenilenebilir Enerji, dördüncü Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Yenilenebilir enerji sektöründe Türkiye’nin öncü şirketlerinden olan Fiba Yenilenebilir Enerji’nin Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standartlarına uyumlu raporuna göre 2024 yılında şirket, 581 MW kurulu gücü, 14 rüzgâr ve 5 güneş enerjisi santraliyle toplam 1 milyon 562 bin 642 MWh temiz enerji üretti. Yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımlarla faaliyet gösteren Fiba Yenilenebilir Enerji, üretime başladığı ilk yıl olan 2009’dan bu yana yaklaşık 8 milyon ton CO₂e karbon emisyonu azaltımına erişti.
Yeşil ve karbonsuz bir geleceğe geçiş sürecinde ön saflarda yer alarak, bu küresel dönüşümde aktif ve öncü bir rol üstlendiklerini vurgulayan Fiba Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Koray Kıymaz, 2030 yılına kadar 1.000 MW’ın üzerinde kurulu güce erişmeyi planladıklarını dile getirerek şunları söyledi:
“2024 yılı, yeşil bir geleceğin inşası için yeni yatırımlarımızı hayata geçirmeye başladığımız bir yıl oldu. Yenilenebilir enerji alanındaki uzmanlığımız ile ülkemizin lider şirketlerinden biri olma vizyonumuz doğrultusunda yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. Devam etmekte olan 156 MW hibrit güneş enerjisi santrali (GES) projemizi 2025’in sonuna kadar portföyümüze ekleyerek kurulu gücümüzü 750 MW’a çıkarmayı ve ülkemizin Paris İklim Anlaşması ile uyumlu 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Yalnızca Türkiye’de değil, bölgesel ölçekte de yenilenebilir enerji sektörünün öncü ve yön verici şirketlerinden biri olma hedefimize hızla ilerleyerek geleceği yeniliyoruz.”
Fiba Yenilenebilir Enerji, iklim kriziyle mücadelede küresel liderler arasında
Fiba Yenilenebilir Enerji, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında gönüllülük esasına dayalı olarak TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu da yayımladı. Bu raporla, şirketin sürdürülebilirlik ilkelerine olan bağlılığını bir kez daha ortaya koyduklarını vurgulayan Kıymaz, sözlerine şöyle devam etti:
“İklim krizinin dünya üzerindeki etkilerini her geçen gün daha derinden hissettiğimiz bu dönemde, risklerimizi ve fırsatlarımızı detaylı bir şekilde analiz ediyoruz. Stratejik kararlarla hem şirketimizin büyümesi hem de ülkemizin yeşil güvenilir enerji dönüşümünün sağlanması noktasında önemli adımlar atıyoruz. İklim kriziyle mücadele ve karbonsuzlaşma kapsamında gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmalarla 2024 CDP İklim Değişikliği Programı’na yaptığımız raporlama ile liderlik seviyesi olan A notunu alarak küresel lider şirketler arasında yerimizi aldık. Bu başarımızı daha da ileriye taşımak amacıyla 2023 yılında Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) imzacısı olarak başlattığımız süreci 2024 yılında tamamladığımızı ve Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlı tutma hedefiyle uyumlu net sıfır hedefimizin SBTi tarafından onaylandığını paylaşmaktan gurur duyuyoruz.”
“Sıfır iş kazası hedefimizi sürdürüyoruz”
İş sağlığı ve güvenliğini tüm faaliyet alanlarında önceliklendirerek; güvenli, adil ve destekleyici bir çalışma ortamı inşa ettiklerini ifade eden Kıymaz, “Fiba Yenilenebilir Enerji ve bünyesindeki alt şirketlerinde sıfır iş kazası performansını sürdürme hedefimizi kesintisiz şekilde gerçekleştiriyoruz. British Safety Council tarafından düzenlenen 66. Uluslararası İş Güvenliği Ödülleri 2024 (International Safety Awards 2024) kapsamında, en yüksek derece olan “Distinction” ödülüne layık görüldük. Ayrıca İngiltere merkezli The Royal Society for the Prevention of Accidents (RoSPA) tarafından küresel ölçekte iş sağlığı ve güvenliği alanında performansın ödüllendirildiği “RoSPA Health and Safety Awards” programı kapsamında 2024
-
Yenilenebilir Enerji4 hafta önceEnerjisa Üretim ve vgbe energy’den Hidroelektrikte Dijitalleşme Zirvesi
-
Rüzgar Enerjisi4 hafta öncePOLAT ENERJİ, SOMA RES’TE TÜRKİYE’NİN İLK ENTEGRE ELEKTRİK DEPOLAMA SİSTEMİNİ DEVREYE ALDI
-
Sektörel2 hafta önceTürkiye ve BAE’den 1 Milyar Dolarlık Enerji Anlaşması
-
ELEKTRİK4 hafta önceAksa Enerji, 2028’de FAVÖK’ünü Üçe Katlamayı Hedefliyor
-
Sektörel4 hafta önceEnerji Verimliliği Forum ve Fuarı 2025 Başarıyla Tamamlandı Sektör Buluşması Beklentileri Aştı
-
Yenilenebilir Enerji4 hafta önceFiba Yenilenebilir Enerji, hibrit santral yatırımlarıyla 2025 sonuna kadar kurulu gücünü 750 MW’a çıkarıyor
-
Güneş Enerjisi4 hafta önceEnerjisa Üretim’den Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne Temiz Enerji Desteği
-
Sektörel2 hafta önce“Küllerinden Doğ Projesi” sektörde fark yaratıyor!


