Connect with us

Sektörel

SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜNYANIN ‘UFKU’ MARDİN’DEN GÖRÜNDÜ


Bakır üretiminde ortaya çıkan pirit konsantresinden kobalt üretebilen dünyadaki tek fabrikaya sahip olan Eti Bakır’ın Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, “Avrupa’nın Pil Hammaddelerine Bağımlılığını Azaltacak Sürdürülebilir Teknolojiler” projesiyle Avrupa Birliği’nden fon almaya hak kazanan tek Türk şirket oldu. 

Sürdürülebilir büyümenin itici gücü olan Ar-Ge faaliyetlerini üretimin odağına koyan Cengiz Holding, bu konudaki çalışmalarını hızlandırdı. Şirketin 1,2 milyar dolarlık yatırımla, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin en büyük özel sektör yatırımı olarak hayata geçirdiği Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, Ufuk Avrupa’nın (Horizon Europe) “Rekabetçi ve Sürdürülebilir bir Avrupa Batarya Değer Zinciri” başlıklı çağrısından fon almaya hak kazanan konsorsiyumdaki 19 uluslararası kuruluştan biri oldu. 7 milyon Euro’luk “STREAMS: Sustainable Technologies for Reducing Europe’s Battery Raw Materials Dependance (Avrupa’nın Pil Hammaddelerine Bağımlılığını Azaltacak Sürdürülebilir Teknolojiler) projesinde kobalt, nikel, mangan ve lityum bileşikleriyle pilin ana bileşenlerinden olan katot aktif malzemesini üretecek olan Eti Bakır’ın 1,05 milyon Euro’luk bütçesinin 600 bin Euro’luk kısmı, bu program tarafından karşılanacak.

13 ÜLKEDEN 19 KURULUŞ YER ALIYOR

Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi Genel Müdürü Emre Kayışoğlu, Ufuk Avrupa projesindeki bu başarıyla Türkiye’nin, 21’inci yüzyılın en önemli konularından olan bataryanın sürdürülebilir üretimi ve geri dönüşümünde önemli bir rol üstlendiğini söyledi. Bakır üretiminde, artık ürün olarak ortaya çıkan piritten kobalt üretme kabiliyetine sahip, dünyadaki tek tesise sahip olduklarının altını çizen Kayışoğlu, “Son dönemde özellikle elektrikli araç kullanımının artışıyla bu araçların içindeki bataryaların üretimi ve geri dönüşümü konusu, tüm dünyanın en önemli gündemlerinden biri haline geldi. Bu kapsamda Avrupa Birliği’nden ‘İklim Geçişine Yönelik Sektörler Arası Çözümler’ hedefini destekleyecek şekilde ‘Rekabetçi ve Sürdürülebilir Bir Avrupa Batarya Değerler Zinciri’ başlıklı bir çağrı yapıldı. Fonlanmaya karar verilen projede aralarında Avusturya, Avustralya, Norveç, ABD, Ukrayna, Finlandiya, İspanya, İngiltere, Belçika ve Polonya’nın da bulunduğu 13 ülkeden 19 şirket ve uluslararası kuruluşun bulunduğu konsorsiyumdaki tek Türk şirket olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin en önemli bilimsel araştırma kurumlarından biri olan TÜBİTAK RUTE’yle aynı projede olmak da bizim için ayrıca gurur kaynağı” dedi.

LİTYUM-İYON BATARYA GELİŞTİRİLECEK

Projede birincil, ikincil kaynaklar ile pil atıklarından sürdürülebilir ve çevre dostu teknolojilerle pil bileşenlerinin sentezleneceğini anlatan Kayışoğlu, şöyle devam etti: “Bu projeyle, yüksek enerji yoğunluğuna sahip lityum-nikel-manganez-kobalt-oksit (NMC) tipi lityum-iyon bataryaların geliştirilmesi hedefleniyor. Projede pilin ana bileşenlerinden olan katot aktif malzemesi için gerekli olan kobalt, nikel, mangan ve lityum bileşiklerinin elde edilmesini biz sağlayacağız. Katot aktif malzemesi, pilin ağırlıkça yaklaşık %31’ine sahipken maliyetin ise %51’ini oluşturuyor.”

LİTYUM, ETİ ALÜMİNYUM’DAN GELECEK

Avrupa’daki yaygınlaşan projelerin ‘sürdürülebilir’ özelliğine dikkat çeken Kayışoğlu, Cengiz Holding’in tüm grup şirketlerinin ‘sıfır atık’ bilinciyle bu çalışmaları yıllardır sürdürdüğünü ifade etti. Ufuk Avrupa projesiyle mevcut kobalt karbonat üretim prosesini ileri saflaştırma yöntemleriyle iyileştirilerek batarya kalitesinde kobalt sülfat heptahidrat geliştireceklerini belirten Kayışoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut hammaddemiz olan pirit konsantresi içinde eser miktarda bulunan nikel ve mangan gibi değerli metalleri de geri kazanarak, batarya kalitesinde nikel sülfat hekzahidrat ve mangan sülfat monohidrat bileşikleri halinde yeni ürünler sentezleyeceğiz. Öte yandan kardeş şirketimiz olan Eti Alüminyum’un Seydişehir fabrikasında işlenen boksit madeninin artık ürününde eser miktarda bulunan lityumu da geri kazanarak Mazıdağı’nda ileri saflaştırma teknikleri ile yine batarya kalitesinde lityum karbonat ve lityum hidroksit sentezini gerçekleştireceğiz. 3 yıl sürecek projeyle önce ülkemizin sonra da dünyanın sürdürülebilir ekonomisine katkı sağlayacağımız için büyük mutluluk duyuyoruz.”

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

“Küllerinden Doğ Projesi” sektörde fark yaratıyor!


Yeniköy Kemerköy Enerji, 16–17 Ekim 2025’te İstanbul’da düzenlenen Slag & AshTrade Europe 2025 konferansında, döngüsel ekonomi temelli Küllerinden Doğ projesiyle yer aldı. Projenin enerji sektöründe döngüsel ekonominin iyi bir örneği olduğunu vurgulayan Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, “Enerjide sürdürülebilirlik, yalnızca üretimi devam ettirmek değil, aynı zamanda kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomiyi merkeze alarak ekosistemle uyumlu bir denge kurmak anlamına geliyor” dedi.

GMI Global tarafından düzenlenen Slag & AshTrade Europe 2025; enerji, çimento, inşaat ve geri dönüşüm sektörlerinden temsilcileri İstanbul’da bir araya getirdi. Uçucu kül, cüruf ve alçıtaşı gibi yan ürünlerin yeniden kullanımına odaklanan ve çok sayıda uluslararası katılımcının da bulunduğu konferansta, Yeniköy Kemerköy Enerji’nin döngüsellik ilkesini esas alan, Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 12 – Sorumlu Üretim ve Tüketim kapsamında hayata geçirdiği “Küllerinden Doğ” projesi uluslararası düzeye taşındı.

Enerjinin küllerinden doğan bir gelecek

“Enerjide sürdürülebilirlik, yalnızca üretimi devam ettirmek değil, aynı zamanda kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomiyi merkeze alarak ekosistemle uyumlu bir denge kurmak anlamına geliyor” diyen Yeniköy Kemerköy Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, konferanstaki sunumunda, “Küllerinden Doğ” projesini katılımcılara aktardı. Işık, “Projemiz döngüsellik ve sürdürülebilirlik açısından iyi bir uygulama özelliği taşıyor. Odaklandığımız altı Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’ndan (SKA) biri olan, SKA 12 Sorumlu Üretim ve Tüketim kapsamında, atığı başka bir sektöre girdiye dönüştürürken, üretimin her aşamasında kaynakları verimli kullanmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir bir büyümeye hizmet ederken, kalkınma sürecini de katkı verecek örnek bir proje ortaya koyuyoruz. Termik santrallerimizde elektrik üretimi sırasında ortaya çıkan uçucu kül, cüruf ve alçıtaşı, geleneksel olarak depolama sahalarına gönderilmek yerine artık çimento ve hazır beton sektöründe alternatif hammadde olarak değerlendiriliyor. Bu sayede hem atık miktarı azalıyor hem de farklı üretim süreçlerinde kaynak kullanımı en aza indiriliyor” dedi.

Küllerinden Doğ: Atıktan kaynağa uzanan yolculuk

Projeyle üretimin etkileri azaltırken kaynak verimliliğine odaklandıklarına dikkat çeken Işık, “Enerji üretimi gerçekleştirirken döngüsel ekonomiye destek oluyoruz.  Her adımda etkimizi azaltmayı, ekonomik sürdürülebilirliği ve toplumsal faydayı birlikte düşünüyoruz. Küllerinden Doğ Projesi, bu vizyonun somut bir sonucu. Projeyle depolama sahalarına gönderilen atık miktarını düşürüp yerli sanayiye hammadde veriyoruz daha az kaynağın tüketilmesiyle sürdürülebilir bir endüstriye destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Proje, “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”nın “Sorumlu Üretim ve Tüketim” maddesine doğrudan katkı sağlarken, enerji sektöründe döngüsel ekonominin güçlü bir uygulamağa örneği olarak öne çıkıyor. Proje kapsamında yürütülen çalışmalarla EN 13139:2002 Fabrika Üretim Kontrol Uygunluk Sertifikası alınarak süreç uluslararası standartlara taşındı. Bakanlık onaylarının tamamlanmasıyla birlikte Yeniköy Kemerköy Enerji, uçucu külü lisanslı alıcılara satışa sunarak hem çevresel hem de ekonomik değer yarattı.

Sürdürülebilirlikte bütünsel yaklaşım meyvelerini veriyor

Yeniköy Kemerköy Enerji olarak, yürütülen tüm çalışmaların yalnızca enerji üretiminde değil, kurum kültürüne, kalkınmaya ve bölgedeki bütün paydaşlara değer yaratmaya odaklı olduğunu belirten Işık, “İSO 500 listesinde yer aldık, Muğla’nın en büyük üçüncü sanayi kuruluşu olduk. Türkiye’de KALDER tarafından verilen EFQM Sürdürülebilir Performans Ödülü ile mükemmellik yolculuğumuzu bir üst seviyeye taşıdık ve enerji üretim sektöründe dört yıldız yetkinlik belgesi almaya hak kazanan ilk şirket olduk. Geçtiğimiz ay Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen, Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde finalist olarak gösterilmek, sadece bizim için değil tüm ekosistemimiz için motivasyon kaynağı oldu” dedi.

Continue Reading

Sektörel

EPDK, Talep Tarafı Katılım Formülünü Güncelledi


Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), talep tarafı katılımı hizmeti kapsamında temel tüketim değerinden sapma tutarına ilişkin formülü revize etti.

EPDK’nin, Talep Tarafı Katılımı Hizmeti Kapsamında Temel Tüketim Değerinden Sapma Tutarının Belirlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul Ve Esaslar’ı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Buna göre, mayısta yayımlanan sapma tutarının belirlenmesine ilişkin formülde geçen “0,4” ibaresi “0,08” olarak, “0,2” ibaresi ise “0,04” olarak değiştirildi.

Continue Reading

Sektörel

Türkiye ve BAE’den 1 Milyar Dolarlık Enerji Anlaşması


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan BayraktarBirleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yürütülen 1 milyar dolarlık yenilenebilir enerji yatırımı için çalışmaların son aşamaya geldiğini açıkladı.

Bakan Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, BAE merkezli enerji şirketi Masdar’ın CEO’su Mohamed Jameel Al Ramahi ve beraberindeki heyeti bakanlıkta ağırladıklarını belirtti. Görüşmede, Niğde Bor’da kurulacak 1100 megavat depolamalı güneş enerjisi santrali (GES) projesinin detaylarının ele alındığını ifade etti.

“Bu kapsamda, yaklaşık 1 milyar dolarlık 1100 megavatlık depolamalı GES yatırımında son aşamaya geldik.” diyen Bayraktar, BAE ile yürütülen stratejik işbirliğinin yenilenebilir enerji ve teknoloji transferi odağında derinleşeceğini vurguladı.

Güneş, rüzgar ve hidroelektrik yatırımlarında ortak vizyon

Bayraktar, güneş enerjisi, kara ve deniz üstü rüzgar enerjisi projeleripompaj depolamalı hidroelektrik ve HVDC (yüksek gerilim doğru akım) iletim hatları gibi alanlarda da işbirliği fırsatlarını değerlendirdiklerini söyledi.

Bakan, “BAE ile özellikle yenilenebilir enerji projeleri odağında stratejik işbirliğimizi hükümetler arası mutabakat zaptı ile derinleştirmeyi hedefliyoruz.” diyerek iki ülke arasında uzun vadeli enerji ortaklığının güçlendirileceğini kaydetti.

Bayraktar, yapılan görüşmelerin yalnızca yatırım boyutuyla değil, aynı zamanda teknoloji transferi ve sürdürülebilir enerji altyapısı geliştirme açısından da büyük önem taşıdığını ifade etti.

2053 net sıfır hedefi için stratejik adımlar

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini belirtti.

“Enerji vizyonumuza güç katacak işbirlikleriyle altyapılarımızı güçlendirerek, 2053 net sıfır hedefimize ulaşmayı ve bölgemizde örnek bir dönüşüm modeli oluşturmayı amaçlıyoruz.”

Bayraktar, Masdar gibi uluslararası enerji şirketleriyle yapılan bu tür ortaklıkların, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendireceğini, yeşil enerji dönüşümünü hızlandıracağını ve istihdam olanaklarını artıracağını dile getirdi.

BAE ile yapılacak yatırımların, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücüne önemli katkı sağlaması ve yerli üretim kapasitesini de desteklemesi bekleniyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar