Connect with us

Güneş Enerjisi

ZES, dünyanın en büyük solar inverterlerinden Solis’i  Türkiye’de üretecek


ZES, yenilenebilir enerji sektörünün büyümesine ivme kazandıracak önemli bir anlaşmaya imza attı. Dünyanın en büyük üçüncü solar inverter üreticisi Solis ile yerli üretim anlaşması yapan ZES, Solis solar inverterlerini Zorlu Grubuna ait Vestel’in Manisa’daki fabrikasında üretecek.

Sürdürülebilir enerji çözümleri sağlama hedefi ile büyümesine devam eden ZES, dünyanın en büyük üçüncü solar inverter üreticisi Solis ile yerli üretim anlaşması imzaladı. 2022 yılında Çin menşeli Ginlong Technologies grubuna bağlı olan Solis Inverters ZES ile distribütörlük anlaşması yaptı. Son 2 yıldır Solis’in Türkiye’deki ticari ve endüstriyel güneş enerjisi pazarındaki tek yetkili distribütörü olan ZES, yeni yapılan anlaşma kapsamında  daha önce yurt dışından getirilip Türkiye’de distribütörlüğünü üstlendiği inverterleri bundan böyle kardeş şirketi Vestel Elektronik’in Manisa’daki fabrikasında üreterek, yerli üretim Solis inverterleri hem yurt içi hem de yurt dışındaki müşterileriyle buluşturacak.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine katkı

Yenilenebilir enerji sektöründe Türkiye’nin öncü solar ekipman sağlayıcılarından biri olan ZES Solar sanayi kuruluşları ve ticari işletmelerle gerçekleştirdiği iş birlikleri sayesinde, Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde aktif bir rol oynuyor.  Yerli üretime geçişle birlikte ZES, Solis inverterlerin maliyetlerini düşürmeyi ve rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.  Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) projelerinde yerli üretim şartını karşılaması bakımından da büyük bir avantaj sunan bu üretim ile; YEKA projelerinde kullanılabilir yüksek kaliteli inverterler Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunulacak.

Hem yerel hem de ulusal ekonomiye pozitif girdi sağlanacak

Dünya genelinde en büyük üç inverter markasından biri olan Solis, güvenilirliği ve pazar payı ile tanınıyor. Sözleşme ile ilgili görüşlerini aktaran ZES Solar Genel Müdürü Evren Evcit; Türkiye’deki yerli üretimle birlikte ZES’in hem yerel hem de global pazarda rekabet gücünü artırdığını ifade ederek şunları söyledi: “Sektördeki liderliğimizi sürdürebilmek için yenilikçi ve sürdürülebilir enerji çözümleri sunmaya devam ediyoruz. ZES olarak bir süredir distribütörlüğünü yürüttüğümüz Solis inverterlerini artık kardeş şirketimiz Vestel ile Manisa’da yerli olarak üretecek olmamız birçok açıdan önemli bir değer yaratacak. Öncelikle yapacağımız üretimi optimum maliyetle gerçekleştirirken yerel ekonomiye katkı sunacağız. Bu üretim enerji bağımsızlığımız açısından da çok anlamlı. Türkiye’de yenilenebilir enerjide; özellikle güneş enerjisindeki; potansiyelimizi değerlendirmek, yerli kaynakları kullanarak enerji bağımsızlığımızı güçlendirmek adına önemli bir adım olacak. Hem üretim hem de distribütörlük bacağında böyle bir yatırımın ülkemizin sınırları içerisinde yapılması hem yerel hem de ulusal ekonomiye pozitif girdi sağlayacak.Ürettiğimiz inverterlerin ihracatını da yine ZES olarak biz gerçekleştireceğiz.”

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güneş Enerjisi

KALYON KARAPINAR GES SCADA BİNASI DÜNYA MİMARLIK FESTİVALİ’NDE“EN İYİ YAPI” ÖDÜLÜNÜ KAZANDI


Dünyanın alanında önde gelen etkinliği olan ve 33 kategoride uluslararası mimarlık projelerinin yarıştığı 17. Dünya Mimarlık Festivali’nde (WAF) Kalyon Karapınar GES SCADA binası; üretim, enerji ve lojistik kategorisinde “En İyi Yapı” ödülünü kazandı.

Bu yıl 6-8 Kasım tarihleri arasında  Singapur’da düzenlenmekte olan Dünya Mimarlık Festivali’nde; enerji, ulaşım ve bilim gibi kategorilerdeki peyzaj ve tasarım alanında yenilikçi çözüm üreten ilham verici mimari projeler ödüllendiriliyor.

Kalyon Enerji’nin Konya Karapınar’da yer alan Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES) Yönetim Kontrol Binası (SCADA), uluslararası mimarlık projelerinin yarıştığı 17. Dünya Mimarlık Festivali’nde (WAF) “En İyi Yapı” ödülünü kazanarak uluslararası alanda aldığı ödüllere bir yenisini ekledi.  Bina, peyzaj, konut, ulaşım ve restorasyon alanında; enerji, ulaşım, bilim gibi 33 kategoride projelerin ödüllendirildiği WAF’da, Kalyon Karapınar GES SCADA binası üretim, enerji ve lojistik kategorisinde dünyanın farklı ülkelerinden ilham verici 10 mimari proje arasından seçilerek “en iyi yapı” ödülüne layık görüldü.

6 Kasım Çarşamba günü  Singapur’da kazanan projelerin ilan edildiği WAF’ın finalistleri arasında Zaha Hadid Architects, WOHA, Renzo Piano Building Workshop, MVRDV, Tadao Ando Architect & Associates, Kohn Pederson Fox ve Nikken Sekkei gibi dünyanın önde gelen mimarlık ofisleri ve mimarlar yer alıyor.

17. Dünya Mimarlık Festivali’nde (WAF) “En İyi Yapı” ödülünü alan Karapınar GES Scada Binası, ekim ayında da Türk Serbest Mimarlar Derneği (TürkSMD) tarafından iki yılda bir verilen Mimarlık Ödülleri’nde “Yapı Ödülü”ne layık görüldü. Kalyon Karapınar GES Scada Binası, bir başka uluslararası yarışma olan  Dezeen Awards 2024’te ise  ‘Altyapı ve Ulaşım Projeleri’ kategorisinde kısa listeye girdi.

Çölde bir Vaha: Kalyon Karapınar GES SCADA binası 

Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı büyüklükteki güneş enerjisi santrali olan Kalyon Karapınar GES, 3,5 milyon güneş paneli ile 20 milyon metrekarelik bir alanda yer alıyor. Tek başına yıllık 2 milyon kişinin evsel elektrik ihtiyacını karşılarken, 1,7 milyon ton fosil yakıt ve karbon emisyonunu da önlüyor.

Kalyon Karapınar GES’in merkezinde konumlanan SCADA Yönetim Merkezi hem sembol bir mimari hem de pek çok işlevi bir araya getiren bir yapı özelliği taşıyor.

SCADA Binasının Mimari Tasarımı 58 Proje Arasından Seçilmişti

SCADA Binası 2020 yılında açılan bir mimari proje yarışması sonucunda 58 proje arasından seçilerek hayata geçirildi.

Yarışmanın temel amacı yenilenebilir enerjinin önemine ve geleceğine vurgu yaparak; ekonomik, özgün, nitelikli ve sürdürülebilir tasarım yaklaşımlarının, günümüz mimarisine de ışık tutabilecek işlevsel ve yenilikçi çözümlerin öne çıkarılmasını sağlamaktı.

Ulusal ve ön seçimli olarak düzenlenen Karapınar GES SCADA Binası Mimari Proje Yarışması’na ön aşama sürecinde toplam 58 ekip başvurdu. Jüri üyeleri David Green, Deniz Aslan, İmdat As, Melike Altınışık (jüri başkanı), Murat Tabanlıoğlu, Kübra Kalyoncu Şeherli ve Refik Anadol tarafından yapılan detaylı incelemenin ardından birincilik ödülünü Vaha isimli projesiyle Bilgin Mimari Tasarım Ofisi kazandı.

Güneş panellerinin bağlı olduğu SCADA binası, mevcut güneş panellerinden 40 metre uzakta ve aynı yönde, panellere gölge düşürmeyecek bir alanda konumlanıyor. 2700 metrekare kapalı alan ile 3000 metrekare avlu ve seyir terasına sahip ve Kalyon Karapınar GES’in merkezinde konumlanan SCADA binası hem sembol bir mimari hem de pek çok işlevi bir araya getiren bir yapı olarak dikkat çekiyor. “Vaha” konseptiyle tasarlanan bina, ufuk çizgisine kadar uzanan düz topografyası ile Karapınar bölgesi içerisinde bir yaşam vahası oluşturuyor. Kalyon Karapınar GES’in denetleme, kontrol ve veri toplama süreçlerinin yanı sıra bu merkez; mimari özellikleriyle sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji ve teknolojiyi aynı noktada buluşturuyor.

SCADA binası, bölgedeki kurak alana tezat olan, zengin bir peyzajı içeren avluya ve terasa sahip. Dört farklı geçirgenlik seviyesinde toplam 7200 paslanmaz çelik yansıtıcı cephe paneli ile oluşturulan yapı kabuğu, santralin merkezinde güneş ışınları ile parıldarken, iç mekanlara gölgeleme sağlıyor. Bu gölgelenme, yapının ısıtma ve soğutma sistemlerinin yüksek verimlilik ile çalışmasını sağlıyor. Avlunun botaniğinde, dört mevsim çiçek açan ağaçlar ve her mevsim yeşil kalan yöreye özgü endemik ve su ihtiyacı az olan bitkiler kullanıldı. Bu sayede merkez, yılın tüm aylarında yaşayan bir peyzaja sahip.

Scada binası, bilim insanlarının buluşabildiği, konferansların düzenlendiği, bilimsel oturumların yapıldığı ve öğrencilerin bir araya gelip enerji alanındaki teknolojik gelişmeleri takip edebildiği bir yapı olarak da hizmet veriyor.

Continue Reading

Güneş Enerjisi

Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay: “2029’a Kadar 1.337 MW’lık Yenilenebilir Enerji Projemizi Hayata Geçireceğiz”


Türkiye’nin yeşil dönüşümüne yenilenebilir enerji üretimiyle öncülük eden Eksim Enerji,  yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. İstanbul Silivri RES tesislerinde düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Hâlihazırda 2.100 MW gücünde temiz enerji portföyüne ulaşma yönünde ilerliyoruz. Son olarak Sakarya’nın Geyve ilçesindeki rüzgar enerjisi santralimize 9 adet N163 türbini daha ekledik. 80 milyon Euro’luk kapasite artış projemizi tamamladığımızda, santralimiz aracılığıyla elektrik ihtiyacını karşıladığımız hane sayısı yaklaşık 125 bine ulaşacak” dedi. Eksim Enerji’nin sürdürülebilirlik vizyonuna da değinen Akbay, “2023 yılı ölçümlerimize göre, sadece Türkiye’de yıllık 1.7 milyar kWh elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan üreterek yılda ortalama 1.1 milyon tondan fazla karbon eşleniği salımının önüne geçtik” ifadelerini kullandı.

Eksim Holding çatısı altında yer alan ve yüzde yüz yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren Eksim Enerji, Silivri RES tesislerinde gerçekleştirdiği basın toplantısıyla yeni yatırım hedeflerini ve enerji sektörünün gündemlerini basın mensuplarıyla paylaştı.

Türkiye’nin her bölgesinde yaptığı yatırımlarla yaklaşık 15 yıldır Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkı sağladıklarını kaydeden Arkın Akbay, “Eksim Enerji olarak hâlihazırda 8 RES, 3 HES, 1 GES ve Ar-Ge  kapsamında faaliyette olan 1 BES santralimizle Türkiye’nin karbon ayak izini düşürmek üzere çalışıyoruz. Ayrıca yapım aşamasında bulunduğumuz 2 yeni RES, 1 yeni GES ve ön lisansını aldığımız önümüzdeki yıl devreye almayı hedeflediğimiz 3 yeni GES santralimiz üzerinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.  Kurulu güç olaraksa yurt içinde 529,6 MW’lık rüzgar enerjisi santrali ve 63 MW’lık hidroelektrik santraline sahibiz. Yurt içinde ve yurt dışında toplam 2.100 MW’a yakın temiz enerji portföyüne ulaşma yönünde ilerliyoruz. Son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın onayıyla Sakarya’nın Geyve ilçesindeki rüzgar enerjisi santralimizde 9 adet N163 türbinini daha devreye aldık. Kapasite artırma kapsamında devreye alacağımız kalan 5 türbini ise yıl sonuna kadar ticari işletmeye açarak Geyve’deki tesis gücümüzü 150,8 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

80 milyon Euro’luk kapasite artış projesi tüm hızıyla sürüyor

Gerçekleştirilen kapasite artışının, Eksim Enerji’nin kurulu gücünü artırırken Türkiye’nin yeşil enerji havuzuna da önemli bir katkı sağladığını ekleyen Akbay, “Şu anda Geyve RES ile yaklaşık 45 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılıyoruz ancak 80 milyon Euro’luk kapasite artış projemizi tamamladığımızda, bu rakam yaklaşık 125 bin haneye ulaşacak” dedi. Şirketin yurt dışı yatırımlarına da değinen Akbay, “Kurulu gücümüzün bir kısmı komşu ülke Gürcistan’da. Aktif biçimde enerji üretimini 7 yıldır sürdüren 2 hidroelektrik santralimizin yanı sıra izin süreçlerini ilerlettiğimiz 5 RES projemiz ve Ukrayna’da savaş öncesinde inşasına başladığımız, şu anda da devam ettiğimiz bir RES projemiz bulunuyor” ifadelerini kullandı.

 

“Sürdürülebilir bir gelecek için karbon salımını düşürüyor, enerji verimliliğini artırıyoruz”

Yeşil yatırımlara devam ederken sürdürülebilirlik konusuna ilkesel bir hassasiyetle yaklaştıklarının altını çizen Akbay, bu doğrultuda karbon salımını azaltma ve daha temiz bir dünya için daha fazla çalışma kararlılığında olduklarını vurguladı. Eksim Enerji’nin bu kararlılığını rakamsal olarak da ifade eden Akbay, “2023 yılında, sadece Türkiye’de ve Gürcistan’da yıllık 1.7 milyar kWh elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan üreterek yılda yılda ortalama 1.1 milyon tondan fazla karbon eşleniği salımının önüne geçtik” dedi. Yenilikçi teknolojilere yönelik kapsamlı yatırımlar yaptıklarını da kaydeden Akbay, “Türkiye genelinde birçok farklı bölgede inşa ettiğimiz yenilenebilir enerji tesislerinde güneş enerjisi panellerinden rüzgar türbinlerine kadar son teknoloji ekipmanları kullanarak üretimi verimini en üst düzeye çıkarıyoruz. Dijital ikiz ve yapay zekâ entegrasyonu sayesinde, enerji tüketim modellerimizi anlık olarak optimize ediyor ve enerji tasarrufu sağlıyoruz” dedi.

Eksim Enerji’nin yeni yatırımları yeşil enerjiye geçişi güçlendirecek

Eksim Enerji’nin gelecek hedeflerinden de bahseden Arkın Akbay, devreye almakta ve geliştirmekte olduğu yenilenebilir enerji portföyü ile yıllık 4 milyon ton karbon salımını engellemeyi amaçladıklarını ifade etti. Bu hedef doğrultusunda, mevcut rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin kapasitesini artırırken, yeni projelerle yenilenebilir enerji üretimini daha da çeşitlendireceklerini vurguladı. Akbay, “Enerji üretim verimini artıracak ve karbon ayak izimizi daha da küçültecek bu çalışmalar, şirketimizin yurt içinde ve yurt dışında uzun vadeli büyüme stratejisinin temelini oluşturuyor. Yenilenebilir enerji tesislerimize entegre enerji depolama sistemlerine yönelik yatırımlarımızı artırarak, üretim portföyümüzü daha sürdürülebilir hale getireceğiz. Bu sayede hem üretim kapasitemizi artıracak hem de tüketicilere daha güvenilir ve uygun maliyetli enerji sunacağız. Eksim Enerji, ülkemizin 2035 yenilenebilir enerji politika önceliklerini kendisinin varoluş sebebi olarak görüyor, 2053 net sıfır hedefine ve enerji bağımsızlığına daha hızlı ulaşmak için yenilenebilir enerji ve türevlerinin arz güvenliğine artan katkı sağlamasının öncüsü konumunda hızla ilerliyor” ifadelerini kullandı.

“Herkesin bir yenilenebilir enerji elçisi olmasını arzu ediyoruz”

Sürdürülebilirliğin ancak kolektif bir bilinçle sağlanabileceğini de vurgulayan Akbay, “Sosyal ve çevresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmak için sadece yenilenebilir enerji üretim verimini ve kalitesini artırarak karbon emisyonlarını azaltan teknolojilere yatırım yapıyoruz, bu alanda iyi performans gösteren tedarikçi paydaşlarımıza süreçlerimizde öncelik veriyoruz. Paydaşlarımızın da bizimle aynı vizyonu taşıması için iletişimimizi ve iş birlikteliğimizi artırıyoruz. Bu kapsamda herkesin bir yenilenebilir enerji elçisi olmasını arzu ediyoruz. Tedarikçilerimizi uluslararası standartları benimseme ve uygulama konusunda teşvik ediyor ve bu ölçütler doğrultusunda denetliyoruz. Yenilenebilir kaynaklardan ürettiğimiz enerjiyle ekosisteme sunduğumuz katkılarımızı ölçüyor ve sorumlu kurumlara şeffaf şekilde raporluyoruz” diye konuştu.

Temiz enerji üretiminin desteklenmesi refah artışına da katkı sağlıyor

Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren şirketlere sağlanan sübvansiyonlara da değinen Akbay, “Ülkemizde yatırım maliyeti çok yüksek olan yenilebilir enerji kaynaklarına önemli destek programları sağlandı. Bu programlar sayesinde Türkiye, yenilenebilir enerji alanında önemli yetkinlikler kazandı ve uluslararası alanda ekipman üretim kalitesi ile ön plana çıkan bir oyuncu hâline geldi. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yatırım modeli ile üretim ekipmanlarının yerli üretim oranları kademeli olarak artırılarak yerli sanayinin gelişimine destek verildi. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ile de ülkemizde büyük bir atak yapıldı. Devletimizin yenilenebilir kaynaklara verdiği bu teşvikler ortalama maliyetlerin aşağıya çekilmesine olanak sağlıyor. Böylece sanayimizin uluslararası rekabetçiliği de artmış oluyor. Bir başka deyişle yenilenebilir enerji sadece temiz enerji üretmek için değil, aynı zamanda refahın artması konusunda da önemli bir katkı sağlıyor” dedi.

“Yenilebilir enerjiye geçiş ivme kazanacak”

Toplantıda küresel enerji trendlerine de değinen Arkın Akbay, sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçişin küresel bir zorunluluk olduğunun altını çizerek, “Sektöre dair birçok araştırma 2030’a kadar elektriğin yaklaşık yüzde 46’sının yenilenebilir kaynaklardan elde edileceğini öngörüyor. Birleşmiş Milletler’in İklim Halk Oylaması sonuçları da dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun önemli bir farkındalıkla fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin hızlanmasını istediğini ortaya koyuyor. Bu da bizlere, yeşil enerjiye yönelik yatırımların ve politikaların hız kazanmasıyla, yenilenebilir enerjiye geçişin önemli ölçüde ivme kazanacağını gösteriyor” dedi. Bu doğrultuda Eksim Enerji’nin global vizyonuna da değinen Akbay, “Stratejik yatırımlarımızla sadece Türkiye’de değil, diğer bölge ülkelerine de temiz enerjiyi ulaştıracağımız bir köprü kurmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Continue Reading

Güneş Enerjisi

Turkcell’den sürdürülebilir gelecek için dev yatırım 


Turkcell, 30’uncu yılında stratejik odak alanlarından biri olan sürdürülebilirlik başlığı altında büyük bir yatırımı hayata geçirdi. Turkcell’in 2026’nın sonunda 300 MW’a ulaşacak güneş enerjisi santrali yatırımlarının ilki Uşak’ta enerji üretimine başladı. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Hedefimiz, 2026 yılı sonunda enerji tüketimimizin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yeşil enerji kaynaklarından karşılamak ve 2050 yılında net sıfır şirket olmak. GES projeleri bu hedefe giden yolda büyük öneme sahip. Uşak dahil 7 farklı ilde ve
11 lokasyonda GES yatırımlarımız devam ediyor. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızla sektöre öncülük etmeyi sürdüreceğiz” dedi

Sürdürülebilirlik ve çevre alanındaki çalışmalarıyla sektöre öncülük eden Turkcell, bu alanda çok önemli bir yatırımı daha hayata geçirdi. 2026 yılı sonunda enerji tüketiminin yüzde 65’ini kendi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı planlayan Turkcell’in Uşak’ta kurduğu güneş enerji santrali (GES) enerji üretimine başladı.

2026 sonuna kadar GES’lere 240 milyon dolarlık yatırım 

Konuya ilişkin basın mensuplarına açıklamada bulunan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç Uşak’taki GES projesinin, Turkcell’in sürdürülebilirlik masterplan’ı çerçevesinde faaliyete geçmesinden duydukları mutluluğu ifade ederek şunları söyledi: “Turkcell olarak hedefimiz; 2026 yılı sonuna kadar enerji tüketimimizin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yeşil enerji kaynaklarından karşılamak ve 2050’de de net sıfır şirket olmak. Güneş enerjisi santralleri de bu hedefe giden yolda çok kritik bir öneme sahip. Türkiye’nin farklı noktalarındaki GES projelerimizin inşaat ve izin süreçleri devam ediyor. 2026 yılının sonuna kadar toplam 300 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu süre zarfında yapacağımız toplam yatırım tutarı ise yaklaşık 240 milyon doları bulacak. Böylelikle hem enerji maliyetlerimizi düşürmeyi hem de karbon salınımını azaltmayı amaçlıyoruz. Uşak’taki güneş enerjisi santralimizin devreye alınmasıyla birlikte arazi tipi ilk GES projemiz de faaliyete geçmiş oldu. Çevreye olan etkimizi en aza indirip çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için bu alandaki yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”

“Daha sürdürülebilir bir gelecek için teknolojiden faydalanıyoruz”

Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç sözlerini şöyle tamamladı: “Yapay zekâ başta olmak üzere son dönemde öne çıkan teknolojilere bağlı olarak çok yüksek hacimde veri üretiliyor. Bu verilerin korunması ve işlenmesi de yüksek enerji gerektiriyor. Böylesine enerji yoğun bir sektörde faaliyet gösteren bir şirket olarak sürdürülebilirliği, stratejik odak alanlarımızdan biri olarak belirledik. İklim değişikliği ile mücadeleyi büyük bir önemle ele alıyoruz. İş hayatında verimlilik ve sürdürülebilir bir gelecek için teknolojinin gücünden faydalanıyoruz. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe, sera gazı azaltım hedefleri, Uluslararası Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTI) tarafından onaylanan tek şirket konumundayız. Ayrıca Dünya çapında 20 binin üzerinde şirketin başvurduğu Karbon Saydamlık Projesi olarak bilinen CDP İklim Değişikliği Programından en yüksek not olan A notunu alan Türkiye’deki tek teknoloji ve telekomünikasyon şirketiyiz.”

Continue Reading

En Çok Okunanlar