Connect with us

Sektörel

DEİK, 27. Japonya-Türkiye İş Konseyi Ortak Toplantısı’nı Tokyo’da gerçekleştirdi


Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Japonya’nın sahip olduğu teknoloji, finansman ve inovasyon gücü ile Türkiye’nin dinamik üretim gücü ve üçüncü ülke pazarlarına erişim kabiliyeti bir araya geldiğinde, bölgesel ve küresel düzeyde önemli sonuçlar elde edileceğine inandıklarını söyledi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulundan (DEİK) yapılan açıklamaya göre, DEİK 27. Japonya-Türkiye İş Konseyi Ortak Toplantısı Tokyo’da gerçekleştirilirken, toplantı kapsamında ‘DEİK-Keidanren Ortak Bildirisi’ ve ‘Çalık Enerji-Japon Uluslararası İşbirliği Bankas ı(JBIC) Mutabakat Zaptı’ imzalandı.

Toplantıya, Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı Ryosuke Kozuki, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar, Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Korkut Güngen, DEİK Başkanı Nail Olpak, Keidanren Japonya-Türkiye Ekonomi Komitesi Başkanı Tsugio Mitsuoka, DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Çalık ve 150’den fazla Türk ve Japon iş insanı katıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tuzcu, küresel ticaret ve yatırımda karşılaşılan büyük değişimlerin altını çizdi.

Türkiye’nin Asya Pasifik ile ilişkilerinin güçlendirilmesine ve Japonya ile daha kapsamlı bir ilişki geliştirmesine büyük önem verdiklerini belirten Tuzcu, ‘Türkiye ve Japonya arasındaki ikili ticaret hacmi 2023 itibarıyla 6 milyar dolar seviyesini aşmış durumda. İkili ticaret rakamları incelendiğinde Türkiye’nin ithalatının, ihracatından 8,5 kat fazla olduğu görülüyor. Ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin karşılıklı yarar temelinde dengeli bir biçimde geliştirilmesini hedefliyoruz. Müzakereleri devam eden Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin daha dengeli bir şekilde geliştirilmesi adına temel bir görev ifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.’ ifadelerini kullandı.

Tuzcu, anlaşmanın, Türk-Japon diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümüne yakışır bir şekilde kazan-kazan prensibi çerçevesinde sonuçlanmasının en büyük arzuları olduğunu belirtti.

Oluşturulan sinerji ile birçok alanda işbirliği yapılabileceğini kaydeden Tuzcu, ‘Yeşil-temiz enerji, elektrikli araba ekosistemi, akıllı şehirler, alt ve üst yapı projeleri, finans, ulaştırma, dijital sektörler, e-ticaret, tarım ve sağlık gibi birçok alanda birbirimizin güçlü ve zayıf yönlerini tamamlayan ortak girişimler geliştirebileceğimizi düşünüyorum. Japonya’nın sahip olduğu teknoloji, finansman ve inovasyon gücü ile Türkiye’nin dinamik üretim gücü ve üçüncü ülke pazarlarına erişim kabiliyeti bir araya geldiğinde, bölgesel ve küresel düzeyde önemli sonuçlar elde edileceğine inanıyoruz. Hem Japon hem de Türk iş insanlarının, kültürel zenginliklerimizi ve ticaretin gücünü bir araya getirerek ortak projelerde buluşacağına inanıyorum.’ açıklamalarında bulundu.

‘Türkiye önemli ve gelecek vadeden bir pazar’

Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı Kozuki de diplomatik ilişkilerin başlamasının 100’üncü yılında, Türkiye ile ekonomik ilişkilerin Japonya İş Federasyonu (Keidanren) Japonya Türkiye Ekonomi Komitesi ve DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi’nin iki ülkede kilit rol oynadığını aktardı.

Kozuki, ‘Türkiye, 85 milyondan fazla nüfusuyla çok yoğun ve genç nüfusuyla coğrafi konumu ve çevresindeki ülkelere erişimiyle malların dolaşım ve lojistik işbirliğiyle Türkiye önemli ve gelecek vadeden bir pazar. Türkiye’de faaliyeti bulunan 300’e yakın Japon firma farklı alanlarda çalışmalarını sürdürüyor. Bu firmaların Türkiye’ye yatırımlarını güçlendirmelerini ve ekonomik gelişme yaratmayı arzu ediyoruz ve Bakanlık olarak bu konuda çalışmalarımız bulunuyor.’ değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının hayata geçmesini arzu ettiğine dikkati çeken Kozuki, Ukrayna’nın yeniden inşa sürecinde de işbirliği için fırsatlar gördüklerini kaydetti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Çonkar da Japon şirketlerin Türkiye’deki enerji sektöründe geçmişten bugüne faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğünü hatırlattı.

Çonkar, ‘Oldukça dinamik bir alan olan enerji sektöründe, karşımıza her gün yeni fırsatlar ve birlikte çalışabileceğimiz yeni alanlar çıkıyor. Küresel bir enerji dönüşümü sürecine şahitlik ettiğimiz bu dönemde, hem Türk hem Japon şirketlere her iki ülkedeki enerji yatırımlarını artırmaları için çağrı yapmak istiyorum. Özellikle rüzgar ve güneş odaklı yenilenebilir enerji projeleri için yakın zamanda yeni ihale duyurularına çıkacağız. Japon özel sektörünün bu ihalelere katılımından ve muhtemel projeler kapsamında iki ülke şirketleri arasında gerçekleştirilecek ortaklıklardan memnuniyet duyacağız.’ ifadelerini kullandı.

‘İşbirliğimizi, denizaşırı iş birlikleri ve küresel ortaklıklarla daha da ilerletmeliyiz’

DEİK Başkanı Nail Olpak da Türkiye’nin ‘Yeniden Asya Açılımı’ ve Japonya’nın ‘Serbest ve Açık Indo-Pasifik’ stratejisinin örtüşen vizyonlara sahip olduğunu anlattı.

Olpak, buradan hareketle, işbirliklerinin denizaşırı işbirlikleri ve küresel ortaklıklarla daha da ilerletilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

‘Müzakereleri devam eden Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının, iki ülkenin de faydasına olacak şekilde sonuçlanması önemli. Bu noktada DEİK ve Kaidanren arasında imzalanacak Ortak Bildiri önemli bir adım olacaktır. Tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği günümüz dünyasında Türkiye’nin önemli bir üretim ve ihracat kapasitesine sahip. Japonya, bunun farkında ve İstanbul Boğazı’ndaki ikinci köprü ve Marmaray tüp geçici projeleri dahil, farklı yatırımlara da ev sahipliği yapıyor. Japon iş dünyası ile bu iş birliğimizi üçüncü ülkelerde de kullanabileceğimizi düşünüyorum. Türk ve Japon iş dünyaları olarak, pes etmeyen mücadeleci kimliğimizle ülkelerimiz arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerimizi derinleştirmek için gayreti elden bırakmayacağımıza inanıyorum.’

Keidanren Japonya-Türkiye Ekonomi Komitesi Eş Başkanı Mitsuoka da Japonya’nın ticaretinde pay sahibi olan ülkelerin yüzde 80’iyle serbest ticaret anlaşması bulunduğunu aktararak, ticaretin ve yatırımların gelişmesi, istihdamın gelişmesi için Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın tamamlanmasını arzu ettiklerini ifade etti.

DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Çalık da Türk-Japon ilişkilerinin tarihine değinerek, Türkiye’nin güçlü ve kabiliyetli iş gücünü de göz önünde bulundurarak, Japon dostları Türkiye’ye daha fazla yatırıma davet ettiğini belirtti.

Çalık, ‘Yatırımları hızlandırmasını beklediğimiz Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın iki ülkenin de karşılıklı faydasına olacak şekilde imzalanmasını bekliyoruz.’ açıklamasında bulundu.

Toplantıda ‘Yatırım ve İş Ortamı’ ile ‘Karşılıklı yarar sağlayan ortaklığa vurgu yapan belirli alanlar’ başlıklı paneller düzenlendi.​​​​​​​

Türkiye-Japonya Enerji Forumu

Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (METI) ev sahipliğinde ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı işbirliğiyle ‘1. Japonya-Türkiye Enerji Forumu’ gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar, METI Bakan Yardımcısı Ryosuke Kozuki, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Çalık, kamu ve özel sektörden Türk ve Japon iş insanlarının katılımıyla düzenlendi.

Japonya-Türkiye Enerji Forumu kapsamında, ‘Çalık Enerji ve Mitsubishi Corporation’ ve ‘DB Tarımsal Enerji ile Mitsubishi Corporation’ arasında Türkiye ve çevre ülkelerde yeni nesil enerji ve ham madde potansiyellerinin geliştirilmesine yönelik mutabakat anlaşmaları imzalandı.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik performansıyla dünyada dördüncü oldu


Zorlu Enerji, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) faaliyetleriyle uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG (London Stock Exchange Group) tarafından yapılan değerlendirmede, 88 puan ile 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en köklü ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda ESG puanını 74’e yükseltti.

Yenilenebilir enerjinin öncü şirketi Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ESG performansını yükseltmeye devam ediyor. Zorlu Enerji, uluslararası finansal analiz ve raporlama kuruluşu LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin ESG performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasında 3’üncü olurken sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda puanını 49’dan 74’e yükseltti.

S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesinde ESG puanını 74’e yükseltti

Zorlu Enerji, global ölçekte kurumsal firmaların sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren sektörün en büyük ESG veri platformlarından biri olan S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi sonucunda 2024 yılı ESG puanını 74’e yükseltti. Bir önceki yıl 49 olan puanını 25 puan artırarak üst sıralara çıkaran Zorlu Enerji, uluslararası yatırımcıların karar süreçlerinde önemli bir referans noktası olma özelliği taşıyan S&P Global’den aldığı bu puanla, uluslararası arenada sektörün yüksek puan alan şirketlerinden biri oldu.

İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü raporu: Karbonsuz büyümeyi hedefliyor

Zorlu Enerji, S&P ve LSEG skorlarını artırmanın yanı sıra 2024 yılında ilk kez İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) raporunu yayınlayarak bu konudaki çalışmalarını ve hedeflerini de şeffaf bir şekilde tüm kamuoyuyla paylaştı.

Düşük karbonlu ekonomiye geçişin en önemli bileşenlerinden birinin yenilenebilir enerji kullanımının artırılması olduğu bilinciyle uzun zamandır yalnızca yenilenebilir kaynaklara yatırım yaparak atmosferdeki sera gazı salımlarının azalmasına katkı sağlayan Zorlu Enerji, 2030 yılına kadar ürettiği enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreteceğini taahhüt ediyor. Şirket, kendi operasyonlarının yanında müşterilerinin de karbonsuz büyümelerini kolaylaştırmak için çalışıyor ve 2040 yılına kadar tüm değer zincirini net sıfır hale getirme hedefi doğrultusunda faaliyetlerini sürdürüyor.

İklim krizi kadar önemli bir diğer mesele olan biyoçeşitliliğin de korunmasına katkıda bulunmaya odaklanan Zorlu Enerji, operasyonlarının ve tesislerinin bulunduğu bölgelerde 2035 yılına kadar biyoçeşitliliğin muhafazası ve geliştirilmesi için yatırım yapmayı sürdürerek uluslararası çerçeveler ile tam uyumlu olarak net pozitif olmayı amaçlıyor.

Başarılarımızı katlamaya devam ediyoruz”

Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji odaklı bir vizyonla faaliyetlerine devam ettiklerini belirten Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener, konuyla ilgili şöyle konuştu:

ESG alanında yükselen performansımızı gösteren rapor sonuçları, sürdürülebilirlikte sektörümüz adına öncü bir rol üstlendiğimizin göstergesi olarak bizi gururlandırıyor. Şirketlerin karbon salımlarını azaltma hedeflerini bilimsel temellere dayandırmayı amaçlayan Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi’ni (SBTi) Türkiye’de imzalayan ilk şirket olmamızın yanı sıra CDP Ormansızlaşma ve TCFD raporlarını yayımlayan ilk Türk şirketleri arasındayız.  

Son olarak LSEG tarafından gerçekleştirilen halka açık şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performans değerlendirmesinde dünya genelinde 334 şirket arasından 3’üncü olmamız ve S&P Global Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirme puanımızı 49’dan 74’e yükseltmemiz de sürdürülebilirlik odaklı stratejimizin başarısını gösteriyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretim yapmaktan enerji dönüşümüne kadar uzanan geniş yelpazede gösterdiğimiz faaliyetlerimizde, riskleri minimize edip pozitif etki yaratmaya devam edeceğiz. Çalışmalarımızda Ar-Ge ve geleceğin teknolojilerine odaklanarak faaliyetlerimizi kaynak çeşitliliğimizi artırma hedefiyle sürdüreceğiz.” 

Continue Reading

Sektörel

Enerji sektöründeki CEO’ların yarıdan fazlası için yapay zekâya yatırım öncelik


Enerji sektörü CEO’larının sektörün geleceği hakkında beklentilerini ortaya koyan KPMG’nin 2024 Küresel ENRC CEO Beklentileri araştırması yayımlandı. Araştırmada yer alan ankete göre CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor. Jeopolitik karışıklıklar CEO’ların en çok önem verdiği konuların başında gelirken Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de endişe yaratıyor. Buna karşın Gen AI, CEO’ların yüzde 58’i için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor.

KPMG’nin enerji, doğal kaynaklar ve kimya (ENRC) sektörüne liderlik eden CEO’ların karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları derinlemesine incelediği 2024 Global Enerji CEO Görünümü raporuna göre jeopolitik belirsizlikler, ekonomik dalgalanmalar ve teknolojik dönüşüm gibi küresel dinamikler sektör liderlerinin gündemini şekillendiriyor. Sektörde çalkantılı bir ortam olmasına karşın CEO’lar büyüme beklentileri konusunda iyimser olmaya devam ediyor. Bu güven ise değişimi yönlendirme konusundaki derin deneyimlerinden kaynaklanıyor. Yine de jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalardan, üretken yapay zekânın (Gen AI) getirdiği yeni zorluklara kadar birçok sorunun da farkındalar.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli, “Bölgesel çatışmalar, jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerin yoğun olduğu bu dönemde ENRC sektöründeki CEO’lar, anketimizin de ortaya koyduğu üzere şaşırtıcı bir iyimserlik ve güven sergiliyor. Bunun sebebi aslında oldukça basit. ENRC CEO’ları, değişim ve zorluklarla başa çıkma konusunda uzman. Bu yetkinlikleri, onlara sektördeki belirsizliklere rağmen güçlü bir rehberlik sağlıyor. Ayrıca, enerji fiyatlarının güçlü seyri de gelecekteki gelir akışlarına dair güvenlerini pekiştiriyor. Son bir yılda, yenilenebilir enerjiler kadar fosil yakıtlara dayalı enerjiler de büyüme gösterdi ve enerji talebi zirvede. Küresel enflasyondaki düşüş ve ABD gibi kilit pazarlarda faiz indirimi olasılığı, daha pozitif bir tablo da çiziyor.” dedi.

Ekonomiye güvenleri devam ediyor
Geçen yıla benze şekilde CEO’ların yüzde 78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların yüzde 82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor ve bu oran tüm sektör ortalaması olan yüzde 78’den daha yüksek. Ancak sektörün geleceğine ilişkin güven sağlam olmakla birlikte yüzde 72 ile biraz daha düşük kalıyor. Genel olarak, ENRC CEO’larının yüzde 43’ü önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 0,01 ila 2,49 arasında büyüme beklerken yaklaşık üçte biri (yüzde 30) yüzde 2,50 ila 4,99 arasında bir büyüme tahmin ediyor.

Sektörün en önemli sorunu jeopolitik karışıklıklar
Jeopolitik karışıklıklar ENRC CEO’larının en çok önem verdiği konuların başında geliyor ve yüzde 55’i bunu önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları en büyük zorluk olarak görüyor. Bu oran tüm sektör ortalamasının (yüzde 47) oldukça üzerinde. Talep ve fiyatlar üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle ekonomik belirsizlik ikinci en önemli zorluk (yüzde 43) olarak görülüyor. Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de eşit derecede endişe kaynağı (yüzde 43) olarak değerlendiriliyor.

Büyüme stratejileri devam ediyor
Tüm bu potansiyel zorluklara rağmen, ENRC CEO’ları büyüme stratejilerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve bu hedefe ulaşmak için çevik adımlar atıyor. Liderlerin üçte ikisi, çevrelerindeki birbiriyle ilişkili zorluklara yanıt olarak stratejilerini uyarladıklarını, kalan yüzde 33’ü ise bunu yapmayı planladıklarını söylüyor. Operasyonel açıdan ENRC CEO’ları sermaye ve girdi maliyetlerini enflasyona karşı korumayı büyüme hedeflerine ulaşmada birincil kaldıraç olarak görüyor (yüzde 22), bunu yüzde 17 ile inorganik büyüme takip ediyor.

Yapay zekâ yatırımları artıyor
Ekonomik belirsizlik iş dünyasını etkilemeye devam ediyor ancak ENRC CEO’ları GEN AI ve teknolojik gelişmelere daha fazla yatırım yaparak iş gücü becerilerinden ziyade dijital yenilik ve büyümeye odaklanıyor. Her on CEO’dan yaklaşık altısı (yüzde 59) teknolojiye daha fazla yatırım yaptıklarını söylerken yüzde 41’i iş gücü becerileri ve yeteneklerine daha fazla yatırım yaptıklarını belirtiyor. Bu oran, geçen yıl teknolojiye yüzde 52 ve iş gücüne yüzde 48 şeklinde neredeyse eşit bir dağılım gösteriyordu.

Yapay zekânın iş sayısını azaltması beklenmiyor
Gen AI, çoğu ENRC CEO’su (yüzde 58) için en önemli yatırım önceliği ve bunların üçte ikisi bu teknolojinin iş modellerini nasıl kökten değiştireceğini ve yeni fırsatlar sunacağını net bir şekilde gördüklerini söylüyor. CEO’ların yüzde 65’i, bu teknolojiye yaptıkları yatırımın geri dönüşünü görmenin 3-5 yıl alacağını öngörüyor, 2023’te bu oran yüzde 48 seviyesindeydi. CEO’ların yüzde 79’u, üretken yapay zekânın iş sayısını önemli ölçüde etkilemeyeceğini, bunun yerine kurumlarındaki mevcut kaynakların becerilerinin geliştirilmesini ve yeniden konumlandırılmasını gerektireceğini öngörüyor.

Siber saldırılara karşı daha hazırlıklılar
Madalyonun diğer yüzünde ise teknoloji riskleri, özellikle siber güvenlik yer alıyor. Bu alanda 2023’e kıyasla bu yıl önemli bir değişim var. Siber saldırılara karşı iyi hazırlandığını söyleyen ENRC CEO’larının oranı yüzde 46’dan yüzde 58’e yükseldi. Bu 12 puanlık artış, dikkat çekici bir gelişme. Bunun, CEO’ların yüzde 72’sinin operasyonlarını ve fikri mülkiyetlerini yapay zekâ kaynaklı tehditlerden korumak için siber güvenlik yatırımlarını artırmış olmalarıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor.

Ofise geri dönenler ödüllendirilecek
Ankette yetenek açısında da önemli sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre genç neslin uzaktan ve hibrit çalışmayı benimsemesine rağmen, ENRC CEO’ları önümüzdeki üç yıl içinde ofis içi yaklaşımı giderek daha fazla tercih ediyor ve yüzde 93’ü bunu baskın model olarak destekliyor. Dahası, CEO’ların yüzde 100’ü ofise gelmek için çaba sarf eden çalışanlarını uygun görevler, zamlar veya terfilerle ödüllendireceklerini söylüyor.

Hedef, 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmak
Anketin ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) başlığındaki sonuçlara göre ise ENRC CEO’larının çoğunluğu (yüzde 58) 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor, ancak hepsi karbonsuzlaştırmayı başarmak için karşılaştıkları engellerin farkında. Bunların başında tedarik zincirini karbonsuzlaştırmanın karmaşıklığı (yüzde 35), ardından da beceri ve uzmanlık eksikliği (yüzde 22) geliyor. Bu nedenle, yetenek geliştirme, yapay zeka ve yeni teknolojilere yönelik beceri kazandırma çalışmaları ile etkin bilgi paylaşım süreçlerine yapılan yatırımlar her zamankinden daha kritik bir önem taşıyor.

Continue Reading

Sektörel


 Yeni Mezunlara Güçlü Başlangıç Fırsatı
Eksim Genç Enerji Programı’na Başvurular Açıldı


Eksim Holding’in genç yetenekleri iş dünyasına kazandırmayı hedefleyen yeni mezun işe alım programı Eksim Genç Enerji’nin 5. Dönem başvuruları başladı. Katılımcılara, enerji ve gıda gibi stratejik sektörlerde deneyim kazanma ve eğitimlerle yetkinliklerini geliştirme fırsatı sunan programın başvuruları 28 Şubat’a kadar devam edecek. Programa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eksim Holding İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Fatih Korkut, “Genç yeteneklere iş fırsatının ötesinde, geniş bir vizyon ve gelişim odaklı bir yolculuk sunuyoruz. Katılımcılar hem teorik hem de uygulamalı olarak birikim kazanırken profesyonel yaşamlarına güçlü bir başlangıç yapma imkanı elde ediyor” dedi.

Enerji, gıda ve elektrik dağıtım sektörlerinde faaliyet gösteren Eksim Holding, yenilikçi ve dinamik bakış açısıyla Türkiye’nin geleceğini şekillendirmek için genç yetenekleri desteklemeye devam ediyor. Bu doğrultuda yeni mezun işe alım programı Genç Enerji için başvuru sürecini başlatan holding, genç yetenekleri Eksim ailesine katılmaya davet ediyor. Programın 5. Dönemi, 2000 yılı ve sonrasında doğmuş; üniversite son sınıf öğrencileri, yeni mezunlar, yüksek lisans öğrencileri ile 1 yıldan az iş deneyimine sahip adayları kapsıyor. 28 Şubat’a kadar devam edecek başvuru sürecinin ardından adaylar için teorik ve pratik eğitimlerin başlaması planlanıyor.

Profesyonel yaşama güçlü başlangıç

Genç Enerji Programı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eksim Holding İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Fatih Korkut, “Eksim Genç Enerji Programı ile genç yeteneklere iş fırsatının ötesinde, geniş bir vizyon ve gelişim odaklı bir yolculuk sunuyoruz. Katılımcılar; yenilenebilir enerji, gıda, elektrik dağıtım ve elektrikli araç şarj istasyonu sektörlerinde hem teorik hem de uygulamalı olarak birikim kazanırken profesyonel yaşamlarına güçlü bir başlangıç yapma imkanı elde ediyor. İstihdamın yanı sıra yetenek gelişimi ve kariyer yönetimine yönelik çok katmanlı bir deneyim sunan programımızı; genç arkadaşlarımızı iş dünyasının sürekli değişen gereksinimlerine uyumlu bir şekilde hazırlamak için her dönem zenginleştirmeye devam ediyoruz” dedi.

Adayları kapsamlı bir oryantasyon süreci bekliyor

2021 yılından bu yana Genç Enerji Programı’yla birlikte birçok gencin iş hayatına Eksim Holding çatısı altında başladığını belirten Korkut, “Bu yıl programa katılacak genç arkadaşlarımızı 6 aylık kapsamlı bir oryantasyon süreci bekliyor. Katılımcılar, LinkedIn Learning üzerinden bireysel gelişimlerini destekleyip mentorluk programıyla profesyonel rehberlik alabilecek ve ideathon gibi yaratıcı etkinliklerle ekip çalışması becerilerini geliştirebilecek” ifadelerini kullandı.

Detaylı bilgi ve başvuru

Eksim Holding, Genç Enerji Programı hakkında detaylı bilgi almak ve başvuruda bulunmak isteyen geleceğin liderlerini, www.eksimgencenerji.com adresine davet ediyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar